İslam dininin en büyük mezhebi olan Hanefiliğin kurucusu. Asıl adı Numan b.Sabit olup Küfe'de doğmuştur. İmamı Azam lakabıyla ünlüdür. arap değildir. Aile kökü hakkında değişik söylentiler bulunmakla beraber bazı belgelere göre ailesinin Afganistanlı olduğu ve Ebu Hanife doğmadan İslam dinini kabulk ederek Küfe'ye gelip yerleştiği anlaışmaktadır.
Ebu Hanife Küfede Kuran öğrendi Arap edebiyatı üstüne dersler gördü Hadis ve Fıkıh konularında çağının büyük İslam bilginlerinden yararlandı. Bu sırqada ticaret işleri ile de uğraşıyordu. 40 yaşlarındayken öğrencisi bulunduğu Irakın en değerli fakihi Hammad'ın ölümüyle hocasının kürsüsüne geçip dersleri sürdürmüş binlerce öğrenci yetiştirmiş aynı zamanda çok erdemli bir kişi olarak çevresinde olduğu gibi halk arasında da kendini sevdirmiştir. Öğretiminde özellikle fıkıh konularında uyguladığı özel metodlar çağdışı ve meslektaşı bir çok bilgin imam ve mütefekkir tarafından zaman zaman büyük hucumlara uğradığı halde sonradan Mekke ve Medinede yaptığı temas ve açıklamalar kendisini iyi tanıyan söz sahibi kimselerin müdafasıyla yaptığı işin doğruluğu ve değeri anlaşılmış fıkhın ilim haline gelerek genişlemesi yolunu açan bu metod ve düzen biçimi muarızları tarafından da benimsenmiştir.
Ebu Hanife Ehli Beyte ve imamlarına büyük bir saugı ve yakınlık beslediği için çağının zorba halifeleriyle bunların yönetimlerine bağlanmıyor yeri geldikçe fikirlerini açıklamaktan çekinmiyordu.
Emevi idaresinin baskısı karşısında 747 de Mekkeye kaçmak zorunda kaldı ve 749 da hilafet Abbasilere geçinceye kadar orada kaldı. Küfeye 753 de dönen Ebu Hanife hilafetin Abbasilere geçmesine rağmen durumdan ve bu yeni yönetimden de memnun değildi. 150 yılında Mansur bağdat valisine verdiği bir emirle Hanifeyi Bağdata göndertti. Orada geçen 15 günlük hapisliği sonunda Ebu Hanife 70 yaşında vefat etti. İşkence edilip zehirlendiği kanaati yaygındır. Cenazesi kendisine ait olduğu kesin olmayan bir vasiyetnameye göre Hayzuran mezarlığının doğusuna gömülmüştür.
ALLAH HEPİMİZE EBU HANİFENİN HAYATINI YAŞAMAYI NASİP ETSİN. YAŞAYANLARA DA SABIR VERSİN İNŞALLAH..
Ebu Hanife Küfede Kuran öğrendi Arap edebiyatı üstüne dersler gördü Hadis ve Fıkıh konularında çağının büyük İslam bilginlerinden yararlandı. Bu sırqada ticaret işleri ile de uğraşıyordu. 40 yaşlarındayken öğrencisi bulunduğu Irakın en değerli fakihi Hammad'ın ölümüyle hocasının kürsüsüne geçip dersleri sürdürmüş binlerce öğrenci yetiştirmiş aynı zamanda çok erdemli bir kişi olarak çevresinde olduğu gibi halk arasında da kendini sevdirmiştir. Öğretiminde özellikle fıkıh konularında uyguladığı özel metodlar çağdışı ve meslektaşı bir çok bilgin imam ve mütefekkir tarafından zaman zaman büyük hucumlara uğradığı halde sonradan Mekke ve Medinede yaptığı temas ve açıklamalar kendisini iyi tanıyan söz sahibi kimselerin müdafasıyla yaptığı işin doğruluğu ve değeri anlaşılmış fıkhın ilim haline gelerek genişlemesi yolunu açan bu metod ve düzen biçimi muarızları tarafından da benimsenmiştir.
Ebu Hanife Ehli Beyte ve imamlarına büyük bir saugı ve yakınlık beslediği için çağının zorba halifeleriyle bunların yönetimlerine bağlanmıyor yeri geldikçe fikirlerini açıklamaktan çekinmiyordu.
Emevi idaresinin baskısı karşısında 747 de Mekkeye kaçmak zorunda kaldı ve 749 da hilafet Abbasilere geçinceye kadar orada kaldı. Küfeye 753 de dönen Ebu Hanife hilafetin Abbasilere geçmesine rağmen durumdan ve bu yeni yönetimden de memnun değildi. 150 yılında Mansur bağdat valisine verdiği bir emirle Hanifeyi Bağdata göndertti. Orada geçen 15 günlük hapisliği sonunda Ebu Hanife 70 yaşında vefat etti. İşkence edilip zehirlendiği kanaati yaygındır. Cenazesi kendisine ait olduğu kesin olmayan bir vasiyetnameye göre Hayzuran mezarlığının doğusuna gömülmüştür.
ALLAH HEPİMİZE EBU HANİFENİN HAYATINI YAŞAMAYI NASİP ETSİN. YAŞAYANLARA DA SABIR VERSİN İNŞALLAH..