Derya Sazak Siyaset Günlüğü -Liderler Savaşı-

defne_107

Üye
Katılım
15 Nis 2007
Mesajlar
16
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Liderler Savaşı
01 Ağustos 2010

Başbakan Erdoğan, İnegöl ve Dörtyol olaylarından sonra ilk kez “Bu ülkede terör bizim iktidardan çekilmemizle bitecekse çekiliriz“ diye konuştu.
AKP lideri; 12 Eylül referandumunun anayasa paketiyle sınırlı kalmayacağını, şimdiden hükümetin geleceğini belirleyecek “güvenoylaması“na dönüştüğünü görüyor. Meydan okuması o yüzden: Seçmeni halkoylamasında bir tercihe zorlayacak. Sandıktan “hayır” çıkarsa mayısı beklemeden erken seçime gidecek.
Başbakan Erdoğan geçen yaz Kürt sorununu çözmeyi hedefleyen “demokratik açılım”ı başlatırken olayların bu noktaya geleceğini tahmin edemezdi. PKK’nın silah bırakmak bir yana artan eylemleriyle Amanos’lar üzerinden Akdeniz’e açılması, Tunceli-Erzincan-Tokat hattından Karadeniz’e uzanması AKP’yi hayli yıprattı. İskenderun ve Dörtyol’da asker ve polisleri hedef alan saldırılar sonrası yaşanan gerilim; arka plandaki tehlikeye işaret ediyor. Hükümet, Anadolu’da Türk Kürt çatışmasını körükleyen provokatif olayları, “hayır” oylarını yükseltmeye dönük niyetlere bağlıyor. PKK aylardır “aktif savunma” adıyla çatışmayı kentlere yayacağını açıklamasına karşın, hem sınır karakollarında hem de şiddetin yayılacağı alanlarda ciddi güvenlik zaafları, boşlukları ortaya çıktı.
Hatay Dörtyol’da şehit olan polislerin cenaze töreninde İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a, çevresindeki asker ve sivil yetkililere “Amanosları temizleyin” derken kalabalığın içinden, “Komutanları içeri alırsanız kim temizleyecek?” diye tepki gösterildi. Gediktepe’de siperdeki general, Atalay’a eşlik eden komutan dahil, terörle mücadeleyi yürütenlerin bir kısmı, hakkında Balyoz davasından tutuklama/ yakalama kararı olan subaylar. Birinci Ordu’da 2003’te düzenlenen tatbikatı; Çetin Doğan’ın komutasında “darbe hazırlığına” dönüştürmekle suçlanıyorlar. Askeri Şûra’da haklarında terfi ya da tasfiye kararı verilecek.
Ordu, hükümet ve cemaat arasında sıkışan Türkiye’deki “güçler savaşımı” 8 yıldır sürüyor ve 12 Eylül referandumunda da sonucu toplumun bu mücadeleyi algılama biçimi tayin edecek.
CHP’nin şimdi “mesele” yaptığı 27 Nisan “e-muhtırası” ardından AKP oylarını 2007’de artırmayı başarmıştı. Bugün aynı desteğe sahip mi, emin değiliz.
İlginçtir. Bu hafta CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan da benzer bir açıklama geldi. Kemal Bey de, CHP’nin oylarında “anlamlı” bir artış sağlayamazsa genel başkanlığı bırakabileceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, ısrarla CHP üzerindeki “askeri vesayeti” kaldırma mesajı veriyor.
4 Ağustos’taki Parti Meclisi’nde Gürsel Tekin’in başkanlığı oylanacak. Önder Sav’a rağmen Kılıçdaroğlu Tekin’i istiyor. Geçmişte CHP’den kopan Fikri Sağlar gibi isimlere dönüş yolu açılabilir. Ancak ona seçim kazandırabilecek isimlerle Kılıçdaroğlu anlamlı bir oy artışı sağlayabilir ve partisini iktidara taşıyabilir.
Politbüro’ya teslim olursa kaybeder!
 
Üst