Merhaba rey_joven
Bu tür bir siteye girip bu sorununa çare aramaya çalışman bile çok güzel adım. Bence senin problemin Allah'ı iyi tanımamak, dini kalıplaşmış bir olgu olarak düşünmek. Bu senin değil ben dahil çoğu kişinin düştüğü durum bence. Namaz kılarken bile insanlar bunu bir görevmişcesine yapıyorlar. Bence bu böyle olmamalı. Nasıl ki namaza başlarken" Allah rızası için" deniyorsa gerçekten de Allah rızası için kılınmalı, öte tarafta rahat etme menfaati için değil. Bizler bir şeyleri mecburen yaptığımız için ne peygamberimizi iyi anlıyoruz ne Allah'ı iyi tanıyoruz. Bence öncelikle ne için bu yeryüzüne gönderildiğimizi sorgulamalıyız. Paraya düşkünsün değil mi? Peki buradaki hayatımızın asıl gayesi gündelik yaşantımızdaki yeme-içme, giyim kuşam, işe gitme, mal-mülk edinme,evlenme, çocuk sahibi olma mı genel olarak? Elbette bunlar olacak ama bizler sanki sadece bunları yaşamak için gönderilmiş gibi davranıyoruz. Çünkü etrafıma bakıyorum da herkes dünyevi yaşıyor ben gibi. Fakat ortada bir gerçek var. Allah gerçeği. Allah'tan başka birşey olmadığını öğrendim okuduğum bir kitapta. Ondan önce öyle düşünmezdim. Evet "Allah her yerdedir" sözünü bilir ve inanarak söylerdim. Ama o her yerdeye bilinçsizce kendimi dahil etmezdim. Niye kendimi dahil etmezdim ki? Oysa ki "Size şah damarınızdan daha yakınım" diyor. Çünkü kendime bir benlik verdim de ondan. Kendimi Allah dahil diğer bütün insanlardan da ayrı gördüm. İşte hepimizin kolayca yanılgıya düştüğü nokta bu. Düşünüş biçimimiz yanlış bir kere. Aslında ne sen varsın, ne ben ne başka birşey...Yalnızca Allah var...
Benim de senin gibi bana bu konularda yol gösterecek tanıdıklarım yok. Namaz kılmaya bile tam olarak başladım diyemeyeceğim. Ama başlayacağım Allah'ın izniyle. İstersen sana benim okuyup da bir takım gerçeklerin farkına varmamı sağlayan kitabın ismini vereyim. Yavaş yavaş sindire sindire oku. Lütfi Filiz "Noktanın Sonsuzluğu"...isimli bir kitap.. Bu kitap dört ciltten oluşuyor. İlk cildinden başla. Umarım gönül gözünü açar.
Bu tür bir siteye girip bu sorununa çare aramaya çalışman bile çok güzel adım. Bence senin problemin Allah'ı iyi tanımamak, dini kalıplaşmış bir olgu olarak düşünmek. Bu senin değil ben dahil çoğu kişinin düştüğü durum bence. Namaz kılarken bile insanlar bunu bir görevmişcesine yapıyorlar. Bence bu böyle olmamalı. Nasıl ki namaza başlarken" Allah rızası için" deniyorsa gerçekten de Allah rızası için kılınmalı, öte tarafta rahat etme menfaati için değil. Bizler bir şeyleri mecburen yaptığımız için ne peygamberimizi iyi anlıyoruz ne Allah'ı iyi tanıyoruz. Bence öncelikle ne için bu yeryüzüne gönderildiğimizi sorgulamalıyız. Paraya düşkünsün değil mi? Peki buradaki hayatımızın asıl gayesi gündelik yaşantımızdaki yeme-içme, giyim kuşam, işe gitme, mal-mülk edinme,evlenme, çocuk sahibi olma mı genel olarak? Elbette bunlar olacak ama bizler sanki sadece bunları yaşamak için gönderilmiş gibi davranıyoruz. Çünkü etrafıma bakıyorum da herkes dünyevi yaşıyor ben gibi. Fakat ortada bir gerçek var. Allah gerçeği. Allah'tan başka birşey olmadığını öğrendim okuduğum bir kitapta. Ondan önce öyle düşünmezdim. Evet "Allah her yerdedir" sözünü bilir ve inanarak söylerdim. Ama o her yerdeye bilinçsizce kendimi dahil etmezdim. Niye kendimi dahil etmezdim ki? Oysa ki "Size şah damarınızdan daha yakınım" diyor. Çünkü kendime bir benlik verdim de ondan. Kendimi Allah dahil diğer bütün insanlardan da ayrı gördüm. İşte hepimizin kolayca yanılgıya düştüğü nokta bu. Düşünüş biçimimiz yanlış bir kere. Aslında ne sen varsın, ne ben ne başka birşey...Yalnızca Allah var...
Benim de senin gibi bana bu konularda yol gösterecek tanıdıklarım yok. Namaz kılmaya bile tam olarak başladım diyemeyeceğim. Ama başlayacağım Allah'ın izniyle. İstersen sana benim okuyup da bir takım gerçeklerin farkına varmamı sağlayan kitabın ismini vereyim. Yavaş yavaş sindire sindire oku. Lütfi Filiz "Noktanın Sonsuzluğu"...isimli bir kitap.. Bu kitap dört ciltten oluşuyor. İlk cildinden başla. Umarım gönül gözünü açar.