Ehl-î Beyt Mektebi?

Şianın çok kullandığı sözlerden biri budur.Kendi batıl görüşlerini bununla kamufle etmek isterler.İslam nisbet edilen büyük fırkalardan biridir, Şia.

Kök itibariyle ikiye ayrılır: 1-Cemel ve Sıfin vak'asında , Hazreti Ali nin tabileridir.Bunların küçükleri ve büyükleri hepsi, Ehli Sünnet vel'Cemaattır.Bunlara eş-Şiat-ul-Hâlisa'' denilir.

2-Hazreti Ali radıyalahu Teala Anhu ve kerramallahu vechehu'dan sonra Hazreti Alinin ve Ehli Beytin ittibaını, sevgilerini bahane ederek Şiat-ul-Hâlisa iddiasında bulunanlardır.Yani Hazreti Ali'ye taraftar ehli beyti seven, Aliyi ve evladını masum görenlerede Şia denilmiştir.

Bunlar hicri 50 senesinde Hazreti Hasanİn vefatından sonra bir çok bid'atleri ve hurafeyi çıkardılar.İmametlik meselesini, imanın cüz ve rükünlerinden saydılar.dedilerki 'Rasulullah salllahu aleyhi vesellem, imameti aslında Hazreti Aliye verdi, lakin ashab , hakkını inkar etti, imamlar , nebilerin yerine vasiyetle tayin edilen kimselerdir.Kavlen ve fiilen Şianın bu inancını reddetmeyenleri sevmek ve Şiaya karşı olanlardan buğz ve nefret etmek, imanın
beşinci temelidir.buna ''Tevelli ve Teberri' derler...

Prof.Dr. Muhammed Ticani Semavi Kimdir?

1936 yılında Tunus'un Kafsa şehrinde, tanınmış ve inançlı bir ailede doğmuştur. Liseyi bitirdikten sonra Fen Fakültesi'nde öğrenimini sürdürerek mühendislik derecesine ulaşmıştır.

Çocukluğundan dini öğretilere karşı özel ilgi duyan Ticani, genç yaşta kentin imamı olmuş ve imamlığını yaptığı camide tefsir ve fıkıh dersleri vermiştir.

İlim ve tecrübesini arttırmak amacıyla Mısır, Irak, Lübnan ve Ürdün gibi bazı ülkelere yolculuklar yapmıştır. Ayrıca, hac ve umre ibadetlerini yerine getirmek için birkaç kez Arabistan'a gitmiştir.

Bu yolculukları sırasında Ayetullahi'l-Uzma Seyyid Ebu'I-Kasım Hoi ve Ayetullah Şehid Muhammed Bakır es-Sadr gibi Şia'nın büyük şahsiyetleriyle görüşme saadetine erişerek Şiilik hakkında araştırma yapma imkanını bulmuştur.

Muhammed Ticani bunu şu sözleriyle dile getirmiştir:

"Ben, Allah'ın kendisine hidayet ve tevfikini bahşettiği Tunuslu Muhammed Ticani Semavi'yim. Maliki mezhebine mensup olup, Kuzey Afrika' da meşhur olan Ticani tarikatına tabi iken, Ehl-i Beyt mezhebini seçmiş bulunuyorum. Hakkı, bir seyahat esnasında bazı Şii alimlerle görüşüp konuştuktan sonra tanıdım."

Bu zatın şiiliği konusunda Nette bir çok bilgi bulunuyor.Bir kısmını aktardım...

şiiler 400 yıl muhalafette kaldılar buda dinlerinin bozulmasına sebeb oldu. dışardan gelen pek çok inanç itikadlarına yerleşti. örneğin recat (hz.alinin tekrar dirileceğine inanırlar) beda (kaderin değiştiğine inanırlar).

beda inancının doğuşunda derler ki muhtar sekafi demiş kesinlikle kazanacağız Allah söz verdi. onra yenılınce demiş ki beda gerçekleşti Allah kararını değiştirdi.yine sahabe hakkındaki övgü ayetlerini de beda ile açıklayanlar vardır.

kim imam olacak sorunundan çok parçalara ayırdılar. imam cafer sadık olunce kimisi daha önce ölmüş ismaili imam kabul ettiler ve ismaili oldular kimisi ise musa kazımı imam kabul ettiler.

11.imam hasan askerinin oğlu yoktu.taraftarları ne yapacaklarını şaşırdılar özellikle şiilerden vergi (humus) alanlar.işte burada gaybet (imam gizlendi saklanıyor) tezi tekarar gündeme geldi (gaybet inancı daha öncede vardı imam ölmedi gizleniyor derleri.nneyse konu uzayacak ben bununla ilgili mustakil bir yazı yazayım.