Emine Erdoğan’ın da Başı Zorla Kapatılmış O HALDE 18 Yaşına Kadar Baş Kapatılmasın

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Emine Erdoğan’ın da Başı Zorla Kapatılmış O HALDE 18 Yaşına Kadar Baş Kapatılmasın

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, türban sorununu çözebilir. Bu ilginç öneriyi ortaya atan Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde Emine Hanım'a siz çözebilirsiniz diye seslendi.

Peki CHP ile AK Parti'nin çözemediği sorunu Emine Hanım, nasıl çözecek? Emine Erdoğan'ın küçükken büyük abisinin baskısı ile başını örtmesi, Özkök'ü harekete geçirdi.

EMİNE ERDOĞAN'IN GÜNLERCE AĞLAMASI

Özkök, dünkü Milliyet'te abi Hasan Gülbaran’la yapılan röportajda, 'Emine Erdoğan'ın kapanmamak için günlerce ağladığı' sözlerini köşesine taşıdı. İşte Özkök'ün formülü de burada devreye giriyor. Buna göre tek bir cümle türban mutakabatı için yeterli. Gerisini Özkök'ten dinliyoruz:

Edemişti'18'İNDE KENDİ KARAR VERMELİ'minrdoğan'ın küçük abisi Hasan Gülbaran, Milliyet gazetesine yaptığı açklamalar ilgi çekmişti. Kızkardeşinin bilinmeyenlerini kamuoyu ile paylaşan Gülbaran, neler
"(...)İşte tam bu nedenle, ilk ve ortaöğretimde başörtüsü yasağının sürdürülmesinden yanayım.

AK Partililerin çoğunun da buna itirazı olacağını sanmıyorum.
Ama nedense CHP’nin bu konuda istediği güvence toplumsal bir mutabakat haline dönüştürülemiyor.

Oysa Emine Hanım çıkıp, “Evet o yaşlarda çocuklar zorlanmamalı. Kararı 18 yaşına gelince kendi vermeli” derse, türban mutabakatı için en büyük engel aşılmış olur.

Emine Hanım’ı tanımıyorum.
Kendisiyle birkaç kez Başbakan’ın uçağında karşılaştım.
Bundan bir önceki yerel seçimler için İzmir’e giderken uçakta biraz sohbet etme imkânım oldu.

Bende kişilikli ve kendinden emin bir kadın izlenimi bıraktı.
Bugüne kadar basından ve televizyondan izlediklerim bu görüşümü kuvvetlendirdi.

Küçüklüğünde yaşadığı üzüntüyü herhalde unutmamıştır, aynı şeyi başka kız çocuklarının da yaşamasını istemez diye düşünüyorum.
Üniversitelerde türban sorununun çözümüne engel olan tıkanıklığı, onun bir cümlesi açabilir."

intenethaber
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
O zaman Atatürk'ü sevip sevmemeyi de 18 yaşında karar versin. Hatta okula gidip gitmemeyi de? Hatta Türk ırkını sevip sevmek de...


Hangi ebeveyn evladını kendi inancı ve değerleri doğrultusunda yetiştirmez.

Ben daha iki yaşında çocuğuna Atatürk sevgisi aşılayanlar gördüm. Hatta kominst yapmak isteyenler.
Hatta, evladını Alevi olarak yetiştirmek istediği için zorunlu dini eğitimin kalkmasını isteyen babaya da sahip çıkılmasın.
Hatta 4 yaşındaki kızına mini etek giydirene de karışsınlar. Oğlum büyünce doktor olacak diyen babayı hapsetsinler.

O zaman bütün bunlara çare bulunsun.

Sonra gelip benim kızımın başını zorla örtmesine karışsınlar.

Evladım ile ilgili tüm tasarruf bana aittir.

Hiç kimse buna mani olamaz.

***

Bu hezeyanın sahibi bilsin ki:

Benim kızım 10 yaşında ve severek ve istiyerek kapanıyor. Daha kapanması için şimdiye kadar tek kelime etmemişim.

Peki buna çare nedir? Kızımı zorla mı açacaklar?
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Zafer Üskül'ün sözlerine tepki vermemek ve hesap sormamak işte böyle sonuçlar doğuruyor. Bu adamlara cesaret veriyor.

Sen İnsan Hakları komisyon Başkanı iken çıkıp dersen kızını başörtüsü takmadığı için okula göndermediğin vakit elinden alırım, İnsan Haklarına inanmayanlar cesaret alır ileri gidip der: Çocuğuna 18 yaşına kadar karışma.

buna susarsan der:

18 yaşından önce örtüneni polis zoru ile aç.

Daha susarsan der:

çocuğuna dinini 18 yaşına kadar öğretme.

Daha susarsan der: Çocuğuna Yorgo adını ver.
 
K

Kaçak

Guest
Abi konuya tam ortadan direk dalmak fayda vermez kanımca ...
Önce toplumu uzlaşmasını ve/veya birbirini anlamasını bekliyor isek ...
Derinlere inmemiz gerekir ...
"Din" nedirden başlarsak ...
Tesettür ile mayonun farkı olmadıgını anlar bu toplum belki ...
Her ikiside bir şeyleri temsil etmekte , bir inancı deşifre etmektedir ...
O zaman oturup neyi ilkokuldan önce , neyi unv. sonra , neyi yemekten sonra alacaklarına , almaları gerektiğine toplum karar versin ...
Sıkıntı "mayonun" normal , tesettürün ise "dini sembol" olarak değerlendirilmesinde ...
Bunu bizde kanıksadığımızdan mütevelli ( vay be kelimenin asaletine bakarmısınız ) bizlerde "üniversitelerde başörtüsü serbest kalsın " gibi ucube bir söylemi bayraklaştırdık gidiyoruz ...
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete hesabı ...

Selamlar ...
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Evet, başörtüsü üniversitede serbest kalsın sözünü bayraklaştırdık.

Şöyle demeliydik: Başörtüsü her yerde serbest olsun, ilk öğretimde, kamuda, üniversite de...

Muhabbetle
 
Üst