En Faziletli Tesbihat!!!

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ey kıymetli tesbihat: SübhanAllahi ve bi hamdihi... Hakkında Hadis-i Şerif vardır.

En kıymetli söz: SubhanAllahi vel hamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber....

En kıymetli amel: El hubbi lillah el buğzi lillah (Allah için sevmek, Allah için kızmak)

Bütün zikirleri toplayan Zat ismi: Allah...

Bütün ibadetlerin başı: Namazdır. Namazı terk edenin dini, yıkılmaya gider.

Tasavvufun tavsiyesi: Mahlukatı, Allah yarattı diye sevmek. Halkiyet, Allah Teala'nın ailesi mesabesinde telakki edilir.

Denge: Cismiyle şeriatta, kalbiyle tarikatta, akl u ruhuyla hakikatta olmakta... Şeriatı yaşayan erdir. Tarikatı yaşayan merttir. Hakikatı yaşayan Velidir. Marifete ulaşan ariftir.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
"Çocuklarınıza ilk öğreteceğiniz kelime, (kelime-i tevhid) "La İlahe İllallah" olsun." hadis meali.




“Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalp ile) kelime-i tevhîd getirirse, Cennetʼe girer…”
buyrulmuştur. (Hâkim, Müstedrek, I, 503)

Ölüm halindekilere La ilahe illallah söylemesini telkin edin, onları Cennetle de müjdeleyin. Şeytanın insana en yakın olduğu an bu vakittir. Ebu Nuaym

Ağır hastayı, La ilahe illallah demeye zorlamayın, sadece telkinde bulunun. Dare Kutni

Son sözü La ilahe illallah olanın, ruhu kolay çıkar ve o söz kıyamette ona nur olur. Hakim




Ubeydullah Ahrâr Hazretleri
nakleder ki:

“Bir aziz zât, Nakşibend Hazretleri’ni vefatından sonra rüyasında görmüş ve ona: «–Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?» diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevâbı vermiş: «–Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!»



İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurur:

“Allah Teâlâ’nın gazabını teskin hususunda «لَآ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ» sözünden daha faydalı bir şey yoktur.


“Zünnûnʼu da (Yûnusʼu da zikret). O, (kırk gün tebliğ etmesi emredilmişken kavminin küfürdeki ısrarı karşısında ümitsizliğe kapılıp otuz yedinci günde) öfkeli bir hâlde geçip gitmişti. Bizʼim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde (balığın karnında); «Senʼden başka hiçbir ilâh yoktur. Senʼi tenzîh ederim. Gerçekten ben zâlimlerden oldum!» diye niyâz etti. Bunun üzerine onun duâsını kabûl ettik ve onu kederden kurtardık. İşte Biz, müʼminleri böyle kurtarırız.” (el-Enbiyâ, 87-88)]




İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurur:


“Kelime-i tevhîdin fazîleti karşısında, şu dünyanın tamamı bile bir kıymet ifâde etmez! Keşke büyük bir okyanusa nisbetle bir damla hükmünde olabilseydi! Ancak bu kelime-i tayyibenin kıymet ve azameti, onu söyleyenin mânevî derecesi nisbetindedir. Söyleyenin derecesi ne kadar yüksek olursa bu kelimenin azameti de o kadar artarak tecellî edecektir…”




Sahâbeden Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh- buyurur ki:


Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yanında bulunduğumuz bir sırada bize: “–Aranızda yabancı biri var mı?” diye sordular. Buradaki “yabancı” ile Ehl-i Kitâb’ı kastetmişti. Biz de: “–Hayır, yoktur yâ Rasûlâllah!” dedik.

Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kapıların kapatılmasını emrederek:
“–Ellerinizi kaldırın ve; لَآ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ deyin!” buyurdu. Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh-, bu zikir meclisinin devamını şöyle anlatır: “–Ellerimizi bir müddet kaldırıp söylenildiği şekilde zikrettik. Ardından, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ellerini indirdi ve şöyle duâ etti: «–Allâh’ım, Sana hamd olsun! Rabbim, beni “bu cümle” ile gönderdin. Onu (söylemeyi ve gereğini yerine getirmeyi) bana emrettin. Buna karşılık bana Cennetʼi vaad ettin. Sen vaadinden aslâ dönmezsin!» Daha sonra Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâbına şöyle buyurdu: «–Müjdeler olsun size! Muhakkak ki Allah Teâlâ sizi bağışladı.» (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 124)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Daim Salavat-ı Şerifle meşgul olmakta da büyük rahmet, büyük bereket, büyük ecir ve büyük faydalar vardır. Sayılsa çok çok uzun bir yazı olurdu.
 
Üst