Hiçbir çocuk ölmesin.. Önce prensip olarak onu önümüze koyalım. Ama bunu söylerken çok boyutlu olarak söylüyorum. Yani çocuklar ölmesin evet ama örgütler de çocukları kitlesel eylemlere sürmesinler.. Kalkışma heveslileri çocukların ölü bedenleri üzerinden ülkeye-millete operasyon çekmesin..
•
Faşist Gezi Kalkışması günlerini hatırlayın.. Hani meselenin ağaç olmadığı o günler.. ‘Eğer gösterilerde ölenler olursa toplumsal refleks daha çok artar’.. dendiği günler… Bu ifade, aralarında Berkin Elvan’ın da olduğu pek çok hadisenin en azından sonuçlarından faydalanıldığının en açık göstergesi.. Bakın önümdeki bir video cd var. Okmeydanı Hastanesi’nin kafeteryasında Eylül 2013’te yapılmış bir mülakatın cd’si.. Çapul Tv muhabiri, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan’a mikrofon uzatmış. Olayın yaşandığı gecenin üzerinden 2,5 ay gibi bir zaman geçmiş ve babadan o geceyi anlatmasını istiyor. Bunu o günlerde de yazdım. Ancak ekmek lobisinin sesi öyle kuvvetli çıkıyor ki bastırmak mümkün değil.. CnnTürk’te Enver Aysever, bana ‘bir çocuk ekmek almaya giderken öldürülüyor, ne düşünüyorsun bu konuda?’ diye sorduğunda, ‘bırakın artık bu ekmek palavrasını’ dedim.. Hepimiz ekmek işinin palavra olduğunu biliyoruz.. Enver onun üzerine, üstelik hiç de itiraz etmeden; “peki tamam ekmek almaya gitmemiş olsun. Öldürülmesine ne diyorsun” diye düzeltti.. Kimse bu işin gerçek olmadığını biliyor zaten aslında.. Demek ki her ‘ekmek’ dediklerinde; “ne ekmeği kardeşim” dememiz gerekiyor.. Bir çocuğun ölümü tek başına zaten yeteri kadar trajik değil mi?.. Tekrar Çapul Tv mülakatına dönelim.. Hastanede geçen 85.günün sonunda yapılmış mülakat.. Muhabir olayın peşinde.. Öğrenmeye çalışıyor.. Ve soruyor.. “Nasıl oldu ?”…
•
İŞTE O GECE YAŞANANLAR
Israrla; “olayın siyasi bir tarafı yoktur” diyen baba, çocuklarının gece sabaha kadar sokakta eyleme katıldığını, sabaha karşı da kendilerini hastaneden arayıp, çocuklarının başına gelenlerin haberini aldıklarını anlatıyor. “.. 85. Gün.. 85 gündür hayatımız karanlık içinde.. Her gün Berkin’in uyanmasını bekliyoruz.. Kalkacak, birlikte olacağız.. Sabah geliyoruz akşama kadar buradayız.. Dualarımızla onu kaldıracağız.. 16 Haziran’da, Okmeydanı’nda çok büyük bir kargaşa.. Gezi eylemleri esnasında Berkin’e gaz fişeği isabet etti. 85 gündür Okmeydanı Eğitim Araştırma yoğun bakımda tedavi altında bulunuyor.. Her gün 12:00 - 13:00 arası görebiliyoruz. O vakti sabırsızlıkla bekliyoruz.. Bizi hissettiğini biliyoruz.. Her gün bu şekilde devam ediyoruz.. O gece kimse evinde değildi zaten.. Herkes dışarıdaydı.. Benim çocuklarım da dışarıdaydı.. Herkesin çocuğu gibi.. Ama geldi bizi buldu.. Bizi değil de başka birisini de bulabilirdi.. Şunu söylemem lazım.. Evet bu başına isabet etti ama bunda ben siyasi bir şey aramıyorum.. Anlatmak istiyorum üstüne basa basa, altını çize çize.. Kesinlikle bir siyasi yöne çekilmesini, çekmelerini istemiyoruz.. Siyasi bir şey yoktur yani.. Berkin normalde sade bir vatandaş.. Herhangi birinin çocuğu da olabilirdi, bizim çocuğumuz oldu.. O gece başına isabet ediyor sabaha karşı.. Geliyoruz buraya hastanede öğreniyoruz.. 2 defa ameliyat oldu aynı gün içinde….”
•
Hani Hürriyet’te Ayşe Arman’ın yazdığı; kahvaltı sofrasında annesi ‘ekmek alayım da geleyim’ dediğinde ‘aman anne sen çıkma ben alır da gelirim’ diyen küçük çocuk?.. Ne ‘ekmek’ var ortada ne ‘Faşist Devlet’ ne de ‘Katil Tayyip’… Sonra nedense bir şey oluyor ve ‘ekmek almaya giderken öldürülen çocuk’ algısı yerleştiriliyor belleklere.. Sokaklarda, elde ekmeklerle eylemler yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan’ın karşısına çıkan blok adayı için sembol olarak ‘ekmek’ tercih ediliyor. Aday, kampanyasına başlamadan önce ‘Gezi’ye selam çakıyor… Bütün bunlar ne kadar tesadüf olabilir ki?. Kalın sağlıcakla.
ERSOY DEDE
•
Faşist Gezi Kalkışması günlerini hatırlayın.. Hani meselenin ağaç olmadığı o günler.. ‘Eğer gösterilerde ölenler olursa toplumsal refleks daha çok artar’.. dendiği günler… Bu ifade, aralarında Berkin Elvan’ın da olduğu pek çok hadisenin en azından sonuçlarından faydalanıldığının en açık göstergesi.. Bakın önümdeki bir video cd var. Okmeydanı Hastanesi’nin kafeteryasında Eylül 2013’te yapılmış bir mülakatın cd’si.. Çapul Tv muhabiri, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan’a mikrofon uzatmış. Olayın yaşandığı gecenin üzerinden 2,5 ay gibi bir zaman geçmiş ve babadan o geceyi anlatmasını istiyor. Bunu o günlerde de yazdım. Ancak ekmek lobisinin sesi öyle kuvvetli çıkıyor ki bastırmak mümkün değil.. CnnTürk’te Enver Aysever, bana ‘bir çocuk ekmek almaya giderken öldürülüyor, ne düşünüyorsun bu konuda?’ diye sorduğunda, ‘bırakın artık bu ekmek palavrasını’ dedim.. Hepimiz ekmek işinin palavra olduğunu biliyoruz.. Enver onun üzerine, üstelik hiç de itiraz etmeden; “peki tamam ekmek almaya gitmemiş olsun. Öldürülmesine ne diyorsun” diye düzeltti.. Kimse bu işin gerçek olmadığını biliyor zaten aslında.. Demek ki her ‘ekmek’ dediklerinde; “ne ekmeği kardeşim” dememiz gerekiyor.. Bir çocuğun ölümü tek başına zaten yeteri kadar trajik değil mi?.. Tekrar Çapul Tv mülakatına dönelim.. Hastanede geçen 85.günün sonunda yapılmış mülakat.. Muhabir olayın peşinde.. Öğrenmeye çalışıyor.. Ve soruyor.. “Nasıl oldu ?”…
•
İŞTE O GECE YAŞANANLAR
Israrla; “olayın siyasi bir tarafı yoktur” diyen baba, çocuklarının gece sabaha kadar sokakta eyleme katıldığını, sabaha karşı da kendilerini hastaneden arayıp, çocuklarının başına gelenlerin haberini aldıklarını anlatıyor. “.. 85. Gün.. 85 gündür hayatımız karanlık içinde.. Her gün Berkin’in uyanmasını bekliyoruz.. Kalkacak, birlikte olacağız.. Sabah geliyoruz akşama kadar buradayız.. Dualarımızla onu kaldıracağız.. 16 Haziran’da, Okmeydanı’nda çok büyük bir kargaşa.. Gezi eylemleri esnasında Berkin’e gaz fişeği isabet etti. 85 gündür Okmeydanı Eğitim Araştırma yoğun bakımda tedavi altında bulunuyor.. Her gün 12:00 - 13:00 arası görebiliyoruz. O vakti sabırsızlıkla bekliyoruz.. Bizi hissettiğini biliyoruz.. Her gün bu şekilde devam ediyoruz.. O gece kimse evinde değildi zaten.. Herkes dışarıdaydı.. Benim çocuklarım da dışarıdaydı.. Herkesin çocuğu gibi.. Ama geldi bizi buldu.. Bizi değil de başka birisini de bulabilirdi.. Şunu söylemem lazım.. Evet bu başına isabet etti ama bunda ben siyasi bir şey aramıyorum.. Anlatmak istiyorum üstüne basa basa, altını çize çize.. Kesinlikle bir siyasi yöne çekilmesini, çekmelerini istemiyoruz.. Siyasi bir şey yoktur yani.. Berkin normalde sade bir vatandaş.. Herhangi birinin çocuğu da olabilirdi, bizim çocuğumuz oldu.. O gece başına isabet ediyor sabaha karşı.. Geliyoruz buraya hastanede öğreniyoruz.. 2 defa ameliyat oldu aynı gün içinde….”
•
Hani Hürriyet’te Ayşe Arman’ın yazdığı; kahvaltı sofrasında annesi ‘ekmek alayım da geleyim’ dediğinde ‘aman anne sen çıkma ben alır da gelirim’ diyen küçük çocuk?.. Ne ‘ekmek’ var ortada ne ‘Faşist Devlet’ ne de ‘Katil Tayyip’… Sonra nedense bir şey oluyor ve ‘ekmek almaya giderken öldürülen çocuk’ algısı yerleştiriliyor belleklere.. Sokaklarda, elde ekmeklerle eylemler yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan’ın karşısına çıkan blok adayı için sembol olarak ‘ekmek’ tercih ediliyor. Aday, kampanyasına başlamadan önce ‘Gezi’ye selam çakıyor… Bütün bunlar ne kadar tesadüf olabilir ki?. Kalın sağlıcakla.
ERSOY DEDE