Cübbeli'nin din tüccarlığını Mahmut efendiye mâl etmek doğru olmaz.
Mahmut Efendi hazretleri 8 yılı aşkın bir süredir rahatsızlığından dolayı konuşamıyor. Bu durumu birileri tarafından fırsat bilinip istismar ediliyor. Marifet Derneği ve İsmailağa Vakfı'nın varlığı bu yüzden çok mühim. Resmi bir açıklama olduğu zaman buralardan yapılan açıklamalara itibar ediliyor.
Ben zamanında Mahmut efendiden kulaklarımla duydum, Cübbeli'yi sakın ticarete bulaştırmayın o sadece ilimle vaazla uğraşsın dediğini.. Ne zaman ki Mahmut efendi konuşamaz oldu, Cübbeli başladı çatır çatır kitap yazmaya, satmaya.. Mübarek demek ta o zamanlar bu işin buralara varacağını bilmiş de söylemiş. Ha şu var; Cübbeli'ye sorsan der ki; ben zaten ticaretle uğraşmıyorum, başkaları basıp satıyor kitaplarımı.. Tamam da aylık kaç para alıyorsun, veya amaçladığın kâr oranlarını elde edemediğin zaman senin kitaplarını basan yan kuruluşlarla ne duruma düşüyorsun, onlara ne iftiralar atıyorsun, kürsülerden isim vererek arkalarından konuşyorsun? Bunların her biri ticarete bulaşmanın yansımalarıdır..
Allah'ı aldatmak mümkün değildir. Kişinin nefsi kendisini aldatır ama Allah neyin ne olduğunu bilendir.
Ha, şunu düşünebilirsin: bir tövbe ederim sütten çıkmış ak kaşık olurum, Allah bağışlayıcıdır. Evet, Allah bağışlayıcıdır lakin günah var günah var. Öyle bir günaha bulaşırsın ki bu Allah nezdinde domuzluk sayılır ve belam gibi çarpılıır gidersin, Allah korusun.
Bir alimin ağzı burnu kendi nefsinin arzularına uymadı diye müslümanlara, hatta ihvanlarına beddua ediyor da İslam ve Ümmet düşmanlarına kalbinde buğuz yoksa bu çok sakat bir durumdur. Umarım Cübbeli müslümanları sevmeyi öğrenir. O zaman Allah'da onu sever.