Darendeli Hulusi Efendi'nin Turgut Özal'a Nasihati

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat köşesinde Ali Coşkun'la yaptığı görüşmede Hulusi Efendi'nin Turgut Özal'a nasihatlarını aktardı.

Turgut Özal

Gönül ne kahve ister ne kahvehane... Gönül sohbet ister, kahve bahane.
Bizim "hasta ziyareti" de ona benzedi.
Ali Abi ile derin bir sohbete daldık.
"Hastalık... Hastane..." Hepsi bahane.

***

Turgut Özal, parti kurup siyasete atılmaya niyet edince...
Ali Coşkun'a demiş ki:
- Gel seninle "bir yere" gideceğiz... "Akıl" danışacağız.
"Hacı Hulusi Efendi Hazretleri'ne" gitmişler.
Meşhur "Somuncu Baba'nın torununa."

***

Ali Coşkun "neler konuştuk, anlatayım mı" diye sordu.
"Anlat anlat!.. Heyecanlı oluyor" dedik... Dinleyelim.


Al sana akıl

2844.jpg


Turgut Özal "konuyu" uzun uzun anlatır... Özetleyelim:
- Parti kurup, seçime girmek niyetindeyim. Milli Güvenlik Konseyi (Kenan Evren ve 4 Kuvvet Komutanı) yeşil ışık yakıyor.
- Sizin düşünceniz benim için önemli... Ne diyorsunuz?

***

Söz sırası Hacı Hulusi Efendi Hazretleri'nde:

- Hayırlı olsun... Allah yolunu açık etsin.
- Sana birkaç şey söyleyeceğim. Ben ben ben deme... Bencillik insanı şaşırtır... Doğru yoldan uzaklaştırır.
- İstişareye önem ver... Siyasette diyalog esastır. Devlet dairesinde dürüst ol...
Dünya malına tamah etme... Devletin malını, parasını gözün gibi koru.
- Sakın ola ki makam hırsına kapılma.

Halka hizmet

Turgut Özal, Ali Coşkun'dan "not almasını" ister.
Coşkun da "sohbeti... Öğütleri" not eder.
Görüşme bitmiştir... Çıkmak üzereler.
Hacı Hulusi Efendi Hazretleri "son bir şey daha" söyler:
- Halka hizmet hakka ibadettir... Ama sen bu sözü kullanırken "ibadet" deme... Yoksa sana "takunyalı" derler... En iyisi sen de ki: Halka hizmet hakka hizmettir.

Hastane sohbeti uzun... Yarın devam edelim mi?

Yavuz Donat
Sabah
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Anılan şahsın bu nasihatları tutmadığını ve milletin --özellikle çalışanların-- hak ve hukukuna girdiğininii o günleri yaşamış biri olarak söylüyorum.
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
O günleri bilemiyorum maalesef. Haklısınız, Türkiye şartlarında muazzam bir adalet sağlandığını iddia etmek imkansız. Ama okuduklarıma ve anlatılanlara göre Turgut Özal'ın genel anlamda müspet faaliyetleri olduğunu biliyorum.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
O günleri bilemiyorum maalesef. Haklısınız, Türkiye şartlarında muazzam bir adalet sağlandığını iddia etmek imkansız. Ama okuduklarıma ve anlatılanlara göre Turgut Özal'ın genel anlamda müspet faaliyetleri olduğunu biliyorum.

O'nun dönemlerinde de Yoksullar, fakirler ve çalışanların durumlarında hiç bir iyileştirme olmadı. Zengin daha zengin , fakir daha fakir oldu... Kurulu düzen çarkları aynı şekilde işledi.
Ha ne değişti derseniz, maaşları alma tarihi -ne faydası olduysa- ayın birinden onbeşine kaydırıldı ! Serbest piyasa -vatandaşa kazık- ekonomisine geçildi !
Öyle ki, yanyana bulunna ikidükkanda veya markette birürünün fiyatı asla bir olmadı !Millet, üç kuruşgeliriçin fişavına çıkartıldı ! Esanfla vatandaşalr bu yüzden sıksık kavga eder hale geldi!
Bazı ,uyanıklar bu sefer ürünlerde ve imaltlarda "fatura-fiş alırsan şu fiyat,almazsan şu fiyat" sahtekarlığına yöneldi. Millet kazık atmanın ön planda olduğu bir devirdi o günler ! Hoş şimdi günümüzde de pek bir şey değişmiş değil ya !...
 
Üst