Devletin israil'le ticareti

Erdoğan: "İsrail yalnız kalmaya mahkum" dedi ama…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta çektiği “One Minute” tam unutulmaya yüz tutmuştu ki Filistin’e yardım gemisi olan Mavi Marmara gemisini İsrail askerleri uluslararası sularda durdurdu ve resmen katliam yaptı. Bunun ardından Başbakan Erdoğan 13 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği Pakistan gezisinde konuyla ilgili o kadar iddialı konuştu ki tüm dünya bu konuşmayı hayretle izledi.

Erdoğan yaptığı konuşmada İsrail yalnız kalmaya mahkum dedi ve şöyle devam etti:

"İsrail özür dilemek durumundadır. Tazminat ödemek durumundadır. Bunları yerine getirmedikçe Ortadoğu'da yalnız kalmaya mahkum"

Erdoğan bununla da yetinmeyip medyada İsrail’e ateş püskürdü. İsrail ile ilişkilerin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Erdoğan İsrail ile ilişkilerin eskisi gibi olması için İsrail’e 4 şart sundu.

Erdoğan’ın İsrail’e sunduğu şartlar şöyleydi:

- İsrail'in 31 Mayıs'ta Gazze'ye yardım götüren filodaki Mavi Marmara gemisine saldırısı için özür dilemesi.

- Ölen sekizi Türkiye biri ABD yurttaşı dokuz kişinin ailelerine tazminat ödemesi.

- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un önerdiği uluslararası soruşturma komisyonunun kurulmasına rıza göstermesi.

- Gazze Şeridi'ne uyguladığı ambargoyu kaldırması.

BİR YANDAN ERDOĞAN DİĞER TARAFTAN DAVUTOĞLU BOMBALADI

Yaşanan kanlı baskının ardından hemen hemen her gün Erdoğan tv karşısına geçip İsrail’e kan püskürdü. İsrail’i yalnız kalacak, ilişkileri keseceğiz gibi sözler ile iddialı çıkışlar yaptı. Erdoğan’ın bu sert çıkışlarına Dışişleri Bakan’ı Davutoğlu’da katıldı.

Davutoğlu, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun baskında şehit olanların ailelerinden özür dilenmeyeceği ve tazminat verilmeyeceğine yönelik açıklamalarına cevap olarak “O zaman ilişkiler hiçbir zaman düzelemez” dedi.

Davutoğlu, Türkiye’nin İsrail ile diplomatik ilişkilerini koparacağı yönündeki söylemlere ilişkin bir soru üzerine, İsrail’in 8 Türkiye vatandaşını uluslararası sularda öldürdüğünü hatırlatarak, “Ortada bir suç var. Çok basit bir soru soruyoruz. Kim öldürdü bu vatandaşları? Bu vatandaşlar İsrail sularını ihlal etmedi. Hiç bir İsrail vatandaşını öldürmedi. Peki kim öldürdü bu vatandaşları? Biz kendi toplumumuza karşı sorumlu bir hükümetiz. Biz uluslararası hukuka da saygı gösteren bir ülkeyiz. Eğer İsrail bu sorumluluğu üzerine alır ve özür dilerse biz de önümüze bakar ve iki ülke ilişkilerini nasıl daha geliştirebiliriz buna bakarız.

Eğer özür dilemezlerse o zaman uluslararası bir soruşturmayı kabul etsinler. İki seçenek var ortada. İsrail’in kendi soruşturması bizim için kabul edilebilir değil. Çünkü bir ülke, hem kendi hakimi hem de kendi savcısı olamaz. İsrail’den talebimiz ya özür dilesinler ya da uluslararası soruşturmayı kabul etsinler.

Eğer bunlardan hiç birini yapmazlarsa o zaman Türkiye’de kendi vatandaşlarının haklarını korumak için her şeyi yapacaktır. Bu bizim ülkemizin onurudur. Bunu yapmak için de ne gerekiyorsa yapacağız. Tabi bu birden olmaz, adım adım olur. Türkiye ile İsrail ilişkilerinin gerilemesi Türkiye’nin bir kararı değildir. Bu İsrail’in davranışlarından kaynaklanmaktadır.”diye konuştu.

VAATLER BOŞ ÇIKTI, DEVLET İŞ SAHİPLERİNİ İSRAİL’E GÖTÜRÜYOR

Gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medya karşısında yaptığı ateşli konuşmalar gerekse de Ahmet Davutoğlu’nun ilişkileri keseriz söylemleri boş çıktı. İsrail sunulan 4 maddenin hiç birini yerine getirmedi. Tüm dünyanın gözüne baka baka yaptığı katliamı ve AKP’nin sözde sert söylemlerini hiç dinlemedi. AKP’de bu olayı bugünlerde unutmuş gibi görünüyor.

Hükümet kendi eli ile firma sahiplerini İsrail’e götürüyor. Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu başlattığı çalışma ile İsrail’le çalışma yapacak, İsrail ile birlikte adım atacak işadamları arıyor. DEİK’in firmalara gönderdiği mektupta özellikle İsrail ile daha önce iş yapıp yapmadığı soruluyor.

DEİK yaptığı açıklamada ise İsrail ile ticaretin ne kadar önemli olduğunu vurgusu ve ticaretin günden güne büyüdüğünü sürekli vurguluyor.

Hükümet kendi eliyle İsrail’e işadamlarını götürüyor.

AJANS5.COM/ÖZEL

İşte o belge


http://www.ajans5.com/detay/2010

delil olarak boş bir form mu ortaya koyuyorsunuz
boş ve resmi değil
internette onlarca belge hazırlar sunarım istersen.

korakademik' Alıntı:

delil olarak boş bir form mu ortaya koyuyorsunuz
boş ve resmi değil
internette onlarca belge hazırlar sunarım istersen.

Genişletmek için tıkla ...

Sizin anlama kapasitenize göre hitabımız kuvvetli değil efendim.
bu belgedeki bilgiler temizlenmiştir veya temizi sunulmuştur çünkü dolu forum koymak kişisel haklara saygısızlık teşkil eder suç unsurudur. bu hangi tarihde ve ne amaçla hazırlanmış bir forumdan onu inceleseniz belge mahiyetinde yeterlidir.
ha mesele kabullenmemeye uğraşsa o sizin tercihiniz

Delile vs. gerek yok, devlet israil ile bütün ilişkilerini devam ettiriyor, askeri, ticari faaliyetler devam ediyor.

Keşke bu terör devleti ile tüm ilişkiler kesilse, elçileri kovulsa, oraya aktarılan yüzlerce trilyon para israile aktarılmasa, sadece meyve sebze tohumundan bu ülkeye aktardığmız trilyonlar bile bir müslüman olarak bizim için utanç vesilesidir.

utanç para aktarımı değil
o tohumların ülkemizde üretilmemesidir.

korakademik' Alıntı:

utanç para aktarımı değil
o tohumların ülkemizde üretilmemesidir.

Genişletmek için tıkla ...

o tohumların, silahların ülkemizde üretilmemesi utanç vesilesidir katılıyorum, ama üretilmediği için para aktarılması da aynı şekildedir.

Dünki teröristler devlet kurmuşlar dünyaya tohum satıyorlar, binlerce yılık devlet geleneği olan bizler ise trilyonları bu terör devletine aktarıyoruz tohum diyerek, silah diyerek.

Yöneticilerimiz uyansalar keşke de bu ülke başkalarına para aktarın, müslümana sıkılan kurşunların paralarının sponsorluğunu yapan bir ülke olmaktan çıksa!

para harcanır
siz vermeseniz almasını bilirler.
mesele tohum üretimini teşviktir.
israilden alınan tohumları koyun gümrük vergisini
bakalım kim alabilecek
ama çiftçiyi de düşünmemiz gerekiyor
efendi diyoruz ama tınlayan yok efendiyi

gümrük vergisini de devlet koyacak hocam ben değil

ben de devletin politikasın eleştiriyorum, üretmezseniz paranızı bu şekilde başka yerlere vermek zorunda kalırsınız, devlet üretimi teşvik etmeli diye düşünüyorum.

aynı yere vardığımıza sevindim
önce çitçimizin mağdur olmaması için gerekli tedbirlerin alınması

sonrasında da dünya ticaret kuralları gereği almıyoruz malınızı diyemiyeceğimiz ülkelere gümrük vergisi

bunun için de hükümeti teşvik paketlerine ikna etmek
erbakan hocamızın bununla ilgili açıklaması olsa birilerinin kulağına su kaçar eminim
hocamızın bu konuda beyanını bekliyoruz en kısa zamanda

şurayı anlayamadım: dünya ticaret kuraları gereği almıyoruz malınızı diyemeyeceğimiz ülkeler demişsin. var mı böyle bir şey?

dünya ticareti ile ilgili bir kuruluşa üyeyiz
üye ülkeler sınır koyamaz
aşırı gümrük vergileri dahil
yani ülkemizdeki herhangi bir ihaleye israil katılabilir ve kazanırsa
sen israilsin almıyoruz diyemezsin.

Allah Allah... böyel bir şey olabilir mi yahu? almıyoruz kardeşim bu kadar diyemez miyiz, sen 5 liraya satıyorsun benim işime 1 liraya geliyor, veriyor musun, vermiyorsan almıyorum demek mesela en basitindan bu yapılamaz mı? bu da mı yasak?

veya o dünya ticareti ile ilgili kuruluş dediğiniz şey neyse ordan çıkmak da mı yasak?

İstenirse alınmaz, almıyorum diyebilirsiniz diye düşünüyorum.

hile yapıyoruz zaten
yabancı ların ticaretimize karışmaması için
şartnameler değiştirildi
bedava da verse almayabiliriz
yeter ki şartname iyi hazırlasın

ama şartnameye uygun hareket ediyor ve en ucuzu o ise almak zorundasınız.
yoksa yine mahkemeye verilir mahkeme kararıyla malı vermese bile zararını tazmin ettirir.

şartname ayrı konu sayın korakademik, şartnameyi imzalamışsanız tabiki uyacaksınız, sizin ilk yazınızdaki almıyoruz diyemeyeceğimiz ülkeler cümlesi ile şartname konusunn alakası yok.

her neyse.

sonuçta israilden istersek mal almayabiliriz, almıyoruz arkadaş sen işimize gelmiyorsun diyebiliriz şartname vs. yapmadan.

devletimiz israil ile tüm ticari ilişkileri kesmelidir, hatta hali hazırda imzalanmış şartnameler varsa onların da cezasını ödeyip tümden kesmelidir, verilecek ceza bile bu israil denen terör devletine aktarılacak paralardan daha azdır.

Zaten yaptıkları silah vs. konusunda da dürüst olduklarını düşünmüyorum bunların.

Tank tamir ettiriliyor yenisini alsak daha ucuza mal oluyor diye okumuştum bir ara.

o dediğin gibi yapamazsın
ülkemizin yüzyıllık bütçesi bile karşılamaz

teknik şartnamelerle safdışı bırakılıyor israil veya istemediğimiz ülkeler
bakın nasıl nükleer tesis için nasıl safdışı bıraktıysak

sizin söylediğiniz ihaleler zaten eski
ve süresi dolmadan iptal edemezsiniz

katılmıyorum.