Ebediyyet İçin Yaşamak - Ali Büyükçapar

Erkam.

Kıdemli Üye
Katılım
25 Mar 2007
Mesajlar
8,441
Tepkime puanı
259
Puanları
83
Konum
BURDUR
Ebediyyet İçin Yaşamak

Ali Büyükçapar
2010 - Ocak, Sayı: 287, Sayfa: 011​

İbadetler varlık nişanemizdir. Hayatın hay ve huyundan kalan sadece Allah için sarfettiklerimiz değil mi?
Yaşadığımız dünya pek şirin ve câzibeli bir imtihan yeri olmak üzere yaratılmıştır. Allah Teala ona öyle çeki düzen vermiş; gönülleri cezbedecek o kadar tabii güzellikler ihsan buyurmuştur ki; ölümler unutulmuş, insani kıymetler çiğnenmiş, cinayetler işlenmiş, insaf terk edilmiş, sapıklıklar huy edinilmiş, faziletler, hakikatler bırakılmıştır.
Peki bütün bunlar niçin böyle tecelli etmekte, insan için çeşitli yollar ortaya çıkmakta? Dinin gayesi işte insanı bu sorunun eşiğine getirip ona yol gösterici olmaktadır.
Hırsızlık, kumar, yalancılık, içki, zina, haset, kibir gibi türlü ahlâksızlıkları ve çeşitli rezaletleri yaptıran yegâne sebep: Dünyaya bağlanmak, arzu ve emelleri nefsin kontrolüne vermektir.
Peki bu böyle devam edecek midir?
Peygamberimiz bir hadisi şerifte, “Cennet, sevilmeyen şeylerle sarılmış, cehennem ise şehvetlerle çevrelenmiştir,” buyuruyorlar. Dindarlığın her geçen gün hayatımızda ağırlaştığı zamanlar olur, o vakitlerde insan bir boşvermişlik duygusuna kapılır, yalnızlaşır.
Gerçek mutluluğu ve adam olmayı kendimize hedef olarak seçmişsek ömrümüzün günlerini ve gecelerini Allah’a ibadetle, hayır ve hasenatla geçirmeli, işimizi Allah’a beğendirecek titizlikte yapmalı, gecelerin seherlerinden hakikat incileri toplamalıyız. “Uzun bir ömre sahip olup, onu hayırlı işlerde geçirenlere müjdeler olsun!” hitabını aklımız da tutmalıyız.
Akıl bize sınırlar çizer din ve ahlâk ise o ölçülerin mükemmellik nümunelerinden örnekler verir.
Dünya güzellikleri, onlara bağlanıp yoldan kalmak için değil, bilakis o vasıtalarla Hakka vasıl olmak içindir. Sonsuz nimetler Allah katındadır. Dini şartlara uyularak yapılan ameller insanı Allahın rıza ülkelerine, cennetlerine, cemâline kavuşturur.
Efendimiz Hazretleri hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
“Benden sonraki ümmetim hakkında üç şeyden korkuyorum: Heva ve hevasat sapıklığından, mide ve kadın şehvetlerine uymaktan, bilgiden sonra gaflete düşmekten.”
Hakikatler unutulmaz, onlar mavi gökte parlayan yıldız gibidirler.
Her geçen gün yalnızlaşan şu dünyada bizimle birlikte ötelere gidecek olan değerlerimize sahip çıkalım, hayatta imtihan olunanın bizzat kendimiz olduğumuz hakikatıyla yüzleşip Allaha kulluğumuzla onur duyalım.



Altınoluk Dergisi 2010
 
Üst