Society for the Study of Motivation dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sokakta tanımadığı insanların gülümseyerek selam verdiği kişiler, kimsenin suratına bakmadığı kişilere kıyasla kendilerini insanlara daha çok bağlı ve yakın hissediyor.
ABD’nin Indiana Üniversitesi’nde sosyal psikolog olan Eric Wesselmann, “Aforoz edilmek acı verici bir şey... Toplum içinde insanların dışlanması hoş bir şey değil” ifadesini kullandı.
Bilim insanları, tanımadığı kimselerden güler yüzlü bir yaklaşım görmeyen insanların psikolojik bir acı çektiğini ancak bu acının fiziksel boyuta da genişleyebileceğine dikkat çekti. Geçmişte yapılan araştırmalar, yalnızlığın daha zayıf bir bağışıklık sistemine veya atardamarların sertleşmesine neden olduğunu göstermişti.
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; İman etmeden Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi göstereyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız.” (Müslim, İman: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 27)
İmrân b. Husayn (ra)’den rivayete göre, bir adam Rasûlullah (sav)’e geldi ve “Esselamü Aleyküm” (Allah’ın selamı üzerine olsun) , dedi. Peygamber (sav) de “On” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamü aleyküm ve rahmetüllahi.” (Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun) dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) “Yirmi” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh” (Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun) dedi. Rasûlullah (sav) de “Otuz” buyurdu. Yani değişik şekillerde selam verenler, değişik miktarlarda sevap kazandılar. (Dârimî, İstizan, 27)
Ebû Umâme (ra)’den rivayete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! ‘Denildi iki adam karşılaşıyorlar bunlardan hangisi önce selam verecektir?’ Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “O iki adamdan Allah’a en yakın olanı.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 122)