Çok çabuk gaza geliyoruz. Bir dönem, Ermeni tezlerine destek veren Fransa'yı boykota kalktık. Duyan olmadı. Komikliğimize dünya güldü.
Fransızlar Türkiye'deki en fazla yatırım yapan yabancı sermayedar olmaya devam etti, Fransız mallarının satışında ibre kayması yaşanmadı.
Aradan zaman geçti. Bu kez öfkemizin hedefi Öcalan'a kapılarını açan İtalya oldu. İtalyan mallarını boykot etmeye kalktık. Dönemin üçlü koalisyon hükümetinin içinden ortakların desteğiyle meydanlarda bu ülke mallarını ateşe vermeye kalktık.
Hızını alamayıp, hurdalıktan alıp çekerek meydana getirdiği Fiat otomobili aleve verenler oldu.
Sonuç ne oldu?
Kocaman bir hiç.
Alemi kendimize güldürdüğümüzle kaldık.
Geçtiğimiz yıl birileri Merinos Halı'yı boykot etmeye kalktı. Fabrika müdürünün bazı sözlerini bahane edenler, bu iddiaların ardına kuyruklar bağladı. "Merinos Halı"da Cuma namazına gidecek işçiler engelleniyor" dediler.
Bu iddialarla hızını alamayanlar, Merinos Halı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu'nun, cumaya yasak getirmelerinin mümkün olmadığı yolundaki açıklamalarını duymazdan geldiler.
Erdemoğlu'nun, "Merinos felsefesinin ana ilkeleri; kendimize saygımız varsa, bizi yaratana da saygılı olmalıyız, bizi yaratana saygımız varsa, onun tüm yarattıklarına saygılı olmalıyız" sözlerini ve Cuma namazı için fabrikalarından servis kaldırdıkları yolundaki açıklamalarını kulak ardı ettiler.
Fabrika müdürünün sözlerini bahane edenler kampanya başlattı. "Bundan sonra Merinos Halı zinhar alınmaya" dediler.
Acaba bu kadar yaygaranın sonucu nedir? Nasıl oldu dersiniz?
Birkaç gün önce 2010 yılı rakamları açıklandı. İbrahim Erdemoğlu, geride bırakılan yıl içerisinde yüzde 40 büyüdüklerini açıkladı.
Birileri bir markayı boykot ediyor ve o marka, boykotun gerçekleştiği yıl içerisinde yüzde 40 büyüyor.
Ortada bir gariplik yok mu sizce?
Boykot kararı yılın son çeyreğinde idi gibi bir bahane ileri sürmeyin ne olur? İnandırıcılığınızı daha da kaybedersiniz?
Daha fragmanları yayınlanmaya başlar başlamaz "Muhteşem Yüzyıl" dizisi etrafında fırtına koparmaya başladılar. Protestolar ayyuka yükseldi. Hatta, ekranlarında her türlü pespayeliği "dizi" diye sunan Doğan Medyası bile koro halinde Muhteşem Yüzyıl'a yüklendi.
Doğan Grubu medyasındaki haberleri gördükçe "Doğancılar meğer ne ahlakçı imiş de bizim haberimiz yokmuş" dedim her seferinde.
Sonra ne oldu?
Ertesi gün reytinglere baktım. Hangi dizi ne kadar izlenmiş diye. Gördüğüm rakamlar beni hiç şaşırtmadı.
Muhteşem Yüzyıl en yakın rakibi olan Çocuklar Duymasın'ı üçe katlamıştı. Biri 7.1 reyting oranında kalırken, Muhteşem Yüzyıl 22.4 reytinge ulaşmıştı.
Bu rakamları gördükten sonra bir tavsiyede bulunmaya karar verdim.
Ey dindarlar,
Ey muhafazakarlar,
Ey Müslümanlar…
Siz boykot yapmazken duruşunuzun bir ağırlığı var gibi görünüyor. Ama bunu harekete geçirdiğinizde hafifliğiniz ortaya çıkıyor.
Ünal TANIK / Rotahaber
__________________
Şimdi bu adama kim sen haksızsın diyebilir ki?
Adam kelimesi kelimesine haklı
Boykot kültürü bize göre değil
Fransızlar Türkiye'deki en fazla yatırım yapan yabancı sermayedar olmaya devam etti, Fransız mallarının satışında ibre kayması yaşanmadı.
Aradan zaman geçti. Bu kez öfkemizin hedefi Öcalan'a kapılarını açan İtalya oldu. İtalyan mallarını boykot etmeye kalktık. Dönemin üçlü koalisyon hükümetinin içinden ortakların desteğiyle meydanlarda bu ülke mallarını ateşe vermeye kalktık.
Hızını alamayıp, hurdalıktan alıp çekerek meydana getirdiği Fiat otomobili aleve verenler oldu.
Sonuç ne oldu?
Kocaman bir hiç.
Alemi kendimize güldürdüğümüzle kaldık.
Geçtiğimiz yıl birileri Merinos Halı'yı boykot etmeye kalktı. Fabrika müdürünün bazı sözlerini bahane edenler, bu iddiaların ardına kuyruklar bağladı. "Merinos Halı"da Cuma namazına gidecek işçiler engelleniyor" dediler.
Bu iddialarla hızını alamayanlar, Merinos Halı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu'nun, cumaya yasak getirmelerinin mümkün olmadığı yolundaki açıklamalarını duymazdan geldiler.
Erdemoğlu'nun, "Merinos felsefesinin ana ilkeleri; kendimize saygımız varsa, bizi yaratana da saygılı olmalıyız, bizi yaratana saygımız varsa, onun tüm yarattıklarına saygılı olmalıyız" sözlerini ve Cuma namazı için fabrikalarından servis kaldırdıkları yolundaki açıklamalarını kulak ardı ettiler.
Fabrika müdürünün sözlerini bahane edenler kampanya başlattı. "Bundan sonra Merinos Halı zinhar alınmaya" dediler.
Acaba bu kadar yaygaranın sonucu nedir? Nasıl oldu dersiniz?
Birkaç gün önce 2010 yılı rakamları açıklandı. İbrahim Erdemoğlu, geride bırakılan yıl içerisinde yüzde 40 büyüdüklerini açıkladı.
Birileri bir markayı boykot ediyor ve o marka, boykotun gerçekleştiği yıl içerisinde yüzde 40 büyüyor.
Ortada bir gariplik yok mu sizce?
Boykot kararı yılın son çeyreğinde idi gibi bir bahane ileri sürmeyin ne olur? İnandırıcılığınızı daha da kaybedersiniz?
Daha fragmanları yayınlanmaya başlar başlamaz "Muhteşem Yüzyıl" dizisi etrafında fırtına koparmaya başladılar. Protestolar ayyuka yükseldi. Hatta, ekranlarında her türlü pespayeliği "dizi" diye sunan Doğan Medyası bile koro halinde Muhteşem Yüzyıl'a yüklendi.
Doğan Grubu medyasındaki haberleri gördükçe "Doğancılar meğer ne ahlakçı imiş de bizim haberimiz yokmuş" dedim her seferinde.
Sonra ne oldu?
Ertesi gün reytinglere baktım. Hangi dizi ne kadar izlenmiş diye. Gördüğüm rakamlar beni hiç şaşırtmadı.
Muhteşem Yüzyıl en yakın rakibi olan Çocuklar Duymasın'ı üçe katlamıştı. Biri 7.1 reyting oranında kalırken, Muhteşem Yüzyıl 22.4 reytinge ulaşmıştı.
Bu rakamları gördükten sonra bir tavsiyede bulunmaya karar verdim.
Ey dindarlar,
Ey muhafazakarlar,
Ey Müslümanlar…
Siz boykot yapmazken duruşunuzun bir ağırlığı var gibi görünüyor. Ama bunu harekete geçirdiğinizde hafifliğiniz ortaya çıkıyor.
Ünal TANIK / Rotahaber
__________________
Şimdi bu adama kim sen haksızsın diyebilir ki?
Adam kelimesi kelimesine haklı
Boykot kültürü bize göre değil