Dudayeva Doldururdu Kuyu

Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Yeryüzü
Web sitesi
www.blogcu.com

Yeşil karartıların ortasından geçerek;
yapraklara basmadan yürür karınca.

İbrahimlik taslar realiteye;
omuzlarında bir zerre su.

Nemrut dağa kapanır;
mancınık, kefesine sinek koyar.
taşlar ölmez, sinek ölmez;
nemrut ölür.

Taştan oyma gecelerde sayha sesleri;
inileyen heceler irin konuşur.
Derisini yüzerler yılanların;
kapital sermaye faizini verir.

Paslıdır elleri Dudayeva'nın;
Kahverengi tona salınır.
Keçeli yüreğiyle boyar okyanusu;
balıklar renkten renge kürünür.

Hohlar yıllarca anlamlı düşünüşler, hohlar günlerce dimağına buğu. Yer altına kentler kurulur.
Çadır gerilir kentin işlek caddesine. Yakalandırılmış öbekler mavidir, beyazdır, çeliktir..

Çöl görmemiş, kum fırtınaları gözlerini almamıştır. Dağ; eteğinden dökmüştür çocuğu meydana. Masum bakışlı, ela gafletlerinin üzerine bir buldozer de o sürer. Sürme çekilmiş hecelerine katran sarmaktadır.

İstasyonlarına kırmızı başlıklı trenler durur. Göçebe midir, yoksa öcünü mü kovalar Dudayeva?
Suskunluğuna bin katar, sesi kanda boğulur. Sesine bin katar, sükutu vahada kudurur.

Büyülü harfler asfaltta, asfalt topraktadır;
serçe sürüleri geçer kaldırımlarından.
Kabuklu kütüklerden kalem yontar;
orkinos balıkları çizer fırçasından çocuk.

Bir fi. olur Dudayeva; bir çe.
İbriği soğur, buzulları kaynar sekülerleşirken küresi.

Taştan örer yuvalarını kuşlar;
usulca ölür yavrular yuvada.
Anbean dört bir yanda;
siyasetnameler ölüm neşrine koyulur.

İnce bilekli, beyaz benizli çocuk.
Bileğini güreştirmeyi bilmez hiç; kuvveti bilekte değildir.
Düğüm atar sahile;
kumdan kaleleri yıkılır Dudayeva'nın..

Uzaydan görünür Dudayeva;
uydu, şehadetler uzantısını..
 
Üst