Dİnde Reformcularin Amaci Ne?

  • Konbuyu başlatan KOCAYUSUF-1
  • Başlangıç tarihi

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
okuyucu azizim dinde reforma dair değildi, neden gayrımüslimler müslümanlardan teknik olarak öndedirler ile ilgili idi risalede aranacak olan...


AMA ANA FİKİR AYNI.

DİNDE REFORM DİYENLERİN AMACI GERİ KALMIŞLIKTA DOLAYLI YOLDAN KURAN I İSLAMİYETİ TENKİT ETMEK.GERİ KALMAMIZA SEBEB İSLAMİYETİ GÖSTERİYORLAR GÜZEL BİR TAKTİKLE.
 

Hasan

Kardeşiniz
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
6,112
Tepkime puanı
279
Puanları
0
Yaş
53
Konum
KALU BELA
okuyucu azizim dinde reforma dair değildi, neden gayrımüslimler müslümanlardan teknik olarak öndedirler ile ilgili idi risalede aranacak olan...

Evet bu söylediğin konu üstadın medresetül zehra yı neden kurmak istediği konusudur ve geniş olarak yer alır risalelerde burda neşretmek uzun yer tutar ama inşallah başlıklar olarak arayıp vereyim.
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan

islam yenilenmez.
Anlayisi yenilemek gerekir.
Anlayis mi?
Nurun aynadaki aksi... Aynayi yenilemek...
Günes yenilenemez.
Göz yenilenir.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
İlahi takdir yani hak-dilaram abi
bunun haricinde bir cvbımız yok mu..?çünkü ben bunun dışında bişey duymadım daha..
Allah neden bizi "düşman" olarak niteledigi ehli kitabın eline bakmaya memur kılsın ki..?
haddimi aşmaktan Rabbime sıgınırım ama sahiden bunu bilmedigim için soruyorum..

Mülk Allah-u Teâlâ’nındır. Dilediği gibi tasarruf eder, dilediğini yapar.

Kâfir ve münâfıklara ruhsat vermesi insanları imtihan etmek ve denemek içindir.

Ruhsat verir, verir. Ancak bir yere kadar. Dilediği an kâfirleri ve plânlarını kahr-u perişan etmekten aciz değildir. Tarih boyunca bu böyle olmuştur. Nice memleketler, nice devletler gelip geçmiştir. Kimisi harp ile kimisi çok şiddetli âfatlar ile yok olup gitmiştir.

“Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin âkıbetlerinin nasıl olduğunu görmediler mi? Onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Yeryüzünü kazıp alt-üst etmişler ve onu bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri onlara da nice açık deliller getirmişlerdi. Allah onlara zulmetmiyordu, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.” (Rûm: 9)

Bu kâfirler de azgınlıkta haddi aştılar.

Fakat bir yere kadar. Onlar İslâm’ı yıkmak istiyorlar. Müslümanların tek ümit kaynağı olan bu memleketi parçalamak, yok etmek istiyorlar.

Ancak Allah-u Teâlâ da onları yıkacak. Allah-u Teâlâ’nın yıkması gibi hiç kimse yıkamaz.

Bu kâfirlere ve onların işbirlikçisi münâfıklara kalacak değil.

“Hiçbir memleket hariç olmamak üzere, biz onu kıyamet gününden önce ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azapla cezalandırırız. Bu, kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılıdır.” (İsrâ: 58)

Küffar bir plan çeviriyor. “Bütün dünya bana kalsın!” diye uğraşıyor. Ancak Allah-u Teâlâ onlara bırakmayacak. Harpler ile âfatlar ile bütün dünya dümdüz olacak. Mülkünü müslümanlara bahşedecek.

Allah-u Teâlâ dünyayı da yıkacak, ahirette de hesaba çekecek. Şüphesiz ahiretteki âkıbet çok daha çetin ve çok daha korkunçtur.

Vay bu kâfirlerin haline! Vay bu münâfıkların haline!

“O gün suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün!

Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ateş kaplar.

Bu, Allah’ın herkese kendi kazandığının karşılığını vermesi içindir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görendir.” (İbrahim: 49-51)
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
“Hiçbir memleket hariç olmamak üzere, biz onu kıyamet gününden önce ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azapla cezalandırırız. Bu, kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılıdır.” (İsrâ: 58)

Evet, Hazreti Rasulullah buyuruyor ki, bir memleket küfürle devam edebilir ancak zulümle devam etmez. Zulüm tarihine Ümeyye Oğulları saltanatı örnektir. Hazreti Rasulullah rüyasında Ümeyyeoğullarının maymun suretine girip minberini işgal ettiğini görür, üzülür, bunun üzerine Kadr Suresi nazil olur. İşte orada, kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu Rasulullaha bildirilerek teselli edilir. İslam fakihleri Ümeyye oğullarının süresini hesaplamışlar, Muaviye Bin Ebu Süfyanın saltanatından son Mervan Bin Abdülmelik' in Abbasiler tarafından öldürülmesine kadar tam bin ay olduğu tesbit edilmiştir. Yani zulüm tarihi 10 aydır, yaklaşık 83 küsur yıl. Demek oluyor ki, bir çok zulüm çarkı ömrünü tamamlamak üzeredir ve ilahi sünnetullah onları unutmuş değildir. Allaha isyan edip, Allaha itaat edenleri yurtlarında parya haline getirmek isteyenlerin süresi dolmak üzere, bütün ahmak dostlarına rağmen.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
İSLAM SAYFASI KARDEŞİM

DEMİŞSİNİZKİ....Mülk Allah-u Teâlâ’nındır. Dilediği gibi tasarruf eder, dilediğini yapar.

Kâfir ve münâfıklara ruhsat vermesi insanları imtihan etmek ve denemek içindir
.

BU DÜŞÜNCELERİNİZ DÜŞÜNCELERİMDİR RUHUMDUR.




Bu kâfirler de azgınlıkta haddi aştılar.

Fakat bir yere kadar. Onlar İslâm’ı yıkmak istiyorlar. Müslümanların tek ümit kaynağı olan bu memleketi parçalamak, yok etmek istiyorlar.


GERÇEKTEN VAR OLAN BİR TEŞHİS.


ŞU DÜŞÜNCENİZİ AÇRSANIZ SEVİNİRİM... Kâfir ve münâfıklara ruhsat vermesi insanları imtihan etmek ve denemek içindir
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Evet, Hazreti Rasulullah buyuruyor ki, bir memleket küfürle devam edebilir ancak zulümle devam etmez. .

inşaallah bunu dua olarak almak istiyorum.

Ya Rabbi! şu an mülkün olan dünya arzında, zulumleri ayyuka çıkmış her türliü zalimi ıslah eyle. Islahları mümkün değil ise kahru perişan eyle. amin.

Ya Rabbi! Amerika ve İsrail devletlerini İslama hizmetçi kıl, başlarındaki zalim idarecilerden o halkları temizle ve onlara hidayet ver. amin
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
İSLAM SAYFASI KARDEŞİM


ŞU DÜŞÜNCENİZİ AÇRSANIZ SEVİNİRİM... Kâfir ve münâfıklara ruhsat vermesi insanları imtihan etmek ve denemek içindir

Allah-u Teâlâ insanları yarattı ve imtihan sahnesi olan bu dünyaya denemek için gönderdi.

“O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk: 2)

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu Âyet-i kerime’nin tefsiri mahiyetinde Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmaktadır:

“Sizi imtihana çekmek için ki, hanginizin akılca en güzel, Allah’ın haram kıldığı şeylerden sakınmada en müttaki, O’nun taatine koşmakta en hızlı olacak.” (Suyûtî)

İnsan bir imtihan gayesi ile dünyada bulunmaktadır. Allah-u Teâlâ insanı başıboş bırakıvermek için değil, bir takım emanet ve yükümlülüklerle sorumlu tutup kendisine vazifeler yükleterek imtihana çekmek için yaratmıştır.

Dünya insan için bir imtihan sahnesidir, ömür denilen şey de bu imtihan süresidir. Bu imtihan ömrün sonuna kadar, son nefes çıkıncaya kadar sürer. Neticesi ise burada değil ahirettedir. Bütün imtihanlardan aldığı neticeler değerlendirilecek, başarılı veya başarısız olduğu ilân edilecektir. Dünya deneme ve mükellefiyet yeridir, ahiret ise ceza ve mükâfat yeridir; orası imtihanın sonucudur.

Halbuki ezelî ilminde kimin ne yapacağını biliyordu. Daha cenin halindeyken kişinin takdirini dürmüştü. Fakat kulun kendisi de görsün diye dünya sahnesine göndermiştir. Bu imtihandaki hikmet, kullarının hâllerini kendilerine bildirmek ve hiç kimsenin bir mazeret ileri sürmesine salâhiyeti kalmamak içindir.

“Amelin en güzel” olması; liveçhillâh, yalnızca Allah için olması, doğru olması, rızâ-i ilâhî’ye uygun olması demektir.

Hayat, her kemâlin ve lezzetin esası olması itibariyle insanlar hakkında nimet olduğu gibi; ölüm de dünyadan âhirete intikal vasıtası olduğu için, insanlar için hayat gibi bir nimettir.

Ölümü daima gözönünde bulunduran bir kimse, hazırlığını ona göre yapar. Allah-u Teâlâ’nın emir ve nehiylerine hakkıyla riâyet ederek ubûdiyet vazifelerini yerine getirmeye çalışır. Yapacağı amellerin en güzelini yapmaya gayret eder. Çünkü kişinin her an fotoğrafı çekiliyor, her sözü ve her kelimesi zaptediliyor.

“O Azîz’dir, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk: 2)

Kendisine isyan edenlerden intikam alacak üstünlüğe sahiptir, hiçbir isyankâr O’nun pençe-i kahrından kendisini kurtaramaz. Buna rağmen kusurlarını itiraf eden, kötülüklerden vazgeçip tevbekâr olan, Zât-ı akdes’ine yönelen kullarının günahlarını affeder, siler

selametle
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
inşaallah bunu dua olarak almak istiyorum.

Ya Rabbi! şu an mülkün olan dünya arzında, zulumleri ayyuka çıkmış her türliü zalimi ıslah eyle. Islahları mümkün değil ise kahru perişan eyle. amin.

Ya Rabbi! Amerika ve İsrail devletlerini İslama hizmetçi kıl, başlarındaki zalim idarecilerden o halkları temizle ve onlara hidayet ver. amin

Hak Dilaram Kardeş, her şeyin fazlası israftır, iyi niyetin bile. Birde sünnetullaha, eşyanın tabiatına aykırı dualarda israftır. Birde ilahi realiteler gözönünde bulundurulmayan her değerlendirme ve dualar.
Bu sebeple abd ve israil hükümetlerinin düzelmesi için samimane yaptığın dualar İslama uygun değildir. Bir ferdin bile kırk yaşından sonra düzelmesinin eşyanın tabiatına aykırı olması durumu söz konusu iken, batılın tescilli markalarının binlerce yıllık köklerini yok sayarak, onca zulümlerine gözardı ederek onlara dua etmek samimi bile olsa yersizdir. Olmayacak duaya amin denmez kusura bakma. Allah Teala abd ve israil devletlerini kahretsin onlara lanet etsin. O devletlere yardım eden halklarınıda kahretsin. O devlet içerisinde olup onlara karşı olan mazlum halklara yardım etsin ki o alçakm zalimlerden kurtulsunlar, onları ortadan kaldırsınlar.
 

zühd

Profesör
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
1,592
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul/Ataköy
Web sitesi
www.why-islam.net
inşaallah bunu dua olarak almak istiyorum.

Ya Rabbi! şu an mülkün olan dünya arzında, zulumleri ayyuka çıkmış her türliü zalimi ıslah eyle. Islahları mümkün değil ise kahru perişan eyle. amin.

Ya Rabbi! Amerika ve İsrail devletlerini İslama hizmetçi kıl, başlarındaki zalim idarecilerden o halkları temizle ve onlara hidayet ver. amin

. :clap2: :clap2: :clap2: :clap2: :clap2: :clap2:​


Hak Dilaram Kardeş, her şeyin fazlası israftır, iyi niyetin bile. Birde sünnetullaha, eşyanın tabiatına aykırı dualarda israftır. Birde ilahi realiteler gözönünde bulundurulmayan her değerlendirme ve dualar.
Bu sebeple abd ve israil hükümetlerinin düzelmesi için samimane yaptığın dualar İslama uygun değildir. Bir ferdin bile kırk yaşından sonra düzelmesinin eşyanın tabiatına aykırı olması durumu söz konusu iken, batılın tescilli markalarının binlerce yıllık köklerini yok sayarak, onca zulümlerine gözardı ederek onlara dua etmek samimi bile olsa yersizdir. Olmayacak duaya amin denmez kusura bakma. Allah Teala abd ve israil devletlerini kahretsin onlara lanet etsin. O devletlere yardım eden halklarınıda kahretsin. O devlet içerisinde olup onlara karşı olan mazlum halklara yardım etsin ki o alçakm zalimlerden kurtulsunlar, onları ortadan kaldırsınlar.


Selamun Aleykum… Satuk Buğra kardeş israf sizin kararınıza kalmış bi konu diil sanırım ki neyin israf olup olmadığına siz karar veresiniz. Ne kdr mühim bi konu olduğu …Çünkü Allah israf edenleri sevmez" (el-A'raf, 7/31). Ayetinden anlaşılmalıdır. Bence insanları yargılamadan önce daha fazla düşünün. İslam’a uygun mudur diil midir :confused1: . Nese boşuna bi gerginlik olmasın da bu güsel ve huzur dolu ortamda sizin beddualarınız yerine Hak-dilaram kardeşin olup olmayacağı Allah(c.c.)’ın takdirine kalmış güsel dualarını duymak şahsım adına söliyim, çok daha güsel…
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
. :clap2: :clap2: :clap2: :clap2: :clap2: :clap2:​





Selamun Aleykum… Satuk Buğra kardeş israf sizin kararınıza kalmış bi konu diil sanırım ki neyin israf olup olmadığına siz karar veresiniz. Ne kdr mühim bi konu olduğu …Çünkü Allah israf edenleri sevmez" (el-A'raf, 7/31). Ayetinden anlaşılmalıdır. Bence insanları yargılamadan önce daha fazla düşünün. İslam’a uygun mudur diil midir :confused1: . Nese boşuna bi gerginlik olmasın da bu güsel ve huzur dolu ortamda sizin beddualarınız yerine Hak-dilaram kardeşin olup olmayacağı Allah(c.c.)’ın takdirine kalmış güsel dualarını duymak şahsım adına söliyim, çok daha güsel…

Duyanda laf yaptığını sanacakmı sanıyorsun. Peki sizin kararınızlamı olacak bu işler. Allah Teala bütün zalimlere lanet etsin. Bizden böyle. Siz ise abd yemi israilemi dua edersiniz sizin bileceğiniz bir şey.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
azizim onların ıslah olmasının bize zararı olmaz, bilakis faydası olur.

hidayet Allah Teala'ya aittir. dilerse eder, dilerse etmez. bizim bu duamızda itikadımıza muhalif bir durum yoktur.

selametle
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
azizim onların ıslah olmasının bize zararı olmaz, bilakis faydası olur.

hidayet Allah Teala'ya aittir. dilerse eder, dilerse etmez. bizim bu duamızda itikadımıza muhalif bir durum yoktur.

selametle

Güzel kardeşim. Fıtratın zıddına hareket edemeyiz. Sizin iyi niyetliliğinizden kuşkum yok. Ancak abd ve israilin yaptığı bunca zulümlerin acısını yüreğinizde hissetmediğinizi gösterir bunca zulümden sonra onlara duanız. Bakınız, kendimizi neden kandırıyoruz. Bir müslümanın düşüncemize aykırı bir iki kelimesine bile ne kadar kızıyoruz, nasıl oluyorda abd ve isralin yıllarca yaptıkları, islama ve müslümanlara zulümlerine karşı onlara hala dua edebiliriz. Böyle bir şey, ateşin düştüğü yeri yaktığına alamet olur demektir ki, abd ve israil demekki bizim nefsimize yakınımıza bu zulümleri yapmıyor diye böyle davranabiliyoruz anlamı çıkıyor. Lütfen zalimlere dua etmeyiniz, bu islama uygun olmaz. Zalimlere dua edenler onların zulümlerine ortak olurlar.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Güzel kardeşim. Fıtratın zıddına hareket edemeyiz. Sizin iyi niyetliliğinizden kuşkum yok. Ancak abd ve israilin yaptığı bunca zulümlerin acısını yüreğinizde hissetmediğinizi gösterir bunca zulümden sonra onlara duanız. Bakınız, kendimizi neden kandırıyoruz. Bir müslümanın düşüncemize aykırı bir iki kelimesine bile ne kadar kızıyoruz, nasıl oluyorda abd ve isralin yıllarca yaptıkları, islama ve müslümanlara zulümlerine karşı onlara hala dua edebiliriz. Böyle bir şey, ateşin düştüğü yeri yaktığına alamet olur demektir ki, abd ve israil demekki bizim nefsimize yakınımıza bu zulümleri yapmıyor diye böyle davranabiliyoruz anlamı çıkıyor. Lütfen zalimlere dua etmeyiniz, bu islama uygun olmaz. Zalimlere dua edenler onların zulümlerine ortak olurlar.


muhterem, bizim duamızda -haşa- ' Ya Rabbi! bunlara yardım et, müslümanları perişan etsinler' demişiz gibi bir yorum olmuş sizinki de :)

'ıslah et, ıslahı mümkün değilse perişan et, kahret' duamız bu...

taif'te taşlanırken, 'dua et de şu taşlayanların tepesine dağ indireyim' diyene, o: 'hayır! belki bunların içinde inananlar olacaktır.' demişti.

nitekim veda hutbesindeki 100.000 sahabenin malum 100.000'i de cahiliyeden dönüş yaparak islam'a ilhak olmuşlardır.

bunların içinde kızını diri diri toprağa gömen ömer de vardır. uhud da 70 sahabenin şehid olmasına vesile halid vardır. hamza'nın kalbini çıkaran vahşi vardır.

ne ola bu gavurun büyükleri müslüman olsalar, bundan ne zarar var da!

bu onların fiilini onaylamak gibi bir çıkarımı kabul edemem.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Eğer dikkat ederseniz Hazreti Rasulullahın küfr ve zulme laneti ile ilgili binlerce hadisi şerifi bulunmaktadır. Allah Teala Kuranı Keriminde zalimlere nasıl elim bir azapla azab edeceğini bir çok ayeti kerimesinde belirtmektedir.
Değerli kardeşim siz meseleyi bir boyutu ile ele alıp kalıyorsunuz. Ne olur Allahın rahmeti ile lanetinin kullanılacağı yerleri kafamıza göre belirlemeyelim. İslamın kapısı açıktır. Hidayete geleceklere gelmeyin diye bir ültimatomumuz yok. Ancak Alllahın ve Rasulunünün lanet ettiği zalimlerede lütfen lanet edelim.
Ümeyye v eAbbasi sultanlarının din anlayışı olan herkese rahmet alışkanlığını bırakalım.
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Dinde reform değil, dini anlamada reform olur.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Allâme Âlûsî :

" Muayyen kafire ve muhakkak olarak küfür üzere ölen kimseye lanet etmenin cevazında ihtilaf yoktur. Eğer bir müslümana eziyet olursa o müstesna. Çünkü muayyen bir kafirin tel'ininde bir müslümana eziyet olursa o haramdır. Ebû Tâlib küfür üzere ölmüştür denilmesi üzere lanet getirmek de haramdandır.

Çünkü bilakis bu, en büyük haramdandır. Bunda Kendisine eza vermek haram olan Zât'a eza vardır. Sonra laneti caiz olan kimselere gelince, onun tel'ini ibadet sayılmaz ve şer'î bir maslahatı da kuşatmaz.

Eğer şer'î bir maslahatı kuşatırsa, ibadet sayılır.

Diri bir kafire lanet okumak, en meşhur kavle göre haramdır. İmam Gazâlî'nin sözünden, muayyen diri kafiri tel'inin küfür olduğu anlaşılmaktadır.

Çünkü bu, kişinin küfür üzerine sebat etmesini istemekten ibarettir. Bunu istemek küfürdür. "

Âlûsî'nin sözünden anlaşılıyor ki, hakkında nass vârid olmayanlara kafirdir demek caiz değildir.


Fısk, ma'siyet üzere devam edenleri tel'in etmek caizdir; zalimlere lanet olsun gibi. Sâbûnî Revâiu-l-Beyan Tefsîr-u Âyât-il-Ahkami min-el-Kur'ân adlı eserde; ma'siyet ve fıskla meşhur olan kimselere lanetin caiz olduğunu söylemektedir.

Ala külli hal, diri bir kimsenin küfür üzere ölmesini istemek, korkunç bir tehlikedir. Kişi öldükten sonra defteri kapanmıştır... Böylece filan kimse öldü, cennetliktir denilmez. Yani kesin hüküm vermek doğru değildir; hüsnü zanla olursa zarar yoktur. Bizim zamanımızda bu meselede ifret ve tefrit vardır. ve bu mesele çok tehlikelidir.

İktibas:


Ehli Sünnetin Nazarı İtikadın Ölçüsüdür İsmail ÇETİN Dilara Yayınları
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Dinde reform değil, dini anlamada reform olur.

Ne dinde reform olur, nede dini anlamada. Bu konuyu Üstad BEDİÜZZAMAN risalelerde bir güzel izah etmiş. Nasıl olduğunu merak edenler oradan okumalıdırlar. En iyide o şekilde anlaşılır. Ayrıca aynı konu ile diğer islam alimlerinin değerlendirmelerinede bakabilirler.
Reform demek, yani bu güne kadar yanlış yapmışızda bunları düzeltiyoruz manasınadır. Halbuki İslam her zaman en güzel mesajı taşımış, insanlığın hizmetinne, peygamberimizle, ehlibeyt ve seçkin sahabeleri ile velayet imamları ve onun yolunda giden varis ulema ile gerçek İslam her zaman var olmuştur, sadece insanların çoğunun gözünde saklı kalmıştır o kadar. Gözler eğer göz kapaklarını açarlarsa görebilirler. İslam her zaman ve çağa kendi damgasını vurmuştur, her çağın algısına göre hitap etmesinide bilmiştir. Reform papazların uydurduğu saçmalıkların bilimsel gerçeklerle çelişmesi sonucu bir ihtiyaç durumuna gelen hristiyanlıkta olmuşutur ki buda bizi ilgilendirmez.
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
DİNDE REFORM OLMAZ!… Çünkü Din, “ebeden değişmez sünnetullah” üzerine bina olmuştur.​

DİNİ ANLAMADA REFORM ise çağımızda zaten başlamıştır…​

Dini anlamada REFORM’un gerçekleşmesi için, konunun kesinlikle en başıdan ele alınarak, “DİN”i temelden ANLAYIŞIN yeniden yapılandırılması zorunludur.

Dini kabullenmek, ya “gökte tanrı” ve onun yolladığı postacı-elçi peygamber ve fermannamesi kitap anlayışına ve temeline göre yapılandırılır; ya da Kurân’ın açıkladığı “ALLAH”, “RASUL”, ve buna dayalı, sistemi açıklayan “KİTAP”, anlayışıyla olay değerlendirilip; her konu bu anlayışa göre yerli yerine oturtulur.​

“Kurân’ın RUHU” esas alınmadan ortaya konulacak bütün yaklaşımlar, “göktanrı”nın fermannamesine kelime ve harf bazında şekilci ve mantık-akıl dışı yaklaşımlar getirecektir. Bu da bazı akılsızların, “iman akılsızca yaklaşımdır” (!?) savına pâye vermekten başka bir şey sağlamayacaktır.​

İslâm Dini, bir kabile veya aşirete tanrı manitu ya da ilah anlayışı edindirip; onları sopa korkusuyla yola getirmek amacıyla, bir tanrı peygamberi tarafından topluma tebliğ edilmemiştir!.​

“İslâm DİNİ”, Allah indindeki “DİN”dir ve insanlığın tek kurtuluş reçetesidir!… Evrenin, insanı ilgilendiren kadarıyla, boyutsal sistemini açıklamaktadır!.​

ALINTI​
 
Üst