Derİn DÜŞÜnmek

zelal

Asistan
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
970
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bu yazımın amacı “derin düşünmeye davet"tir. Düşünen insan Allah'ın yaratış sırlarını, dünya hayatının gerçeğini, cennet ve cehennem’in varlığını, yaşadığı olayların iç yüzünü kavrar. Düşünen insanın aklı ve şuuru açılır. Dünya hayatının oyun ve oyalanma olmadığını anlar. Düşünen insan hiçbir olayı şansa ve tesadüfe bağlamaz ve evrende yaşanan her olayın Allah’ın bir ilmi, sistemi ve kontrolü üzerinde olduğunu bilir. Böylece Allah'ın razı olduğu bir insan olmanın önemini daha iyi kavrar. Dini gereği gibi yaşar, gördüğü her şeyde Allah'ın sıfatlarını tanır, Ondan başka ilah olmadığını anlar. Allah'ın emrettiği şekilde düşünmeye başlar. Bunun sonucu olarak da dünya hayatındaki tüm güzelliklerden herkesten çok daha fazla zevk alır. Dünyaya yönelik hırslara kapılarak kendini gereksiz sıkıntıya sokmaz.

Derin ve sıra dışı düşünmek için birkaç örnek
Salonunuzda her gün gördüğünüz çiçeğin kapkara, çamurlu bir topraktan, nasıl olup da mis gibi bir kokuyla ve rengarenk çıktığını hiç düşündünüz mü?
Çevrenizde uçup sizi sürekli rahatsız eden sivrisineğin, kanatlarını bizim göremeyeceğimiz kadar hızlı hareket ettirip de nasıl kopmadığını hiç düşündünüz mü?
Muzun, karpuzun, kavunun, portakalın kabuklarının kaliteli birer ambalaj görevi gördüğünü, bu meyvelerin tatlarının ve kokularının korunması için, özellikle bu ambalajların içine paketlendiklerini hiç düşündünüz mü?
Biyolojik insan bedeninin vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için, meyve ve sebzelerin nasıl olup da tam mevsiminde oluşmasını hiç düşündünüz mü?
Örneğin karpuz Ağustos sıcağında su ve mineral kaybeden vücudumuza mükemmel şifa kaynağı olduğunu. Bunun yanında, portakal, greyfurt, mandalina gibi kış soğuklarında hastalıklara karşı en çok ihtiyacımız olan C vitamini yüklü meyvelerin neden kış mevsiminde çıktığını hiç düşündünüz mü?
Sizlerin de bildiği gibi bu konuda yüzlerde örnek sıralanabilir.
Büyük annenize ve büyük babanıza baktığınızda, yaşarsanız bir gün mutlaka onlar gibi yaşlanacağınızı hiç düşündünüz mü?
Bir gün, hiç beklemediğiniz bir anda Allah'ın görevlendirdiği ölüm meleklerini karşınızda görerek bu dünyadan ayrılacağınızı hiç düşündünüz mü?
İnsanların kısa sürede terk edecekleri bu dünyaya neden bu kadar çok bağlandıklarını ve asıl yapmaları gerekenin ölüm sonrası yaşanacak olan sonsuz hayat için çaba göstermek olduğunu hiç düşündünüz mü?

Oysa her insan kendisinin dahi farkında olmadığı güçlü bir düşünce kapasitesine sahiptir. İnsan bu kapasiteyi kullanmaya başladığında o güne kadar fark edemediği birçok gerçeği görür. Düşüncede derinleştikçe düşünme kapasitesi gelişir ve şuuru açılır. Bu her insan için mümkündür. Ancak bu noktada önemli olan, insanın "düşünmesi" gerektiğini fark etmesidir. Bu konuda çaba harcamayan insanlar ise yaşamlarını derin bir "gaflet" içinde geçirirler.
Halk arasında bir deyim vardır: “Çok düşünme aklını yitirirsin.” Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Tam tersi, düşündükçe insanın şuuru ve aklı açılır. ALLAH (c.c.) bu konuyu bir Kuran ayetinde şöyle açıklar:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır.” (Al-i İmran-190)

Çünkü düşünmeyen insan gerçeklerden tamamen uzak kalacak, yanılgılar ve yanlışlar içinde bir hayat sürecektir. Bunun sonucunda da dünyanın yaratılış amacını ve kendisinin yeryüzünde bulunuş amacını kavrayamayacaktır. Oysa ALLAH (c.c.) herşeyi bir amaç üzerine yaratmıştır. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir:

“Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?” (Müminun Suresi, 115)

Herşeyin insan için yaratılmış olduğunu hiç düşündünüz mü?
Allah'a iman eden bir kişi evrende var olan canlı cansız tüm varlıkları ve sistemleri dikkatli bir gözle incelediğinde, bunların tümünün insan için yaratıldığını açıkça görür. Hiçbir şeyin tesadüfen oluşmadığını, Allah'ın her şeyi insan yaşamına en uygun şekilde var ettiğini anlar.

ALLAH (c.c.) neleri düşünmemizi ister?

Kuran ayetleri üzerinde düşünmek
İnsanın kendi yaratılışı hakkında düşünmesi
Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünmek
Dünya hayatının geçiciliğini düşünmek
Sahip olduğu nimetler üzerinde düşünmek

Bunlar, düşünen bir insanın dünyada kazanacağı güzelliklerden sadece birkaçıdır. Düşünerek daima doğruyu gören insanın ahiretteki kazancı ise Allah’ın sevgisi, rızası, rahmeti ve cennetidir.
Dünya hayatında, düşünerek doğruları görmekten kaçınan insanların durumu ise, ölümle birlikte gerçekleri tüm açıklığı ile görecekleri gün mutlaka gelecektir. Ancak o günkü pişmanlıkları onlara hiçbir yarar sağlamayacak. ALLAH (c.c.) bu insanların ne zaman düşüneceklerini Kuran'da şöyle bildirir:

„Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman. O gün, insan, neye çaba harcadığını düşünüp-anlar. Görebilenler için cehennem de sergilenmiştir.“ (Naziat Suresi, 34-36)

Düşünmeyerek sorumluluklardan kaçabildiklerini zannedenler, çok büyük yanılgı içindedirler. Bu yanılgıyı zaman zaman vicdanlarından gelen feryat seslerininden duyarlar. Ne yazık ki duydukları bu ses onların keyfini ve rahatını bozar. Bu feryat yıllarca sürse bile, ölüm anına dek düşünmek istemezler. ALLAH (c.c.) her şeyi bilip de yapmayanlar için, müminlere son uyarı ve tebliğ görevi vermiştir. Bu görev, onların uğrayacakları sonu düşünmelerini ve gerçekleri görmelerini sağlamaktır. Bu görev müminler için önemli bir ibadettir.
“Artık kim dilerse öğüt alıp-düşünür.“ (Müddessir Suresi, 55 )


Nuran Yelkenci

Haber Vakti..
 
Üst