girdap
Ordinaryus
- Katılım
- 8 Şub 2007
- Mesajlar
- 2,541
- Tepkime puanı
- 252
- Puanları
- 0
Dostlarını fişleyen dostlar
ABD Başkanı Barack Obama, "Başkan olmak için tavsiyelerini" soran 15 yaşındaki bir lise öğrencisini yanıtlarken, sosyal paylaşım ağlarına fazla kişisel bilgi koymamaları konusunda uyarmıştı.
İşe eleman alırken önceki hayatını incelemek isteyen işverenlerin artık her türlü sosyal ağdaki profillerini de gözden geçirdiklerini, internete konulan 'fazla kişisel' bilgilerin ileride sorun oluşturma potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirtmişti.
Bu tür bilgilerin gelecekte iş veya terfi peşinde koşarken, insanların karşısına dezavantaj olarak çıkabileceğini söyledikten sonra; "Herkes internet ortamına koyduğu bilgilere ve resimlere dikkat etsin. İnsan gençken hatalar, aptalca şeyler yapar. YouTube çağındayız ve bu çağda yaptığınız herşey gelecekte karşınıza çıkabilir" demişti.
İnternetin hayatımıza etkileri konusunda kitap yazmama rağmen, yukarıdaki satırları iktibas etmeme neden olay, gazetemiz yazarlarından Hakan Albayrak'ın 24 Kasım tarihli yazısında kaleme aldığı şu satırlar oldu:
"...İşadamı Şahin Vahap Fırat'ın Telaviv Havaalanı'nda başına gelenleri basında okumuşsunuzdur. Okumadıysanız, buyurun şimdi okuyun. Kendi ağzından: Seracılık üzerine bilgi almak üzere İsrail vatandaşı olan bir iş adamının davetiyle İsrail'e gittik. Ülkeye komik bir gerekçeyle girişimize izin verilmedi, dönmek zorunda kaldık. Önce bekletildik. Ardından bana 'Ülkeye girişi yasak olan birisiyle facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde arkadaşsınız ülkeye giremezsiniz' denildi. 'Kiminle arkadaşmışım?' diye sordum. '(Kurtlar Vadisi Filistin filminin senaristi) Bahadır Özdener'le arkadaşsınız. Bizim ülkemiz için tehlikeli biri, bilgi toplamaya gelmiş olabilirsiniz' cevabı verildi. Oysa ben Bahadır Bey'le arkadaş değildim. Düşününce aklıma Bahadır beyin yengesi Zehra Özdener geldi. Onunla facebook'tan arkadaştım. Adamlar buna bile bakıyor, inanılmaz bir durum."
Hakan Albayrak'ın satırları böyle...
İlerleyen yıllarda birçok kişinin, geçmişte internet ortamına aktardığı bilgi ve görüntüler nedeniyle ciddi sıkıntı yaşaması sözkonusu. Bir günde yaklaşık 350 milyar elektronik posta gönderiliyor ve bunlar içerikleri itibariyle otomatik taranıyor. Cep mesajlarımızı veya e-maillerimizi biz silsek de, bunlar belli merkezlerde muhafaza ediliyor. Ülke adına mühim bir iş yapmaya görün veya bazı etkili çevrelerin veya devletlerin ayağına basmayıverin, anında geriye dönük tüm iletişiminiz taranıp siciliniz gözden geçiriliyor.
Google gibi her türlü arama motorunda yaptığınız arama bile, hangi konulara ilgi duyduğunuz ve ne tür konular üzerinde çalıştığınız konusunda sizi ele veriyor.
Artık insanlar kendi elleri ile kendilerini fişliyorlar.
Artık dostlarımız bizden izin almadan kendi kişisel sayfalarına bize ait resim ve videoları koyarak ortak sosyal çevrelerimizi ele veriyorlar. Bir insanın tüm sosyal ağını, kendi eli ile kaydettiği isimler aracılığıyla otomatik derleyebiliyorlar.
Evvelce insanların peşine hafiye takılır ve belli öneme sahip insanlar adım adım izlenmeye çalışılırdı. Tabii ki bu pek de kolay olmazdı. Ama şimdi dünyanın neresinden olursa olsun e-maillerimizi kontrol etmek için mail sayfamıza her girdiğimizde bulunduğumuz yeri de otomatik ele veriyoruz. Cep telefonlarımız en yakın üç baz istasyonuna beş saniyede bir sinyal gönderiyor. Bu üç sinyalin kesişim kümesi en kötü ihtimalle birkaç metre farkla bulunduğumuz noktayı ilgililerin bilgisine sunuyor.
Haberleşme ve Araştırma Şirketi Pingdom tarafından yapılan araştırmaya göre, sadece Facebook'a her ay 3 milyar fotoğraf yükleniyor.
İnternetin omurgası durumundaki www'nin mucidi Sir Tim Berners-Lee, özellikle genç internet kullanıcılarını Facebook ve MySpace gibi sosyal network sitelerine kendilerine ait kişisel bilgileri sergilerken çok dikkatli olmaları konusunda uyarıyor ve ekliyor: "Farz edin ki, klavye başında yazdığınız her şey, yarın ilk iş başvurusu yaptığınızda sizi değerlendirecek kişiler tarafından görülecek. Farz edin ki, internette bütün yazdıklarınızı ana-babanız, büyükanneniz ve dedeniz (ve gelecekte) torunlarınız ve çocuklarınız tarafından okunacak" hatırlatmasında bulunuyor.
Sözün kısası şu...
Sıradan insan olmayı seçerseniz bir ölçüde sorun yok. Ama kariyer hesaplarınızda gelecekte mühim işler başarmak, kişisel yaşamınız, aileniz, ülkeniz ve tüm insanlık açısından hayatın seyrini değiştirecek adımlar atmak varsa, bıraktığınız izlere şimdiden dikkat edin derim.
Kendinizi ele vermeniz sadece sizin açınızdan sorun oluştursa da, ortak paylaşımla başkalarının hayatını da olumsuz etkilemeniz hakikaten onulmaz yaralar açabilir. Aman dikkat diyoruz.
Osman Özsoy
Yenişafak
ABD Başkanı Barack Obama, "Başkan olmak için tavsiyelerini" soran 15 yaşındaki bir lise öğrencisini yanıtlarken, sosyal paylaşım ağlarına fazla kişisel bilgi koymamaları konusunda uyarmıştı.
İşe eleman alırken önceki hayatını incelemek isteyen işverenlerin artık her türlü sosyal ağdaki profillerini de gözden geçirdiklerini, internete konulan 'fazla kişisel' bilgilerin ileride sorun oluşturma potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirtmişti.
Bu tür bilgilerin gelecekte iş veya terfi peşinde koşarken, insanların karşısına dezavantaj olarak çıkabileceğini söyledikten sonra; "Herkes internet ortamına koyduğu bilgilere ve resimlere dikkat etsin. İnsan gençken hatalar, aptalca şeyler yapar. YouTube çağındayız ve bu çağda yaptığınız herşey gelecekte karşınıza çıkabilir" demişti.
İnternetin hayatımıza etkileri konusunda kitap yazmama rağmen, yukarıdaki satırları iktibas etmeme neden olay, gazetemiz yazarlarından Hakan Albayrak'ın 24 Kasım tarihli yazısında kaleme aldığı şu satırlar oldu:
"...İşadamı Şahin Vahap Fırat'ın Telaviv Havaalanı'nda başına gelenleri basında okumuşsunuzdur. Okumadıysanız, buyurun şimdi okuyun. Kendi ağzından: Seracılık üzerine bilgi almak üzere İsrail vatandaşı olan bir iş adamının davetiyle İsrail'e gittik. Ülkeye komik bir gerekçeyle girişimize izin verilmedi, dönmek zorunda kaldık. Önce bekletildik. Ardından bana 'Ülkeye girişi yasak olan birisiyle facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde arkadaşsınız ülkeye giremezsiniz' denildi. 'Kiminle arkadaşmışım?' diye sordum. '(Kurtlar Vadisi Filistin filminin senaristi) Bahadır Özdener'le arkadaşsınız. Bizim ülkemiz için tehlikeli biri, bilgi toplamaya gelmiş olabilirsiniz' cevabı verildi. Oysa ben Bahadır Bey'le arkadaş değildim. Düşününce aklıma Bahadır beyin yengesi Zehra Özdener geldi. Onunla facebook'tan arkadaştım. Adamlar buna bile bakıyor, inanılmaz bir durum."
Hakan Albayrak'ın satırları böyle...
İlerleyen yıllarda birçok kişinin, geçmişte internet ortamına aktardığı bilgi ve görüntüler nedeniyle ciddi sıkıntı yaşaması sözkonusu. Bir günde yaklaşık 350 milyar elektronik posta gönderiliyor ve bunlar içerikleri itibariyle otomatik taranıyor. Cep mesajlarımızı veya e-maillerimizi biz silsek de, bunlar belli merkezlerde muhafaza ediliyor. Ülke adına mühim bir iş yapmaya görün veya bazı etkili çevrelerin veya devletlerin ayağına basmayıverin, anında geriye dönük tüm iletişiminiz taranıp siciliniz gözden geçiriliyor.
Google gibi her türlü arama motorunda yaptığınız arama bile, hangi konulara ilgi duyduğunuz ve ne tür konular üzerinde çalıştığınız konusunda sizi ele veriyor.
Artık insanlar kendi elleri ile kendilerini fişliyorlar.
Artık dostlarımız bizden izin almadan kendi kişisel sayfalarına bize ait resim ve videoları koyarak ortak sosyal çevrelerimizi ele veriyorlar. Bir insanın tüm sosyal ağını, kendi eli ile kaydettiği isimler aracılığıyla otomatik derleyebiliyorlar.
Evvelce insanların peşine hafiye takılır ve belli öneme sahip insanlar adım adım izlenmeye çalışılırdı. Tabii ki bu pek de kolay olmazdı. Ama şimdi dünyanın neresinden olursa olsun e-maillerimizi kontrol etmek için mail sayfamıza her girdiğimizde bulunduğumuz yeri de otomatik ele veriyoruz. Cep telefonlarımız en yakın üç baz istasyonuna beş saniyede bir sinyal gönderiyor. Bu üç sinyalin kesişim kümesi en kötü ihtimalle birkaç metre farkla bulunduğumuz noktayı ilgililerin bilgisine sunuyor.
Haberleşme ve Araştırma Şirketi Pingdom tarafından yapılan araştırmaya göre, sadece Facebook'a her ay 3 milyar fotoğraf yükleniyor.
İnternetin omurgası durumundaki www'nin mucidi Sir Tim Berners-Lee, özellikle genç internet kullanıcılarını Facebook ve MySpace gibi sosyal network sitelerine kendilerine ait kişisel bilgileri sergilerken çok dikkatli olmaları konusunda uyarıyor ve ekliyor: "Farz edin ki, klavye başında yazdığınız her şey, yarın ilk iş başvurusu yaptığınızda sizi değerlendirecek kişiler tarafından görülecek. Farz edin ki, internette bütün yazdıklarınızı ana-babanız, büyükanneniz ve dedeniz (ve gelecekte) torunlarınız ve çocuklarınız tarafından okunacak" hatırlatmasında bulunuyor.
Sözün kısası şu...
Sıradan insan olmayı seçerseniz bir ölçüde sorun yok. Ama kariyer hesaplarınızda gelecekte mühim işler başarmak, kişisel yaşamınız, aileniz, ülkeniz ve tüm insanlık açısından hayatın seyrini değiştirecek adımlar atmak varsa, bıraktığınız izlere şimdiden dikkat edin derim.
Kendinizi ele vermeniz sadece sizin açınızdan sorun oluştursa da, ortak paylaşımla başkalarının hayatını da olumsuz etkilemeniz hakikaten onulmaz yaralar açabilir. Aman dikkat diyoruz.
Osman Özsoy
Yenişafak