Dövme yaptıran insanın guslü kabul olur mu?

dilhuba

Profesör
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
2,630
Tepkime puanı
20
Puanları
0
Konum
Manisa
Web sitesi
mustafababuroglu.sitemynet.com
Soru: Dövme yaptıran insanın guslü kabul olur mu?

Cevap: Câhiliye devrinden beri Araplar vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yapa gelmişlerdir. Bugün bu âdet bilhassa Şark vilayetlerimizde yer yer sürdürülüyor. Avrupa ve Amerika'da bazı gençler bunu bir "süs" şeklinde yaparken, yurdumuzda da birtakım hevâî gençler onları taklit ediyorlar. Cahiliye Arapları dövmeyi süslenmek için yaparlarken; dövme ile bedenlerine çeşitli şekil ve suretler yaparak bununla mafsallarının güç kazandığına inanırlardı. Bugün ise bu tamamen bir özentiden öteye geçmemektedir.

Dövme, bilinen şekliyle şöyle yapılıyor: Vücut, iğne ve benzeri âletlerle kan akacak şekilde yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve bazı maddeler konarak yara iyileşmeye terk ediliyor. Sonunda deri altında koyu yeşil bir şekil meydana geliyor.
Âlûsî, Kitabü'lîrb isimli eserinde dövmeyi bâtıl ve çirkin bir âdet olarak vasıflandırıyor. Zaten İslâm da bunun için yasaklamış, haram saymıştır. Çünkü bunda Cenab-ı Hakkın yarattığı vücut üzerinde bir değişiklik yapılmış olmaktadır.

Buharı ve Müslim' de rivayet edilen hadislerde de Peygamber Efendimiz (a.s.m.) dövme yapmayı ve yaptırmayı yasaklamış, bunları yaptıranın İlâhî rahmete liyakatini kaybettiklerim bildirmiştir.

Bilmeden dövmeyi yaptıran insan nasıl hareket edecektir? Bundaki hüküm dövmeyi yaparken kullanılan maddeye göre değişir. Şayet bu maddeler dinen necis sayılanların arasında bulunuyorsa, dövme de o hükme girer. Şayet temizse, o da temizdir. Bunda yapılacak şey, şayet ufak bir müdahale veya ameliyatla hallediliyorsa giderilmeye çalışılır. Şayet giderilemiyor, buna da imkân yoksa hâli üzerine bırakılır. Çünkü Cenab-ı Hak kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez, onun üstesinden gelemeyeceği, yapamayacağı şeyleri istemez.

Abdeste ve gusle mâni olup olmadığına gelince; bir defa dövme derinin altındadır. Yani dış derinin altında yer alıyor. Abdest ve gusülde ise derinin altını değil, üstünü yıkamak farzdır. Dövme de derinin altında kaldığına göre, onun bedenin herhangi bir yerinde bulunması ab-deste ve gusle mâni olmaz. Üzerinin yıkanmasıyla abdest ve gusül sahih olur.

Bilmeden böyle bir günahı işlemiş olan kimse de Allah'tan mağfiret diler, tevbe istiğfar eder.

Mehmed Paksu Meseleler ve Çözümleri - 1
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Sual: Dövme, gusle abdeste mani midir?
CEVAP
Dövme yaptırmak günahtır, ancak gusle abdeste mani değildir. Çünkü dövme deri altından yapılmaktadır. Deri üstünden yapılsa ve çıkmayan bir boya olsa, altına su geçmezse, zamanla vücut onu atar. Onun için zamanla atan boya sürülmez. Peki çıkmayan yağlı boya yapılsa ne olur? Çıkmadığı için zaruret olur ve yine gusle mani olmaz. Yani dövme kesinlikle gusle mani değildir.




dinimizislam
 

Byrocktar

Profesör
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
2,500
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
RoCk CiTy
Ya haddim olmayarak sölüorm...

bu konu relax abinin DÖVME??? konusuyla aynı olayları içerio keşke bunları onun altına yazsaydınız...
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Sual: Dövme, gusle abdeste mani midir?
CEVAP
Dövme yaptırmak günahtır, ancak gusle abdeste mani değildir. Çünkü dövme deri altından yapılmaktadır. Deri üstünden yapılsa ve çıkmayan bir boya olsa, altına su geçmezse, zamanla vücut onu atar. Onun için zamanla atan boya sürülmez. Peki çıkmayan yağlı boya yapılsa ne olur? Çıkmadığı için zaruret olur ve yine gusle mani olmaz. Yani dövme kesinlikle gusle mani değildir.




dinimizislam

evet bu fetva bilmeden yaptıranlar içindir...yok git dövme yaptırdığın yeri kestir abdestin olsun yada dövme çıkana kadar cenabetsin diye bir fetva yok ...

geçiriyor demek yaptırabilirsin manasında değildir...bu inceliği iyi anlamak lazımdır...

(İblise, “Mizmarlar [çalgılar] müezzinin, yazıların dövme, Resulün [elçin] kâhinler, ve falcılardır” denildi.) [İbni Ebiddünya, İbni Cerir, Taberani]
 
Üst