Düşünme yeteneğimizi nasıl kaybediyoruz?

Nikbin

Tevekkeltü Allah
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
591
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
muvahhide.blogspot.com
Mevcut beyin kapasitemizi kullanmadığımız gibi, bu kapasiteyi de maalesef düşürebilmekteyiz. Bir kısım tutumlarımız düşünce akışımızın donuklaşmasına, duygusal donuklaşmaya ve yeni fikir üretebilmemizin zorlaşmasına yol açar. Hayatımızı işgal eden bu tutumlar üzerinde dikkatle durmalı ve bunlardan kurtulmalıyız.

Örneğin TV seyrettiğimizde beynimiz uyarımdan yoksun kalmaktadır. Araştırmalar beynin bir kaç saat uyarımdan yoksun kalmasının düşünme yeteneği kaybına neden olduğunu ve bu kaybı geri almak için bir kaç hafta zihin çalışmasına gerek olduğunu ortaya koymuşlardır.

Düşüncelerimizin önüne set çeken unsurlardan bir diğeri de Kontrolsüz Hayal Kurmak’tır.

İdeallerine ulaşmak için çalışmayı göze almayanlar çoğu zaman rüya görür gibi hayal kurmayı kolay buluyorlar. Hayal kurma zihni boş bırakma ve boş çağrışımların eline teslim etme durumudur. Zihin boş iken konudan konuya sıçrarız. Kontrolsüz hayal kurup kurmadığınızı anlamak mı istiyorsunuz? Belli bir anda şunu sorun: Şu anda düşündüklerimin amacı ne? Kafamda dolaşan bu seslerle ve görüntülerle hangi sorulara cevap arıyorum veya bu düşündüklerimi hangi amacım için kullanacağım? Cevap bulamıyorsanız, sadece hatırladığınız için veya düşünmek istediğiniz için öylesine meşgul bir zihne sahip olduğunuzu anlıyorsanız tuzağa düştüğünüz kesindir. Bu yolla zihninizi hızla köreltmektesiniz. Einstein “hayalin bilimden önemli olduğunu” söyler. Ancak onun sözünü ettiği hayal bir soruya cevap, bir soruna çözüm arayan hayaldir.

Bir amaç ve hedefimiz varsa, beynimizde bu amaç ve hedefe adım adım ulaşma yollarını hayal ederek ve daima pozitif düşünerek ulaşabiliriz.

Sistemsiz Düşünme Alışkanlığı, hafızayı olumsuz etkileyen faktörlerdendir.

Sistem bir bütünde birbiriyle ilişkili olan; birbirine bağlı çalışan parçalar arasındaki uyumu ifade eder. Örneğin insan vücudu bir sistemdir; kalp, böbrekler, mide, beyin gibi organlar bu sistemde ayrı görevler ifa ederler; ama birbirlerinin çalışmaları sayesinde varlıklarını sürdürebilirler.

Sistemli düşünen kişi bilgi parçaları arasındaki ilişkileri kurabilen, bilginin nereye yerleştirileceğini bilen kişidir. Bu güne değin hafıza uzmanları bir çok sistem üretmişlerdir ve ilgilenenlere sunmuşlardır: sistem öğrenilen her bilginin sorgulanmasını, eski bilgilerle ilişkilendirilmesini gerektirir. Ezberlemek en tipik sistemsiz öğrenme biçimidir.

Her insanda milyarlarca adet bulunan beyin hücrelerinin, her gün ortalama 10 bini ölmekte.

Her insanda beyin hücre ölümünün aynı oranda olmamakla birlikte, kişinin biyolojik yapısı, stres, sigara, alkol, yüksek tansiyon, kolesterol ve çevre koşullarının bunda etkili olduğu bildirilmiştir. Stres en önemli etkendir ve stres bir takım zararlı kimyasal elektronlar oluşturur ki, bunlar beyin hücrelerine yapışarak, beyni zehirler


(alıntıdır)
 
Üst