Hikem
Kıdemli Üye
- Katılım
- 31 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,073
- Tepkime puanı
- 702
- Puanları
- 0
Düşük reis!
Düşük reis!
Nasır kendisi için 'Reis' ifadesinin kullanılmasından hoşlanırdı. Sedat ve Mübarek de 'Reis'in yolundan gittiler. Lakin 'Reis' Mısırlıların sevdiği şekilde, artık 'mahlu' yani 'devrik' olarak anılıyor.
1960 darbesinden sonra darbeciler koltuğundan indirdikleri Menderes'i gözden ve gönülden de düşürmek için ona 'düşük başbakan' yaftası yapıştırmışlardı. Bir zamanlar aynı mealde 'devr-i sabık' sözü dillerde idi. Mısır'da da Mübarek için benzeri ifadeler bu defa asker değil halk tarafından telaffuz ediliyor. Er-reis el mahlu/devrik başkan ve 'el ahd el baid' yani devr-i sabık ifadeleri kullanılmaktadır. Mübarek henüz Kubbe Sarayı'nda debelenirken halk devrildiğini ve değişimin gerçekleştiğini ilan etti.
Halkın öfkesi, Nil gibi kabarmış ve taşmış durumda. Bir kişi için bir halk ve iradesi yok sayılıyor ve farz ediliyor. Mübarek kendisi karşısında bütün Mısır halkını ve iradesini inkar ettiğinden dolayı tarihte olmayanı gerçekleştirdi. Bütün bir halkı bütün renkleriyle karşısına aldı ve kendisi karşısında birleştirdi. Direndikçe devrimin hacmi büyüyor. Halkın tümünü aleyhine çevirdi. Ve bundan sonrası için formül aranıyor.
Mübarek'in meşruiyetini yitirdiğini söyleyenler paralel bir hükümet kurulmasını teklif ediyor. Öfkeli kalabalıklara göre, artık Mübarek'in meşruiyeti kalmadı. Yerine halkın ve devrimin meşruiyeti geçti. Buna mukabil, birileri Mübarek'in yerini kaos alacağını tasavvur ederek durumdan vazife çıkarmaya çalışıyor. Mübarek de son umut kırıntıları doğrultusunda yandaşlarını harekete geçiriyor.
Bu bağlamda, Ömer Süleyman'ı halkın temsilcileriyle görüşmek üzere görevlendirdi. Kimse Ömer Süleyman'ı muhatap almıyor. O da Reisiyle birlikte saraya tıkıldı ve sıkıştı kaldı. Buna mukabil, Değişim İçin Milli Cemiyet veya Değişim Koalisyonu gibi örgütlenme ve teşekküller de karşı taraftan benzeri temas imkanları arıyorlar. Lakin milyonluk gösteriler gölgesinde müzakere veya pazarlık yapmak epey zor. Bundan dolayı gelişmeler fiili zeminde ilerliyor.
Bıkan ve sabrı taşan halk kitleleri en sonunda Mübarek'i yuvasında basarak karabasana ve kabusa son vermek istiyor. Halk, Mübarek rejimini üzerinden silkelemek için ikinci salı gövde gösterisi yaptı.
Mübarek mesajı almamakta direnecek olursa; öfke cumasının haftasında düğmeye basmak ve Mübarek'i ilanihaye silkelemek istiyor. Zira uzadıkça farklı senaryolar gündeme geliyor. Bunlardan birisini Al Misruyyun ve Müctema gibi dergilerde yazan Abdullah Eş'al dile getiriyor. Ona göre, Mübarek sonrasında Mısır'ı yörüngelerinde tutmak isteyen Amerikalılar ve Batılı güçler halk devrimini çalmak için bir saray darbesini devreye sokabilirler. Abdullah Eş'al'e göre, dış güçler yani Amerikalılar halkın istemediği bir askeri darbeyi tezgahlayabilir. Bu durumda Mübarek'ten kurtulan Mısır halkı 1952 rejiminden kurtulamamış olacaktır. Rejim yerinde kalacaktır.
Kimilerine göre, 1952 darbesi de İhvan'a yol açmamak için ABD'nin desteklediği bir askeri darbe idi. Bu darbeyi Nasır, CIA ile ortaklaşa yapmıştı ve dolayısıyla bu anlamda tarih tekerrür edebilir. 1952 yılından beri Mısır'da kesintisiz darbe atmosferi yaşanıyor. 1981 yılından beridir de olağanüstü hal uygulanıyor. Halkın üzerine çullanmış keyfi, küfri ve cebri bir rejim söz konusu.
Mısır'da bir geçiş rejimi aranıyor. Kimilerine göre, Mübarek'in yerini geçici başkan sıfatıyla Meclis Başkanı Fethi Surur almalı. Lakin İhvan seçimlere hile karıştırıldığından dolayı bu seçeneğe sıcak bakmıyor ve geçici yönetimi başına Anayasa Mahkemesi başkanının getirilmesini istiyor.
Mübarek'le birlikte parlamentonun iki kanadının da feshini istiyor. Kimilerine göre, geçiş süresi 60 gün olmalı ve sonrasında seçimler yapılmalı. Kimileri de geçiş süresi hükümetinin bir yıl olmasını ve akabinde meclis ve başkanlık seçimleri yapılmasını teklif ediyor. Geçiş hükümeti kimilerine göre, milli hükümet, kimilerine göre de milli kurtuluş hükümeti olarak anılmakta.
Bazıları da geçiş hükümetini Kurucu Meclis şeklinde tasavvur etmektedir. Boşluk ve kaosa karşı bazıları geçiş hükümetinin Mübarek tarafından ilan edilmesini de istemektedir. Lakin genel arzu aksi istikamette olup bütün siyasi düzenlemelerin Mübarek sonrası şekillenmesini talep etmekte. İhvan değişim talepleri konusunda bir bildiri yayınlamış olup şunları talep etmektedir:
Mübarek 'in devrilmesiyle birlikte Meclis'in iki kanadının da feshedilmesi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı geçici yönetimin başına getirilmeli. Olağanüstü halin kaldırılması. Genel af ilanı. Yargı denetiminde genel seçimlerin yapılması. Doğrudan ve şeffaf başkanlık seçimleri yapılması ve ondan önce de bunu düzenleyecek anayasa değişikliğine gidilmesi.
Mısırlılar 'yaşasın Mısır ve kahrolsun Mübarek' sloganları altında milli marşı soluklanıyorlar:
Biladi biladi ya biladi: Ente hübbi ve fuadi
Ülkem, ülkem ey ülkem! Sen benim sevgim ve kalbimsin
Düşük reis!
Nasır kendisi için 'Reis' ifadesinin kullanılmasından hoşlanırdı. Sedat ve Mübarek de 'Reis'in yolundan gittiler. Lakin 'Reis' Mısırlıların sevdiği şekilde, artık 'mahlu' yani 'devrik' olarak anılıyor.
1960 darbesinden sonra darbeciler koltuğundan indirdikleri Menderes'i gözden ve gönülden de düşürmek için ona 'düşük başbakan' yaftası yapıştırmışlardı. Bir zamanlar aynı mealde 'devr-i sabık' sözü dillerde idi. Mısır'da da Mübarek için benzeri ifadeler bu defa asker değil halk tarafından telaffuz ediliyor. Er-reis el mahlu/devrik başkan ve 'el ahd el baid' yani devr-i sabık ifadeleri kullanılmaktadır. Mübarek henüz Kubbe Sarayı'nda debelenirken halk devrildiğini ve değişimin gerçekleştiğini ilan etti.
Halkın öfkesi, Nil gibi kabarmış ve taşmış durumda. Bir kişi için bir halk ve iradesi yok sayılıyor ve farz ediliyor. Mübarek kendisi karşısında bütün Mısır halkını ve iradesini inkar ettiğinden dolayı tarihte olmayanı gerçekleştirdi. Bütün bir halkı bütün renkleriyle karşısına aldı ve kendisi karşısında birleştirdi. Direndikçe devrimin hacmi büyüyor. Halkın tümünü aleyhine çevirdi. Ve bundan sonrası için formül aranıyor.
Mübarek'in meşruiyetini yitirdiğini söyleyenler paralel bir hükümet kurulmasını teklif ediyor. Öfkeli kalabalıklara göre, artık Mübarek'in meşruiyeti kalmadı. Yerine halkın ve devrimin meşruiyeti geçti. Buna mukabil, birileri Mübarek'in yerini kaos alacağını tasavvur ederek durumdan vazife çıkarmaya çalışıyor. Mübarek de son umut kırıntıları doğrultusunda yandaşlarını harekete geçiriyor.
Bu bağlamda, Ömer Süleyman'ı halkın temsilcileriyle görüşmek üzere görevlendirdi. Kimse Ömer Süleyman'ı muhatap almıyor. O da Reisiyle birlikte saraya tıkıldı ve sıkıştı kaldı. Buna mukabil, Değişim İçin Milli Cemiyet veya Değişim Koalisyonu gibi örgütlenme ve teşekküller de karşı taraftan benzeri temas imkanları arıyorlar. Lakin milyonluk gösteriler gölgesinde müzakere veya pazarlık yapmak epey zor. Bundan dolayı gelişmeler fiili zeminde ilerliyor.
Bıkan ve sabrı taşan halk kitleleri en sonunda Mübarek'i yuvasında basarak karabasana ve kabusa son vermek istiyor. Halk, Mübarek rejimini üzerinden silkelemek için ikinci salı gövde gösterisi yaptı.
Mübarek mesajı almamakta direnecek olursa; öfke cumasının haftasında düğmeye basmak ve Mübarek'i ilanihaye silkelemek istiyor. Zira uzadıkça farklı senaryolar gündeme geliyor. Bunlardan birisini Al Misruyyun ve Müctema gibi dergilerde yazan Abdullah Eş'al dile getiriyor. Ona göre, Mübarek sonrasında Mısır'ı yörüngelerinde tutmak isteyen Amerikalılar ve Batılı güçler halk devrimini çalmak için bir saray darbesini devreye sokabilirler. Abdullah Eş'al'e göre, dış güçler yani Amerikalılar halkın istemediği bir askeri darbeyi tezgahlayabilir. Bu durumda Mübarek'ten kurtulan Mısır halkı 1952 rejiminden kurtulamamış olacaktır. Rejim yerinde kalacaktır.
Kimilerine göre, 1952 darbesi de İhvan'a yol açmamak için ABD'nin desteklediği bir askeri darbe idi. Bu darbeyi Nasır, CIA ile ortaklaşa yapmıştı ve dolayısıyla bu anlamda tarih tekerrür edebilir. 1952 yılından beri Mısır'da kesintisiz darbe atmosferi yaşanıyor. 1981 yılından beridir de olağanüstü hal uygulanıyor. Halkın üzerine çullanmış keyfi, küfri ve cebri bir rejim söz konusu.
Mısır'da bir geçiş rejimi aranıyor. Kimilerine göre, Mübarek'in yerini geçici başkan sıfatıyla Meclis Başkanı Fethi Surur almalı. Lakin İhvan seçimlere hile karıştırıldığından dolayı bu seçeneğe sıcak bakmıyor ve geçici yönetimi başına Anayasa Mahkemesi başkanının getirilmesini istiyor.
Mübarek'le birlikte parlamentonun iki kanadının da feshini istiyor. Kimilerine göre, geçiş süresi 60 gün olmalı ve sonrasında seçimler yapılmalı. Kimileri de geçiş süresi hükümetinin bir yıl olmasını ve akabinde meclis ve başkanlık seçimleri yapılmasını teklif ediyor. Geçiş hükümeti kimilerine göre, milli hükümet, kimilerine göre de milli kurtuluş hükümeti olarak anılmakta.
Bazıları da geçiş hükümetini Kurucu Meclis şeklinde tasavvur etmektedir. Boşluk ve kaosa karşı bazıları geçiş hükümetinin Mübarek tarafından ilan edilmesini de istemektedir. Lakin genel arzu aksi istikamette olup bütün siyasi düzenlemelerin Mübarek sonrası şekillenmesini talep etmekte. İhvan değişim talepleri konusunda bir bildiri yayınlamış olup şunları talep etmektedir:
Mübarek 'in devrilmesiyle birlikte Meclis'in iki kanadının da feshedilmesi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı geçici yönetimin başına getirilmeli. Olağanüstü halin kaldırılması. Genel af ilanı. Yargı denetiminde genel seçimlerin yapılması. Doğrudan ve şeffaf başkanlık seçimleri yapılması ve ondan önce de bunu düzenleyecek anayasa değişikliğine gidilmesi.
Mısırlılar 'yaşasın Mısır ve kahrolsun Mübarek' sloganları altında milli marşı soluklanıyorlar:
Biladi biladi ya biladi: Ente hübbi ve fuadi
Ülkem, ülkem ey ülkem! Sen benim sevgim ve kalbimsin
