Çözüm süreci sürdürülmelidir. Ancak bunun yöntemi ve metodu değiştirilmelidir

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Çözüm süreci sürdürülmelidir. Ancak bunun yöntemi ve metodu değiştirilmelidir

Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak, Doğu Anadolu'daki sokağa çıkma yasaklarının, bölgedeki sorunları çözmediğini, aksine daha da derinleştirdiğini söyledi. Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Kamalak, güvenlikçi politikaların sorunları çözemediğini vurguladı. Kamalak, “Sokağa çıkma yasaklarının problemi çözemediği, hatta tam tersine hendeklerin daha da arttığı, uygulanan yöntemin sorunu daha da derinleştirdiği görülmüştür. Okullar kapanıyor, öğretmenler süresiz izne gönderiliyor. Kardeşlik duygularının yerini, korku ve öfke alıyor. Söz konusu hendekler, sadece mahalleleri değil, gönülleri birbirinden koparıyor. ‘Gardiyan devlet' yaklaşımıyla değil, şefkat ve kardeşliğin esas alındığı ‘kerim' devlet anlayışıyla hareket edilmelidir. Ne olursa olsun hukuktan ayrılmamalı, çözüm süreci sürdürülmelidir. Ancak bunun yöntemi ve metodu değiştirilmelidir.” dedi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Seçim zamanı HDP yi ziyaret ettikten sonra cnntürk te değerlendirme yaparken kullandığı ifadeler!!!


Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak: "Keşke 90'larda olsak diyorlar"
Mustafa Kamalak : Konuştuğumuz sosyal sivil toplum kuruluşları temsilcileri:'Keşke 90'lar da olsak' diyor.Gittik gördük bir takım duvarlar delik deşik.22 ceset çıkmış oradan.Bu durumda diyor ki 90 larda bu kadar ceset çıkmadı buradan diyor.

Çok anlamlı bir de soru yöneltti bir gencimiz!Sayın Genel Başkanım :Ben Kürdüm ,İngilizceyi parasız olarak mecburen okuyorum!Ana dilimi niye para ile özel dershanelerde yahut özel okullarda okumak durumunda kalıyorum.

Mustafa Kamalak: yöre halkına tehdit sökmez!Emin olun!İki şeyden dolayı sökmez:Bu yöre insanı,Kürt insanı son derece merttir,mert.Son derece dindardır.Bu iki unsur bir araya geldikten sonra ölüm korkutmaz onları!Korkmaz! Şimdi tehditle!Yani ne demek istiyor!Ben inanamadım ama hayır doğru!Sayın başbakan böyle konuştu dediler!Yani şunu demek istiyor!Ya bana oy vereceksin veya netice canından olacaksın!Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti için talihsiz bir açıklama en hafif ifadesi ile!
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Bu da Saadet li AGD nin çözüm süreci önerileri



lAGD'NİNÇÖZÜM SÜRECİNE İLİŞKİN 15 MADDELİK TEKLİFİ1-Öncelikle insanların temel hak ve özgürlüklerini teminat altına alan, bölge ya da etnisite merkezli değil mutlak adalet merkezli, hakkı üstün tutan, inançların gereğini yaşamaya imkân veren, dünyanın her yerinde bir anlam ifade eden kısa ve net bir anayasa hazırlanmalıdır. Anayasa da temel prensip kendin için istediğini diğerleri için de istemek, kendin için istemediğini diğerleri için de istememek olmalıdır.
2-Bölgedeki tüm gruplar öncelikle faize dayalı küresel sömürü sisteminin, enerji kaynaklarını ve enerji nakil yollarını kontrol eden küresel sömürü sisteminin tasallutundan kurtulmanın gayreti içerisinde olmalıdır. Bunun en önemli aşaması çatışma ortamının son bulması ve sürdürülebilir diyaloglar için çaba sarf etmektir.
3-Anadil yaşamın her alanında kullanılabilen en temel haktır. Bu hakkın kullanılması ülkede birçok dilin daha küçük yaşta öğrenilmesine ve dünyaya rahatlıkla açılabilen nesillerin oluşmasına sebep olacaktır. Çünkü farklı dillerde konuşan topluluklar arasında en temel ekonomik ilişkiler dil öğrenimini doğallaştırır ve kolaylaştırır.
4-İnanç ve düşünce özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır.
a-İnsanlar inandıklarını ifade edebilmelidirler.
b-İnsanlar inandıklarını kısıtlama olmaksızın öğrenebilmelidirler.
c-İnsanlar inandıkları değerler etrafında örgütlenebilmelidirler.
d-İnsanlar inandıklarını yaşaya bilmelidirler.
e-İbadet etme hakkı en temel haktır.
Baskı, tahakküm, işkence ve her türlü dayatmaya karşı inanç özgürlüğü koruma altına alınmalıdır. Ahlak ve maneviyatı önceleyen bir eğitim sistemine geçilmelidir. Medreselerin birleştirici ve kucaklayıcı fonksiyonun icra edebilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Üniversite–Medrese işbirliği tesis edilmelidir. Mesleki eğitim lise yıllarında verilmeli, lise mezunları iş bulabilmeli, üniversite bilim ve düşünce üreten kuruluşlar haline dönüştürülmelidir. Bir ırkı ya da bir mezhebi ayrıcalıklı gören süreç eğitim değil dayatmadır. Aynı şekilde kişilerin ırklarını ya da mezheplerini dikkate almayan bir süreç de eğitim değil dayatmadır. Kuran alfabesi öğretimi, Kuran alfabesi ile ana dilde yazabilmenin eğitimi her sınıfta ve seviyede olmalıdır. Anadilde eğitimin yanında Arapça, Farsça gibi bölgenin diğer dillerinin eğitimi de seçmeli olarak verilmelidir.
5- Kürtleri Türkleştirme, Alevileri Sünnileştirme, Sünnileri Hanefileştirme, Hanefiliği de resmi ideolojiye uyumlu hale getirme gibi mekanizma değil özgürleşerek bir arada yaşama şeklinde bir mekanizma işletilmelidir.
6-Bölgede köylerin boşaltılması insanın topraksızlaşmasına ve toprağın insansızlaşmasına yol açmıştır. Tarım ve hayvancılığı bitme noktasına getirmiştir. İşsizliği ve göçü artırmıştır. Köye dönüş, tarım ve hayvancılık desteklenmelidir. Yabancı yetiştiricilere karşı bölge üreticisi korunmalıdır.
7- Faize dayalı bankacılık sistemin bölgeye yerleşmesinin önüne geçilmelidir. İnsanların otomobil ve konut kredisi yolu ile geleceklerini ipotek vermek durumunda kalmaları da bir sömürüdür.
8-Asgari ücretin açlık sınırının altında olması tüm ülke için bir emek sömürüsüdür.
9- Ülke genelinde üretime yönelik bir yatırımın yapılmamasının sıkıntısı bölgede de hissedilmektedir. Bölgenin olimpik havuzlara, stadyumlara, kültür saraylarına, gençlik merkezlerine ihtiyacı olabilir ama bunları çok önemli yatırımlar addedip, üretime yönelik bir yatırım yapılmamasının adına sömürge tipi kalkınma denilir. Mutlaka bölgede sanayi yatırımları, tarım ve hayvancılık ürünlerinin değerlendirildiği yatırımlar yapılmalıdır.
10-Bölgenin yeraltı kaynakları küresel sömürü sisteminin çıkarları doğrultusunda değil başta bölgede yaşayan insanlar olmak üzere tüm insanlığın hayrına olacak şekilde kullanılmalıdır.
11-Fırat ve Dicle'nin suyu, bölgenin diğer tatlı su kaynakları küresel sömürü sisteminin tasallutundan kurtarılmalıdır. Su yine başta bölgede yaşayan insanlar olmak üzere tüm insanlığın hayrına olacak şekilde kullanılmalıdır.
12-Sosyal devlet olmanın yolu kaçak elektriğe göz yummak, kömür dağıtmak, makarna dağıtmak değil, elbette yoksulu, yoksunu gözetmekle birlikte insanlara istihdam sahaları, iş alanları açmaktan geçer.
13-Bölgede yaşayan gayrimüslim unsurların tüm temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınmalıdır.
14-Geçmişte yaşanmış mağduriyetlerin tamamı giderilmeli, bunun yanında insanların tamamına da temiz bir sayfa, yeni bir başlangıç imkânı verilmelidir.

15-Her türlü özerklik ve yerinden yönetim, her özerk bölgenin ve yerinden yönetimin ırkçı emperyalizmin tasallutuna karşı, zayıflıktan ötürü, mecburiyetten de olsa, iş birliği yapmak içerisinde olması ile bir anlam ifade eder. Yoksa daha büyük baskı ve tahakkümün altında insanların kapitalist sistemde Kürtçe, Arapça, Farsça ya da başka bir dilde konuşan asgari ücretli köleler haline getirilmesi ile sonuçlanır.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Hatırlatmakta fayda var:)İhtiyaç hasıl oldu:)Birileri bu aralar fazla depreşiyor gene :)Aynaya bakın aynaya ,hani elinizde bir çuvaldız en büyüğünden batırmak için uğraşıyorsunuz ,bari bir de ufaktan iğne alın da ara sıra kendinizi yoklayın:)
 

ŞAKİROĞLU

Asistan
Katılım
16 Nis 2013
Mesajlar
375
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
73
Konum
İSTANBUL
Web sitesi
www.hikayeler.net
Saadetli, Anadolu Gençlik Derneği, çözüm olabilmesi için 15 maddelik teklif hazırlamış.


Maddeleri hükümet kabul eder mi, bilemeyiz. Lakin bu kadar uzun sıralamaya gerek yoktu.


Ülke içinde bir problem varsa, çözümü bellidir:


a) Problemin sebebini bulmak;


b) sebebi ortadan kaldırıcı plan hazırlayıp uygulamaya geçmek.


Bunu kararlaştıracak kurum ise, MGK'dır.


Bunun kararını almışlardır herhalde. Almamışlarsa, ya da problemin sebebini o kadar yıldır bulmamışlarsa, memleket yeni kıyamet sahnelerine hazır olsun.


İbrahim Faik Bayav / ŞAKİROĞLU
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Seçim zamanı HDP yi ziyaret ettikten sonra cnntürk te değerlendirme yaparken kullandığı ifadeler!!!


Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak: "Keşke 90'larda olsak diyorlar"


Mustafa Kamalak : Konuştuğumuz sosyal sivil toplum kuruluşları temsilcileri:'Keşke 90'lar da olsak' diyor.Gittik gördük bir takım duvarlar delik deşik.22 ceset çıkmış oradan.Bu durumda diyor ki 90 larda bu kadar ceset çıkmadı buradan diyor.

Çok anlamlı bir de soru yöneltti bir gencimiz!Sayın Genel Başkanım :Ben Kürdüm ,İngilizceyi parasız olarak mecburen okuyorum!Ana dilimi niye para ile özel dershanelerde yahut özel okullarda okumak durumunda kalıyorum.

Mustafa Kamalak: yöre halkına tehdit sökmez!Emin olun!İki şeyden dolayı sökmez:Bu yöre insanı,Kürt insanı son derece merttir,mert.Son derece dindardır.Bu iki unsur bir araya geldikten sonra ölüm korkutmaz onları!Korkmaz! Şimdi tehditle!Yani ne demek istiyor!Ben inanamadım ama hayır doğru!Sayın başbakan böyle konuştu dediler!Yani şunu demek istiyor!Ya bana oy vereceksin veya netice canından olacaksın!Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti için talihsiz bir açıklama en hafif ifadesi ile!
Konu başlığı zaten hep eleştirdikleri lakin eleştiriken ,hamaset yapıp üzerinden geçtikleri noktalarla dolu ,ayrıca Mustafa Kamalak ın bu açıklaması da güme gitmesin .Halep oradaysa yazı yukarıda.Binali Yıldırım ın açıklamsına öküzün altında buza arar gibi mana verenler ,şu açıklamaları da nasıl arayıp buldularsa artık o buza misali derin derin okuyup yorumlasınlar yani:)
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Mustafa Kamalak: yöre halkına tehdit sökmez!Emin olun!İki şeyden dolayı sökmez:Bu yöre insanı,Kürt insanı son derece merttir,mert.Son derece dindardır.Bu iki unsur bir araya geldikten sonra ölüm korkutmaz onları!Korkmaz! Şimdi tehditle!Yani ne demek istiyor!Ben inanamadım ama hayır doğru!Sayın başbakan böyle konuştu dediler!Yani şunu demek istiyor!Ya bana oy vereceksin veya netice canından olacaksın!Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti için talihsiz bir açıklama en hafif ifadesi ile!



Yani sırf şu beyanatı anlamaya çalışsanız kayışları yakarsanız ona göre,talihsiz açıklamayı yapan acaba kim?Burada devletin muhattabı kim dindar kürtler mi?Dağdaki eşkıya mı?Doğru olan ne Kamalak a göre ?Yazının mantığından çıkan çok açık ve net ,lakin söyleyen kendisi en hafif ifadesi ile talihsiz bir açıklama diyelim yine kendi deyimi ile ,alıştık artık:)
 
Katılım
6 Ocak 2016
Mesajlar
23
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Kürt sorunu yoktur.Asıl sorun,ermenilerin kürtleri bir koz olarak kullanıp devletimizi yıkıp bu ülkeyi böldürmektir.ABD,AB ve İsrail ise fırsat kollamaktadır
 
Üst