Dinler Arası Farklılıkların Buluşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Dinler Arası Farklılıkların Buluşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü

Dinler Arası Farklılıkların Buluşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü

Risale-i Nur Enstitüsü tarafından yazıldı.

Son bir asırda, dünyanın her bölgesinde çeşitli nedenlerle savaşlar, çatışmalar, terör olayları eksik olmamaktadır. Değişik din ve inanç sistemlerine sahip bazı insanlarda çatışma eğilimleri görülebilmektedir. Bu eğilimlerden kaynaklanan çatışmalar İslam toplumlarında da yaşanabilmekte, bütün din mensupları, hatta hiçbir dine sahip olmayan sayısız insan değişik şekillerde zarara uğramakta ve buhran geçirmektedir.

Yaşanmakta olan bu korkunç buhrana dünyanın çeşitli fikir adamları değişik çözüm yolları üretme çabası içindedir. Bediüzzaman Said Nursi de yaşadığı asrı çok iyi okuyan bir mütefekkir olarak, çağın bu sorununa İslam'ın temel kaynaklarını referans göstererek orijinal çözümler önermektedir.

Said Nursi, eserlerinin birçok yerinde çağımızın en büyük hastalıklarının "inkâr-ı uluhiyet"/inançsızlık, dinsizlik, iman zafiyeti, anarşi ve terör olduğunu vurgulamaktadır. Sanayi toplumundan
teknoloji ve bilgi toplumuna geçmeye çalışan ülkelerde ekonomik özgürlüklerin ve bilimin pozitif yorumunun etkisiyle tek Allah inancı temelinden uzak, maddeyi ön plana çıkaran bir dünya görüşüne sahip, bencil, inanç ve evrensel değerlere önem vermeyen toplumlar oluşturulmuştur.

Yani Allah ile insan arasındaki bağ koparılmıştır. Bu koparılma sonucunda toplumu ayakta tutan sevgi, barış, hoşgörü, inanç ve bunlara bağlı ahlaki değerler ortadan kaybolmuştur. Bazı felsefecilerin yeni bir din oluşturma çabası da boşa gitmiştir. Buradan anlıyoruz ki, insanlık asırlardır kaybettiği hayatın anlamını tekrar aramaya başlamıştır. Hayatın anlamı insanın bu dünyaya kim tarafından ve ne için gönderildiği sorularına verilecek cevaplarla ilgilidir. İnsanın bu dünyaya gönderilme gayesi, bütün kutsal dinlerin üzerinde birleştiği şekliyle kâinatı ve insanı yoktan yaratan bir Allah'a inanmak, O'nu tanımak O'nu sevmek ve O'na kulluk etmektir. Bunların temelinde de sağlam inanç yatmaktadır.

Said Nursi, dini referanslarımızda "ahirzaman" diye nitelendirilen bu asrı çok iyi okuyan, zamanımızın hastalıklarını mükemmel bir şekilde teşhis eden bir düşünür olarak bunların tedavi yollarına da değinmektedir.

Bediüzzaman, zamanımızın en büyük hastalığı olan inkâr-ı uluhiyet fikrine karşı sadece İslam dinine mensup müminlerle değil, ehli kitap çerçevesine giren bütün din mensuplarıyla ittifak edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Bu konuda özellikle de "Hıristiyanların dindar ruhanileri"yle işbirliği yapmak gerektiğini dile getirmektedir. Onun bu diyalog çağrısı, ehl-i kitap kavramının kapsamına giren bütün din mensuplarını muhatap almaktadır. Zaten Yahudi kaynakları da putperest olmayan inanç sahipleriyle genelde diyaloga açık olduklarını göstermektedir.


Ona göre artık dinler arasındaki ihtilaflı konuları bir kenara bırakmalı ve ortak düşmana karşı en güzel şekilde mücadele edilmelidir. Burada vurgulanması gereken husus, diyalogun belli kişi ve gruplara karşı değil, inkâr-ı uluhiyet fikrine karşı olduğudur. Yoksa saldırgan olmayan inkâr-ı uluhiyet fikrine sahip insanlarla her zaman ilişkilerimizin barış içerisinde olması gerekmektedir. Bediüzzaman, İslami referanslara dayanarak bu konuya açıklık getirmektedir.

Said Nursi bu konuyu şu veciz ifadeleriyle açıklamaktadır: "Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanların dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor." (Emirdağ Lahikası, s. 179)

Bediüzzaman, savaşlardan sonra ortaya çıkan, temelinde inançsızlık olan çatışma, zulüm, terör ve ahlaksızlığın ancak bu işbirliği sayesinde "semavi bir yardımla" ortadan kaldırılacağına dikkat çekmektedir.

Bediüzzaman Said Nursi, dinler arası diyalogu istemeyenlerin bu işbirliğini bozmak için çeşitli faaliyetlerde bulunacaklarını ifade etmektedir.

Ehl-i kitapla birlikte hareket edilmesi gereken ikinci husus ise, çağımızın en korkunç hastalıklarından olan anarşi ve terör karşısında ortak tavır alınmasıdır. O, anarşi kavramıyla hem ahlakî çöküntüyü, hem de toplumsal kargaşayı ifade etmektedir ve anarşi karşısında insanları sürtüşmeyi bırakıp işbirliği yapmaya davet etmektedir.

Bediüzzaman, terörün inançsızlıktan kaynaklanan kısmı ile kutsal metinleri kendi amaçları doğrultusunda yorumlamaktan kaynaklanan kısmı arasında da bir ayrım yapmamaktadır. O, bir Müslüman'ın, hangi dine mensup olursa olsun bir kimseyi veya bir grubu saldırgan olmadıkları halde öldürmesinin adalete uymadığını ve terör olduğunu vurgulamaktadır.

Savaşlarda veya terör dolayısıyla öldürülen kimselerin -Müslüman olmasalar dahi- çocuklarının şehit hükmünde olduğunu bildirmektedir. İnancı ne olursa olsun zalim olmayan, zulme yardımcı olmayan, insan hak ve hürriyetleri için çalışan, insanların yararına faaliyette bulunan kişilerin bile
mükâfatsız kalmayacağını beyan etmektedir. Bediüzzaman bu konuyu açıklarken "fetret" kavramına da yeni bir açılım kazandırmaktadır. Onun bu konudaki değerlendirmeleri; psikolojik ve sosyolojik engeller yüzünden insanların İslam'ı tanıma fırsatı bulamamaları nedeniyle mazur görülebileceklerini ortaya koymaktadır.

Ayrıca Bediüzzaman, eserlerinde hep müspet hareket üzerinde durmuştur. Dahilde dinin olumsuz şekilde kullanılmayacağını söylemesi, bize saldırmayan bütün insanlara karşı da olumlu yaklaşılmasına engel değildir. Bediüzzaman'a göre din herkesin mukaddes malıdır, inhisar altına alınıp suiistimal edilmesi kabul edilemez. Sonuçta kime karşı olursa olsun yapılan zulüm, zulümdür; başka insanların hayatlarına yapılmış en büyük haksızlıktır.

Said Nursi'nin ehl-i kitap ile diyalog çağrısı, Kur'an-ı Kerim'in temel mesajlarıyla birlikte, Hz. Muhammed'in (s.a.v) tatbikatlarıyla da örtüşmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v) hayatı boyunca saldırgan olmayan ehl-i kitap ile insani ve barışçıl ilişkiler içinde olmuştur.

Sonuç olarak insanlığın bir asırdır geçirmekte olduğu, temelinde inkâr-ı uluhiyet olan buhranlardan kurtulabilmek için müminlerin kendi aralarındaki farklılıkları bir kenara bıraktığı gibi, ehl-i kitapla da aralarındaki ihtilaflı konuları bir kenara bırakarak ortak hareket etmeleri zaruridir. Bu hareket, ortak amaçlar doğrultusunda işbirliği ve yardımlaşmayı içermelidir.

Bediüzzaman, zulme, haksızlığa, teröre, inançsızlığa ve sefahate karşı adalet, doğruluk, yardımlaşma, sevgi, dayanışma ve işbirliği için evrensel bir barış tavsiye etmektedir.



http://www.sorularlasaidnursi.com/diyalog/dinlerarasi-diyalog/135-dinler-arasi-farkliliklarin-bulusmasinda-bediuzzamanin-rolu.html
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
hımmm meğersem diyalog Said Nursi ile mi başlamış ?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
hımmm meğersem diyalog Said Nursi ile mi başlamış ?


olmazsa şerh düşen kardeşlerimizi de sorabilirsiniz....

onlar Avrupadaki İslam Üni. entitüsünden daha da iyi bilebilirler...

Said Nursi bu konuyu şu veciz ifadeleriyle açıklamaktadır:

"Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanların dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir.

Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor." (Emirdağ Lahikası, s. 179)
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Dinler Arası diyalog safsatasina ustadi alet etmeyin ,
yaziktir,
kendinizi helak! etmeyin....

Bediüzzaman Hazretleri buyururlar ki:

“Bana ızdırap veren, yalnız İslâm’ın mâruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi. Onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt gövdenin içine girdi, şimdi mukavemet güçleşti.
Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezemez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder.
Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse iman kalesi tehlikededir. İşte benim ızdırabım, yegâne ızdırabım budur.
Yoksa şahsımın maruz kaldığı zahmet ve meşakkatleri düşünmeye vaktim bile yoktur. Keşke bunun bin misli meşakkate maruz kalsam da iman kalesinin istikbâli selâmet olsa.” (Bediüzzaman Said Nursi: Eşref Edip; sh. 16)


Uyan be kardeş!
Bu feryat senin içindir. Senin imanın için feryat ediyor.
Dost ve düşmanını tanı artık!
Koyun postuna bürünen kurtlardan sakın artık!
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
"Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanların dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor." (Emirdağ Lahikası, s. 179)
Sofuoğlu üstad dan uzak dur işine bak..
Safsata dediğin şey bizzat sensin..
Üstad dinsizlik cereyanına karşı müslümanları ve hristiyan ruhanileri yani din önderleri ile ittifak edilebileceğinden bahsediyor.Çünkü ortak düşman var..inkar.
Hala üstadı şuna buna alet etmeyin diyorsun..sanki üstadı okumuş da

Bana ızdırap veren, yalnız İslâm’ın mâruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi. Onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt gövdenin içine girdi, şimdi mukavemet güçleşti.
Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezemez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder.
Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse iman kalesi tehlikededir. İşte benim ızdırabım, yegâne ızdırabım budur.
Yoksa şahsımın maruz kaldığı zahmet ve meşakkatleri düşünmeye vaktim bile yoktur. Keşke bunun bin misli meşakkate maruz kalsam da iman kalesinin istikbâli selâmet olsa
.”

Bu yazın ile üstadın yukarıda ki yazısı ile bir alaka kurabildiysen süper sana
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Okuduk dersen..... şimdi... bu seferde anlamamışsınız diye tuttururlar sofu kardeş, sadece onlar gibi anlayacaksın ya :p

Bu manifestolara kanma sen boş ver tek doğru olanla sürdür :)
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Dinler Arası diyalog safsatasina ustadi alet etmeyin ,
yaziktir,
kendinizi helak! etmeyin....

Bediüzzaman Hazretleri buyururlar ki:

“Bana ızdırap veren, yalnız İslâm’ın mâruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi. Onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt gövdenin içine girdi, şimdi mukavemet güçleşti.
Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezemez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder.
Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse iman kalesi tehlikededir. İşte benim ızdırabım, yegâne ızdırabım budur.
Yoksa şahsımın maruz kaldığı zahmet ve meşakkatleri düşünmeye vaktim bile yoktur. Keşke bunun bin misli meşakkate maruz kalsam da iman kalesinin istikbâli selâmet olsa.” (Bediüzzaman Said Nursi: Eşref Edip; sh. 16)

Uyan be kardeş!
Bu feryat senin içindir. Senin imanın için feryat ediyor.
Dost ve düşmanını tanı artık!
Koyun postuna bürünen kurtlardan sakın artık!

tüh be.. sofu kardeş mesajınızı sonradan gördüm kusura bakmayın... yoksa anında ışınlardım biliyorsunuz..

Üstad Hazretlerini (RA) araştırma enstitüsünden ve en yakın talebelerinden de iyi bilemezsiniz.. değil mi muhterem..??

O halde bu işin uzmanlık alanı bu kişilere aittir.. ne talebesinden ders alarak ihya olan şerhci kardeşlerimiz ve ne de aynı derste şerh eden kardeşlerimizin yanında oturam müslüm gündüz amcamız...

bakalım Almanya ya görevlendirdiği ve 35-40 senedir burada risalelerden ders yapan ve bazen kiliselerde vaaz niyetine 28. söz gibi meleklere iman gibi veya ahiret gibi imanı meseleleri risalelerden ders yapan Abdullah Yeğin Ağabeyimiz ne diyorlar..

- Dinlerarası diyalog, misyonerlere hizmet mi ediyor?

- İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. Biz Hıristiyanlığın hak din olduğunu biliyoruz.

Hz. Musa ve İsa’nın peygamber olduğuna bütün Müslümanlar inanır.

Bizim temelimiz, İbrahim’in yoludur. Bir tek Allah’ın yolundayız.

Şimdi Avrupa’da birçok akademisyen ve papazlar tevhide inanmaya başladı. Bir nevi İslâm olmuşlardır.

Papa’nın en yakınındakiler bile İslâmîyet’in hak din olduğunu ilan ediyor.

Risale-i Nur’da geçen birlik ve beraberliği teşvik eden konuları siyasetçilerin okuması gerek. ‘Nurcular misyonerlere hizmet ediyor’ iddiası kesinlikle doğru değil. Maalesef dini açıdan Hıristiyan âlemi bilgi sahibi değil.

Çok noksanları var. İslâmiyeti hiç bilmiyorlar. İslâmiyet’in onlara anlatmak gerek. Eskiden İslâmiyeti çok kötü biliyorlardı. Şimdi bu değişti. Avrupa’da binlerce camii yapıldı. Hollanda’da İslâm üniversitesi açıldı.

Müslümanlara hürmet ediyorlar. Eskisi gibi Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında düşmanlık kalmadı. Bu düşmanlığı, siyasiler ve tarafgirlik yapanlar yapıyor. Hıristiyanların bütün istedikleri Kur’an da mevcuttur. Bizim Kur’an’ı okumamız ve anlamamız gerek. İsa peygamber de bir Müslümandı’

http://209.85.135.104/search?q=cache:n_Zt4ATdQ1AJ:www.hidayetnuru.com/abdullahyegin.htm+Abdullah+Ye%C4%9Fin&hl=tr&ct=clnk&cd=1&gl=tr

..link verilen kısmın hepsinin tıklanmasında açılıyor..
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Sofuoğlu üstad dan uzak dur işine bak..
Safsata dediğin şey bizzat sensin..
Üstad dinsizlik cereyanına karşı müslümanları ve hristiyan ruhanileri yani din önderleri ile ittifak edilebileceğinden bahsediyor.Çünkü ortak düşman var..inkar.
Hala üstadı şuna buna alet etmeyin diyorsun..sanki üstadı okumuş da



Bu yazın ile üstadın yukarıda ki yazısı ile bir alaka kurabildiysen süper sana

manifesto sende duvardan(!) uzak dur!!!!
ve sakin ha beni(bizi) baskalariyla karistirip birdaha rajon vs. kesmeye kalkisma!!!!

senin gittigin yollardan biz doneli cok zaman oldu.....!!!!!

ustadin,sizin ve hocanizin yaptiklariyla zerre kadar alakasi yoktur,ve sizlerin gittigi yol ustadin yolu vs. degildir....!!!
ancak iste boyle kendinizi kandirip forumlarda laf ebeligi yaparsiniz...!!!

he niyemi boyle oldu,uslubuyun karsiligini aldin........

su kafirlere gosterdiginiz hosgorunun zerre kadarinida muslumana gosterseniz ne kaybedersiniz acep....
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
su kafirlere gosterdiginiz hosgorunun zerre kadarinida muslumana gosterseniz ne kaybedersiniz acep
Adam müslümana kafir olmuş diyecek..karşılığında da bizden şefkat bekleyecek
Ne pembe tablo gözlerim yaşardı
Üstadı sen bırak git de kim hakkında yazıyorsan onunla ilgili yaz.
Hezeyanlarına bari üstadı alet etme..
İki satır risale okumadan üstad hakkında üfürenler herkesi kendi gibi mi sanır

Üstad çizgisini ortaya koymuş..sağa sola kafir oldu dinden çıktı demek yerine batının bozulan inanç dünyasını tamir ve devrin materyalist tehdidine karşı yaratıcıya inananların birlikte hareket etmesi gerektiğini söylemiş..
Bunu anlayamayanlar iki satırda çuvallıyor zaten
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
manifesto sende duvardan(!) uzak dur!!!!
ve sakin ha beni(bizi) baskalariyla karistirip birdaha rajon vs. kesmeye kalkisma!!!!

senin gittigin yollardan biz doneli cok zaman oldu.....!!!!!

ustadin,sizin ve hocanizin yaptiklariyla zerre kadar alakasi yoktur,ve sizlerin gittigi yol ustadin yolu vs. degildir....!!!
ancak iste boyle kendinizi kandirip forumlarda laf ebeligi yaparsiniz...!!!

he niyemi boyle oldu,uslubuyun karsiligini aldin........

su kafirlere gosterdiginiz hosgorunun zerre kadarinida muslumana gosterseniz ne kaybedersiniz acep....

ya sofi ağabey ayıp ediyorsun.. bakınız sizlerle istişare ediyoruz.. görüşüyoruz.. ama inat damarınız kalın ve duvar gibi aşamıyoruz..

bırakın bu işleri de kendi imanımızı bir yoklayalım, eksik gediğimizi tamamlayalım..

hadi gelin hayırda ve hayırlı işlerde yarışalım.. bu vatan ve memleket bizim elin gevuru abd evangalisleri g.doğuyu 3 parçaya bölüp pazarlamaya çalışıyor.. engel olmaya çalışıp halkımızı bilinçlendirelim.. ama sen ve ben derken hepimiz sakatlara geleceğiz Allah (CC) korusun..
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Adam müslümana kafir olmuş diyecek..karşılığında da bizden şefkat bekleyecek
Ne pembe tablo gözlerim yaşardı
Üstadı sen bırak git de kim hakkında yazıyorsan onunla ilgili yaz.
Hezeyanlarına bari üstadı alet etme..
İki satır risale okumadan üstad hakkında üfürenler herkesi kendi gibi mi sanır

Üstad çizgisini ortaya koymuş..sağa sola kafir oldu dinden çıktı demek yerine batının bozulan inanç dünyasını tamir ve devrin materyalist tehdidine karşı yaratıcıya inananların birlikte hareket etmesi gerektiğini söylemiş..
Bunu anlayamayanlar iki satırda çuvallıyor zaten

4 sendir seni forumdan cok iyi tanirim
soyleyecek soz bulamayinca polemige girip her turlu cirkefligi,terbiyesizligi ve kustahligi yaparak saga sola saldirdiginida iyi bilirim,
nasil cuvallayip toz oldugun gunleride cok iyi bilirim
o munasebetle us bes suslu soz ederek baskasina yedirdiklerini bize yediremezssin......!
baska konuda video ekleyip karnini kasiyipta bize "isine bak" kustahligini yapamazssin...!!
ustad sizin gibilerin tekelinde degildir...!!!
onu okudum bunu okudum yarisina girecek degilim
suanda uzak olmasi gereken biri varsa oda sensin.......!!!!!!
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
ilk sayfa nasıl bilemem ama ikinci sayfada
argo kelimelerin ne olduğunu ve nerede kullanacağımı öğrendim

teşekkürler hoca larım:)
 
Üst