Erdoğan : Başkanlık Sistemine İhtiyaç Var

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
HİLÂL KAPLAN Başkanlık sistemine geçilmedikçe...

Ukrayna'da, 'sandık her şey değildir' fikrinin hâkimiyet kazandığı bir ülkenin ne hale gelebileceğine şahitlik ettik. İçinde doğru dürüst insan ve uçak olmayan ıssız bir havalimanı, patlayan işsizlik, eksi %5'lere varan büyüme oranı ve daha pek çok şey...

2004'teki seçimleri Yanukoviç kazanır, muhalifler 'seçimde hile var' diye sokaklara dökülür, 'Turuncu Devrim' diye Batı teşvik eder, hükümet devrilir, Yuşçenko devlet başkanı olur. 2010'da, yine Yanukoviç kazanır, AB sürecini askıya almaya karar verince yine sokak karışır, Batı teşvik eder, iç savaş patlak verir, Yanukoviç ülkeyi terk eder ama ülke Rusya'ya toprak kaybeder, Poroşenko başa gelir. Hikâye bazı yönleriyle tanıdık ama çok şükür sonu itibariyle tanıdık değil.

Ukrayna ziyareti, gerek savunma teknolojisi anlaşması gerek Türk Akım Projesi'nin geleceği noktasında Türkiye'yi birebir ilgilendiren kritik bir ziyaretti. Ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden anladığımız kadarıyla bu iki nokta dahil pek çok açıdan olumlu ve verimli geçti.

Ancak Nevruz öncesine denk geldiğinden aklımızda daha çok çözüm sürecinin gidişatıyla ilgili sorular vardı. Zaten Cumhurbaşkanı uçağa binmeden önceki basın toplantısında da İzleme Heyeti kurulmasına olumlu bakmadığını dile getirmişti.

Röportajda, Cumhurbaşkanı'nın Dolmabahçe deklarasyonu hakkında da benzer açıklamalar yapması, hükümetle aralarında bir gerilim olduğu intibaını oluşturdu. Ancak kendisi, bunu bir gerilimden ziyade görüş ayrılığı olarak niteleyerek algıyı yumuşatan ifadeler seçmişti ki Arınç'ın Nevruz'a gölge düşüren beyanatları tartışmanın yine hararetlenmesine yol açtı.

Kanaatimce röportajda Cumhurbaşkanı, Başkanlık sistemine geçilmeden yönetimde tam bir uyum yakalamanın mümkün olmayacağını belirterek, bu tartışmanın esasını ortaya koymuştu. O sözleri şöyleydi:

"Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. Yani olaya böyle abartılı yaklaşım doğru değil. O dediğiniz başkanlık sistemine geçtiğimiz zaman olabilir. Başkanlık sistemine geçmeden olmuyor. Maalesef bu tür şeyler, hepsi sorularak edilerek yapılıyor gibi bir şey yok. Orda kendi tasarruflarını kullanmışlar. 'Hayırlı olsun' demek düşer bana. Ama ben de, bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına da sahibim. Bunu söyledim."

Ayrıca bu açıklamaları, çözüm süreci hızlanmasına rağmen, Kandil'den ve HDP Eş Başkanı Demirtaş'tan Ak Parti'yi şeytanlaştıran, kendisini aşağılayan sözlerin sadır olması, üç yıldır sınır dışına bile çekilme gerçekleşmemesine rağmen hâlâ devletten adım bekleniyor olmasına yönelik bir ayar çekme hamlesi olarak da okumak mümkün. PKK herhangi bir ileri adım atmamasına rağmen, Cumhurbaşkanı'nın 'taleplerin ardı arkası kesilmiyor' sözü de bu okumayı doğruluyor.

Yine izlenimlerime göre, yeni anayasayı yapacak olan 'kurucu meclis'i belirleyecek seçimler öncesi, halkın büyük çoğunluğuna iyi anlatılmadan, hızlı ve büyük adımların atılmasının, ne sürece ne de Ak Parti'nin geleceğine yararı olabileceğini düşündüğünden bu uyarıyı yapmak zorunda hissediyor.

Anlaşılan, halkın %52'sinin, 10 Ağustos seçimlerinde, Erdoğan Beştepe'de 'torun büyütsün' diye oy vermediğini de sayın Arınç'a hatırlatmak gerekiyor

http://www.sabah.com.tr/yazarlar/hilalkaplan/2015/03/23/baskanlik-sistemine-gecilmedikce
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
esat ç. @esatreis · 11 sa. 11 saat önce

başkanlık şart başkanlık. hep bundan oluyor. millet en sonunda gaza gelip %97'yle falan başkan yapacak reis'i.

Şu derin bir taasupluk ve gaflet uykusundan ne zaman uyanacaksınız?Yahu kendinizi kandırmayın.Gavurlardan aldıkları talimatlarla bu ülkeyi yönetiyorlar.Sizi neyin rüyasını görüyorsunuz?Gözünüzü açın ülke toprakları satıldı.Satılmadık bir şey de kalmadı.Yakın gelecek de büyük sıkıntılar yaşanacak.İşte o zaman biz sizden bunun hesabını soracağız.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Senin gördüğün etmeni ben niye göremiyorum anlamış değilim....

Başkanlık sistemi gelişmiş ülkelerin çoğunda kullanıyor diyorsun ama günümüz modern internet çağı azcık bir araştıran WİKİPEDİ den bu sistemi kullanan ülkeleri görebiliyor...

aşağıda koyduğum resimde....

JpbJvE.jpg


ABD-ARJANTİN-BREZİLYA...ayrı tut geri kalan ülkelerin durumu bellli.....hee bir nevi biraz petrolden ötürü SUDAN önde durur ama PETROL olmasa onunda durumu zor...Bu sistemde hiçbir AVRUPA ÜLKESİNİN olmaması seni düşündürmüyor mu??...AVRUPA ülkelerinin durumları öyle kötü de değil hani....

Tamam ülkenin Parlamenter Modeli bir İngiliz Modeli gelişme olmasın diye epey aksaklıklar sisteme entegre edilmiş fakat bu aksak çarklar düzenleme ile tedarik edilebilinir diye düşünüyorum bilmem belki yanlış düşünüyorumdur...siz büyükler daha iyi bilirsiniz benim aklım fazla ermez..

Model alıp ZENGİN gördüğün ABD nin Borcu ne kadar araştırdın mı hiç...?...

ABD nin BORCU...
1 TRİLYON DOLAR....ABD 100 yılını verse borcu belki anca öder...Mevcut ülkeleri kötülemek değil burada yanlış anlaşılmak istemem....neticede her ülkenin yönetim şekli vardır saygı duyarım...

Eğer bir sistem MODEL alınacak ise o sistemin işlevselliğinden tutda borcuna kadar incelemek gerek....Kayıt dışı ekonomi MALİYE bakanlığının DENETİM eksikliklerinden kaynaklanır eğer bir devlet TEFTİŞ VE DENETİMDE eksik ise o zaman bir yerde çark iyi işlemiyor...


Yeni Sisteme ihtiyaç kılan durum...

Başbakan ile Cumhurbaşkanının iişlevselliğindeki zorluklar ise illa Başkanlık sisteminin benimsenmesine gerek yok diye düşünüyorum....Anayasal sistem ile Cumhurbaşkanı ile Başbakanın görev tanımları yeniden belirlenip tanımlanabilinir diye düşünüyorum...

Türkiye kendine özgü bir model üretebilir illa bir yerden alıp entegre edilmesine gerek yok...

Daha öncede belirttiğim üzere bu konuda Mütevazi yapımı koruyacağım fakat şu bir gerçek bu sistemin sende özel kılan yanı nedir yada seni hayran bırakan yan nedir onu inan hiç çözebilmiş değilim....

Bugünlerin dünyasında istendiğinde hertürlü teknoloji ile bilgiye ulaşabiliyorsun....

Başkanlık Sistemi ile ilgili verilen açıklamalar hiç doyurucu BİLGİLER değil.....Ufak bir araştırma ile MODERNİTE İLE OTORİTE arasında bir bağ kurulabiliniyor ama ben bu bağı kurmuyorum....sadece sende bu sistemi özel kılan nedir onu merak ediyorum...ben bu sisteme iyi yada kötüde demedim....

sadece benim göremediğim güzellikler sistemin neresinde var????...bunu çok merak ediyorum...

Benim gördüklerimi söylesem sana inandırıcı gelmem o yüzden senin pencerenin gördüklerini görebilmem daha önemli diye düşünüyorum..Belki o zaman bir kıyaslama yapabilirim...

Böyle...
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Son söz olarak şunu yazıp konuya akışımı bitirmek istiyorum...

Bir sistemi güzel ve özel kılan SİSTEMİN etkin ve İŞLEVSEL kullanılabilmesidir...diye düşünüyorum..

Bugün istediğin ülkeden Model alıp sistemi entegre edebilirsiniz fakat sistemin entegre olmasından ziyade ülke koşul ve şartlarına uygun halde olabilmesi sistemin etkin ve işlevselliği adına oldukça önemli diye düşünüyorum...

Böyle.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Şu derin bir taasupluk ve gaflet uykusundan ne zaman uyanacaksınız?Yahu kendinizi kandırmayın.Gavurlardan aldıkları talimatlarla bu ülkeyi yönetiyorlar.Sizi neyin rüyasını görüyorsunuz?Gözünüzü açın ülke toprakları satıldı.Satılmadık bir şey de kalmadı.Yakın gelecek de büyük sıkıntılar yaşanacak.İşte o zaman biz sizden bunun hesabını soracağız.

Dışardan talimatla nereler kime satılmış?
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Türkiye Gazetesi @turkiyegazetesi · 2 sa. 2 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkanlık sistemine geçtiğimizde parlamentoda yaşananların büyük kısmı yaşanmayacak, çok başlılık ortadan kalkacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tekleye tekleye bugünlere geldik, hızlı karar almaya imkan verecek yeni bir sistem ortaya koymalıyız.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Ey AKP’liler!.

"Günde beş vakit namazda 40 sefer okuduğunuz Fatiha’nın sonunda:
“Ğayril Mağdûbi aleyhim veleddâllîn” (yani Allah’ım Senin ğadabına uğramış Siyonist Yahudilerin ve dalalete sapıtmış Haçlı-Hristiyan emperyalistlerin, yani ABD, AB ve İsrail’in batıl ve bozuk yollarına gitmekten sana sığınırız, bizi Kur’an’ın hidayet ve istikamet yoluna ilet” diye dua edip söz veriyorsunuz. Sonra da kalkıp bu Barbar Batılıların peşinde koşuyor, BOP eş başkanlığı yapıyor, yani şeytana suç ortağı oluyorsunuz!? Ve kendinizi aklamak ve vicdanınızı bastırmak için de:
“Dünyanın realitesi budur. Hayali heveslere kapılmamak lazım” diyorsunuz!

Bre zavallılar!. “Realite”nin yani gerçeğin ve kullarına gerekenin, ne olduğunu, hâşâ, Allah bilmiyor da siz mi biliyorsunuz?
Bu tür boş iddia ve avuntular, sadece hidayet kayması ve akıl tutulmasıdır!"

Prof.Dr.Necmeddin Erbakan
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Türkiye Gazetesi @turkiyegazetesi · 2 sa. 2 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkanlık sistemine geçtiğimizde parlamentoda yaşananların büyük kısmı yaşanmayacak, çok başlılık ortadan kalkacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tekleye tekleye bugünlere geldik, hızlı karar almaya imkan verecek yeni bir sistem ortaya koymalıyız.

Çoğulculuk Sistemi...ve PARLAMENTER MODELİ..

Parlamenter Modelin esası geçeği çoğulculuk etkisine dayalı bir model fakat bu modelin Dünyadaki zamanın günün şart ve ekseriyetlerine uygun olmadığı Modernite gelişmişlik esasına dayalı yeni MODERAL PARLAMENTER bir sistem modeline ihtiyaç esas olduğu aşikar....

Kurtuluş Savaşının ardından zor ve çetin şartlar altında Bir Lozan Antlaşması imzalanmış ve savaşı galiple bitiren bir devletin yönetimi idaresinin büyük bir hezimet ile dayatılan zor şartlar altında aslında galip mi gelinmişti yoksa galip masada kaybedilmişmiydi?...

Zamanın yoksulluk ve imkan şartlarında partner yalnızlığı çeken Türkiye Cumhuriyeti ve hükümeti zor şartları masada istemesede kabul etmek zorunda kaldı....Bu zorunluluklar içerisinde Model alınan İngiliz model sistemi ile aslında bazı gelişmişlik hüvviyetleride kısıtlanmış oldu.....

Zaman ve süreç içerisinde maddelerin gelişmişliği engellemesi adına engel unsuru oluşturan Parlamenter Modelinin ergin ve etken bir işlevsel yapısı olamaması ve istendiğinde sistemin darbe vb gibi etmenlere imkan vermesiyle ülkenin gelişmişlik düzeyi ileri düzeye gidemedi...

Süreç ve zaman içerisinde kurulan koalisyon hükümetlerinin unsurlarıda aslında bir MODELİN ne kadar işlevsel olamadığı düzeyi zaman içerisinde kendini gösterecek devamında koalisyon hükümetleri arasındaki anlaşmazlıklar ülkeye yeni sancılar ve hezeyanlar getirecekti....

Bu hezeyan süreçler altında bir türlü MODEL olamayan TÜRKİYE CUMHURİYETİ....Arayışlarını dışarıdan bekleyerek iş akıldan istifade etmeyerek ülkeye yeni model ve sistemler dışarıdan ihraç yapılmış fakat yapılan her ihracatın ülkeye uygunluğu ve gelişim düzeyi göz önüne alınmamış ve her entegre zaman içerisinde karmakarışık bir düzen içerisinde yeni güç sistemler doğurmuş ve bu güç sistemlerin yeni kadrolaşmalarının adımları atılınca aslında fiili gözüken yönetimin ardında başka bir yönetim düzeyi oluşmuş...

İşte bu yukarıdaki anlatılan yazılardan sonra şunu söylemek gerekirse....

Parlamenter Model bir ihraç edilen İngiliz Model sistemidir...Sistemin uygunluğu ve işlevselliğindeki tıkanıkları düşünüldüğünde şu akla geliyor...Dışarıdan entegre edilen sistemler aslında hiçbir daim ülkeye verimli olmadı...

Ne zaman ülke kendi iç aklından beyinler ile yeni MODERAL bir sistem oluşturdu işte o zaman ülkenin atılımı gerçekleşti...Ne zaman ülke ANADOLUNUN beyin gücünden istifade etti ülke benliğine ve gelişmişlik düzeyine esaslıklar kattı....

Fakat şu bir gerçek ki..

Tek yönetim esaslığı olması esas ve gerçek bu anlaşılır bir durum yani koalisyon hükümetlerinin olmasını kimse istemiyor...fakat bu istenmiyor diye parlamentoda tek bir parti olması isteniyor anlamı olmamalı....

evet yönetim ve idare şekli tek bir partide olsun işlensin ama parlamentoda çogulculuk esas olabilmelidir....çünkü sistemler her zaman iyi insanların elinde olmayabilir...yani dışarıdan iyi yetiştirilmiş kendi benliğimizden gibi gözüken insanların iyi bir propaganda ile ülke insanı gibi göstertilip seçimlerde başarılar sağlaması devamında ülke başına geçmesi durumunda ülkeye verebilecek zarar ve boyutlar düşünülemez seviyede olabilir...

Yeni modeller ve entegreler yeni kural ve kanunlar parlamenter modelinin TÜRK PARLAMENTER modeli olması konusunda oldukça hususiyetleri olacağı gösteriyor....

TÜRKİYE model olabilecek bir SİSTEM ile gelecek hayatına VİZYON ve UFUK verebilir kanısındayım...Eğer büyümek ve güçlü olmak isteniyorsa bunun her türlü kısıtlaması gözler önünde olan bir BAŞKANLIK modelinde ne kadar entegre olabileceği düşünebilir bir durum....

Geçenlerde İFLAS ın eşigine gelen ABD kongresinin baskın adımları neredeyse ülkeyi kaos a sürükleyecek bir vaziyet durumdaydı....bu durumda anlaşıldı ki orada kullanılan MODEL BAŞKANLIK sisteminin aslında sağlıklı olmayan bir çok yanı vardı....bu yan ve süreç BORÇ lanmanın daha fazla borçlanması ile kapanması istenmesi hususiyetide aslında var olan BORÇ stoklarının azaltılmadığı aksine üzerine daha fazla BORÇ ile yeni yapısallığa gidildiği aşikar....

Belki yukarıdaki bu görülen süreç ihracat VE ithal durumu iyi olan güçlü ülkelerde ayakta durma anlamında oldukça verimli OLABİLİR fakat TÜRKİYE vb gibi ülkelerde İTHAL durumu oldukça fazla fakat ihracat durumu oldukça az olan ülkelerde artan borç stoklarının belli zaman sonra karşılanmaması demek ülkenin verimlilik potansiyelinde oldukça engeller demek....

Türkiye yeni VİZYON ve AKIŞ sürecinde daha fazla ÜRETİM diyerek POLİTİKA ve VERİMLİLİK esaslarını iç beyinler ile güçlendirerek yeni GELİŞİM ve ATAK VİZYON larını daha LİBERAL ve ETKİN bir vaziyette kullandığında İHRACAT İVME çubuğunu her geçen gün ÜRETİM KATSAYISI ile arttırmaya başladığında aslında bir dönem MODEL aldığın ülkeler seni MODEL YAPACAK konuma getirecek...

ESAS GÜÇ NEDİR biliyormusun?....

Güç ü kontrol edebilmek değil....Her türlü GÜÇ ten istifade edip GÜÇ ü VERİMLİ kullanabilmektir...

Aklımıza bir söz geliyor değil mi?...

KONTROLSÜZ GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR diye....

Evet güç ün bir KONTROL mekanizması olacak fakat bu mekanizmaya FIRSAT lar eklenmediği sürece GELİŞİM trendi yukarıya çıkamaz...

Ülkenin yeni fedarite ve özerklik gibi kavramlarının zaman içerisinde herhangi bir faydası olmayacağı gibi aslında gizli oluşan bir Hakkari buluşmalarında sözlerine yeni gelecek planlarını ekleyenlerin gelecek trendlerde ayrı bir yol çizgisi için hayal ütopyaları oluşturmalarıda aslında yukarıdaki sözle ilişkili kontrolsüz bir ATRAKSİYON gelecekte DÖNÜŞÜ ZOR BİR VİRAJ demektir...

ABD de ekür olan saygıdeğer birinin AKIL vizyonunda olup orada yol sunması esastır onun bizlerden önce olması kendi konum ve avantajını oldukça arttırmış olsada aslında sunduğu politikalar kendi hayal gücünün istekleri doğrultusunda....her ekürün kendine göre bir vizyon prensipleri ve değerleri vardır...

Bazı ekürler kendi prensiplerini insanlara adarken bazı ekürler güç e odakları ve güç için hertürlü etmeni kullanmaktan saklamayan olabiliyor....o ekür seni tanır bu ekür onu tanır yolları çizgileri ayrıdır belki ama vizyonları anlamında birbirlerinin yollarına girmezler....

Ekürler santraçlarda hamlelerini oynarlarken aslında bir vizyon prensiplerini gerçekleştirirler ve oynananlar kurallarını bildikleri için kural dairesinde birbirleri alanında kural dışılık yapmazlar...

Yeni fedarite bir yapının geçmişte OSMANLI da denendiği süreç ve zamanlarda ARAP lara sizler neden kendi ülkenizi ve benliğiniz oluşturmuyorsunuz dediklerinde MİLLİYETÇİLİK kavramlarını oluşturdular sonrasında diğer OSMANLI topraklarına bağlı ülkelerde bu akımı geliştirdiler aslında bunlar bir HAMLEÇ lerdi bu hamleçler görülüp farkındalık zaman varken engellenebilir hatta bağlılık ve değerler arttırılıp verimlilik üst katsayısına çıkarılabilinirdi ama dinlemez bir yapı ve süreç zaman içerisinde ayrılık zincirlerini oluşturdular...

Aslında zamanında özgür bağımsız ve ferah içerisinde yaşayan topluluklar ayrıldıktan sonra yalnızlık ve zorluk altında cografya içerisinde kaldılar...zaman içerisinde yeni bir yapısallıklar ile yeni değişim politikaları yavaş yavaş uygulandığında aslında ayrılanlar baştan beri kaybedenlerdi..

Bir ülkenin BARIŞ süreci YÜKSEK EĞİTİM yolundan ve sonrasında Bölgenin GÜVENLİK VE GELİŞMİŞLİK düzeyinden geçer...

Bu 3 Etmenin varsa ülkede BARIŞ her daim korunur...bu 3 etmenin varsa BARIŞ bozulmak istense dahi KORUNUR...Bunları unutma derim...

Peygamber efendimizin çektiği en büyük zorlukların başında ise....

Cahiliye döneminin zorlukları olduğu anlatılıyordu.....neden zordu biliyormusun..

Cahil insanın mutlak bildiği doğruları yoktur nereye çekersen oraya gider....bazıları bildiği bir netlik vardır orada gider ayrılmaz...

ama eğitimli bir insanla konuşabilir tartışabilir ve fikir ayrılıklarını entegre edip ortada buluşturabilirsin...

Bir bölgenin var olan CUMHURİYET içerisinde YALNIZLAŞTIRILMASI politikaları ÜLKEYE dönüp SEVGİ leri azaltır...

Bölgenin en büyük ihtiyacı nedir biliyormusun ?..

DİN VE İNANÇ değerlerinin YENİ BİR IŞIK ile yeniden anlatılması...

Bizler yola çıkarken birlikte yola çıktık bizler yola çıkarken KERVAN ile başladık bu KERVAN başlarda YÜKSÜZ idi yüklerini yüklerken her edindiği kazandığı gördüğü vb hazineleri topladı....sonrasında zaman ve vakit dedi ki bu KERVAN yetmiyor GEMİYE çıkıp YELKEN FORA olmalı diye...

Eşyalar gemiye yüklendiğinde yine tek ve kararlı bir adım ile YELKENLER FORA demeye başladığında yeni bir IŞIK yeni bir UMUT gemiyle yola çıkmıştı...

Yol ve süreç kolaymıydı hayır ve kolayda olmayacak yolda hertürlü zorluklar gelecek fakat şu bir gerçek ki....ALLAH ın bir ADALETİ vardı ve bu ADALET ergeç bir gün gelecekti....

Bunun isminin adı AHMET olur MEHMMET olur önemli olan isimler değildi önemli olan ALLAH ın insanlara sunduğuydu....

Zama ve süreç içerisinde o kadar fazla ENTEGRELER dünya hayatında yaşandı ki ...

Acılar zulumler farklı hesaplaşmalar farklı dünyevilik istek ve arzular aslında ÜLKE MENAFATLERİNİN hep önünde oldu...

İnsanlar odur budur değil...

İnsanlara çıkıp doğruları anlatmalı ve sadece doğruları söylemelisiniz...bir gün kaybedeceğinizi bilseniz dahi DOĞRULAR SADECE ALLAH için söylenilmelidir...

Eğer GÜÇ lü bir entegre yapı olacak ise....Eğer bu kadar çok tutulması gereken bir sistem ise konuya şu yazım ile SON vermek istiyorum NASİPSE İNŞALLAH.....

TEK BİR SORUYA TEK BİR YANIT...

NEDEN BAŞKANLIK SİSTEMİ....???....

Böyle..
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Başkanlık sistemine TÜRKİYENİN ihtiyacı olduğuna inanmıyorum, türkiyenin değil TAYYİP ERDOĞANIN İHTİYACAR sanki!
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Türkiye Gazetesi @turkiyegazetesi · 2 sa. 2 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkanlık sistemine geçtiğimizde parlamentoda yaşananların büyük kısmı yaşanmayacak, çok başlılık ortadan kalkacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tekleye tekleye bugünlere geldik, hızlı karar almaya imkan verecek yeni bir sistem ortaya koymalıyız.

Tayyip, ne diyorsa hep tersini yapmıştır.Laf cambazlığında mahirdir.Sizde bu laflara balıklama dalıyorsunuz.Sizler, bu hakikatleri göremeyecek kadar şuursuz olmuşsunuz.Yahu gözünüzü açın Bu söylemler yaldızlı olup koltuğu sağlama almak maksatlıdır.Tayyip hiçbir zaman sözünde durmamıştır.Bunları isbatlamaya hazırım...

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin birçoğu siyonizm desteklidir, siyonizm güdümlüdür..Bağımsız bir ülke olmak istiyorsak ilk önce hilafet devletini kurmak lazımdır.Nato ve BM ülkelerinin uşaklığını yapmakla güçlü bir Türkiye'ye kavuşmak muhaldir.Hâla ne diye oyalanıp duruyorsunuz.Ülkemizde işgal maksatlı 40'a yakın Nato'nun askeri üssü ve radar sistemleri kurulmuştur.Hangi koşan ülkeden bahsediyorsunuz.Başkanlık sisteminde senato üyeliği vardır.Tayyip bunu cumhurbaşkanlığı bünyesinde 6-7 kişilik bir başkanlık kurulu oluşturdu.Bunların vereceği talimatlarla gelecekde hangi partili hükümet olursa olsun hiç farketmez, başbakanlık ve bakanlar kurulu bunlara bağlı olacak.Parlamentodan çıkacak yasaları kendi işlerine geleni kabul ederler.Bunların ucu ABD ve İsrail'e dayanır.Onların CFR denilen siyonist örgütü her ülkenin ekonomi,kültürel, askeri ve toplumsal yapısı bu yahudi kuruluşun direktifleriyle hareket etmek mecburiyetindedir.

Bre ey gafil kardeşim.Başkanlık sistemi ile başımıza ne işler açılacağını niye hesap edemiyorsunuz?C.başkanı Tayyip, bu ülkenin başkanı olsa bile yine siyonistlerin borusu ötecektir.Uyanın ey aklını kullanamayan zavallılar!...

BAŞKANLIK SİSTEMİ GELDİĞİNDE CUMHURBAŞKANI SIFATI SADECE FORMALİTE İCABI OLACAK VE YENİ BİR MONARŞİ DEVLETİNE DÖNÜŞÜLECEKTİR.

Tayyip, bu anlattıklarımın hangisini sizlere anlatmıştır?.Adamın ağzında bir kere olsun siyonistleri ve siyonizmi eleştirmemiştir.Bu tarihi büyük hata ile bu ülkenin kaderiyle oynanmak isteniyor.Bu derin gaflet uykusundan bir an evvel uyanın yahu.Uyanın , uyanın, uyanın, uyanın, uyanın, uyanın!...

Dikkat edin bu adam BOP eşbaşkanlığından istifa etmemiştir.Millete bunu unutturmaya çalışıyor."Arap baharı" denilen tezgahlar tüm hızıyla devam ediyor.İslam ülkeleri kan gölüne döndürüldü..Hiçbir İslam ülkesinde huzur diye birşey kalmadı.Bunları niye sorgulamıyorsunuz?

Dikkat edin!.Herşey tamam olduğunda "Kandırıldık, ihanete uğradık, biz bunun böyle olacağını bilmiyorduk!" diye hayıflanmanın da bir faydası olmayacak.Vakti geldiğinde atını alan Üsküdar'ı geçecektir.Bu siyasilerin hepsi çıkar, menfaat, makam ve mevki için kavga ediyorlar.Vatan millet Sakarya, gerisi angaryadır...
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Yiğit Bulut : Başkanlık ve Yeni Türkiye doktrini

 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Mehmet Barlas : Hem başkanlı hem de başbakanlı sistemin zorlukları

 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Parlamenter Sistem İhtiyaç oluşturuyor diye tek yanıtı aldım...Yanıt için Teşekkür Ederim.

Konuyu benim için ebedi olarak bitirmek istiyorum fakat bazı ufak şeyler söylemeden de geçmek istemiyorum....

Bazen gerçekler kendini gösterdiğinde umarım geç kalmış olmayız yada umarım yanılan ben olmuşumdur diyelim belki herşey daha güzel olur bilemem.....Eğer olurda ters giden bir durum olursa ALLAH istemedikçe yardım ulaşmaz bunuda unutmayın derim...

Böyle.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Cemil Barlas @secondvirus · 4 sa. 4 saat önce

davutoğlunun başkanlık sistemine kesin ve net biçimde sahip çıkışı parti içi ve dışı bir çok oyunu bozdu.. tebrikler davutoğlu..

davutoğlunun başkanlık sistemi çıkışından sonra duygu patlaması yaşayan bir iki tane üç dönemlik dışında sorun çıkmaz.. hedef 400..
 
Üst