Edip Yuksel'in 19 sayi takintisi vardir ve bu rakama uymuyor diye tevbe suresinin son iki ayetini yok sayar bu fikrinden döndü mü bilmiyorum..
Yok dönmedi henüz,
19 takıntısını cidden kendisine saklaması lazım, ki çoğu zaman öyle yapıyor zaten,
nice harika tespitleri heder olup gidiyor.
19'la ilgilenmek isteyen, O'nun deyimiyle tanık olmak isteyen olursa şahsına ait olmak üzere ilgilensin, araştırsın,
ama 19'a tanıklık etmeyenleri aptallıkla filan etmesi bazen şirazeyi kaydırıyor, Hakeza Tevbe suresi 2 ayeti hakkındaki tutumu da aynı.
Syn Verda yalnız bir örnekleme yaparsak, yine tüm kayıtsız şartsız ehli sünnetim ve sahih nitelikli kaynaklar Allah'ın yazılı olmayan vahyidir diyen arkadaşları da aynı örneklem ile kendi kendilerini mürted ilan etme olasılıklarını görmemezlikten gelemeyiz.
Bu arkadaşlara göre aşağıdaki ayet
"Eş-şeyhu veş-şeyhatu iza zeneya fer'cümûhüme'l-beyyete nekalen minallahi vallahü azizün-hakîm"
"Evli erkek ve kadın zina yaptıkları zaman Allah'tan bir ceza olarak muhakkak onları recmedin.Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir"
Yukarıdaki ayet bu arkadaşlara göre Kur'an ayetidir ama kutsal keçi ayeti yiyerek neshettiği için ayet yazılı olarak ortada yok,
ama hüküm olarak sonsuza kadar bakidir.
Şimdi sorarım size böyle bir şeye inanan kişinin Edip'e bu konuda bir şey söylemeye hakkı var mıdır?
İki ayet fazla demekle, bir ayet eksik demek arasında nasıl bir fark var, hüküm olarak aynı şeyi gerektirmez mi.
Ayrıca daha çarpıcı bir örnek Abdullah İbn-i Mes'ud gibi şöhretli bir sahabe Felak ve Nas surelerinin Kur'andan olmadığını ısrarla iddia etmiş,
hatta bu konuda sahabelerle ihtilafa düşerek mushafın derlenmesi hususunda anlaşmazlığa düşmüştür.
Edip'e bu konuda rahatça mürted diyenlerin hiç bir zaman Abdullah İbn-i Mes'ud Felak ve Nas Kur'andan değil diye video yapıp
mürted ilan ettiklerini görmedim ben, gören varsa paylaşsın insanların ne kadar dürüst olduklarını görelim.
Ayrıca 1 ayetle kalsa iyi, aşağıdaki hadisleri okuyanın kafası dümdüz olma olasığı vardır.
Başlıyorum Bismillah...
Mu'cem-i Tabaranî'de sahih senetle yer alan bir hadise göre Ömer(r) şöyle demiştir: "Kur'an bir milyon yirmi altı bin harftir." Oysa bu gün elimizde bulunan Kur'an'ın harfleri bu rakamın üçte birini bile bulmuyor! Çünkü meşhur Kur'an'ın üçyüz bin küsür harf olduğudur.
Ed-Dürr-ül Mensûr (Suyutî), C.6, s.422, Mecme-üz Zevâid (Heytemî), C.7, s.163, Kenz-ül Ummâl (MuttakîHindî), c.1, s.517, c.1, s.541. Aynı rivayeti Zehebî de Mizan-ül İ'tidal kitabında nakletmiştir
Aişe(r) nakleder: "Recm ve büyüklerin on defa süt emzirmesi (nin süt kardeşliği oluşturacağı) hususundaki ayetler benim yatağımın altında bulunan bir sayfa üzerinde yazılı idi. Peygamber vefat edince Peygamber'in vefatıyla meşgul olduk da keçi gelip onları yedi."
Dar-e Kutni, c.4, s.105, İbn-i Mâce, c.1, s.625)
Aişe(r) derki Peygamber(s) vefat edinceye kadar Recm ayeti okunurdu.
Muslim c. 4. s. 167, Tirmizî, c.2, s.309
Nafî İbn-i Ömer'den nakleder ki: "Hiçbiriniz ben "Kur'an'ın tümünü öğrendim" demesin. Çünkü, ne biliyor Kur'an'ın bir çoğu kaybolup gitmiştir. Sadece desin ki ben Kur'an'dan ortada olan kısmını öğrendim El-İtkan (Suyûtî), c.2, s.25
Kenz-ül Ummal'da Ömer b. Hattab'ın Müsned'inden naklen, Ömer'in Hüzeyfe'ye şöyle dediği nakledilmiştir: Ömer b. Hattab bana dedi ki: "Ahzap suresinin (ayetlerini) kaç olarak sayıyorsunuz?" Ben de "72 veya 73 olarak" dedim. O da şöyle dedi: "Oysa (büyüklükte) Bakara suresine yakındı! Recm ayeti de onun içindeydi
Kenz-ül Ummâl, c.2, s.480. Aynı rivayet şu Müsned-i Ahmed'de Ubeyy b. Ka'b'dan nakledilmiştir.; c. 5, s.132. Yine Beyhaki de nakletmiştir Sünen'inde: c. 8, s.211. Müstedrek-üs Sahihayn, c.2, s.415, c.4, s.359.
Übeyy b. Kab bana şöyle dedi: "Ey Zerr, Ahzap suresini kaç (ayet) olarak okuyorsun?" Ben de "Yetmiş üç" dedim. O zaman şöyle dedi: "Oysa Bakara suresine benziyordu; yada ondan da uzundu!! Biz onda recm ayetini de okuyorduk." Bir nakilde ise şöyle geçer: "O (Ahzap suresinin) sonunda şöyle diyordu: "Evli erkek ve evli kadın zina ettiklerinde, onları elbette recm edin!! ALLAH'tan bir ceza olarak; ve ALLAH Aziz ve Hekim'dir!! Bu hesaba göre Ahzap suresinden 200'ü aşkın ayet eksilmiştir!!
Kenz-ül Ummâl, c.2, s.567, Ed-Dürr-ül Mensûr (Suyûtî), c. 5, s180.
Heytemî Mecme-üz Zevâid, kitabında Ebu Musa Eş'arî'den şöyle nakletmektedir: "Berâet (Tevbe) suresine benzer bir sure inmişti ki sonradan kaldırıldı ve ben ondan sadece şu cümleyi ezberledim: "Hiç şüphesiz ALLAH, bu dini öyle kavimlerle teyid eder ki (bu dinde hiçbir) payları yoktur
Mecme-üz Zevâid (Heytemî), c.5, s.302.
Hüzeyfe dedi ki: "Sizin Tevbe suresi diye adlandırdığız, azap suresidir. Oysa siz şimdi bu surede bizim okuduğumuzun ancak dörtte birini okuyorsunuz!! (Yani önceden surede olup da Ashap tarafından okunan ve Tevbe suresinin dörtte üçüne tekabül eden kısım şu anda Kur'an'da mevcut değildir!!)"
Mecme-üz Zevâid (Heytemî), 7, s.28. Aynı rivayet cüzî bir tabir farkıyla Müstedrek-i Hakim'de de nakledilmiş
Suyûtî Ed-Dürr-ül Mensûr kitabında Ebu Musa Eş'ari'den şöyle nakletmektedir: "(Tabirlerinin) şiddeti açısından Berâet (Tevbe) suresinden daha şiddetli olan bir sure inmişti ki sonra ortadan kaldırıldı ve ben ondan ancak şunu ezberleyebildim: "Şüphesiz ALLAH yakında bu dini öyle kavimlerle destekleyecek ki onlarından (o dinden) her hangi bir nasipleri yoktur
Ed-Dürr-ül Mensûr,SUYUTİ c.1, s.105.
Müslim Ebu Esved kanlıyla babasından şöyle nakletmektedir: "Ebu Musa Eş'arî Basaralı Kur'an kârîlerine adam göndererek onları yanına çağırttı; bunun üzerine yanına üç yüzden fazla Kur'an kârîsi geldi. Onlara hitaben şöyle dedi: "Sizler Basara ehlinin seçkinlerinden ve karîlerindensiniz. O halde onu okuyun ve üzerinizden uzunca bir zaman geçmesin ki kalpleriniz katılaşsın. Nasıl ki sizden öncekilerin kalpleri katılaştı. Ve biz uzunluk ve şiddet açısından Berâet (Tevbe) suresine benzettiğimiz bir sureyi okuyorduk ki ben onu unuttum; sadece şu cümleyi ondan ezberledim: "Eğer Ademoğlunun iki vadi malı olsa, yine de üçüncü birisinin olmasını da arzular. Ademoğlunun karnını ancak toprak doyurur!!" Yine Müsebbihat surelerine (Sebbehe kelimesiyle başlayan surelere) benzeyen bir sure okuyorduk ki ben ondan sadece şu cümleyi ezberledim: "Ey iman edenler, yapmadığınız şeyleri niye söylüyorsunuz ki boynunuzda (aleyhinize) bir şehadet olarak yazılsın ve ondan sorguya çekilesiniz
Sahih-i Müslim , c. 3, s.100, Müsned-i Ahmed b. Hanbel'de cüzî bir farkla Zeyd b. Erkam'dan nakledilmiştir: c.4, s.368.