Çölaşan: Türkiye'nin yüzde 58'i hain

Dergaz

Profesör
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
1,685
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Ne fark eder ki
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı ve Danıştay eski Başsavcısı Tansel Çölaşan, referandumda 'evet' oyu kullanan yüzde 58'lik kesimi ihanetle suçladı.


Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Hatay Şubesi tarafından organize edilen "Türkiye nereye gidiyor" konulu panale Danıştay eski Başsavcısı Tansel Çölaşan ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu katıldı.
Panelde konuşan Çölaşan referandumda yüzde 42'lik dilimin dışındakileri gaflet dalalet ve ihanet içinde olmakla itham etti.
Referandumda oy kullanan vatandaşları bilinçli oy kullanan ve kullanmayanlar olarak ikiye ayıran Çölaşan, "O oylar bilinçli ise ne ala. Bilinçli olmayan yani yüzde 42'lik dilimin dışında olan oylar bana göre, gaflet, delalet ve ihanet içindedirler." dedi.
Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin Hrant Dink davasındaki kararının Adalet Bakanlığı'nın yüzünde patladığını savundu.
AİHM'nin Hrant Dink davası hakkında verdiği kararı değerlendiren Eminağaoğlu "Acaba Adalet Bakanı Sadullah Ergin istifa etmeyi düşünüyor mu?" diye sordu.


haber7.com
 

forumdayim

Profesör
Katılım
7 Eyl 2009
Mesajlar
1,156
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Konum
almanya
bu kisinin ifadeleri dikkate almayiz, ayaklarinin altindan 80 yillik zeminin kaymasinin verdigi hircinlikla söylenmis sözlerdir... ama yapacaklari bir sey yok.... artik müslümanlarin 80 cilesi dolmak üzere....
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Bir generalden sonra derneğin başına o mu geçmiş?
Bunlar işsiz de kalmıyor demek ki.
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Bilinçsizi de bu vatanın selameti için evet oyu kullandı, çoban diye horladığınızın da bu memleket için hayalleri var, bi kavgası var.

Bu tarafta aklı kalmasın o taraftakilerin... Herşey yolunda, herkes mutlu çok şükür!!!
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Çölaşanın feryadlarını çok iyi anlıyorum.

Sn çölaşan artık bırakın bunları.Önce siz vardınız,şimdi onlar.Çekil bakım kenara.

Türkiyede büyük bir değişim ve dönüşüm var.yeni bir ideoloji doğuyor.Bu ideolojiyede yeni bir medya lazım.Senin standartların eski ideolojiye göre.Hadi çekil bakalım,ense traşını görelim...

Ya güzellikle gidersin yada kasetlerin havada uçuşur.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Kötü söz sahibine aittir. Vesselam.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bunda şaşıracak ne var arkadaşlar ! bu henımefendi ne de olsa kocasının eşi değil mi ?
Lütfen alınmayınız. çünkjü, bu8nalrın zırvalarına ne kadar kafa takılsa onalr o derecede mutlu oluyorlar.
Geçin...Ve her türlü sözlerini merkeplerden südur eden sesler zümresine katınız !
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Çölaşanın feryadlarını çok iyi anlıyorum.

Sn çölaşan artık bırakın bunları.Önce siz vardınız,şimdi onlar.Çekil bakım kenara.

Türkiyede büyük bir değişim ve dönüşüm var.yeni bir ideoloji doğuyor.Bu ideolojiyede yeni bir medya lazım.Senin standartların eski ideolojiye göre.Hadi çekil bakalım,ense traşını görelim...

Ya güzellikle gidersin yada kasetlerin havada uçuşur.

KENDİ FİKİRLERİNİ KENDİ KENDİ ÇÜRÜTENLER ARASINDA HERHALDE İLK ON A GİRERSİNİZ

Türkiyede büyük bir değişim ve dönüşüm var.yeni bir ideoloji doğuyor

Çok doğru tespit vesile olan AK partiden ALLAH cc razı olsun.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ahmet Kekeç - Star, [email protected], 2010-09-21

Katil ne diye bağırıyordu?

Hemen düzeltiyorum; “delalet” değil, “dalalet” olacak... İnternet sitelerinden “copy-paste” yaparsan böyle olur.

Dikkat ettim, Tansel Çölaşan hanımefendi de “delalet” demiş.

Üstelik, Atatürk’e ait sözü yanlış aktarmış... “Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet” demesi gerekiyordu... Son sözcüğü “ihanet”le değiştirmiş. “Bu kadar özen ve dil bilinci her ulusalcıda bulunur” deyip geçelim. Fakat, bir düzeltme daha yapmam gerekiyor: Eski bir Danıştay Başsavcısı olan hanımefendi, yüzde 42’lik nitelikli azınlığı değil, anayasanın değişmesini sağlayan yüzde 58’lik cahil, aptal ve aynı oranda niteliksiz çoğunluğu “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde” olmakla suçlamış.

Diyorum ya, internetten copy-paste yaparsan böyle olur...

Hazır hanımefendiden açılmışken devam edelim.

Dün de yazmıştım: Referandumda “evet” oyu kullananlara yönelik sistematik itibarsızlaştırma kampanyası yeni katılımlarla devam ediyor. “Aptal” diyorlar, “cahil” diyorlar”, “aymaz” diyorlar, “hiç profesörün oyuyla dağdaki çobanın oyu bir olur mu?” diyorlar, “bidon kafa” diyorlar, “göbeğini kaşıyan kıllı ayı” diyorlar.

Hanımefendi de, “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet” sözleriyle katılmış kampanyaya.

İyi etmiş... Fakat bu, hanımefendinin ilk “iyiliği” değil.

Daha önce (henüz Danıştay Başsavcısı etiketi üzerindeyken), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yaptığı bir konuşmada, 27 Mayıs darbesine övgüler düzmüş, Menderes ve arkadaşlarının idamının “toplumsal coşkuyla karşılandığını” söylemişti.

Sonra da eklemişti: “Her darbe ille de kötü sonuçlar doğurmaz.”

Elbette Çölaşan hanımefendi bu görüşlerinde yalnız değil...

Kendilerini “solcu” ve “ilerici” diye taltif edenler, 27 Mayıs’ın tipik bir “devrim” olduğunu, dolayısıyla “iyi darbeler” arasında sıralanması gerektiğini ileri sürerler. Sadece onlar mı?

Koskoca Anayasa Mahkemesi bile, “Tedbirler Kanunu”yla ilgili iptal başvurusunu değerlendirirken, “27 Mayıs’ın darbe değil, demokrasinin önünü açan önemli bir devrim olduğunu” savunmuş, bir anlamda darbe eleştirisini yasal müeyyideye bağlamıştı. Kusura bakmasınlar ama, 27 Mayıs bir devrim değil, adlı adınca darbedir... Bir cunta ve konvansiyon hareketidir... Literatüre de, “demokratik normale son veren kanlı bir müdahale” olarak geçmiştir. Devrimle murat edilen “iyileştirmeleri” getirmediği gibi, siyaset üzerindeki bürokratik baskıyı (vesayet rejimini) kurumsallaştırmıştır.

Hanımefendinin çok beğendiği 27 Mayıs olmasaydı, “kötü darbeler” kategorisinde sıralanan 12 Mart ve 12 Eylül olmayacaktı... Ne 28 Şubat yaşanacaktı, ne 27 Nisan, ne de Balyoz ve Ergenekon... Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesine gelince...

Hanımefendi yalan söylüyor. İdamlar hiç de “toplumsal coşku”yla karşılanmamıştır.

Bu olay, Türk siyasetinin utanç sayfalarından biridir ve kıyamete kadar öyle kalacaktır.

Bitirmeden önce, son bir “iyiliğini” daha hatırlatayım hanımefendinin:

Danıştay saldırısından sonra, “Saldırgan Alpaslan Arslan ateş ederken Allahu Ekber diye bağırıyordu” şeklinde bir beyanat vermişti.

İddia, bizzat saldırıya uğrayan Danıştay üyeleri tarafından yalanlandığı halde, hanımefendi “özenli suskunluğunu” korudu. Hâlâ susuyor...


Merakımı muciptir: Birçok eleştiriye anında cevaplayan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Tansel Çölaşan, Danıştay üyelerinin yalanladığı bu iddiaya neden bir açıklık getirmiyor?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ANLIYAMIYORUM

Bu halk kime hoşgörünecek.

REFERANDUM da EVET dedi cahil oldu vatan haini Demokrasi haini oldu.

SP ne oy vermeyi kesti.

bakış Nickli Üyeden Alıntı
Erbakan hoca kurdu.Hatta kurmak içinde bayağı bir uğraştı.Bu cahil halk bugünkü gibi diğerlerinide yüksek oylarla seçmişti.Erbakan onların ülkeyi tahrip etmesini bekleyemezdi.Ama sen dünya yansa beklerdin sayın agbi.
Burdada yok


CAHİL oldu.
 
Üst