Darende'den Doğan Güneş

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
h2tw7.jpg

Es-Seyyyid Osman Hulusi Efendi (k.s)

Darende'den Doğan Güneş


Darende’nin ufkundan doğdu irfan güneşi
Buz tutmuş yürekleri ısıttı aşk ateşi


Gönüllere müjdeydi maneviyattan haber
Nice dikenli yollar aşıldı hep beraber


Hakikat bahçesinde açınca iri güller
Hakk’ın güzel adını terennüm etti diller


Muhabbet yarenleri el alınca çınardan
Rahman ve Rahim olan azat eyledi nardan


Peygamber-i Zişan’ın neşet etti soyundan
Pay biçti ötelere hayat denen oyundan


Gerçek hürriyet için bende oldu Allah’a
Muhabbetin tılsımı çölleri etti vaha


Güzeller güzeline açınca kollarını
Nefsin güzergâhından ayırdı yollarını


Dağıldı karanlıklar, ışık oldu geceye
Hayatının manası sığdı iki heceye


Ateş denizlerinde yürekten “Allah” dedi
Gençlik elden kayarken derinden bir “âh” dedi


Dünya denen gurbette haz peşinde alıklar
Yaraladı bağrını kuru kalabalıklar


Hoş bir seda bıraktı Hulûsi Efendi’miz
Zaman zımparasıyla silinmez bu nurdan iz


Faniler göçüp gitti, kaldı yalnız Yaradan
Maneviyat tabibi kurtar bizi yaradan


Ayrılığın hüznüyle yürekleri dağladı
Hulûsi Efendi’ye Hakk dostları ağladı


Bizi yalnız bırakıp kutlu kervancı göçtü
Muhabbet kadehinden aşk şarabını içti


Hulûsi Efendi’ye binlerce rahmet olsun
Kandili olsun güneş, kabri nurlarla dolsun


M.NİHAT MALKOÇ
Somuncu Baba Dergisi'nden...
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi'nin Ardından
-ruhaniyetine-


Sensiz, gündüz bile karanlıktayım,
Öyle muhtacım ki şem’ine hey yâr!


Varlığımla küçücük bir noktayım,
Sığmıyorum rûy-i zemine hey yâr!


Hasretin, hicrana dönüşte ben de,
Bedel dertlerimin tümüne hey yâr!


Şemsini kaybetti şehr-i Darende,
“Şeb-i arus” oldu kimine hey yâr!


Karıştı gözyaşım Tohma suyuna,
Acep lüzum var mı yemine hey yâr?!


İç geçirdim, sayıkladım boyuna,
Köz düştü aşkımın demine hey yâr!


“Hulûsi” ismindi güçlü reddiye,
Dünyanın zerine, simine hey yâr!


Hâlâ kirpiklerin “ıslak mı?” diye,
Sordum: toprakların nemine hey yâr!


Bir nazar kıl mâna penceresinden,
Ders olsun gözlerin kemine hey yâr!


Bıktım kargaların şol bet sesinden,
N’oldu bülbüllerin cemine hey yâr?!


Gönlüm zaviyede, yüce dergâhta,
Keşke bir taş olsam himine hey yâr!


Kesin kararlıyım bu güzergâhta,
Yitik düşlerimi temine hey yâr!


“Somuncu Baba”nın hoş hatırına,
Al beni kurtuluş gemine hey yâr!


Ya tut ellerimden, ya at fırına,
Ya teslim et “yediemine” hey yâr!


Sensiz, gündüz bile karanlıktayım,
Öyle muhtacım ki şem’ine hey yâr!


Ahmet Süreyya DURNA
Somuncu Baba Dergisi'nden...
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
GÖNLÜM DARENDE’DE KALDI!...

Gül diyarı Darende’yi ziyaret ettim
Gül deren gül yüzlü nice insanlar gördüm
Gönlünü gülşen eyleyen erlere erdim
Gönlüm Darende’de kaldı firkât eylerken


Tohma Çayı çağlayarak hızla akıyor
Âşıkları kalpten Allah deyip coşuyor
Hulûsi Efendi sanki bize bakıyor
Gönlüm Darende’de kaldı firkât eylerken


Hizmet erleri Rızâ-i Bârî arıyor
Onlar Kur’an’ı Sünnet’i rehber alıyor
İnsan Darende’de başka feyze dalıyor
Gönlüm Darende’de kaldı firkât eylerken


Nice ehl-i ilim irfan burda toplanmış
Nicesinin kalbinde nefsâniyet aklanmış
Vuslata ermeyen virân gönlüm aldanmış
Gönlüm Darende’de kaldı firkât eylerken


Hayati OTYAKMAZ
 
Üst