Siz benim demek istediklerimi kesinlikle anlayamassiniz.
Cünki anlamak istemiyorsunuz.
AKP kurulmadan önce Erdogan Erbakanin düsmanimiydi? HAYIR
10 Temmuz 2010 da Kurtulmus Erbakanin Düsmanimiydi ? HAYIR
Kadir Misiroglunundedigi gibi Erbakanin sözünü dinlemeyen
Milli görüscüler Erbakanin Düsmani oluyorlar.
Mesala Eskiyanin birisi Erbakanin sözünü dinlerse
eskiya cok iyi insan oluyor, göklere cikartiliyor.
Aliminin biride Erbakan yanlis yapti derse
Erbakanin Düsmani ilan ediliyor.
***
Biz Basbakanin yaptigi dogrulari savunuyoruz.
Yanlislarini savunmuyoruz.
Ama siz Erbakan yanlis birsey söyleyince
Erbakanin yanlisini savunmak icin
Hemen Ayet ve hadis aramaya basliyorsunuz
ISTE ARAMIZDAKI FARK BUDUR.
Kardeşim birinci tespitin çok yanlış Erdoğan ile Erbakan şimdi dahi düşman değiller aslında olaya kavramları doğru yerleştirmek lazım.
Müslümanlar birbirinin düşmanı değildirle başlarsak daha doğru olur.
Bende evvelki yorumumda senin yorumunun devamına binaeyn o kullandığım terimi geri çekiyorum.
Bu işi esaslarıyla görüşelim madem.
Mesele bir davadır, bu yürüyüşde ana fikirler ve temel kaideler vardır. Davanın temeli tevhid esasına dayalıdır. Bu esaslarını 41 yıldır muhafaza eden bir davada elbette fikir uyuşmazlıkları veya kopmaların olması doğaldır çünkü herkesden bu davanın yükünü çekmesini bekliyor değiliz. Nitekim bu kopmaları yaşayanlar kesinlikle kurtuluşun günün şartları altında bahane gösterilen fakat aslında siyonist oyunların tuzakların içerdiği bir takım yol tutuşların peşine düşülmüştür.
Bunları ele tek tek alırsak iş uzar inşaALLAH konu dağılmasın diye başka konuda bu meseleler görüşülür.
İkincisi siz Erbakan hoca üzerinde bu görüşlerinizi sürdürmenizle hata yapıyorsunuz, mesele Erbakan hoca veya başkası değil mesele bir davadır. Erbakan hoca eğer tevhid esasına göre yaşam sürmeyip ilerlemiyorsa muhalif olmak suç değildir ve ayıpda değildir ancak Erbakan hocanın duruşu tevhid esasına göreyse veya Tayyip Erdoğan'ın duruşu tevhid esasına göreyse arkasında durmak farzdır.
Şimdi bu meseleyi böylece izah etmiş olduk buna göre yorumlarımızı şekillendirelim.
Erbakan hoca ne zaman şeriata muhalif bir çıkış ve icraat ile ümmet-i Muhammede zarar ve ziyanlar getirmiştir birisi Kur'an'dan ve Sünnet-i Seniyyeden belge getirsin dediğimizde kimseden ses çıkmıyor. Demek ki hata başka yerlerde!
Kim Erbakan hocayı akli değil nakli deliller ile eleştirisini yapabilirse o zaman konuda ciddi bir ilmi konum oluşacak ve Erbakan hocanın gerçek anlamda niyetleri sizler tarafından görülecektir.
Din akıl ile değil nakil ile doğru yaşanır. Bizler desek ki şu mesele aklıma yatmıyor o yüzden ben kabul etmiyorum. Bu doğru olur mu? Şimdi senin aklınmı bize ölçü olacak yoksa nakil mi bize ölçü olacak. Herkesin aklına göre ölçülendirme yapsaydık ne vahiy kalırdı ne din kalırdı herkes sapıtır giderdi. Din akılla değil nakil ile vardır. Zira Resulüllah s.a.v Efendimizde elbette kendi aklına göre bu dini bildirmedi tam aksine:
“Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum.' (En'âm,6 /50)
Demek ki bu noktalarda eksiklerimiz var. Çok insan bu konuları aklına göre anlamaya çalışıp yanılır. Oysa Allah c.c. Kur'an ve Resül göndermiş doğruluktan sapmayalım diye. Biz bu esaslarımıza bakmadan istikamet belirlemeye çalışırsak sapmazmıyız. Erbakan hoca ayet ve hadislerle bu toplumu uyarıyor çünkü o ayet ve hadisler ile amel ediyor ve kendisi alimdir. Ama karşısına Erbakan hocayı eleştirenler akli dengelerine göre yorumlar yaparak hocayı itham ediyorlar. Demek ki eleştirilerde Erbakan hocanın boyutunda değil nakil ile değil akli yollardan eleştiriler yapılıyor bunlarda doğru olmuyor!
Şu da bir gerçek Erbakan hoca hatasız değildir nitekim beşerdendir, Erbakan hocayı haddinden fazla aşırıya kaçıp savunma yapmakda doğru değildir. Hatası görüldüğünde eleştirmek kesinlikle haktır. Ama şimdi bu adam tevhidle yaşıyor ve asla bu yaşamından sapmamış dosdoğru yaşıyor şimdi bunları görüpte siyonistlerin ve işbirlikçilerinin uydurduğu bir takım karalama ve kötüleme operasyonlarına ben nasıl dahil olurum diye düşünmek lazım. Ki tevhid akidesinden zerre sapma görülürse o zaman ilk biz terkederiz hocamızı. Ancak böyle bir sapma söz konusu değildir. Ölçümüz tevhid esasına göre yaşamdır.
Son olarak şunu demeliyim..Bu forumda Tayyip Erdoğan veya başka akpartili biri için hata yaptığında bu açık bir hatadır kabul ediyor ve katılmıyorum diyen hatırımda kalan sadece bir kişiye şahit oldum onuda hepimiz tebrik ettik. Nitekim bu örnek bir olaydır. Taassupçuluk başa beladır. Körü körüne bir iş yapılmaz, ilme kapılar kapanmaz, bakışlar köreltilemez. Şimdi biz taassup üzerine olsaydık REFERANDUMA HAYIR DERDİK AMA EVET DEDİK ÇÜNKÜ DOĞRU OLAN İŞE DOĞRU, YANLIŞ OLAN İŞE YANLIŞ DEMEYİ BİLMELİ İNSAN.
Allah'ın rahmeti, hidayeti ve bereketi üzerimize olsun.
ves'selam