Risale-i Nur Talebesi
Diyar-ı Bekirli
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 1,460
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 0
Beni nefsini kurtarmayi düsünen hodgam bir adam mm zannediyorlar? Ben
cemiyetin imanini kurtarma yolunda dünyami feda ettim, ahiretimi de. Seksen
küsur senelik hayatimda dünya zevki namina bir sey bilmiyorum. Bütün ömrüm
harp meydanlarinda, esaret zindanlarinda, yahut memleket hapishanelerinde
geçti. Çekmedigim cefa, görmedigim ceza kalmadi. Divan-i harplerde bir cani
gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandim.
Memleket zindanlarinda aylarca ihtilattan men’edildim. Defalarca
zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldim. Zaman oldu ki, hayattan
bin defa daha ziyade ölümü tercih ettim. Eger dinim beni intihardan
men’etmeseydi, Said belki bugün toprak altinda çürümüþ olacakti. Bütün
hayatým zahmet ve mesakkatle, felaket ve musibetle geçti. Cemiyetin imani,
saadet ve selameti yolunda nefsimi de dünyamý da feda ettim. Helal olsun.
Onlara beddua bile etmiyorum. Çünkü, bu sayede Risale-i Nur, hiç olmazsa
birkaç yüzbin, yahut birkaç milyon, belki daha ziyade kisinin imanini
kurtarmaya vesile oldu. Ölmekle yalniz kendimi kurtaracaktim, fakat hayatta
kalip, zahmet ve mesakkatlere tahammülle bu kadar imanin kurtulmasina hizmet
ettim. Allah’a bin kere hamd olsun!
Sonra, ben cemiyetin iman ve selameti yolunda ahiretimi de feda etim.
Gözümde ne cennet sevdasi var, ne de cehennem korkusu. Cemiyetimizin imani
namina bir Said degil, bin Said feda olsun! Kur’an’imiz yeryüzünde cemaatsiz
kalýrsa cenneti de istemem; o zaman orasi da bana zindan olur. Milletimin
imanini selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya raziyim.
Çünkü, vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.”
Fasildan fasila
cemiyetin imanini kurtarma yolunda dünyami feda ettim, ahiretimi de. Seksen
küsur senelik hayatimda dünya zevki namina bir sey bilmiyorum. Bütün ömrüm
harp meydanlarinda, esaret zindanlarinda, yahut memleket hapishanelerinde
geçti. Çekmedigim cefa, görmedigim ceza kalmadi. Divan-i harplerde bir cani
gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandim.
Memleket zindanlarinda aylarca ihtilattan men’edildim. Defalarca
zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldim. Zaman oldu ki, hayattan
bin defa daha ziyade ölümü tercih ettim. Eger dinim beni intihardan
men’etmeseydi, Said belki bugün toprak altinda çürümüþ olacakti. Bütün
hayatým zahmet ve mesakkatle, felaket ve musibetle geçti. Cemiyetin imani,
saadet ve selameti yolunda nefsimi de dünyamý da feda ettim. Helal olsun.
Onlara beddua bile etmiyorum. Çünkü, bu sayede Risale-i Nur, hiç olmazsa
birkaç yüzbin, yahut birkaç milyon, belki daha ziyade kisinin imanini
kurtarmaya vesile oldu. Ölmekle yalniz kendimi kurtaracaktim, fakat hayatta
kalip, zahmet ve mesakkatlere tahammülle bu kadar imanin kurtulmasina hizmet
ettim. Allah’a bin kere hamd olsun!
Sonra, ben cemiyetin iman ve selameti yolunda ahiretimi de feda etim.
Gözümde ne cennet sevdasi var, ne de cehennem korkusu. Cemiyetimizin imani
namina bir Said degil, bin Said feda olsun! Kur’an’imiz yeryüzünde cemaatsiz
kalýrsa cenneti de istemem; o zaman orasi da bana zindan olur. Milletimin
imanini selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya raziyim.
Çünkü, vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.”
Fasildan fasila