Kaptan
Mecra Yazarı
“İslamileşme” Ak Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana Türk medyasında en sık rastlanan temalardan biri olageldi. Bu tema Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın giderek otoriterleşen ve İslamcılaşan söylemi nedeniyle son iki yıldır daha sık anılır oldu ve daha çok geçerlilik kazandı. Sık sık Türkiye’nin “ikinci bir İran” olup olmayacağı sorgulanırken, çoğu yorumcu Türkiye’nin en azından daha çok “muhafazakarlaştığı”na kesin gözüyle bakıyor. Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nde din sosyolojisi üzerine çalışan doktor adayı Volkan Ertit ise şiddetle bunun tam tersini savunuyor.
Ertit, “Endişeli Muhafazakarlar: Dinden Uzaklaşan Türkiye” isimli yeni kitabında Türkiye toplumunda dinin gücünün aslında giderek azaldığını savunan pek çok veriyle çıkıyor karşımıza. Ertit’e göre “toplumun sekülerleşmesi, bireyin inandığı kutsalların günlük yaşama etkisinin azalması” anlamına geliyor. Bu açıdan Türkiye’nin kesinlikle sekülerleşme yolunda ilerlediğini savunuyor Ertit. Çünkü ona göre eğilim İslamlaşma yönünde olsaydı, Türkiye’de yaşanacaklar şöyle olurdu:
-Genç nesillerin eski nesillere kıyasla daha dindar olması
-Eşcinsellerin daha az görünür olması
-Evlilik öncesi flörtün azalması
-Evlilik öncesi ya da evlilik dışı cinsel ilişkinin azalması
-Doğaüstü varlıklara inancın artması
-Vücudun hatlarını ortaya çıkarmayan giyim tarzının ağırlık kazanması
-Günlük ilişkilerde “kutsal”ın etkisinin artması
Ne var ki, Türkiye’deki gidişat tam aksi yönde olduğunu söylüyor. Örneğin 2008’de yapılan bir “Türk Ailesi ve Din” anketine göre ebeveynlerin yüzde 84’ü genç nesillerin kendilerinden daha az dindar olduğunu düşünüyor. İstanbul’daki Onur Yürüyüşü, eşcinsellerin ve LGBT hareketinin diger kimliklerinin geçmişe oranla daha çok görünür ve kabul görür olduğunu gösteriyor. Basından ve sosyal medyadan evlilik öncesi ve evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaştığı anlaşılıyor.
Ayrıca, “cinci hocalar” gibi doğa üstü güçlerden deva bekleyenlerin sayısı azalıyor ve neredeyse tüm dindarlar tereddütsüz modern tıptan faydalanıyor. “Seksi” giysilere de daha sık rastlanıyor hatta başörtülü genç kızların bazıları bile daha muhafazakar annelerinin aksine hatlarını belli eden giysileri tercih edebiliyor. “Şık tesettürlülerin” takip ettikleri moda ve stil dergileri bile var, Ala dergisi gibi.
Ertit’in kitabı Türkiye toplumunun sekülerleştiğini gösteren benzer örneklerle dolu.
Devami http://www.venharhaber.com/dusunce-...lik-geliyor-oyle-mi-komik-olmayin-h10470.html
Ertit, “Endişeli Muhafazakarlar: Dinden Uzaklaşan Türkiye” isimli yeni kitabında Türkiye toplumunda dinin gücünün aslında giderek azaldığını savunan pek çok veriyle çıkıyor karşımıza. Ertit’e göre “toplumun sekülerleşmesi, bireyin inandığı kutsalların günlük yaşama etkisinin azalması” anlamına geliyor. Bu açıdan Türkiye’nin kesinlikle sekülerleşme yolunda ilerlediğini savunuyor Ertit. Çünkü ona göre eğilim İslamlaşma yönünde olsaydı, Türkiye’de yaşanacaklar şöyle olurdu:
-Genç nesillerin eski nesillere kıyasla daha dindar olması
-Eşcinsellerin daha az görünür olması
-Evlilik öncesi flörtün azalması
-Evlilik öncesi ya da evlilik dışı cinsel ilişkinin azalması
-Doğaüstü varlıklara inancın artması
-Vücudun hatlarını ortaya çıkarmayan giyim tarzının ağırlık kazanması
-Günlük ilişkilerde “kutsal”ın etkisinin artması
Ne var ki, Türkiye’deki gidişat tam aksi yönde olduğunu söylüyor. Örneğin 2008’de yapılan bir “Türk Ailesi ve Din” anketine göre ebeveynlerin yüzde 84’ü genç nesillerin kendilerinden daha az dindar olduğunu düşünüyor. İstanbul’daki Onur Yürüyüşü, eşcinsellerin ve LGBT hareketinin diger kimliklerinin geçmişe oranla daha çok görünür ve kabul görür olduğunu gösteriyor. Basından ve sosyal medyadan evlilik öncesi ve evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaştığı anlaşılıyor.
Ayrıca, “cinci hocalar” gibi doğa üstü güçlerden deva bekleyenlerin sayısı azalıyor ve neredeyse tüm dindarlar tereddütsüz modern tıptan faydalanıyor. “Seksi” giysilere de daha sık rastlanıyor hatta başörtülü genç kızların bazıları bile daha muhafazakar annelerinin aksine hatlarını belli eden giysileri tercih edebiliyor. “Şık tesettürlülerin” takip ettikleri moda ve stil dergileri bile var, Ala dergisi gibi.
Ertit’in kitabı Türkiye toplumunun sekülerleştiğini gösteren benzer örneklerle dolu.
Devami http://www.venharhaber.com/dusunce-...lik-geliyor-oyle-mi-komik-olmayin-h10470.html