Dinlerdeki farklı hükümler

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimi koruyacağına dair söz vermiş, diğer kitaplar için böyle bir söz vermemiştir. Hâşâ Allahü teâlâ, sorguya çekilecek bir makam değildir. Kimsenin, (Kur’anı korudu da diğerlerini niye korumadı?) demeye hakkı yoktur.

Peygamber efendimizi düşmanları öldüremedi; fakat Hazret-i Zekeriya ile Hazret-i Yahya’yı ve daha başka peygamberleri düşmanları öldürdü. Yahudiler bin kadar peygamberi şehit etti. Bunlar da Allah’ın peygamberi idi. Niye bunları muhafaza etmedi denemez. O işlerinde layüs’eldir. Yani kimseye hesap vermez, sorguya çekilemez. (Kur’anı korudu da, diğerlerini niye korumadı, farklı yüzlerce İncil niye çıktı? Ahir zaman peygamberini korudu da, diğer bazı peygamberleri öldürülmekten niye korumadı?) gibi sözler söylemeye hiç kimsenin hakkı yoktur.

Kur’an-ı kerimin muhafaza edilmesinin diğer kitaplar gibi bozulmamasının bir sebebi de, Resulullah efendimiz son peygamber, dinimiz de son din olduğu içindir. Korumazsa ortada hak din kalmayacaktır. İslamiyet’in hükümleri kıyamete kadar geçerlidir.

Eski kitapların korunmamasının bir sebebi de, hükümler zamanla değişti. Değişip amel edilmeyen hükümleri korumak gerekmez. Değişen hükümlere birkaç örnek:
1- Eski kavimlerde uğursuzluk vardı. Müslümanlıkta bu kaldırıldı. Üç hadis-i şerif meali:
(Müslümanlıkta uğursuzluk [bir şeyi kötüye yorumlamak] yoktur.) [M. Rabbani]

(Uğursuz diye lüzumlu bir işi yapmayan Allah’a şirk koşmuş sayılır.) [İ. Ahmed]

(Günler, Allah’ın günleridir. Kullar da Allah’ın kullarıdır.) [M. Rabbani]

2- Eski ümmetler, kalblerinden geçen düşüncelerden de sorumluydu. Bir günahı yapmaya karar verene, o günahı işlemese de günah yazılırdı. İslamiyet’te, iyi bir işi yapmaya niyet edip de yapılamazsa sevab verilir, ama yapılmayan kötü işler için günah yazılmaz. Hadis-i şerifte, (Kalbe gelen kötü şey, söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affedilir) buyuruldu. (Berika)

3- Daha önceki dinlerde insan resmi ve heykeli yapmak günah değildi. Bunun için, İdris aleyhisselam semaya çıkarıldıktan sonra, sevenleri onun resimlerini, heykellerini yapıp yükseklere koydular. Karşılarında eğildiler, secde ettiler. İslamiyet bunları yasak etti.

4- Hazret-iÂdem’in çocukları, biri oğlan biri kız olmak üzere hep ikiz olurdu. İkizler evlenemezdi. Ötekilerle evlenebiliyordu. Daha sonra kız kardeşle evlenmek yasak edildi.

5- Diğer dinler, o bölgenin şartlarına uygun olarak, belli bir bölgeye, belli bir kavme gönderilmişken İslamiyet bütün dünyaya gönderildi. Diğer dinleri yürürlükten kaldırdı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah indinde hak din yalnız İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.)
[Al-i İmran 85]

Hâşâ, hiç kimse, niçin İslamiyet’ten başka dini kabul etmiyorsun diye Allahü teâlâya bir şey soramaz. Kıyamete kadar başka din gönderilmeyecektir. Böyle cihanşümul bir dinin kitabının değişmesi elbette uygun olmazdı. Onun için Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimi muhafaza etti ve muhafaza ettiğini de duyurdu.
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
"Sizden önceki ümmetlerin başına gelenler sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz?"(bakara 214)
Bu ayet gereği ibrahimi dinlerin başın gelen musibetler bizim başımıza gelecektir. İsrail oğulları peygamberleri katlettiler. Hristiyanlar havarileri katlettiler. Müslümanlar ise Resulullah ın soyunu katletti.
ufak bir tarihi araştırma ile Resulullh ın ehlibeytinin başına gelenleri öğrenebilirsiniz. Dinlerde fark vardır ancak dinler tarihinde ise aynı şekilde zulümlerde vardır.
Musa nın tevratını ilk tahrif eden iki hahambaşı idi.
İsa nın incil ini ilk tahrif eden papazlar ve kardinallerdi.
İslama gelince; Allah Kur anı kerimi koruyacağını ayetler ile bildiyor. Ama islam ın tahrif olan noktası KUr an değil hadis ve sünnetlerdeki çarpıtmalardır. İslam alimleri bilerek veya bilmeyerek bu ümmetin başına öyle bir bela getirdi ki bu bela bugüne kadar kanlı tarihin aynası olmuştur. bizden ümmet olma bilincini alan, bizi ötekileştirme hastalığına duçar eden bu ümmetin alimleri değilmidir? Dinlerdeki farkları konuşacağımız yerde dinlerin bozulduğu durumları konuşmak daha faydalı olmazmı?
 
Üst