Devlet 4 evliliğe izin vermeli mi?

Devlet 4 evliliğe izin vermelimi?


  • Kullanılan toplam oy
    26

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0


2. Eş Zengin Erkeğin Hakkı!

Muhafazakar aile danışmanı Sibel Üresin, erkeğin 2. eş almasının hakkı olduğunu, çokeşliliğin yasal olması gerektiğini savundu! İşte Üresin'in açıklamaları... Fatih, Ümraniye, Bahçelievler, Eyüp gibi birçok belediye ve kurumlar için aile içi iletişim seminerleri veren Sibel Üresin, hem yaşam koçluğu, hem de aile ve evlilik danışmanlığı yapıyor. Özellikle muhafazakâr kesim tarafından iyi tanınıyor. Başakşehir’de ofisi bulunan ve sivri çıkışlarıyla dikkat çeken Üresin, çokeşliliğin yasalaşması gerektiğini savunarak, “Zaten çokeşlilik var. Erkeklerin yüzde 85’i aldatıyor. Bu muhafazakâr kesimde ‘imam nikâhlı eş’, diğer kesimde ‘metres’ adını alıyor” diyor.
35 yaşındaki Üresin, çokeşliliğin neden yasalaşması gerektiğini anlattı:
KADIN ORTADA KALMAZ
“Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4’üncü kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Ancak 2., 3. ve 4. eşler suiistimal ediliyor. ‘Boş ol’ dendiği zaman kadın ortada kalıyor. Bu nedenle çokeşlilik yasalaşmalı. Yasanın çıkması demek, erkeğin malvarlığına ortak gelmesi demek. Çokeşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘Niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.”
ERKEK OLSAM ÇOKEŞLİ OLURDUM
“Zengin, kariyerli, parası olan ve cinsel gücü fazla olan erkek çokeşliliği seçebiliyor. Hiçbir kadın fakir bir adamın ikinci karısı olmaz. Erkek, daha cilveli, daha çok gülen, cinsel anlamda kendisini mutlu eden kadına koşuyor. Erkek olsam, çokeşli olurdum.”
ERKEK İÇİN HAKLI ARAYIŞ
“Bir erkek, kadında arkadaşlık, cinsellik, annelik ve ev kadınlığı arar. Bu özellikleri taşımıyorsanız, eşiniz tarafından aldatılmaya hazır olmalısınız. Erkek için bu haklı bir arayıştır. Bir ayrılık yaşaması durumunda yaşayacaklarının tahlilini sağlıklı yapan bir kadın, bence çokeşliliği kurtuluş olarak görmelidir. Boşandığında kaybedecekleri, kazanacaklarından fazla olan kadın, kalmayı tercih ediyor. Çokeşlilikte asıl ağır fatura erkeğe çıkıyor.Madden ve manen zarara uğruyor. Açıkça çokeşli olduğunu itiraf edenleri alkışlıyorum ve kutluyorum."
ÇARPIK İLİŞKİLERİ ÖNLER
“Erkek, eşleri arasında gerek maddi, gerekse manevi açıdan adaletli davranmalı. Erkek adaletsizlik yaparsa, kendi cehennemini hazırlamış olur. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman, dizide adaleti sağlayamıyor. Çokeşlilik, toplumdaki çarpık ilişkileri ve kızların evde kalma sorunlarının ortadan kalkması noktasında da ciddi rol oynayacaktır.”
KADIN İTAAT EDER
“Dayak ve aldatma bana göre boşanma sebebi değil. Türkiye’deki kadınların yüzde 80’i dilinden dayak yiyor. Yatak odasında mutlu olmayan kadın, her durumda problemlidir. Muhafazakâr kesimde kadın evde daha süslü, daha şık. Ailede mutluluğun sağlanmasının bazı şartları var. Kadın kocasına itaat etmeli. Erkek de karısına Allah’ın emaneti olarak davranmalı.”

HABERTÜRK

http://www.elmahaber.com/2-es-zengin...ki-50831h.html
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Üresin: Çok eş yasal olsun






Fatih ve Eyüp belediyelerine danışmanlık yapan Sibel Üresin, çok eşliliğin
dinde olduğunu savunarak, “Çok eşlilik yasal olmalı” dedi.

İSTANBUL - Fatih ve Eyüp
Belediyelerinin danışmanı Davranış Bilimleri Uzmanı Sibel Üresin, çok eşlilik
konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Çok eşliliğin dinde yer aldığını
savunan danışman Üresin, bunun yasal olmasını istedi.

Üresin, çok eşin kızların evde
kalma sorunlarını ortadan kaldıracağını öne sürdü.

ALINTI....
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
a) Ben konuyu açayım da sonu nereye varıyorsa varsın bana ne..
b) daha önce açılmış bir konu mudur değil midir bana ne...

yukarıdaki cümlelerden hangisi sana daha yakın geldi sayın konu açancı

bu saçma ve yersiz konu magazin haberlerine de malzeme olmuş.
şimdi çık işin içinden.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Hakikate ve gerçek Şeriat'e ulaşamamış temeli zayıf kanunların arasında bunu eklemek Ahireti değil Dünyayı asılda ''Cinselliği'' savunmaktan başka bir şey değildir...!
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
Muhafazakar camiada çok tanınan bir danışman olduğuna göre o camiadaki çarpıklıklardan yola çıkarak bir fikir üretmiş. Haklıdır değildir; orası mühim değil.

Böyle bir yasal düzenleme getirilirse o yasal düzenlemenin de adının ne olabileceği malum. (yazmayayaım abes bir deyim ve tam dalgalık)

Geçtim bunları..

Öyle güzel insanlar var ki; uzun süreli tek eşli, ailesine sahip çıkan,metrese ihtiyaç duymayan, bencil olmayan..vs ama imanda oldukça gevşek. Bu durumda aklıma şu geliyor; "ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim" diyeni haksız çıkartan uçkur düşkünü müslümanları görünce demek ki, ahlaklı ve sebatkar olmak için müslüman olmaya lüzum yok.
 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
İslamın bütün kurallarına uyduk hepsini yerine getirdik 4 eşlilikmi eksik kaldı.yapmayın Allah aşkına
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
"ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim" diyeni haksız çıkartan uçkur düşkünü müslümanları görünce demek ki, ahlaklı ve sebatkar olmak için müslüman olmaya lüzum yok.

Birden fazla evlilik haksızlık değildir... Birden fazla evlilik'de ''metres'' değildir... Sadece nefsin istekleri ile Şeria'tin isteklerinin harmanlaşıp nefsin isteklerinde ısrarcı olmak ahlaksızlık olur...

''Güzel Ahlak'' için Müslüman olmaya gerek yok belki... Lakin Cehennemden kurtulabilmek için farz ve şart acizane...
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
Birden fazla evlilik haksızlık değildir... Birden fazla evlilik'de ''metres'' değildir... Sadece nefsin istekleri ile Şeria'tin isteklerinin harmanlaşıp nefsin isteklerinde ısrarcı olmak ahlaksızlık olur...

''Güzel Ahlak'' için Müslüman olmaya gerek yok belki... Lakin Cehennemden kurtulabilmek için farz ve şart acizane...

Emir değil tavsiye edilen çok evlilikte ilk ve tek şart haz olmadığından bugünkü uygulamalar haksızlıktır. Bu nedenle de birden fazla evlilik dini kullanarak meşrulaştırılan metres hayatıdır. İslami hukuku geçersizdir, çevreden gizlidir...kısaca nikahın şartlarını taşımamaktadır. Yasallaşması halinde olabilecekleri düşünün.. dindar hazcılar hukuki sorumluuk getireceğinden nikahtan kaçacak ayıplanan ve ahlaksızca görülen metres hayatına başvuracaktır. Haz noktasında çok eşli olup bunu yapmayacak biri neredeyse yok gibidir. İşte o zaman çok eşliliğin ardına gizlennmenin nasıl bir ahlaksızlık olduğunu görmek mümkün olacaktır.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Emir değil tavsiye edilen çok evlilikte ilk ve tek şart haz olmadığından bugünkü uygulamalar haksızlıktır.

Günümüzdeki nefsi isteklerin derecelendirmesini yapsaydınız daha efdal olurdu... Bugüne göre yorumlamak şahsi olarak icab ederse 1 tane'nin fitnesi bile yeterli kalmaktadır... Sosyolojik değerlendirmeye acizane ilk yorumda bulunduğum hakikatlerde değindim lakin bugünde olsa haksızlık olabilmesi için şer'i hüküm gerekebilir...

Bu nedenle de birden fazla evlilik dini kullanarak meşrulaştırılan metres hayatıdır.

Bu söz tehlikelidir... Katılmadığım gibi katılmam mümkün değildir.. Küfr kokuyor acizane...

İslami hukuku geçersizdir, çevreden gizlidir...kısaca nikahın şartlarını taşımamaktadır.

İslami Hukuk devlet düzeyinde geçersiz olması başkadır onda direnmek başkadır... Nikah şartları kıyamete kadar uygun görenlere uygundur Allahualem...

Yasallaşması halinde olabilecekleri düşünün.. dindar hazcılar hukuki sorumluuk getireceğinden nikahtan kaçacak ayıplanan ve ahlaksızca görülen metres hayatına başvuracaktır. Haz noktasında çok eşli olup bunu yapmayacak biri neredeyse yok gibidir. İşte o zaman çok eşliliğin ardına gizlennmenin nasıl bir ahlaksızlık olduğunu görmek mümkün olacaktır.

Sosyolojik ve Olasılık üzerinden yaklaşıldığında doğru olabilir yanları olduğu kadar aksininde olasılık içerisinde görülmesi gerekebilir... Elbette ilk yorumumda bahis ettiğim Temeli zayıf kanunlarda tehlikeli olacaktır...
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
"Günümüzdeki nefsi isteklerin derecelendirmesini yapsaydınız daha efdal olurdu..."

Nefs eskiye göre yeni bir moda girmez. İstekleri aynıdır, uygulamaya dökülmesindeki alanlarda çeşitlilik artar, başka bir değişiklik olmaz. Her halükarda nefs nefstir. Aklanacak bir yanı yok. Özellikle geçmişte çok evliliği uygulalayanların güzellikleri düşünülürse bugünkü evliliklere mazeret teşkil edilebilecek bir taraf göremiyorum.

"birden fazla evlilik dini kullanarak meşrulaştırılan metres hayatıdır" sözümü kullanıldığı paragraftan ayrı değerlendirirseniz küfr kokuyor demenize şaşmamak lazım. Müslümanlığın şanındandır bir başkasının fikirlerine karşı çıkarken küfürle itham edip üstün gelebilmeye çalışmak. Mübarek olsun.

"İslami Hukuk devlet düzeyinde geçersiz olması başkadır onda direnmek başkadır... Nikah şartları kıyamete kadar uygun görenlere uygundur Allahualem..."

Resmi hukukla dini hukukun karşılaştırılması üzerine yapılan bir yorum değildi. İslam hukuku içinde dahi saydığım şartlardaki nikah meşru değildir.

Bu konuda özetle söylenmesi gereken ve aklıselim bir müslümana yakışan bana göre şudur. Müslümanlar dinin tavsiye alanına giren çok eşliliği savunurken hatta pratiğe dökerken, yaşamlarını metres tutan bir başkalarından ayırt edici vasıflara göre dizayn etmelidirler. İçgüdüsel reflekslerle ve buna da ihtiyaç diyerek meşru olanı gayr-i meşruya taşımamalı, "müslüman olmadığım halde bir müslümanın aile yaşantısından daha zarif, daha düzgün, daha mantıklı, daha güven verici , daha çok hak gözeten bir aile hayatım var" var diyebilenden utanmalıdır.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Aynı paralelde konuşmamıza rağmen detaylarda nasılda ayrılıyoruz... Detaylarda ayrılmamızın sebebi İslam Hukuku dediğiniz Şeriattir... ! Nefis konusuna gelince Şeytan var olduğu, İmtihan devam ettiği sürece devam edecektir... Şeriat bunu Müslümanların yaşadığı alanda durdurmaya çalışmanın yoludur... Siz nasıl nefis sahibi uçkur sahipleri bunu kullanırlar günümüzde sakıncalı olur diyorsanız aynı şekilde bunu kullanıp Şeriat'ı engelleyenlerde bu şekilde kullanır sözlerime örnek oluşturdunuz...
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
bizim camianın en sevdigi geyik konusu. bitmez bu muhabbet :p
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Hayıra yormak lazım herşey taassub ve saldırı nihayetinde gerçekleşecek diye kaide yoktur... era kardeşimiz'de kendi sosyolojik algısından meseleyi güzel okudu ona katılmakla birlikte biraz ayrıntılarda İslami Hukuk açısından acizane eklemelerim oldu... Her şerden bir hayır çıkar düsturu daha efdaldir... Hüsnü zan ve kardeşlik en önemlisidir Allahualem...
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
bizim camianın en sevdigi geyik konusu. bitmez bu muhabbet :p

:D Geyik muhabbeti olsa iyi, güler geçersin. Ama müslümanların belden aşağı düşkünlükleriyle gülünür hale geldikleri bir mevzu olması nedeniyle geyikten çok drama dönmüş durumda.

Müslüman olmayana karşı islam ahlakını savunamıyorsunuz, hak gözetmeyi savunamıyorsunuz, dinin kadına verdiği onca hakkı savunamıyorsunuz ..vs hepsi dibe vurmuş durumda. Müslüman olan da nefsi isteklerini öne çıkarıp hayatını yaşadığına göre "ben neden müslüman olup dine tam uyum sağlayıp nefsime eziyet edeyim ki " diyene "haklısın" demekten başka söz kalmıyor. İş iman edip cennete girmekse ona da meçhul bakana neye göre emr-i bi'l ma'ruf edeceksiniz? Üstelik dini sadece iman edip cennete gitmek gibi bir düzeye indirgemek hak mıdır?
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Müslüman olmayana karşı islam ahlakını savunamıyorsunuz, hak gözetmeyi savunamıyorsunuz, dinin kadına verdiği onca hakkı savunamıyorsunuz ..vs hepsi dibe vurmuş durumda. Müslüman olan da nefsi isteklerini öne çıkarıp hayatını yaşadığına göre "ben neden müslüman olup dine tam uyum sağlayıp nefsime eziyet edeyim ki " diyene "haklısın" demekten başka söz kalmıyor. İş iman edip cennete girmekse ona da meçhul bakana neye göre emr-i bi'l ma'ruf edeceksiniz? Üstelik dini sadece iman edip cennete gitmek gibi bir düzeye indirgemek hak mıdır?

Hepsinin kaynağı Temeli zayıf kanunlardır... Elbette bu sözüm basit düzeyde kullanılan bir söz değildir... İlluminati'nin onayıyla kurulan Suud ve İran Şeriatlerini kast etmiyorum... Ahir zamanda Bediüzzaman hazretlerinin belirttiği MEHDİ a.r.'ın kuracağı Hilafet ve Şeriatten bahsediyorum...!
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
"haklısın" deme era. her ne olursa olsun kardeşini de savunma tabiki. 'başka bir yol yok mu?' ya bir cevap var burdan: misal: dilini tut! kalbini ali'ye teslim et. muaviye olmaktan sakın :) çogu konuya kadınsı duygularınla karşılık veriyor gibisin. bu yoldan gidersen her atışın isabet etmez. etse dahi seni tanıyan nazarında hükmü zayıf kalır..felan filan. çok bilmiş gibi yazdım de mi :D neyse ne yav salla gide..
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
İsabet etmek gibi bir derdim yok, ciddiyim. "Yerinde olsam" benzeri bir yaklaşım sundun ama yerimde değilsiniz. Sorumluluğum ağır ve altından kalkmak da ağır geliyor, hata payım bile yok. Refleksim ondan başka özelliğimden değil.

Asıl mesele de müslümanların dinin sadece çenebazlığını yapıyor konumuna düşmesi. Hal-kal dengesi yok. Ve de dinin şu-bu hükmünü öne çıkarıp mazeret olarak sunmak gibi lüksümüz yok. Var mı?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Dört kadınla evlilik

Soru: Bir erkeğin 4 kadınla evlenme sebebi nedir?

Değerli kardeşimiz;

İslam dini Arabistan Yarımadasına yayıldığı sırada bir kısım cahiliye adetleri de bütün tesirleriyle hükmünü icra ediyordu. İslamiyet bunlardan bazılarını tamamen kaldırıyor, bazılarını mutedil hale getiriyordu. Bunlardan birisi de Cahiliye dönemindeki sınırsız kadınla evlenme meselesi idi. İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi.

İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak “Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.” buyurdu.(1)

Buna göre, birden fazla evliliği Kur'an tesis etmedi. Ancak daha önce sınırsız olan adedi sınırlandırdı. Mesela Giylan ismindeki Sahabi Müslüman olduğu zaman on hanımla evli idi. İslamiyeti kabul ettiğinde dörtten fazlasını boşadı.

İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de, bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir. Birden fazlasına müsaade “ahlaki ve sosyal zaruretler” haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir: “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz” (2)

Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir.

Tarihin her devrinde milletler arasında ortaya çıkan kanlı savaşların acımasız tesiriyle erkek nüfusu azalıp, kadın nüfusu bir kaç misli artar. Böyle bir durumda bir erkeğin bir kaç kadını koruması bir vazife olur. Türkiye, Birinci Dünya, Almanya da İkinci Dünya Savaşından sonra bunu yaşamıştır. Almanya'da İkinci Dünya Savaşından sonra kadınların sayısı erkeklerin üç katı kadardı. Alman milleti şiddetli bir sosyal dengesizlik tehlikesiyle yüz yüzeydi. Çünkü kadınların hemen hemen üçte ikisi çaresizlik ve kimsesizlik içinde bulunuyordu. Böylece Almanya hükümeti bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesine imkan tanımak zorunda kalıyordu. Bir Alman Profesör, Alman kadının kurtulması için İslamın bu ruhsatını kabul etmekten başka çare olmadığını ısrarla belirtiyordu.

Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonundaki durumunda olduğu gibi şayet bir topluma bir erkeğe karşı üç kadın bulunsa, problemin halledilmesi için üç durum söz konusu olur:

1. Her erkek bir kadınla evlenecek ve her üç kadından ikisi aile hayatını, çocuk sevgisini, annelik şefkatini tadamayacaktır.

2. Her erkek bir kadınla evlenecek ve diğer kadınlarla gayr-ı meşru münasebetler kuracak; kadın bu durumda yine aile hayatını, annelik şefkatini ve çocuk sevgisini tadamayacaktır.

3. Bir erkek birkaç kadınla evlenecek, meşru daire dahilinde aralarında adalet prensiplerine riayet ederek haysiyet ve şereflerini koruyacak, vicdani rahatsızlıktan kurtaracaktır. Toplum da cinsiyet ve nesep karmaşasından kurtulmuş olacaktır.

Akl-ı selim sahibi her insan üçüncü şıkkı kabul eder. Çünkü insan fıtratı bunu gerektirir.
İslamın dörde kadar kadınla evlenmeyi bir ruhsat olarak göstermesinin insan fıtratına, akla ve hikmete uygun olduğunu açıklayan Bediüzzaman şöyle diyor:

“Dörde kadar taaddüd-ü zevcat, tabiata, akla, hikmete muvafık olmakla beraber, şeriat bir taneden dörde çıkarmamış, belki sekizden dörde indirmiştir. Bahusus taaddütte öyle şerait [şartlar> koymuştur ki, ona müraat etmekle [uymakla> hiçbir mazarrata müeddi olmaz (hiçbir zarara sebep olmaz). Bazı noktada şer olsa da ehven-i şerdir. Ehven-i şer ise bir adalet-i izafiyedir. Heyhat! Alemin her halinde hayr-ı mahz olamaz.” (3)

Kaynaklar:
1. Nisa Suresi,3
2. Nisa Suresi,129
3. Münazarat,69

Kaynak: Mehmed Paksu Çağın Getirdiği Sorular

Önceden verilen cevaplara ulaşmak için tıklayın.

Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Soru:Kuran'da en fazla 4 hanımla evlenme şartı olduğu halde peygamber efendimiz (a.s.m) daha fazla evlenmesinin hikmeti nedir?

Değerli kardeşimiz;

Peygamberimizin dörtten fazla eşi olmuştur. Evliliklerinin tamamı da dört evliliğin sınırlanmasından öncedir. Nur suresindeki en fazla dört evliliği bildiren ayet, peygamberimizin (a.s.m) vefatından üç yıl önce nazil olmuştur.

Bundan sonra da peygamberimiz (a.s.m), bir daha evlilik yapmamıştır.

Aynı anda dörtten fazla hanımla evli olmasına gelince:

1- Bilindiği gibi, Peygamberimizin hanımlarının, boşanmış olsalar bile bir başkasıyla evlenmesi ayet-i kerimeye göre haramdır. Bu sebeple dört evliliği sınırlandıran ayet inince, Peygamberimiz hanımlarını boşasaydı, başkaları ile evlenemeyeceklerinden mağduriyetleri söz konusu olacaktı.

2- Peygamberimize has bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin bir kısmı ümmetine haramdır. Dörtten fazla evli olmakta peygamberimize ait hususi hükümlerdendir. Bu sebeple bir başkası bu noktadan peygamberimizi örnek alamaz.

İlave bilgi için tıklayınız:

Hz. Peygamber (s.a.v) çok eşliliğin dörtle sınırlandırılmasından sonra aynı anda dörtten fazla kadınla evli bulunmuş mudur?

Peygamber efendimiz (s.a.v)in çok evliliği ve evinin ezvac-ı tahirat okulu olması konusunda bilgi için tıklayınız.

Peygamber Efendimizin (asm) çok evlenmesinin hikmetleri hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet
 
Üst