ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
BARBİE'DEN FARKIMIZ NE?
Çocuklarımız Elif ile büyüsün!
Batı’nın rol modellerinden biri Barbie. Çocuklarımızın hayallerini iğdiş eden oyuncakların yerine öz kültürümüzü simgeleyen oyuncaklar gelse?
Geçtiğimiz hafta MEB de güzel şeyler yaparmış dedirtecek bir haberle karşılaştık.
Türkiye’de faaliyet gösteren 12 Olgunlaşma Enstitüsü tarafından düzenlenen yarışma sonucu ortaya çıkan Elif bebek, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan üretim yerlerinde Ankara, Trabzon, İstanbul ve Antalya’da üretilmeye başladı bile.
Elif Bebek Kim?
Elif bebek Türk Kültürünü tanıtmak için piyasaya sürülmüş. Üzerinde klasik Türk kıyafetleri var ve doğal olarak başında bir yemeni... Takıları ve aksesuarları tamamıyla Anadolu kültürüne ait. Üzerinde tüketimi teşvik edecek herhangi bir unsur yok.
Daha çok bir çeşit biblo Elif Bebek. Her biri özenli bir çalışmayla üretildiği için satış fiyatı 400 TL.
Keşke Elif Bebek biblo değil de oyuncak olarak üretilse. Makul bir fiyata herkes alabilse. Ve keşke Elif Bebekler on binlerce ailenin evine girse.
Barbie bebek mi dedik, pardon!
Barbie bebek dediysek, özür dileriz. Çünkü aslında onlar birer bebek olarak değil yetişkin birer cinsel meta olarak üretilmekteydi. Bebek denilen o oyuncaklara baktığımız zaman yirmi yaşından küçüğünü anımsatmıyordu. Makyajları, saçları, giyimleri ona mukabil.
Piyasaya ilk sürümü 1959 yılında olan Barbie bebekler çıktığı ilk yıllarda büyük ilgi gördü. Öyle ki, artık kız çocukları onunla büyüyor, onunla arkadaşlık yapıyor ve onun gibi olmak istiyordu. Çocuklar aldıkları küçük Barbie bebeklere (!) ayakkabılar giydiriyor, saçlarını tarıyor, makyaj yapıyorlar. Dahası mı, 70’li yıllarda evvelden üretilen Barbie bebekleri demode buldu üreticiler. Ve eskiyi getir, yeniyi götür kampanyalarıyla, dönemin ‘medeniyeti, bedeni açmakta’ bulan şehevi pop artistlerinin kıyafetini giydirdiler. Kıyafet derken, pek de kıyafet değil aslında. Zira giydirilen şeyler mini mini bezlerdi. Daha sonra üreticiler, aralarında Türkiye’de dâhil birçok ülkeye fazlasıyla Barbie serileri sattı. Barbie barda, Barbie plajda, Barbie baloda, Barbie masallar diyarında vs.
Barbie bebeklerin fiyatı emsali oyuncaklardan daha pahallı olduğu halde milyonlarca kız çocuğu reklamlar, çizgi filmler, olduğundan daha maddi güçlü görünme çabası içindeki aileler vasıtasıyla oluşan sosyal tüketim müptelalığı nedeniyle bu oyuncaklardan her sene aldılar. Her sene birileri Barbie’leri yüceltti.. Her sene bu çılgınlığa dur diyenler de arttı. Öyle ki Barbie firması yerel ve milli kıyafetler içinde Barbie bebekler üretmek ve satmak zorunda kaldı. Maalesef bunlar Barbie’nin ürün gamı içinde 10 binde bir gibi küçük bir oranla sınırlı kaldılar.
Yüksek özgüvenli çökmüş ruhlar
“Barbie kültürü” adı altında bir oluşum artık bir gerçek. Başka firmalar ve çizgi film yapımcıları da adım adım aynı yolda yürüyorlar. Ortak özellikleri aynı: ufacık çocuklara havalı, kıyafet nedeniyle ve makyaj sebebiyle, makyajın, bedeni göstermenin yaşı yok, inancıyla dış görünüş üzerine kurulan sahte bir öz güven aşılamak. Bu nedenle artık çocuk giyim mağazalarında bile Amerikalıların “parti kıyafeti” dediği şeylerden farksız ürünler görüyoruz. Marka (!) olan çocuk giyim mağazalarında Müslüman ve/veya herhangi bir dinin dindar insanının çocuğuna gönül rahatlığıyla alıp giydirebileceği ürün çeşitinin oranı yok denecek kadar düşük. Çocuklara artık dar/streç kesim alt ve üst, kıyafetler, gerek göğüs gerekse karın bölgesinde dekolteli kıyafetler, düşük beden pantolonlar, dik kalça kesimli taytlar vs. sunuyorlar. Üstelik bu firmalardan bazısı “Müslümanım” diyen firmalar.
Bunlara kaç kişi karşı çıkıyor? Kaç müşteri bu firmalara şikâyette bulunuyor? Yoksa herkes gerek çevre gerekse medya vasıtasıyla “normalleşme” etkisi altında tüm olanı biteni “doğal” mı karşılıyor?
Böyle bir kültür erozyonuna uğramış milletin başından Barbie bebeklerin def edilmesi çok geç kalınmış işlem. Elbette erkek çocuklara Hamza, kız çocuklara Hatice bebeklerle, ideal / kâmil insanlığı teşvik edecek İslâmi modeller beklemiyoruz. Fakat birileri artık hiç olmazsa ilk model alınan şeyden yani oyuncaktan başlamalı. Keşke Elif Bebek gibileri yaygınlaşsa ve bilinçli aileler çocuklarına bu tip oyuncaklar alsalar.
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=5210
Çocuklarımız Elif ile büyüsün!
Batı’nın rol modellerinden biri Barbie. Çocuklarımızın hayallerini iğdiş eden oyuncakların yerine öz kültürümüzü simgeleyen oyuncaklar gelse?
Geçtiğimiz hafta MEB de güzel şeyler yaparmış dedirtecek bir haberle karşılaştık.
Türkiye’de faaliyet gösteren 12 Olgunlaşma Enstitüsü tarafından düzenlenen yarışma sonucu ortaya çıkan Elif bebek, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan üretim yerlerinde Ankara, Trabzon, İstanbul ve Antalya’da üretilmeye başladı bile.
Elif Bebek Kim?
Elif bebek Türk Kültürünü tanıtmak için piyasaya sürülmüş. Üzerinde klasik Türk kıyafetleri var ve doğal olarak başında bir yemeni... Takıları ve aksesuarları tamamıyla Anadolu kültürüne ait. Üzerinde tüketimi teşvik edecek herhangi bir unsur yok.
Daha çok bir çeşit biblo Elif Bebek. Her biri özenli bir çalışmayla üretildiği için satış fiyatı 400 TL.
Keşke Elif Bebek biblo değil de oyuncak olarak üretilse. Makul bir fiyata herkes alabilse. Ve keşke Elif Bebekler on binlerce ailenin evine girse.
Barbie bebek mi dedik, pardon!
Barbie bebek dediysek, özür dileriz. Çünkü aslında onlar birer bebek olarak değil yetişkin birer cinsel meta olarak üretilmekteydi. Bebek denilen o oyuncaklara baktığımız zaman yirmi yaşından küçüğünü anımsatmıyordu. Makyajları, saçları, giyimleri ona mukabil.
Piyasaya ilk sürümü 1959 yılında olan Barbie bebekler çıktığı ilk yıllarda büyük ilgi gördü. Öyle ki, artık kız çocukları onunla büyüyor, onunla arkadaşlık yapıyor ve onun gibi olmak istiyordu. Çocuklar aldıkları küçük Barbie bebeklere (!) ayakkabılar giydiriyor, saçlarını tarıyor, makyaj yapıyorlar. Dahası mı, 70’li yıllarda evvelden üretilen Barbie bebekleri demode buldu üreticiler. Ve eskiyi getir, yeniyi götür kampanyalarıyla, dönemin ‘medeniyeti, bedeni açmakta’ bulan şehevi pop artistlerinin kıyafetini giydirdiler. Kıyafet derken, pek de kıyafet değil aslında. Zira giydirilen şeyler mini mini bezlerdi. Daha sonra üreticiler, aralarında Türkiye’de dâhil birçok ülkeye fazlasıyla Barbie serileri sattı. Barbie barda, Barbie plajda, Barbie baloda, Barbie masallar diyarında vs.
Barbie bebeklerin fiyatı emsali oyuncaklardan daha pahallı olduğu halde milyonlarca kız çocuğu reklamlar, çizgi filmler, olduğundan daha maddi güçlü görünme çabası içindeki aileler vasıtasıyla oluşan sosyal tüketim müptelalığı nedeniyle bu oyuncaklardan her sene aldılar. Her sene birileri Barbie’leri yüceltti.. Her sene bu çılgınlığa dur diyenler de arttı. Öyle ki Barbie firması yerel ve milli kıyafetler içinde Barbie bebekler üretmek ve satmak zorunda kaldı. Maalesef bunlar Barbie’nin ürün gamı içinde 10 binde bir gibi küçük bir oranla sınırlı kaldılar.
Yüksek özgüvenli çökmüş ruhlar
“Barbie kültürü” adı altında bir oluşum artık bir gerçek. Başka firmalar ve çizgi film yapımcıları da adım adım aynı yolda yürüyorlar. Ortak özellikleri aynı: ufacık çocuklara havalı, kıyafet nedeniyle ve makyaj sebebiyle, makyajın, bedeni göstermenin yaşı yok, inancıyla dış görünüş üzerine kurulan sahte bir öz güven aşılamak. Bu nedenle artık çocuk giyim mağazalarında bile Amerikalıların “parti kıyafeti” dediği şeylerden farksız ürünler görüyoruz. Marka (!) olan çocuk giyim mağazalarında Müslüman ve/veya herhangi bir dinin dindar insanının çocuğuna gönül rahatlığıyla alıp giydirebileceği ürün çeşitinin oranı yok denecek kadar düşük. Çocuklara artık dar/streç kesim alt ve üst, kıyafetler, gerek göğüs gerekse karın bölgesinde dekolteli kıyafetler, düşük beden pantolonlar, dik kalça kesimli taytlar vs. sunuyorlar. Üstelik bu firmalardan bazısı “Müslümanım” diyen firmalar.
Bunlara kaç kişi karşı çıkıyor? Kaç müşteri bu firmalara şikâyette bulunuyor? Yoksa herkes gerek çevre gerekse medya vasıtasıyla “normalleşme” etkisi altında tüm olanı biteni “doğal” mı karşılıyor?
Böyle bir kültür erozyonuna uğramış milletin başından Barbie bebeklerin def edilmesi çok geç kalınmış işlem. Elbette erkek çocuklara Hamza, kız çocuklara Hatice bebeklerle, ideal / kâmil insanlığı teşvik edecek İslâmi modeller beklemiyoruz. Fakat birileri artık hiç olmazsa ilk model alınan şeyden yani oyuncaktan başlamalı. Keşke Elif Bebek gibileri yaygınlaşsa ve bilinçli aileler çocuklarına bu tip oyuncaklar alsalar.
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=5210
