Dinî cemaatleri tâkip ve fişleme

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Tumb2010-12-08_101437.jpg



Cevher İLHAN-YENİ ASYA YAZARI


Dinî cemaatleri tâkip ve fişleme



Devletin dinî cemaatleri ve grupları fişlemesi, “Nurculuk faaliyetleri ve Gülen grubunun yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri”ne dair 481 sayılı 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararlarının ardından Başbakanlığın ilgili bakanlıklara tamimiyle kalmıyor.



Başbakanlık Uygulamayı Tâkip ve Koordinasyon Kurulu’nun (BUTKK) mevzubahis MGK kararıyla “irtica ile mücadele”ye dair hazırlanıp devlet kurumlarına gönderilen “eylem plânları” tâlimatlarıyla “geri bildirimleri”nin alındığı, devlet kurumlarınca gönderilen cevabî resmî raporlarla, tâkip, fişleme, uygulama ve engelleme operasyonlarına dair resmî yazışmalarla ortaya çıkıyor.



Evvela, özellikle dinî cemaatlerin ve grupların, “yıkıcı dinî faaliyetler” kapsamında izlendiği, belgelerle medyada da yer aldı. “MİT’den şaşırtıcı rapor” başlığıyla, El Kaide’nin tâkip edilecek örgütler listesinden çıkarılırken, başta “Nurcu gruplar” olmak üzere birçok cemaat ve tarikatın “1. derecede tâkip edilecekler” listesine alınması açığa çıktı. (Anadolu’da Vakit, 29. 4. 201; Taraf, 8.12.14)



Esasen Başbakan adına Başbakanlık Müsteşarının imzasıyla, Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığı’nca 28.10.2004 ve 17.3.2005 tarihlerinde Başbakan yardımcılıklarına, bakanlıklara, MGK’ye, MİT’e, YÖK’e gönderilen “İrticaî Faaliyetlere Karşı Yürütülecek Ek Eylem Plânı’nın maddeleri” konulu “gizli” ve “kişiye özel” yazıları, dinî cemaat ve grupların tâkip edilip fişlendiğinin açık belgesi.


Ve devamında “eylem plânları” kapsamında BUTKK’a gönderilen “fişleme yazışmaları”yla yoğun görevden almalar olduğu, Millî Eğitim’de başarılı ve tecrübeli bürokratların, hayatlarını eğitime adamış yüzlerce tecrübeli eğitimcinin Kanun Hükmünde Kararnâmeyle üstünün çizilip “havuz”a atılarak tasfiyesi “kategorizasyon fişlemeleri”nin sonucu olduğu anlaşılıyor.



“DİNÎ YAPILARIN TÂKİBİ”



Doğrusu, mâlûm MGK kararının altına “baskı olmadan imzayı attık” diyen dönemin Başbakan Yardımcısı A. Şener’in ikrarıyla, Bakanlar Kurulu’nda “irtica ile mücadele birimi” kurulmuş. Keza dönemin Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin’in, Meclis’te bir soru önergesine, “BUTKK’un her ay toplanıp, irticaî unsurlara yönelik tâkibat denetimleri yapıp raporladıklarını, ayrıca kanunî düzenlemeler ve idarî tedbirler aldıklarını” yazılı cevabı, AKP iktidarında 2003’ten bu yana fişlemelerin sürdüğünün bir diğer ikrarı oluyor. (Taraf, 5.12.13)



Önce “belgelerin olmadığı” hatta “imza atılmadığı” iddia edildi. “Kara propaganda” denildi, Ardından “imza varsa da uygulanmamış, yok hükmünde sayılmış” savunmasıyla geçiştirilmeye çalışıldı. MGK kararları ve “eylem plânları”nın ifşasının suç olduğu ileri sürüldü. “Fitne” ve “piskolojik harp olarak karalandı. Öylesine ki sözkonusu tâkip, fişleme, uygulama ve engelleme operasyonlarına dair yazışmaları ortaya çıkaran gazeteci ve yayınlayan gazete sorumlularına Terörle Mücadele Kanunu’nca uyarınca soruşturmalar açıldı.



Ne var ki neticede, “fişleme raporları”yla dinî cemaatleri tâkip ve izlenmesinin hâlen devam ettiği belgelenirken, en son MİT Müsteşarlığı’nın teşkilât birimlerine gönderdiği 15 Ocak 2014 tarihli yazılı tâlimatta “PDY” olarak kısaltılan “paralel devlet yapılanmaları” kapsamında tüm dinî fraksiyonların “örgüt” kapsamına alınarak öncelikli “hedef” gösterilmesi, devletin dinî cemaatleri ve tarikatları tâkip ve fişlemeyi deşifre ediyor. (Taraf, 17.1.14)



Üzerinden bir haftaya yakın bir zaman geçtiği halde halen yalanlanmayan haberde, Müsteşarın imzasıyla, MİT’in tâkip ettiği örgütlere, espiyonaj/kontrespiyonaj faaliyetlere ve diğer organize suç örgütlerine ait çalışmaların sonlandırılmasını emredilirken, “2014 yılı Hedef Öncelikleri ve Planlı İstekleri” kapsamında “yeni hedef” olarak “paralel devlet” kapsamında tüm dinî cemaatleri ve tarikatları hedef gösterilerek yurt içi ve yurt dışı kaynaklı her türlü dinî yapılanmaların hassasiyetle tâkip edilmesinin istenmesi, durumun vahametini açığa çıkarıyor.



“DEVLETTEKİ CEMAAT MENSUPLARININ TESBİTİ”



Gerçek şu ki, “yurt içi ve yurt dışı kaynaklı tüm dini fraksiyonlar” olarak isimlendirilen “yapıların içinden eleman temini dahil her türlü teknik vb. çalışmaların yürütülmesi, tâkiplerin yapılması, devlet kurumlarına girmiş cemaat mensuplarının tespiti ve bildirilmesi, konunun terör örgütlerinden de öncelikli bir konumda ele alınması tâlimatı, dinî cemaatlere yönelik operasyonun açık resmî belgesi.



Doğrusu bu süreçte, bir gecede Emniyetten yargıya, Maliye’den-MASAK’tan Millî Eğitim’e, TRT’den, BDDK’ye kurumlara yönelik yüzlerce yargıcın, yöneticinin ve memurun görevden alınması, “paralel devlet” diye nitelendirilen yapıya yakın kamu görevlilerinin listelerine yönelik çalışma ve “fişleme”nin olduğunu ele veriyor. Bu durum, Türkiye genelinde gerçekleştirilen tüm yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına yönelik teknik tâkiplerin, dinleme kararı alan hâkimlerle, dinleme kararı talep eden savcılar ile dinleme işlemini gerçekleştiren ve dosyaları takip eden tüm emniyet mensupları tek tek belirlendiği ve listelendiği gerçeğini teyid ediyor.
Özetle, dinî cemaatlerin “hedef tahtası”na oturtulduğu, belgelerle ve beyânlarla ortaya konuluyor.

23.01.2014



http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay.asp?id=14568


 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
bakin milli görüs kamalaki , bbp lilerde desticiyi baskanliktan almalisiniz - iki sene milli irademiz icin cok ama cok önemli. sayet yenik düserse hükümet, vatan kayb eder - millet kayb eder ... ve sanmayin ki milli görüs kazanir veya bbp ! hic bir dini cemaat kazanmaz . hatta dün buraya koydugum alman ve sirp sniperlarin suriyede cirit attigi ve müslüman avina ciktiklari gercegini müslüman halkda yasayacak ! muhafazan Allah ...

isi bu boyuta getirmeyin - vebalinden kurtulamazsiniz ! hesabini asla veremezsiniz ! vatan ve milletin istikrari icin hareket edelim hep beraber ! bu badireyi atlattiktan sonra da erdoganin sahsina bir daha oy vermezseniz vermeyin kardesim ! lakin bu iki sene hayati önem tasiyor vatanimiz ve milletimiz icin !
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
http:// http://www.haber5.com/yazar/m-mustafa-uzun/cemaat-asla-samimi-degil



Cemaat assla samimi degil..


Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı bünyesinde hazırlanan, 11 Temmuz 2001 tarihli*“Gizli”*ibareli bir rapor, geçtiğimiz günlerde Vakit tarafından ortaya çıkartılmıştı.

Meğer, Sultanbeyli ilçesindeki sözde*“irticai”*durum,*“psikolojik harekat faaliyetleri”bakımından incelenmiş ve bu amaçla nice zulümler yapılmış.

Her gün STV ve bilumum diğer “cemaat” basın yayın organları tarafından “Ergenekon” haberleri verilirken; Sultanbeyli'de ilk defa somut bir örnek karşımıza çıkmıştı. Ama Cemaat bu belgeyi görmezden geldi.Çünkü bu rapora göre, 1997 yılından 2001'e kadar Sultanbeyli'de irtica ile nasıl mücadele edildiği, kaç Kur'an kursu ve öğrenci yurdunun kapatıldığı, camilerin nasıl denetim altına alındığı etraflıca anlatılıyordu.

Hatta inanılmaz gibi görünüyor fakat Refah Partili Ali Nabi Koçak'ın belediye başkanlığının düşürülmesinden sonra belediyede çalışan memurların sakalları ilçe kaymakamı tarafından belediye binasına berber gönderilerek nasıl kestirildiği de bu raporlarda yer alıyordu. Bu kadar yani.Rapor’dan alıntılayacağım bölümler, durumu net olarak ortaya koyar sanırım;“Zorunlu sekiz yıllık kesintisiz İlköğretim Yasasına karşı oluşturulan irticai protesto gösterileri etkin ve kararlı tavır konularak sona erdirilmiştir. 1500 kişilik erkek yatılı Osmanlı Kur'an Kursu, 500 kişilik kız yatılı Emir Sultan Kur'an Kursu, 100 kişilik erkek yatılı Cüppeli Selahattin Kur'an Kursu kapatılmıştır.

1000 kişilik Yusuf Hacegan Yakup Sani Vakfı Cami ve Kültür külliyesi inşaatı durdurulmuş ve mühürlenmiştir. 50 kişilik hukuka aykırı ve Kur'an eğitimi verilen 2 işyeri kapatılmıştır. 200 kişilik Abdurrahman Gazi Öğrenci Yurdu, 200 kişilik Özel Erdoğan Öğrenci Yurdu, 100 kişilik Özel Sultanbeyli ve Bahçelievler Öğrenci Yurdu ve 200 kişilik Özbilen Öğrenci Yurdu hukuka aykırı ve irticai faaliyetlerinden dolayı kapatılmıştır. Milli Gençlik Vakfı temsilciliği il genelindeki uygulama doğrultusunda kapatılmış ve 5 kattan oluşan binası mühürlenmiştir. Türk Hava Kurumu tarafından, İlim Yayma Cemiyetine Anadolu İmam Hatip Lisesi yapılmak üzere hibe edilen 15 dönüm arsaya Kaymakam tarafından el konulmuştur. İlim Yayma Cemiyetince İmam Hatip Lisesi olarak yaptırılan 64 derslik 6 katlı binanın bu amaçla açılması uygun görülmemiş, il valisinin onayı ile Sultanbeyli Prof. Gediktaş Lisesine dönüştürülmüştür. Fatih Mahallesi Cami Yaptırma Derneğine ait cami yeri okul arsasına dönüştürülmüş, 8 ay içerisinde okul yapılarak Namık Kemal İlköğretim Okulu adı altında hizmete sunulmuştur. Camilerde her Cuma yardım toplanmasına son verilmiş, izin alınmak kaydıyla ayda bir kez ve makamca uygun bulunması şartına bağlanmıştır. Devlet memurları kılık kıyafet yönetmeliği ile devlet memurları kanunu disiplin hükümlerine aykırı tutum ve davranışlarda bulunan, Atatürk ilke ve devrimlerine, ulusal demokratik laik sosyal hukuk devletine, cumhuriyet rejimine karşıtlığın bir siyasi simgesi olarak türban takan 57 öğretmen hakkında soruşturma açılmış, 6 ders ücretli öğreticinin görevlerine son verilmiş, soruşturma sonunda 52 öğretmen türbanını çıkartmış, çıkartmayan 5 öğretmen görevden uzaklaştırılmıştır. Sağlık teşkilatına başka yerlerden türban nedeniyle yerleri değiştirilerek naklen atanan 2 doktor, 2 laboratuvar teknisyeni, 7 hemşire, toplam 12 sağlık personeli Kaymakamlık tarafından görevden uzaklaştırılmıştır.”Bunların hepsi yaşandı.“Ergenekon”un kimi hedef aldığı da ortada. Çünkü, Milli Görüş teşkilatları bu zalimlerle ve zalimliklerle meşgulken*“cemaat”*şimdi her fırsatta çaktığı Süleyman Demirel’e ve İsmail Hakkı Karadayı’ya o günlerde ödül veriyordu. O dönemde demokrasi filan ödülünü verdikleri adamlara şimdi saldırmayı onur sayıyorlar lakin bizi aldatmaları mümkün değil.Samimi değiller, çünkü Sultanbeyli gibi*“altı dolu”*bir komployu görmediler, yer vermediler, sustular.


Samimi değiller, çünkü*“AKP ve Gülen’i bitirme belgesi”*gibi*“PLANLARA”*karşı aylarca Türkiye’yi hop oturtup hop kaldıran*“cemaat”,Sultanbeyli gibi“YAŞANMIŞ”*ve kayıtlara geçmiş*“GERÇEK”ler karşısında sessizliğini hala koruyor.Samimi değiller, dertleri başka.Kendilerinden başka kime saldırılırsa saldırılsın kıllarını kıpırdatmıyorlar.*“Misyonerlere”, “Müslüman cemaatler”den daha fazla önem veriyor, dikkat ediyor, yer veriyorlar. Misyonerlere yönelik saldırılar, kesinlikle Milli Görüşlü Sultanbeyli’ye yönelik saldırılardan daha fazla yer buluyor. Hatta Sultanbeyli hemen hiç yer bulmuyor. Birileri nefes alsa bir hafta üstüne giden


*ZAMAN*ve*STV*Sultanbeyli haberlerine sadece ve sadece 1’er defa yer vermiş.İnanılmaz bir samimiyetsizlik.


Yoksa meselenin raporda yer alan şu kısa bölüm ile bir alakası var mı;“İlçede bulunan daha önce Fethullah Gülen grubuna ait Sultanbeyli ve Altınay koleji sahip değiştirmiş, yetkililerin belirtine göre tamamen rejime uygun ve ticari amaçlı faaliyet yürütmektedirler.”NOT: Rapor’un tamamına*buradan*ulaşabilirsiniz.
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Yeniasya Grubu Gülenci değildir
Nurcudur
Gülen Grubu Süleymanefendi grubu ve YeniAsya grubu üç büyük grup arasında
Yukarıda zikredildiği gibi
Bugüne kadar Erdoğan FİŞLEMELER ile ilgili TEK kelime etmedi
Çünkü ANAYASAL suç işledi
Bu ona yeter
Müslümanlar hangi cemaatten hangi tarikatten bunu takip eden ajan devlet hiç değişmemiş
MİT ülke yönetimini fiili olarak 2011 den sonra devralmış durumda zaten
Şimdi planlarını tıkır tıkır işletiyor
Erdoğan'ı öyle bir yerden kıskıvrak yakalamış olmalılar ki
11 yıllık mazisini bir çırpıda İNKAR edip kendisine yeni yol arkadaşları ve yeni istikametler çizdi

 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
arkadaşlar siz devleti ne zannediyorsunuz? devlet elbette kimin ne olduğunu bilecek.bilmezse zaten ona devlet denmez. lakin şu varki bu bilgiler devletin elinde kalacak,gazetelere vs.servis olmayacak.ve dahi devlet bunu hükümetin kendi çıkarları için kullandırmayacak.aklınız karışmasın hükümet demek devlet demek değildir.bugün filanca hükümet olur,yarın falanlar hükümet olur.ancak devlet memurlarıdır devleti temsil eden.misal valilerdir.kaymakamlardı,öğretmenlerdir,emniyet müdürleridir,mittir,askerdir vs.bunlardır devlet.çünkü bunlar daimidir.bunlar devleti temsil eder,hükümetin partinin valisi değil devletin valisi olmak zorundadır.tarafsız olmak durumundadır.özal başbakanken malatyada otobüs üzerindeyken halk özalı göremeyince çök çök diye slogan atar.özal çevresindekilere çökün der,bütün partililer il başkanları vs çöker.1 kişi ayaktadır. VALİ. sayın valim sende çök der.vali bey muazzam cevabı verir.efendim ben devletin valisiyim çökemem.işte cevap budur.devlet memurları bunu şiar edinmelidir.devlet memuruysan her hükümetle çalışırsın,ancak sen devletin memurusun.hükümetin değil.mesele bundan ibarettir.devlette devamlılık esastır ve öylede olmalıdır.şimdi burada dini cemaatlerin fişlenmesini yanlış bulanların canları istiyorki ak parti var,hükümet biziz lan,nasıl bizi fişlersiniz.oldu canım trafik polisleride size ceza yazmasın o zaman.hadi oradan be.
 

muadh

Yasaklı
Katılım
1 Ara 2012
Mesajlar
434
Tepkime puanı
9
Puanları
0
sizin neyinizi takip etsinler kafire ajanlık etmekten başka
cihat yok
şeriat yok
laiklik yanlısısınız
demokrasi yanlısısınız
tutturmuşlar bizi takip ediyorlar
o hapse attırdığınız el kaideciler yakında sizin dünyadaki okullarınıza dadanırsa hiç şaşırmayın
eminim ılımlı islam için de özel bir büro açarlar yakında
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Yeniasya Grubu Gülenci değildir
Nurcudur
Gülen Grubu Süleymanefendi grubu ve YeniAsya grubu üç büyük grup arasında
Yukarıda zikredildiği gibi
Bugüne kadar Erdoğan FİŞLEMELER ile ilgili TEK kelime etmedi
Çünkü ANAYASAL suç işledi
Bu ona yeter
Müslümanlar hangi cemaatten hangi tarikatten bunu takip eden ajan devlet hiç değişmemiş
MİT ülke yönetimini fiili olarak 2011 den sonra devralmış durumda zaten
Şimdi planlarını tıkır tıkır işletiyor
Erdoğan'ı öyle bir yerden kıskıvrak yakalamış olmalılar ki
11 yıllık mazisini bir çırpıda İNKAR edip kendisine yeni yol arkadaşları ve yeni istikametler çizdi


Adam Taraf gazetesinden yaptığı alıntı üzerine konuşuyor. İrancı olsa kaç para eder. ? :gl
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
arkadaşlar siz devleti ne zannediyorsunuz? devlet elbette kimin ne olduğunu bilecek.bilmezse zaten ona devlet denmez. lakin şu varki bu bilgiler devletin elinde kalacak,gazetelere vs.servis olmayacak.ve dahi devlet bunu hükümetin kendi çıkarları için kullandırmayacak.aklınız karışmasın hükümet demek devlet demek değildir.bugün filanca hükümet olur,yarın falanlar hükümet olur.ancak devlet memurlarıdır devleti temsil eden.misal valilerdir.kaymakamlardı,öğretmenlerdir,emniyet müdürleridir,mittir,askerdir vs.bunlardır devlet.çünkü bunlar daimidir.bunlar devleti temsil eder,hükümetin partinin valisi değil devletin valisi olmak zorundadır.tarafsız olmak durumundadır.özal başbakanken malatyada otobüs üzerindeyken halk özalı göremeyince çök çök diye slogan atar.özal çevresindekilere çökün der,bütün partililer il başkanları vs çöker.1 kişi ayaktadır. VALİ. sayın valim sende çök der.vali bey muazzam cevabı verir.efendim ben devletin valisiyim çökemem.işte cevap budur.devlet memurları bunu şiar edinmelidir.devlet memuruysan her hükümetle çalışırsın,ancak sen devletin memurusun.hükümetin değil.mesele bundan ibarettir.devlette devamlılık esastır ve öylede olmalıdır.şimdi burada dini cemaatlerin fişlenmesini yanlış bulanların canları istiyorki ak parti var,hükümet biziz lan,nasıl bizi fişlersiniz.oldu canım trafik polisleride size ceza yazmasın o zaman.hadi oradan be.

bu yazdıklarıma en güzel örnek aslında son yaşananlar.zira 17 aralık gösteriyorki, polisin hükümetin değil,devletin polisi olması ne kadar önemliymiş gördük,savcının hakimin hükümetin değil,devletin savcısı hakimi olması ne kadar önemliymiş gördük. kuvvetler ayrılığı ne kadar önemliymiş gördük.
 
Üst