ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Devrimci Çizer Carlos Latuff İle Konuştuk
Karikatürleri birçok aktivist tarafından protesto gösterilerinde kullanılan Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff ile arkadaşımız Necmettin Asma’nın yaptığı röportaj…
Brezilyalı bir karikatürist olan Carlos Latuff, çizdiği ABD ve İsrail karşıtı karikatürlerle dünyada ses getiren bir isim. Brezilya'nın yanı sıra özellikle Ortadoğu'daki Müslüman coğrafyada verilen mücadeleleri ve İsrail, ABD ikilisinin ve bunlara çanak tutan Arap liderlerin zulümlerini ve kanlı planlarını konu alan Carlos Latuff'un pek çok karikatürü birçok uluslararası dergide ve basın-yayın organında yayınlandı.
Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği'nin (FHDD) düzenlediği "2010 Naci el-Ali Uluslararası Karikatür Yarışması" için düzenlenen yarışmanın jüri üyesi ve ödül töreninin konuğuydu Carlos Latuff. Bu nedenle bulunduğu İstanbul'da Mavi Marmara'yı da karşılamaya gelenler arasındaydı. Çizgilerinin yanı sıra aktivist kimliğiyle de bilinen Latuff ile Özgür-Der genel merkezinde karikatürü, Filistin direnişini, Mavi Marmara ve TC-İsrail ilişkilerini konuştuk.
Röportajda Latuff'a yönelttiğimiz soruları İngilizceye çeviren FHDD aktivisti Selim Sezer'e ve Latuff'un cevaplarını sitemiz Haksöz-Haber için Türkçeye çeviren İ. Emre Çetin'e teşekkür ederiz.
RÖPORTAJ: Necmettin Asma
GAZZE İÇİN SADECE KONUŞMAK DEĞİL, HAREKETE GEÇMEK LAZIM!
Filistin'deki Siyonist kuşatma ve ABD ile dost olan İsrail'in dünyaya tahakkümünü karikatürlerinizde çok güzel işliyorsunuz. Türkiye'de birçok eylemde bu karikatürleriniz afiş olarak kullanılıyor. Çalışmalarınızı insanların ellerinde, pankartlarda görmek size ne hissettiriyor?
Zaten ben çalışmalarımı bu tarz eylemlerde kullanılabilsin diye üretiyorum. Eserlerimden de telif hakkı talep etmiyorum ki böylelikle insanlar bunları birbirlerine göndersinler, internet ortamında rahatlıkla bulunabilsin, paylaşılabilsin ve aktivistler pankartlarında, tişörtlerinde kullanabilsinler.
KARİKATÜR SADECE KOMİKLİK DEĞİLDİR!
Filistinli çizer Naci el-Ali, Filistin direnişine çok önemli bir miras bıraktı. Karikatürleri İsrail zindanlarında hapsedilmesine ve son olarak öldürülmesine sebep oldu. 1987 yılında Londra'da MOSSAD ajanları tarafından katledildi. Fakat eserleri hala insanlara güç veriyor ve Siyonistleri endişelendirmeye devam ediyor. Sizce el-Ali'nin karikatürlerini bu kadar güçlü kılan nedir?
Genel olarak insanların gözünde karikatürler komik şeylerdir. Ama Naci el-Ali'nin karikatürleri öyle değildi. Onun karikatürlerinin hedefinde Filistin direnişini dünyaya duyurmak vardı. Sadece Siyonist düşmanı değil aynı zamanda Filistin davasına yüzünü dönen Arap düşmanları da çiziyordu. Bu Naci el-Ali'nin karikatürlerinin en güçlü özelliğidir. Çünkü Filistinlilere karşı savaşan sadece İsrail değil, bazı Arap ülkeleri de Filistin direnişine düşmandır. Örneğin Mısır, Gazze kuşatmasında önemli bir rol oynamıştır. Filistin'in ve özellikle de Gazze'nin İsrail ve ABD ile birlikte üç ana düşmanından biridir Mısır.
Karikatürist sadece çizgiyi doğru yere koyabilen ve bunun teknik detaylarını iyi bilen demek değil aynı zamanda dünya gündemini, politik olayları, dünya üzerinde olan biteni iyi analiz edebilen, doğru okuyabilen sorumluluk sahibi bir kişi olmalıdır. Siz dünyaya baktığınızda tabloyu nasıl görüyorsunuz?
11 Eylül saldırılarından sonra yaşamak için dünya daha tutucu bir yer olmaya başladı. ABD ve Avrupa'da İslamofobi yükseldi. Avrupa'daki Müslümanlara yönelik saldırılar arttı. İngiltere'de, İsviçre'de, ABD'de bireysel özgürlükler ve haklar aleyhinde bir gündem oluşmaya başlandı. Şöyle bakınca, sanki 1950'lerde yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Bence tüm bu tutuculuğu ortadan kaldırmak için yeni bir 68 ruhuna ihtiyacımız var.
Zor zamanlardan geçtiğimizi düşünüyorum. Dayanışma ruhunu kaybettiğimizi düşünüyorum. Berlin duvarının yıkılışı, kapitalist bir toplumdan başka bir toplum biçiminin olamayacağını ortaya koymuş oldu. Şimdi elimizde sadece kapitalizm var. Mücadeleyi yeniden canlandırmamız lazım, insanlara kapitalizmden başka yolların olabileceğini hatırlatmamız lazım.
Hepimiz aynı gemideyiz cümlesini sık sık kullanırım. Bir radyo programında bana bu geminin nereye gittiğini sormuşlardı. Ben de denizde kaybolduğumuzu söyledim. Ama tek yönün sol olduğunu söyledim!
Karikatürleri birçok aktivist tarafından protesto gösterilerinde kullanılan Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff ile arkadaşımız Necmettin Asma’nın yaptığı röportaj…
Brezilyalı bir karikatürist olan Carlos Latuff, çizdiği ABD ve İsrail karşıtı karikatürlerle dünyada ses getiren bir isim. Brezilya'nın yanı sıra özellikle Ortadoğu'daki Müslüman coğrafyada verilen mücadeleleri ve İsrail, ABD ikilisinin ve bunlara çanak tutan Arap liderlerin zulümlerini ve kanlı planlarını konu alan Carlos Latuff'un pek çok karikatürü birçok uluslararası dergide ve basın-yayın organında yayınlandı.
Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği'nin (FHDD) düzenlediği "2010 Naci el-Ali Uluslararası Karikatür Yarışması" için düzenlenen yarışmanın jüri üyesi ve ödül töreninin konuğuydu Carlos Latuff. Bu nedenle bulunduğu İstanbul'da Mavi Marmara'yı da karşılamaya gelenler arasındaydı. Çizgilerinin yanı sıra aktivist kimliğiyle de bilinen Latuff ile Özgür-Der genel merkezinde karikatürü, Filistin direnişini, Mavi Marmara ve TC-İsrail ilişkilerini konuştuk.
Röportajda Latuff'a yönelttiğimiz soruları İngilizceye çeviren FHDD aktivisti Selim Sezer'e ve Latuff'un cevaplarını sitemiz Haksöz-Haber için Türkçeye çeviren İ. Emre Çetin'e teşekkür ederiz.
RÖPORTAJ: Necmettin Asma
GAZZE İÇİN SADECE KONUŞMAK DEĞİL, HAREKETE GEÇMEK LAZIM!
Filistin'deki Siyonist kuşatma ve ABD ile dost olan İsrail'in dünyaya tahakkümünü karikatürlerinizde çok güzel işliyorsunuz. Türkiye'de birçok eylemde bu karikatürleriniz afiş olarak kullanılıyor. Çalışmalarınızı insanların ellerinde, pankartlarda görmek size ne hissettiriyor?
Zaten ben çalışmalarımı bu tarz eylemlerde kullanılabilsin diye üretiyorum. Eserlerimden de telif hakkı talep etmiyorum ki böylelikle insanlar bunları birbirlerine göndersinler, internet ortamında rahatlıkla bulunabilsin, paylaşılabilsin ve aktivistler pankartlarında, tişörtlerinde kullanabilsinler.
KARİKATÜR SADECE KOMİKLİK DEĞİLDİR!
Filistinli çizer Naci el-Ali, Filistin direnişine çok önemli bir miras bıraktı. Karikatürleri İsrail zindanlarında hapsedilmesine ve son olarak öldürülmesine sebep oldu. 1987 yılında Londra'da MOSSAD ajanları tarafından katledildi. Fakat eserleri hala insanlara güç veriyor ve Siyonistleri endişelendirmeye devam ediyor. Sizce el-Ali'nin karikatürlerini bu kadar güçlü kılan nedir?
Genel olarak insanların gözünde karikatürler komik şeylerdir. Ama Naci el-Ali'nin karikatürleri öyle değildi. Onun karikatürlerinin hedefinde Filistin direnişini dünyaya duyurmak vardı. Sadece Siyonist düşmanı değil aynı zamanda Filistin davasına yüzünü dönen Arap düşmanları da çiziyordu. Bu Naci el-Ali'nin karikatürlerinin en güçlü özelliğidir. Çünkü Filistinlilere karşı savaşan sadece İsrail değil, bazı Arap ülkeleri de Filistin direnişine düşmandır. Örneğin Mısır, Gazze kuşatmasında önemli bir rol oynamıştır. Filistin'in ve özellikle de Gazze'nin İsrail ve ABD ile birlikte üç ana düşmanından biridir Mısır.
Karikatürist sadece çizgiyi doğru yere koyabilen ve bunun teknik detaylarını iyi bilen demek değil aynı zamanda dünya gündemini, politik olayları, dünya üzerinde olan biteni iyi analiz edebilen, doğru okuyabilen sorumluluk sahibi bir kişi olmalıdır. Siz dünyaya baktığınızda tabloyu nasıl görüyorsunuz?
11 Eylül saldırılarından sonra yaşamak için dünya daha tutucu bir yer olmaya başladı. ABD ve Avrupa'da İslamofobi yükseldi. Avrupa'daki Müslümanlara yönelik saldırılar arttı. İngiltere'de, İsviçre'de, ABD'de bireysel özgürlükler ve haklar aleyhinde bir gündem oluşmaya başlandı. Şöyle bakınca, sanki 1950'lerde yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Bence tüm bu tutuculuğu ortadan kaldırmak için yeni bir 68 ruhuna ihtiyacımız var.
Zor zamanlardan geçtiğimizi düşünüyorum. Dayanışma ruhunu kaybettiğimizi düşünüyorum. Berlin duvarının yıkılışı, kapitalist bir toplumdan başka bir toplum biçiminin olamayacağını ortaya koymuş oldu. Şimdi elimizde sadece kapitalizm var. Mücadeleyi yeniden canlandırmamız lazım, insanlara kapitalizmden başka yolların olabileceğini hatırlatmamız lazım.
Hepimiz aynı gemideyiz cümlesini sık sık kullanırım. Bir radyo programında bana bu geminin nereye gittiğini sormuşlardı. Ben de denizde kaybolduğumuzu söyledim. Ama tek yönün sol olduğunu söyledim!