_ikLiL_
VUSLATA HASRET.....
En Büyük Kalkan Zikrullah
..
Şeytanın nüfuzundan ve vesvesesinden korunmak için zikrullah en büyük kalkandır.
Bir Âyet-i kerime’de şöyle buyurulmaktadır:
“Takvâya erenler
şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah’ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile.” (A’raf: 201)
Kendi hatalarının nerede olduğunu ve şeytanın hilesinin nereden geldiğini görürler ve hemen yanlıştan sakınırlar. Böylece Allah-u Teâlâ tarafından kendisine ihsan edilen basiretleri daha da artmış olur.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:
“Şeytan insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istilâ eder. Lâkin kalp Cenâb-ı Allah’ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istilâ eder.” (Nevâdir-ül usûl)
Zikrullah şeytanı uzaklaştırır
Allah-u Teâlâ’nın hoşnutluğunu kazandırır.
Allah-u Teâlâ zikrullaha devam eden kimseden şeytanı nasıl uzaklaştırırsa
zikrullahtan gafil olan kimseye de şeytanı arkadaş yapar:
“Kim Rahman olan Allah’ın zikrinden göz yumarsa
biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.” (Zuhruf: 36)
Dünyada da ahirette de onunla birlikte olur. Dünyada onu masiyete iter
kıyamet gününde onunla birlikte cehenneme girer.
HADİS-İ ŞERİF’LER
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz insan hayatının her safhası için müstesnâ bir numunedir.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Andolsun ki Resulullah sizin için
Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı arzu edenler ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir numunedir.” buyuruyor. (Ahzab: 21)
Allah-u Teâlâ’yı çok çok zikreden müminler
böyle bir zikr-i kesirle Resulullah Aleyhisselâm’a uymuş ve onu kendilerine numune edinmiş olurlar.
O Resulullah Aleyhisselâm ki zikrullahın fazilet ve meziyetini Hadis-i şerif’lerinde şöyle beyan buyurmaktadır:
“-Amellerinizin en hayırlısını
Melik’inizin katında en temizini
derecelerinizde en yükseğini
altın ve gümüş infâk etmenizden daha hayırlı
düşmanlarınızla karşılaşıp boyunlarını vurmanız ve onların da sizin boynunuzu vurup şehit etmelerinden daha hayırlı olan bir işi haber vereyim mi?”
“-Evet yâ Resulellah!”
“-Allah-u Teâlâ’yı zikretmektir.” (Tirmizî)
Bir kimse: “Yâ Resulellah! Hangi cihadın ecri daha büyüktür?” diye sordu
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Allah-u Teâlâ’yı en çok zikredenlerinki.” buyurdu.
Bundan sonra namaz kılanlar
zekât verenler
hacca gidenler ve sadaka verenler için de aynı soruyu sordu. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de hepsine aynı cevabı verdi.
Bunun üzerine Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-e:
“Hayırların hepsini Allah-u Teâlâ’yı zikredenler alıp gitti.” dedi.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de: “Evet” buyurdu. (Ahmed bin Hanbel)
Abdullah bin Busr -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“En hayırlı amel
dünyadan ayrılırken dilinin Allah’ın zikriyle meşgul olmasıdır.” (Câmiüs’sağîr: 4025)
Enes -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Allah’ı zikreden bir cemaatle sabah namazı vaktinden güneş doğuncaya kadar birlikte oturmam
bana İsmail oğullarından dört tanesini azat etmemden daha sevgili gelir.
Allah’ı zikreden bir cemaatle ikindi namazı vaktinden güneş batımına kadar oturmam dört kişi azat etmemden daha sevgili gelir.” (Ebu Dâvud: 3667)
“Şüphesiz ki her şeye cilâ verecek bir âlet var
kalbin cilâsı ise zikrullahtır.
Azaptan kurtulmak için zikrullah gibi birşey olamaz. Meğer ki kılıcın kırılıncaya kadar Allah yolunda muharebe etsen dahi.” (Câmiüs’sağir)
Savaşta ölen şehit olur
Allah katında büyük bir mertebeye erer. Nefsine mağlup olan bir kimse ise ahirette büyük azaplarla karşılaşır. Bunun içindir ki nefis terbiyesinde büyük bir âmil olan zikrullahın fazileti bu kadar büyüktür.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Gafiller arasında Allah’ı zikreden
cihaddan kaçanlarla birlikte kaçmayıp vuruşmaya devam eden gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden
karanlık evdeki kandil gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden
şiddetli soğuktan yaprakları dökülmüş ağaçlar arasında yemyeşil duran ağaç gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kişiye Allah cennetteki yerini ölürken gösterir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kimsenin
bütün insanlar ve hayvanlar adedince günahlarını affeder.” (Câmiüs’sağîr: 4311)
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Kim bir yere oturur ve orada Allah’ı zikretmez (hiç zikretmeden kalkar) ise
Allah’tan ona bir noksanlık vardır.
Kim bir yere yatar
orada Allah’ı zikretmezse
ona Allah’tan bir noksanlık vardır.
Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah’ı zikretmezse
Allah’tan ona bir noksanlık vardır.” (Ebu Dâvud: 4856 - 5059)
Ebu Ümame -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Kim yatağına temiz (abdesli) olarak girer ve uyku bastırıncaya kadar Allah’ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da Allah’tan dünya veya ahiret hayırlarından bir şey isterse Allah-u Teâlâ istediğini mutlaka ona verir.” (Tirmizi: 3525)
“Rabbini zikredenlerle etmeyenlerin misali
diri ve ölü gibidir.” (Buhari)
Zikrullah ile mânevî gıdasını alan ruhlar dirilir
alamayan ruhlar ölür. Zikrullah
ruhun hayatı için
balığın suya duyduğu ihtiyaç gibidir.
“İçerisinde Allah zikredilen ev ile zikredilmeyen evin misali
diri ile ölü gibidir.” (Buharî)
İhlâsla zikrullaha devam edenler bütün bu faziletlere erdikleri gibi
zikrullah yapılan mahaller de bu faziletten nasiplerini almaktadırlar.
Ümmü Hânî -radiyallahu anhâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“‘Lâ ilâhe illâllah’ kelimesini hiçbir amel faziletçe geçemez ve bu kelime hiçbir günah bırakmaz.” (İbn-i Mâce: 3797)
Muaz bin Cebel -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Cennet sakinleri
Aziz ve Celil olan Allah’ı zikretmeden geçirdikleri bir anın dışında hiçbir şeye teessüf etmeyeceklerdir.” (Câmiüs’sağîr: 7701)