İstihya
Doçent
- Katılım
- 25 Eyl 2010
- Mesajlar
- 723
- Tepkime puanı
- 122
- Puanları
- 0
Cûd ve Sehâ
(Kerem ve Cömertlik)
Bu iki kelime de cömertlik anlamına gelir fakat cûd, sehâ’dan daha yüksektir. Çünkü yüce Allah, cûd (cevâd) ile isimlendirilmiştir. Cûd, hiç karşılık beklemeden vermektir. Cûd, isteyerek ve severek yapılır. Sehâ da cömertliktir ama bundaki verme, bazen cömertlikten değil, zoraki cömertlikten olur. Sanavberî şöyle demiş:
“Onlar cömertlik gösteren değil, gerçek cömert olarak yaratılmışlardır. Zoraki cömertlik yapan, aslında cömert değildir.”
Cevâd, yani cûd sahibi kişi, layık olsun olmasın, herkese iyilik yapandır. Sahî, yani sehâ sahibi kişi ise yalnız layık olana iyilik yapar. Demek ki cûd genel ikram, sehâ özel ikramdır. Cûd bir deniz, sehâ ondan akan bir nehirdir. Cûd, fazilet ve keremden vermek, sehâ ise fazla olunca vermektir.
(Kerem ve Cömertlik)
Bu iki kelime de cömertlik anlamına gelir fakat cûd, sehâ’dan daha yüksektir. Çünkü yüce Allah, cûd (cevâd) ile isimlendirilmiştir. Cûd, hiç karşılık beklemeden vermektir. Cûd, isteyerek ve severek yapılır. Sehâ da cömertliktir ama bundaki verme, bazen cömertlikten değil, zoraki cömertlikten olur. Sanavberî şöyle demiş:
“Onlar cömertlik gösteren değil, gerçek cömert olarak yaratılmışlardır. Zoraki cömertlik yapan, aslında cömert değildir.”
Cevâd, yani cûd sahibi kişi, layık olsun olmasın, herkese iyilik yapandır. Sahî, yani sehâ sahibi kişi ise yalnız layık olana iyilik yapar. Demek ki cûd genel ikram, sehâ özel ikramdır. Cûd bir deniz, sehâ ondan akan bir nehirdir. Cûd, fazilet ve keremden vermek, sehâ ise fazla olunca vermektir.