veri
Yasaklı
- Katılım
- 8 Kas 2010
- Mesajlar
- 0
- Tepkime puanı
- 661
- Puanları
- 0
Cübbeli Ahmet Hoca'dan Başörtü açıklaması
Cuma, 12 Kasım 2010 23:54
Cübbeli Ahmet Hoca, ilköğretime başörtüsü ile girmek isteyen kız çocukları için açıklamalarda bulundu. Siyasetçilerin kendilerini zaman zaman ziyaret ettiğini ve destek istediklerini söyleyen Cübbeli Ahmet Hoca Erdoğan'ın Erbakan ile birlikte zaman zaman kendilerini ziyaret ettiğini anlattı. İşte Özal'dan Erbakan'a kapılarını çalan ziyaretçiler:
"O dönemde Erbakan Hoca ile gelirdi Sayın Erdoğan (Refah Partisi dönemi). Birlikte gelirlerdi, benim eve de gelirlerdi. Yani tabi Erbakan Hoca'nın yanındaydı o zaman. Belediye Başkanı olduğu zamanda geldi, babam rahatsızdı o zaman. Tanışıklıkları vardı, hukukları vardı; siyasetli maksatlı değil. Ben Kasımpaşa Tersane Cami'nde Cuma namazları kıldırırdım. O şehit olan Hocamız rahmetli Hızır Efendi giderdi oraya, beni de o olmadığı zaman ara ara bende bayağı gittim. Cumalara gittiğim zaman da denk geldim.
Erbakan Hoca'nın bir hususiyeti var tabi. Sabahlara kadar oturuldu edildi, Mina'da Hac'ta şurda burada. Ama tüm mesele İslami açıdan görüşüldü. Özal ile de görüştü. Çankaya Köşk'nde de görüştü yani ben orada yoktum. Tüm mesele Rusya'ya kapıyı açtınız mahfettiniz Karadeniz'i felan. Özal'da size vaazları serbest ettik demiş."
ALPARSLAN TÜRKEŞ VE MUHSİN YAZICIOĞLU...
Cezaevinden çıkışında, bir dönem kapıyı çalan isimlerin geçmiş olsun ziyaretine gelmediğinden şikayet eden Cübbeli Ahmet Hoca, Alparslan Türkeş ve Muhsin yazıcıoğlu ile olan diyaloglarını da anlattı. Geçirdiği helikopter kazasında yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu'na, Muhsin Abi diyen Cübbeli Ahmet Hoca, ziyaretlerle ilgili şunları anlattı:
"Tabii bu Başbakanlık sürecinde, cezaevindeyken bende hapisteydim, 2000 yılında. Ben 2002 seçimlerine bir gün kala çıktım. Ne zaten bize kimse ne geçmiş olsuna geldi, ne kimse ziyarete geldi. Bir gün kala çıkmam, destek arayan bazıları haber gönderdi. Ben de seçim mi var bizim haberimiz yok, 10 aydır yatıyoruz dedim. Yani bir vefasızlık var ondan sonra biz zaten vefa beklemiyoruz ama bir geçmiş olsun, bunlar önemli şeyler. Kötü günde bir nasılsın iyi misin aranıyor, tanışlar tarafından. Seçime bir gün iki gün kala olunca da şey olmuyor, samimi olmuyor inandırıcı olmuyor.
Rahmetli Alparslan Türkeş mesela bizim İstinye'de rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da. O zaman onunla birlikteydi Muhsin Abi, o da beraber geldi. Sonra Muhsin Abi çok gelirdi, geceleri ikiye üçe kadar Efendi felan oturmuşluğumuz var."
KIZ ÇOCUKLARI İÇİN FETVA
Canlı yayında Erdoğan'ın türbanla ilgili sözlerini de değerlendiren Cübbeli Ahmet Hoca, ilköğretime türbanla girmek isteyen kız çocukları ve ailelere de fetva verdi.
İşte Cübbeli Ahmet Hoca'nın o fetvası:
"Biz onu ilköğretim, son öğretim diyerek bakamayız. Büluğa eren kızın ben fetva verebilirim. Şu anda 12'ye çıkınca yaş kaç ediyor, 17-18 ediyor. Şimdi 17-18 yaşındaki kızında başını açmazına hangi hoca fetva verebilir. Gitsin o zaman Diyanet'e sorsunlar. Büluğa erdikten sonra mükellefiyetler başlar. Başörtüsü de kadının mükellef bulunduğu, mesul olduğu farzlardandır. İslam'ın emridir bu konuda ayet vardır. Böyle olunca da bir yerde kanun varda mecbur ediyorsa, o mecburiyet karşısında ne yapacak o zaman mesuliyet, koyanlaradır. O kız çocuğu orada mücadele verecek durumda değildir. Mücadele veripte çarşı pazarı karıştırmaya lüzum yoktur. O çocuk mesul değildir, anneleri babaları mesul değildir. Ceza konulmuş, 10 milyar para cezası falan filan. Bununla nasıl mücadele verecek vatandaş, mesulde değildir.
Sayın Başbakan çok ihtiyatlı konuşmuş, çok mantıklı çok akıllı konuşmuş. Konuşmamızın nereye vardığını düşünmemiz lazım. Beş senede buluğa ermiyor yani. Erme çağında daha cinsellik felan değil."
Cuma, 12 Kasım 2010 23:54
![](http://www.itibarhaber.com/images/resized/images/stories/haber/diger/cubbeli-hoca_200_198.jpg)
Cübbeli Ahmet Hoca, ilköğretime başörtüsü ile girmek isteyen kız çocukları için açıklamalarda bulundu. Siyasetçilerin kendilerini zaman zaman ziyaret ettiğini ve destek istediklerini söyleyen Cübbeli Ahmet Hoca Erdoğan'ın Erbakan ile birlikte zaman zaman kendilerini ziyaret ettiğini anlattı. İşte Özal'dan Erbakan'a kapılarını çalan ziyaretçiler:
"O dönemde Erbakan Hoca ile gelirdi Sayın Erdoğan (Refah Partisi dönemi). Birlikte gelirlerdi, benim eve de gelirlerdi. Yani tabi Erbakan Hoca'nın yanındaydı o zaman. Belediye Başkanı olduğu zamanda geldi, babam rahatsızdı o zaman. Tanışıklıkları vardı, hukukları vardı; siyasetli maksatlı değil. Ben Kasımpaşa Tersane Cami'nde Cuma namazları kıldırırdım. O şehit olan Hocamız rahmetli Hızır Efendi giderdi oraya, beni de o olmadığı zaman ara ara bende bayağı gittim. Cumalara gittiğim zaman da denk geldim.
Erbakan Hoca'nın bir hususiyeti var tabi. Sabahlara kadar oturuldu edildi, Mina'da Hac'ta şurda burada. Ama tüm mesele İslami açıdan görüşüldü. Özal ile de görüştü. Çankaya Köşk'nde de görüştü yani ben orada yoktum. Tüm mesele Rusya'ya kapıyı açtınız mahfettiniz Karadeniz'i felan. Özal'da size vaazları serbest ettik demiş."
ALPARSLAN TÜRKEŞ VE MUHSİN YAZICIOĞLU...
Cezaevinden çıkışında, bir dönem kapıyı çalan isimlerin geçmiş olsun ziyaretine gelmediğinden şikayet eden Cübbeli Ahmet Hoca, Alparslan Türkeş ve Muhsin yazıcıoğlu ile olan diyaloglarını da anlattı. Geçirdiği helikopter kazasında yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu'na, Muhsin Abi diyen Cübbeli Ahmet Hoca, ziyaretlerle ilgili şunları anlattı:
"Tabii bu Başbakanlık sürecinde, cezaevindeyken bende hapisteydim, 2000 yılında. Ben 2002 seçimlerine bir gün kala çıktım. Ne zaten bize kimse ne geçmiş olsuna geldi, ne kimse ziyarete geldi. Bir gün kala çıkmam, destek arayan bazıları haber gönderdi. Ben de seçim mi var bizim haberimiz yok, 10 aydır yatıyoruz dedim. Yani bir vefasızlık var ondan sonra biz zaten vefa beklemiyoruz ama bir geçmiş olsun, bunlar önemli şeyler. Kötü günde bir nasılsın iyi misin aranıyor, tanışlar tarafından. Seçime bir gün iki gün kala olunca da şey olmuyor, samimi olmuyor inandırıcı olmuyor.
Rahmetli Alparslan Türkeş mesela bizim İstinye'de rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da. O zaman onunla birlikteydi Muhsin Abi, o da beraber geldi. Sonra Muhsin Abi çok gelirdi, geceleri ikiye üçe kadar Efendi felan oturmuşluğumuz var."
KIZ ÇOCUKLARI İÇİN FETVA
Canlı yayında Erdoğan'ın türbanla ilgili sözlerini de değerlendiren Cübbeli Ahmet Hoca, ilköğretime türbanla girmek isteyen kız çocukları ve ailelere de fetva verdi.
İşte Cübbeli Ahmet Hoca'nın o fetvası:
"Biz onu ilköğretim, son öğretim diyerek bakamayız. Büluğa eren kızın ben fetva verebilirim. Şu anda 12'ye çıkınca yaş kaç ediyor, 17-18 ediyor. Şimdi 17-18 yaşındaki kızında başını açmazına hangi hoca fetva verebilir. Gitsin o zaman Diyanet'e sorsunlar. Büluğa erdikten sonra mükellefiyetler başlar. Başörtüsü de kadının mükellef bulunduğu, mesul olduğu farzlardandır. İslam'ın emridir bu konuda ayet vardır. Böyle olunca da bir yerde kanun varda mecbur ediyorsa, o mecburiyet karşısında ne yapacak o zaman mesuliyet, koyanlaradır. O kız çocuğu orada mücadele verecek durumda değildir. Mücadele veripte çarşı pazarı karıştırmaya lüzum yoktur. O çocuk mesul değildir, anneleri babaları mesul değildir. Ceza konulmuş, 10 milyar para cezası falan filan. Bununla nasıl mücadele verecek vatandaş, mesulde değildir.
Sayın Başbakan çok ihtiyatlı konuşmuş, çok mantıklı çok akıllı konuşmuş. Konuşmamızın nereye vardığını düşünmemiz lazım. Beş senede buluğa ermiyor yani. Erme çağında daha cinsellik felan değil."