Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olamaz.

tarikay72

Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olamaz.

FIRKALARA TÂBî OLMAK


Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olamaz. O zaman tevhidin şartlarını yerine getiremez. Onun dışında kalır yani fırkalardan birine tâbî olur. Fırkalardan Sırat-ı Müstakiym’in dışında birisine tâbî olmak neyi oluşturur? Eğer bir insan Sırat-ı Müstakiym’in dışındaki fırkalardan birine tâbî ise Kur'an-ı Kerimimiz onun kurtuluşunun söz konusu olmadığını söylüyor. İşte Sebe suresi 20. âyet-i kerime Allahû Teala buyuruyor ki:
"Ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe'ûhü illâ feriykan minelmü'miniyn." Sebe-20
"Şeytan kıyamet günü insanlara olan vaadini yerine getirdi. Müminleri oluşturan bir fırka hariç bütün fırkalar şeytana kul oldular."

Şeytana kul olmaksa insanı mutlaka cehenneme götüren bir olgu bilindiği gibi. Kaç fırka olduğu soruluyor Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e O'da 73 fırka diye cevap veriyor. Demek ki fırka sayısı 73. İşte bu 73 fırkadan acaba Allahû Teala’nın indinde kaç tanesi kurtulacak? Sadece bir tanesi. Müminleri oluşturan bir tek fırka. 73 fırkanın içinde demek ki vahdetin sahibi olan, birliğin sahibi olan bir tek fırka var, müminler. Öyleyse kimler bunlar? Biraz evvel söylediğimiz Enam suresinin 153. âyet-i kerimesinde Allahû Teala şöyle buyuruyor:
"Ve enne hâzâ sırâtıymüstekıy men fettebiûh, ve lâ tettebi'ûssübüle feteferreka biküm an sebiylih, zâliküm vassâküm bihî le'alleküm tettekuûn." En'am-153
İşte muhakkakki bu Sırat-ı Müstakiym’dir. Ona tâbî olun. (O yolun üzerinde bulunun) diğer yollara (fırkalara) tâbî olmayın ki onlar sizi Allah'ın yolundan (Sırat-ı Müstakiym’den) ayırırlar. İşte bu Allah'ın vasiyetidir (emridir) ki bununla (bu yolla) takva sahibi olasınız.

Öyleyse gene fırkalardan bahsediyor Allahû Teala. Yani ayrılıklardan birbirinden farklı yollardan... Her farklı yol, kim hangi yolda olursa olsun bir farklı yol söz konusuysa bunun Sırat-ı Müstakiym ile irtibatına dikkatle bakmak gerekir. Eğer insan A tarikatında değilde B tarikatindaysa, tasavvufun C kanadın da değilde F kanadındaysa netice değişmez. Bu kişi bulunduğu dergâhdan mutlaka Sırat-ı Müstakiym’e ulaşacağı cihetle hiçbir şekilde Sırat-ı Müstakiym’in dışında değildir.
Öyleyse bu kişi vahdet üzeredir. Ama eğer insanlar bu Allah'a ulaştıran sebillerin dışında herhangi bir fırkaya mensupsa o takdirde o kişinin Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olması mümkün değildir. Öyleyse o Sırat-ı Müstakiym’den sapmış bir kişidir. İşte o kişi vahdet üzere değildir. Öyleyse Allahû Teala’nın emrettiği şey bütün insanların Sırat-ı Müstakiym üzerinde olmasıysa bu asıldır. Vahdetin ise temeli Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olmaktır.
Öyleyse ne kadar çok tasavvuf camiası olursa olsun, ne kadar çok tarikat camiası olursa olsun bunların hepsi Sırat-ı Müstakiym’in üzerindedir. Ve Sırat-ı Müstakiym üzerinde olan bu insanlar da vahdet akidesinin gerçek sahipleridir. Çünkü onlar 14 asır evvel yaşanan İslâmı yaşıyorlar. Bilindiği gibi 14 asır evvel bütün sahabe Sırat-ı Müstakiym’e çağırıyorlardı.
"Kul hâzihî sebiyliy ed'û ilallahi alâ basıyretin ene ve menittebe'aniy." Yusuf-108
Habibim deki ben ve bana tabî olanların hepsinin, görerek Allah'a çağırdığımız yol işte bu yoldur (Sırat-ı Müstakiym’dir).
 

uyarıcı

Üye
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tanımlı Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olamaz.

tarikay72' Alıntı:
FIRKALARA TÂBî OLMAK


Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiym’in üzerinde olamaz. O zaman tevhidin şartlarını yerine getiremez. Onun dışında kalır yani fırkalardan birine tâbî olur. Fırkalardan Sırat-ı Müstakiym’in dışında birisine tâbî olmak neyi oluşturur? Eğer bir insan Sırat-ı Müstakiym’in dışındaki fırkalardan birine tâbî ise Kur'an-ı Kerimimiz onun kurtuluşunun söz konusu olmadığını söylüyor. İşte Sebe suresi 20. âyet-i kerime Allahû Teala buyuruyor ki:
"Ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe'ûhü illâ feriykan minelmü'miniyn." Sebe-20
"Şeytan kıyamet günü insanlara olan vaadini yerine getirdi. Müminleri oluşturan bir fırka hariç bütün fırkalar şeytana kul oldular."

Ben sana ne deyimki sen hiç bu konuda kuran ve sünnetten bir delil biliyormusun??mürşite bağlanmayla alakalı yoksa bilmiyorsanız zikie ehline sorun ayetinimi delil getirecen sormadan önce ac tefsiri oku tabariyi bak orda öylemi yazıyor .Yani sana göre tevhid ehli olmak ancak Allah a ortak koşmakla mümkündür öylemi .çünkü öyle diyon bak oku yazdıklarını!mürşit olmaz şartını getiirdin bu ancak şeri delille olur sen nasıl getirdin bu şartı yaz?
 

İmandanihsana

Doçent
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul/kadıkö
Birakin Uyarici Kardesimi Birakin O Bilir Canim O Benim Valla Ben Sustum Sen Uyar Bakalim Dvm Et Ahirette Anlarsin Mursidin Gereklilgini Ve Guzelligini Ha Bide Aklima Geldi Mezhepler Hakkinda Hadis Var Canim Peygamber As Zamaninda Car Miydi Hanefilik Fln Ha Sole Canim Amma Biz Hanefilike Fln Laf Etmiyoruz Edemeyizde Ztn Ha Peygamber As Ummetin Arasindaki Ayriliklarin Rahmet Oldunu Soleyen Hadis Var Mi Var Amma Hanefi Adi Geciyormu Sole Bakim Hz Ebubekir Hangi Mezheptendi Gercekten Ben Bole Sacma Sapan Sorular Sormamda Iste Mecbur Kaldik Sen Anlarsin Ne Demek Istedimi Ben Artik Sustum Ahirette Alirsin Canim Tum Sorularinin Cevaplarini Be Keske Bende Bir Mursİde Intisab Etseydim Dersin Bu Sozumu Unutma Allah Emanet Ol
 

Metin mete

Üye
Katılım
26 Haz 2006
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Iste mürsit iste yol;

Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek “Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.” diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.

39 Zümer Suresi 3

Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

7 Araf Suresi 3

YANI Allahin disinda mürsit arayanlara ne demek gerekirse neyse,zaten Allah konuyla ilgili hükmünü verecektir.Vesselam.
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Metin mete' Alıntı:
Iste mürsit iste yol;

Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek “Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.” Kardeş bu konuyu defalarca dile getirdik. Allah'a kulluk ediyoruz. Mürşidimize bağlanıyoruz yoksa evrenesoğlu gibi sapıtırız.Allah C.C muhafaza etsin. diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.
Bu kadar zamanda süre gelen din alimlerimiz hep yanlış yaparak bu yoldan ilerlemiş. Siz ve sizin gibiler 5 dk.da işi çözüyor. Tebrik ederim.

39 Zümer Suresi 3

Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

7 Araf Suresi 3

YANI Allahin disinda mürsit arayanlara ne demek gerekirse neyse,zaten Allah konuyla ilgili hükmünü verecektir.Vesselam.

Allah yar ve yardımcımız olur İnşa'Allah....
 

rumi

Üye
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
81
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Metin mete' Alıntı:
Iste mürsit iste yol;

Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek “Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.” diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.

39 Zümer Suresi 3

Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

7 Araf Suresi 3

YANI Allahin disinda mürsit arayanlara ne demek gerekirse neyse,zaten Allah konuyla ilgili hükmünü verecektir.Vesselam.

Selamün Aleyküm değerli kardeşim

sizin fikrinize katılmıyorum çünkü aynı KURANI KERİMDE ALLAHCC veli mürşidlere tabi olunmasını da beyan ediyor ...buna ne diyeceksiniz ?

18/KEHF-17: Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).

Ve güneşin doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah�ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa artık onun için velî mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz.


ayeti kerimede dalalette olanların VELİ MÜRŞİDİ olmadığını beyan ediyor..

siz zümer 3 ü yanlış anlıyorsunuz değerli kardeşim...

bakın size bir ayet daha

72/CİN-14: Ve ennâ minnel muslimûne ve minnel kâsitûn(kâsitûne), fe men esleme fe ulâike teharrev reşedâ(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah�a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah�a) teslim olmayı dilerse, mürşidini arar.

ayette üstelik REŞEDA yani mürşidini arar diyor...buna ne diyeceksiniz?
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
öyle bir devre gelmişizki herkes Ayetleri işine geldiği gibi yorumluyor...

hey yüce Allah ım sen bizi muhafaza et...

Not: Bu mesaj özellikle bu konu için yazılmamıştır genele yazılmıştır...
 

İbrahim Tevhidi

Profesör
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
765
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
41
Web sitesi
www.rebeze.com
Ne kadar çok mütefessir var yaf piyasada....


Her yazdığımız ayeti açıklarken mutlaka, bir tefsire bakarak, kendi yorumumuzu değil, mütefessirin yorumunu yazarız...

Mevdudi,Seyyid Kutub, Mustafa İlsamoğlu olabilir mütefessir olarak.
 

yüz akı

Profesör
Katılım
28 Şub 2007
Mesajlar
792
Tepkime puanı
114
Puanları
0
Yaş
41
Konum
diyar-ı gül
rabbim sana hidayet versin uyarıcı kardeşim de göresin gerçekleri ve yolların neden gerekli olup güzelliklerini....

anlatmak zordur size onun içinde uğraşmak zamanı sraf etmektir ama kısaca diyim size yolların son merhalesi bekabillah-fenafillah tır...müridin buna ulaşması için gayret verilir...

rabbim nasin ederse tabi ki...etmeden giderse de mürid karınca misali olur inş...
en azından ona ulaşmak için ben seni zikrettim rabbim der....

hz ali efendimizin dediği gibi ''eğer hz. muhammed A.S peygamber değilse benim kaybedecek bişeyim yok, en azından tek olan rahmana inanıyorum; ya birde onun peygamber olduğu gerçekse (amenna ve saddakna) peki bu durumda sen neler kaybedersin yada ne kazanacaksın!!!!''

Rabbişrahli sadri ve yessirli emri. Vahlul ukdeten min lisani yefkahu kavli” Meali: Ey rabbim. Göğsümü aç, genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimde bulunan düğümü çöz de, anlasınlar beni”(Taha:25-28)

selam ve dua ile...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Metin mete - nick'li üyenin Zümer Sûresi 3. ayetinin meali yanlış nakledildiği kanısındayım. Elmalı'lı Hamdi Yazır' merhumun tefsirinde bu ayet aynen şu şekilde meallendirilmiştir.
Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler : "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.
Dolayısyla bu mealin bu şekilde düzeltilmesi gereklidir. Ayrıca "İttihad-ı İslam" nick'li üyenin müfessir olarak belirtitiği üç isim de ümmet arasında güvenilirliği ve muteberliği onaylanmamış isimlerdir. Fahrudddin-i Râzi, Ebus-Suud Efendi, Hazin, Kâzi, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmallılı Hamdi Yazır, İsmail Hakkı Bursevî gibi abide müfessir şahsiyetler dururken isimleri ve ilimleri üzerinde ittifak edilmemiş şahıslardan ne diye tefsir öğrenelim ki ?
Rabbimiz cümlemize şuur nasib eylesin.

 
Üst