Eğitimde ezber bozma zamanı.

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Fizik dersinden ‘çaktığı’ için liseyi 3 değil, 4 senede bitirebilmiş.


“Parlak bir öğrenciliğim olmadı. Okulla aram çok iyi değildi” diyor.
Ezberler üzerinden gittiğiniz takdirde, “Zamanında veremediği ders nedeniyle okulunu uzatmış birisi nasıl Milli Eğitim Bakanı olabilir” diye düşünürsünüz.


Ama tersinden baktığınızda da, okul karnesi zayıf gelen bir öğrencinin, hayatının ilerleyen bölümlerinde eğitim alanında uzmanlaşıp, aynı alanda yüksek kademelerde görev alıp, eğitim bakanı bile olabileceğinin bir örneği karşımıza çıkıyor.
Dün sabah Kanal 7’de yaptığımız Başkent Kulisi programında Bakan Selçuk’a espriyle karışık, “Bunu açık yüreklilikle söylüyorsunuz ama insanlar ‘Eğitim Bakanı çocuklara kötü örnek oluyor’ diye düşünmezler mi” diye sordum.
Selçuk, biraz kendi hikayesini de işin içine katarak şöyle bir yanıt verdi: “Çocuk, kendisine anlamsız gelen konularla, zorunlu olarak yapması istenen şeylerle uğraştığında yaptığı iş daha da anlamsız hale gelmeye başlar ve okul açılmadan soğur. Çocuğun sosyal alanda gelişmemesi karnesi ne kadar iyi olursa olsun onun hayat başarısına hizmet etmiyor.”

ÜNİVERSİTE DEMEK ARTIK MUTLAK ‘EKMEK KAPISI’ ANLAMINA GELMİYOR

Üniversite eğitimi konusunda da ezberleri bozmanın vakti geldi de geçiyor.
Bizim zamanımızda her yüz öğrenciden 2’si üniversite sınavını kazanabiliyordu.
İlkokulda, ortaokulda çocuğun durumuna bakılırdı.
Okuyacak gibiyse, önü açılır, meslek edinme garantisi yüksek olduğu için üniversiteye gönderilirdi.
Değilse, ya meslek liselerine, ya da ‘vakitlice’ meslek edinebileceği bir alana yönlendirilirdi.
Şimdi üniversitelere giriş kolaylaştı, herkes üniversite diploması alabiliyor ama buralardan mezun olanların büyük bölümü ‘İşsizler ordusuna’ katılıyor.
23, 24 yaşına gelmiş ‘vasıfsız mezunların’ o yaştan sonra her mesleği yapabilmesi mümkün olur mu?
Örnekler verelim…
Kimya alanında dünya birincisi olan Almanya’da, üniversiteler yılda 600 mezun veriyor.
Bizim üniversitelerde ise, aynı bölümden bunun on katı öğrenci diploma alıyor.
Eğitim fakültelerinden mezun olan 450 bin öğretmen adayı, Şubat aylarında yapılan öğretmen atamalarında kendilerine bir yer açılması için çırpınıp duruyor.
İletişim fakültelerinin sayısı o kadar çoğaldı ki, sadece bir fakültenin mezunları bizim sektörün yıllık ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecek durumda.
Demek ki üzerinde durmayı gerektiren bir takım terslikler var.
Üniversite okumak kötü bir şey dediğimiz sanılmasın.
Ama salt meslek edinme, iş bulma mecrası olarak düşünüldüğü takdirde, üniversite mezunu olmanın ‘ekmek kapısını’ sonuna kadar açtığı da düşünülmesin.
Türkiye’deki bu üzerinde durduğumuz konu bağlamında temel bir sorun var.
Eğitim hayatı ile çalışma hayatının ideal bir biçimde örtüşmemesi.
Bir tarafta istenilen nitelikler olmadığı için iş bulamayanlar var, öbür tarafta aradığı halde yeterli oranda vasıflı çalışana ulaşamayanlar.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, iki elinin parmaklarını açıp birleştirerek bu ‘kesişme’ sorununa dikkat çekiyor.
Normalde o hareketi yaptığınızda iki elin 5 parmağının birbiriyle kesişmesi gerekirken, Türkiye örneğinde sağ elin 5 parmağı sol elin bir parmağı ile birleşebiliyor.
Yani, eğitim hayatı ile çalışma hayatının kesişme oranı yüzde 20’lerde kalıyor.

MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMİN ÖNÜNÜN AÇILMASI İHTİYACI

İşte bu noktada, bir zamanlar ‘Üniversite baskısını’ yumuşatan meslek liselerini canlandırma fikri akıllara geliyor.
Tabii zamanın koşullarına uygun olmak kaydıyla.
Yaptığımız sohbet sırasında Bakan Selçuk’un mesleki teknik eğitimin yeniden güçlendirmesi için bir takım çalışmalar yürüttüğünü fark ettim.
9’uncu sınıftan itibaren ilgili sektörün taleplerine uygun düşecek bir müfredatla yeni okullar açılacak.
Öğrenciler o yaştan itibaren hem maaş, hem meslek sahibi olmaya başlayacak.
Milli Eğitim Bakanı bu işin önemini anlatmak için şunları söylüyor: “Eğer biz mesleki teknik eğitimi bir yola koymazsak bu sefer toplumdaki gelir dağılımındaki eşitlikler, eşitsizlikler ya da toplumdaki rol ve görevlere dair bazı problemler daha da büyüyecek. Herkes yükseköğretim mezunu olmak gibi bir hedefe kilitlenecek ki şu anda öyle zaten. Bunun önüne geçebilmek için insanlara sahici, işe yarayan birtakım somut çözümler üretmemiz gerekiyor.”
Yazıyı bitirmeden önce, öğrencileri yakından ilgilendiren, önümüzdeki yıldan itibaren devreye girecek birkaç haber daha verelim:
*Liselerde şu an 15-16 ders var. Bu sayı indirilecek. Nihai karar Mart ayında açıklanacak ama ders sayısının 8’e düşmesi gibi bir ihtimalden söz edebilirim.
*Sayısal, sözel, eşit ağırlık gibi alan seçimleri lise eğitiminin başlangıcına konacak. Yani bu alanlardan biri için seçim yapan öğrenci, lise hayatı boyunca kendi alanı üzerinden ders alacak.
*Lise son sınıfta öğrencinin sınav hazırlıklarını kolaylaştıracak yeni bir takım uygulamalar devreye girecek.
YENİ ŞAFAK GAZETESİ - Mehmet ACET




Eğitimde ezber bozma zamanı
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Sayın Bakan meselenin nabzını tutmuş. Onu çekemeyen tabakanın ayak oyunlarına takılmazsa Allahın izniyle güzel işler yapacağından umutluyum. Hikaye ve masalla büyümüş bir nesle göre oldukça realist biri. Allah yolunu açık etsin.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Sayın Bakan meselenin nabzını tutmuş. Onu çekemeyen tabakanın ayak oyunlarına takılmazsa Allahın izniyle güzel işler yapacağından umutluyum. Hikaye ve masalla büyümüş bir nesle göre oldukça realist biri. Allah yolunu açık etsin.


bir eğitimci olarak soruyorum sana gerçekten bu kadar zor mu eğitim sistemini düzeltmek?
Mesela uzaktan bakıyorum belli başlı kaidelerle ülkenin %20-30 arası bir kesiminin hatta çok daha azının yüksek okul/üniversite okuması kafi gerisi toplumun devamını sağlayacak işlerle iştigale yönlendirilebilir gibi geliyor.

Sizin toplantılarınız istişarelerini oluyordur muhakkak bi soramaz mısın acaba endüstiri meslek ve meslek okullarının techizat ve diğer iş öğrenmeyle alakalı giderlerini bulundukları ilin ticaret odaları karşılayamaz mı? Mesela ito devasa bütçeye sahip ve adamlar keyfine harcıyor bunun yerine istanbuldaki teknik liselere makina parkurları kursalar sanayiye ara eleman yetiştirseler bu elemanlar ilerde büyük usta olabilirler hem meslekten hem okuldan öğrenecekler nihayetinde.

birde öğrencinin sınıfta kalmaması bi şekilde mezun olması ve disiplinsiz kişilerin okuldan atılmasının zorlaştırılması çok ama çok saçma. öğretmenin bir ağırlığı olmalı. videolarda görüyoruz ( her yer öyle değildir elbette ) öğrenci sınıfta içki içiyor, öğretmene küfrediyor, disiplinsizlik gırla ama sosyal medyaya yansıyana kadar kimseden tık yok. öğretmene suç blmuyorum dövse kabahatli, sövse kabahatli. tamamen meb in iş bilmezliği ve popülistliği gibi geliyor. bu iki paragraftakileri yapsalar işin yarısı biter sanki?

kalan yarısı ise gerçekten milli reflekslerle ve öğrenmeyi öğrenmek üzerine planlanmış müfredat olmalı. Ne evrimi ne osmanlıyı ne m.kemali reddeden bir müfredat değil. hepsini anlatan fakat bunu yaparken hepsinin nerede yanlış yaptığını ve doğrusunun ne olması gerektiğini öğreten bir müfredat. çocuklar öğrenmeyi öğrenmeli. neden? niçin? Nasıl? gibi soruları sormayı öğrenmeli ki ilerde ne fetö, ne bir siyasi parti, ne köyündeki ağası ne de bir başkası tarafından kandırılmasın.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Dün haber kanalı, sokakta Z kuşağı yani 2000den sonraki nesile soru soruyor.
Ne istersiniz gelecekte diyor ?
yüzde 99u memurluk diyor.
Bu çocuklar akp ile büyüyen nesiller.
eğitimi getirdiği boyut ortada aslında.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Dün haber kanalı, sokakta Z kuşağı yani 2000den sonraki nesile soru soruyor.
Ne istersiniz gelecekte diyor ?
yüzde 99u memurluk diyor.
Bu çocuklar akp ile büyüyen nesiller.
eğitimi getirdiği boyut ortada aslında.

Abi inanılmaz bi kalitesizlik var yeni nesilde. yani mesele ak partiden çok büyük. En basit genel kültür bilgisinden yoksun bir kesim var. Eğitimcilerin işi çok zor. Bu çocuklar cahil/kültürsüz ama son seviyede ego sahibi. Oturup sana düşüncesini ( ne düşünürse düşünsün ) anlatacak türkçeden yoksunlar. özel sektörde hayatta kalmaları zor fakat beklentileri müdürlük ceoluk patronluk.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
AK PARTİ ile ne alakası var yeni nesil kalitesiz yetişmişse bu partinin değil
ana babaların sorumluluğu
evladını yetiştiremeyenler başka yere b...k atmasın
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Sayın Bakan meselenin nabzını tutmuş. Onu çekemeyen tabakanın ayak oyunlarına takılmazsa Allahın izniyle güzel işler yapacağından umutluyum. Hikaye ve masalla büyümüş bir nesle göre oldukça realist biri. Allah yolunu açık etsin.
90+17 senede olmayan olacak öylemi , lafontenin masalları daha gerçek be hocam...... bu müfredat olduğu sürece, evliya getir bir şey değişmez....
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Abi inanılmaz bi kalitesizlik var yeni nesilde. yani mesele ak partiden çok büyük. En basit genel kültür bilgisinden yoksun bir kesim var. Eğitimcilerin işi çok zor. Bu çocuklar cahil/kültürsüz ama son seviyede ego sahibi. Oturup sana düşüncesini ( ne düşünürse düşünsün ) anlatacak türkçeden yoksunlar. özel sektörde hayatta kalmaları zor fakat beklentileri müdürlük ceoluk patronluk.
Mesele ak partiden de büyük..elbetteki ak partinin de sorumluluğu ve vebali de büyük.. 5-6 yaşından itibaren eğitimden ve sosyal işlerin hepsinden akp sorumlu ise iyi işlerin medhü senasını üstüne alıp, kötü işleri başkalarının almasını beklememeli..

yönetimde chp ve sol zihniyet olduğu zamanlarda, o eğitimle yetişen nesil sebebiyle o yönetim mesul tutulabiliyor da, bu yönetim 16 senedir eğitimle sürekli geriye gitmişse, başarı ölçme değerlendirmelerinde dünyada son sıralarda yer alıyorsa bunun elbetteki sorumluluğu akpyedir.

şu 16 senedeki eğitim politikalarının bile sürekli paldır küldür değiştiği dikiş tutturalamadığı bir ortamda zaten o eğitimle sağlıklı bir nesil yetişmesi beklenemez.

ateist olan genç sayısındaki artışa hiç değinmiyorum. orası ayrı vebal.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
bir eğitimci olarak soruyorum sana gerçekten bu kadar zor mu eğitim sistemini düzeltmek?
Mesela uzaktan bakıyorum belli başlı kaidelerle ülkenin %20-30 arası bir kesiminin hatta çok daha azının yüksek okul/üniversite okuması kafi gerisi toplumun devamını sağlayacak işlerle iştigale yönlendirilebilir gibi geliyor.

Sizin toplantılarınız istişarelerini oluyordur muhakkak bi soramaz mısın acaba endüstiri meslek ve meslek okullarının techizat ve diğer iş öğrenmeyle alakalı giderlerini bulundukları ilin ticaret odaları karşılayamaz mı? Mesela ito devasa bütçeye sahip ve adamlar keyfine harcıyor bunun yerine istanbuldaki teknik liselere makina parkurları kursalar sanayiye ara eleman yetiştirseler bu elemanlar ilerde büyük usta olabilirler hem meslekten hem okuldan öğrenecekler nihayetinde.

birde öğrencinin sınıfta kalmaması bi şekilde mezun olması ve disiplinsiz kişilerin okuldan atılmasının zorlaştırılması çok ama çok saçma. öğretmenin bir ağırlığı olmalı. videolarda görüyoruz ( her yer öyle değildir elbette ) öğrenci sınıfta içki içiyor, öğretmene küfrediyor, disiplinsizlik gırla ama sosyal medyaya yansıyana kadar kimseden tık yok. öğretmene suç blmuyorum dövse kabahatli, sövse kabahatli. tamamen meb in iş bilmezliği ve popülistliği gibi geliyor. bu iki paragraftakileri yapsalar işin yarısı biter sanki?

kalan yarısı ise gerçekten milli reflekslerle ve öğrenmeyi öğrenmek üzerine planlanmış müfredat olmalı. Ne evrimi ne osmanlıyı ne m.kemali reddeden bir müfredat değil. hepsini anlatan fakat bunu yaparken hepsinin nerede yanlış yaptığını ve doğrusunun ne olması gerektiğini öğreten bir müfredat. çocuklar öğrenmeyi öğrenmeli. neden? niçin? Nasıl? gibi soruları sormayı öğrenmeli ki ilerde ne fetö, ne bir siyasi parti, ne köyündeki ağası ne de bir başkası tarafından kandırılmasın.

Senin tespitlerin doğru. Bu doğruları görmek tabiiki önemli ama çözüme yönelik adım atacak irade ve yetki önemli. Eğitim öyle her aklına gelenin veya her yetkili olanın sık sık kurcalayacağı bir alan değil ve olmamalı. Sayın Ömer DİNCER zamanında birinci sınıfa alınan 56 aylık öğrencilerden dolayı oluşan kalabalık o yıl ilkokulları etkiledi. 4 yıl sonra ortaokulları etkiledi ve seneye eylül ayında lise tercihlerini etkileyecek.

12 yıl mecburi eğitimin hiç bir getirisi yok. Okumaya niyeti olan zaten okuyor. Niyeti ve yeteneği olmayan ise öğretmenlerin sırtına binerek lise sona kadar taşınıyor. Gereği yok. Çırak olabileceği yaşta okumayacak çaocuklar çıraklık eğitim merkezlerine gitsin ardından meslek liselerine gitsin ortaokul ve lise denginde sayılacak diplomalarını alsınlar. Üniversite okumak isteyen de sınavına girsin kazanırsa istediği bölümü okusun.

Ya üniversiteler ekmek kapısı gibi görülmesin kültürlü insan etiketi için okunsun veya ne kadar insana iş kapısı olabilecekse o kadar öğrenci alsın. Öğrenci Seçme işi de ona göre dizayn edilsin.

Bürokratik oligarşiyi aşarsa sayın bakanımızın bu konuyu vuzuha kavuşturacağını umuyorum.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Abi inanılmaz bi kalitesizlik var yeni nesilde. yani mesele ak partiden çok büyük. En basit genel kültür bilgisinden yoksun bir kesim var. Eğitimcilerin işi çok zor. Bu çocuklar cahil/kültürsüz ama son seviyede ego sahibi. Oturup sana düşüncesini ( ne düşünürse düşünsün ) anlatacak türkçeden yoksunlar. özel sektörde hayatta kalmaları zor fakat beklentileri müdürlük ceoluk patronluk.

Kitap okumuyorlar. İletişim kurmuyorlar. Bu sosyalleşmeyi önleyen bir durum. Aile kaç kelimeyle konuşuyorsa çocukların beyni o kadar geniş oluyor. Farklı hiç bir bilgi girmeyince ufukları olmuyor çocukların. Kitap da okumuyorlar. Okulda ne duymuşsa yarım yamalak onunla gidiyorlar. Bu kalıbı kıranlar başarılı oluyor. İletişim kurabilenler kendini geliştiriyor. Diğerleri boş...
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
90+17 senede olmayan olacak öylemi , lafontenin masalları daha gerçek be hocam...... bu müfredat olduğu sürece, evliya getir bir şey değişmez....

Bin defa denesen ve yine olmazsa binbirinciyi de denemelisin. Başka yol yok. Hayat devam ediyor. Durup beklemez seni...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
bilmem kaç tane imam hatip açmışsın, keşke açmasaydın, sırf tabela, başka hiç bir şey değil, eski mevcutları adam akıllı düzeltip, tambir eğitim verseydin onlar bile yeterdi, şuda var, nerde öyle şuurlu öğretmen, istisna kaideyi bozmaz, hepsi laylaylom..... kıldır beşi al maaşı tipli sözde imamlardan bir şey olmayacaksa, bu öğretmenlerlede olacak bir şey yok....öğretmene nasıl kızasın, oda bu müfredatla yetişti....
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
bilmem kaç tane imam hatip açmışsın, keşke açmasaydın, sırf tabela, başka hiç bir şey değil, eski mevcutları adam akıllı düzeltip, tambir eğitim verseydin onlar bile yeterdi, şuda var, nerde öyle şuurlu öğretmen, istisna kaideyi bozmaz, hepsi laylaylom..... kıldır beşi al maaşı tipli sözde imamlardan bir şey olmayacaksa, bu öğretmenlerlede olacak bir şey yok....öğretmene nasıl kızasın, oda bu müfredatla yetişti....
Ben imamhatipteyken bi hocamiz vardi cani sagolasica! keramet yok, kabir azabi yok, fil suresinin tefsiri oyle degil vs vs vs anlatirdi da anlatirdi. Mezun oldugumda aslinda hepimiz veliyiz vs diyordum. O zamanlar oyleyse simdi nasildir dusunemiyorum.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
bilmem kaç tane imam hatip açmışsın, keşke açmasaydın, sırf tabela, başka hiç bir şey değil, eski mevcutları adam akıllı düzeltip, tambir eğitim verseydin onlar bile yeterdi, şuda var, nerde öyle şuurlu öğretmen, istisna kaideyi bozmaz, hepsi laylaylom..... kıldır beşi al maaşı tipli sözde imamlardan bir şey olmayacaksa, bu öğretmenlerlede olacak bir şey yok....öğretmene nasıl kızasın, oda bu müfredatla yetişti....

Çözüm söyle ihtiyar. Hep hüzzamdan gidiyorsun. yaptığın ya da yapabileceğin var mı yaz da ilham alalım.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Çözüm söyle ihtiyar. Hep hüzzamdan gidiyorsun. yaptığın ya da yapabileceğin var mı yaz da ilham alalım.
çözüm mü, yetki ben de değil ki, en son bizden yaptığın alıntıda ufak bir tanesi var mesela...artı, yeniden, erkek liseleri açmak, herkez okumak zorunda değil, her tarafa üniversite açıldıda ne oldu, bizim müslüman erkekler bile liberal oldu...
benim yaptığım mı, çok şükür 4 kızımda ilkokul dahil mektep yüzü görmedi, hepsi medrese tahsilii arapça hocalığı yapıyor kendilerince, evlenince, kocalarına iyi bir hanım olsunlar, konu komşularına fırsat bulurlarsa dinlerini anlatsınlar, bana da onlarada yeter...
 
Üst