elmnightmare
Profesör
- Katılım
- 8 Eyl 2007
- Mesajlar
- 1,734
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 0
Önceki gün Baykal'ın rozet taktığı "türbanlı" kadın da fos çıktı...
25 Şubat 2008 / 13:03
Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına sert tepki gösteren ve “İslâm’da örtünme yoktur” fetvasıyla kamuoyu gündemine gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “türbanlısı”, kelimenin tam anlamıyla “fos” çıktı!..
Üniversiteleri özgürleştirme çabası sergileyenleri, “din istismarcılığıyla” suçlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün Bostancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen partiye katılım töreninde, “o anda örtülü olan” kadınlardan birine rozet takmasıyla gündeme geldi.
“O anda örtülü olan” diyoruz. Çünkü…
“Başörtülülere yönelik” yasak terörünün devam etmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanan Deniz Baykal’ın “başörtüsü düşmanı” olmadığını ispat etmek için “rozet taktığı” Saliye Yıldız, VAKİT’e konuşurken, “İstismar peşindeki Baykal’ı” komik duruma düşürecek açıklamalarda bulundu.
Saliye Yıldız’la aramızdaki görüşmeyi aktarıyoruz:
-Sayın Saliye Yıldız?..
-Evet, benim.
-Hayırlı olsun, Deniz Baykal rozet takmış.
-Sağ olasın, teşekkür ederim.
-Gazeteciyim. Ankara’dan arıyorum. İlk açıklamalarınızı alayım.
-Yorum yapamıyorum.
-Gazetelerde çıkan haberlerinize baktınız mı?..
-Evet…
-Deniz Baykal, bir yandan üniversitelerdeki türban serbestisine karşı, diğer yandan da bir “türbanlıya” rozet taktı, deniyor…
-Ben o konulara fazla girmiyorum.
-Kendinizi tanıtır mısınız?..
-İlkokul mezunuyum. Başka ne diyeyim bilmem ki…
-Anlatın işte. Görüşlerinizi… Mesela, başörtülüler üniversiteye alınmalı mı, alınmamalı mı?..
-Girememeliler bence.
-Efendim?..
-Girememeliler bence. Üniversiteye gidecekler. O hakları kazanacaklar, sonra dört gün sonra çalışma hakkı isteyecek. Doğru değil mi?..
-Siz okumak istemez misiniz?..
-İsterim.
-Başı açık mı, kapalı mı?..
-Başörtüsünün ne önemi var ki?
-CHP’nin toplantısına niçin örtülü olarak geldiniz, o zaman?..
-Ben öyle o anda geldim.
-Nasıl?..
-Öyle önemli değil yani!..
-Anlamakta güçlük çekiyorum. Örtülü müsünüz, değil misiniz?..
-Ben yerine göre açıyorum, yerine göre kapatıyorum.
-CHP toplantısı, kapanılması gereken yerlerden biri miydi?.. Bir düğün, bir kokteyl…
-Çok önemli değil. Allah emretti, örtüneyim diye düşünmüyorum.
-CHP toplantısında örtüneyim diye düşünüyorsunuz?..
-İster kapanır, ister açılır. Ailemiz CHP’lidir bak…
-Nerelisiniz?..
-Batı Trakya
-Selanik mi?..
-Evet.
-Beyiniz de mi?..
-Evet… Siz de mi Selaniklisiniz?..
-Hayır, tanıdıklarım vardır. CHP’ye giderken, bone bile takmışsınız.
-Kaymasın diye kullanılıyormuş..
-Kullanılıyormuş…
-Evet…
-Deniz Baykal, “sizi kullanarak” başörtüsü düşmanı olmadığını göstermek istedi.
-Onu bilemiyorum.
-Çocuklarınız…
-İki tane. Bir kız bir erkek. Kız evli. Oğlan için düşünüyorum.
-Neyi?..
-Oğlum bilgisayarcı.
-Oğlunuzun CHP ile ilgisi var mı?..
-Eeee…
-Var mı?...
-Evet.
-Görev aldı mı?..
-Alacak, bakalım. Bekliyoruz.
-Ne görevi?..
-İstanbul Gaziosmanpaşa yönetimde.
-Onun için mi?..
-Evet. CHP’de şey yapmak işlerini de mutlaka geliştirir. Onu bekliyoruz.
-Ona da faydası olur, fırsat diyorsunuz…
-Evet. İşleri gelişir, diye.
-Oğlunuzun ismi ne?..
-O, sonra sizinle görüşür. Siz bırakın…
-İsmi neydi, ben onu bulurum.
-Olcay Yıldız.
-Siz çağdaş bir hanım olduğunuzu söylediniz. Muhafazakar yönünüz yok mu? Denize mayoyla girmek.
-Yo hayır. Girerim.
-Mayoyla mı…
-Evet öyle giriyorum. Yanlış diyorlar, değil. Girerim.
-İçki meselesi?..
-İcap ettiğinde içiyorum. İçerim.
-Nasıl icap ettiğinde?..
-İçerim işte.
İşte kaynak>>>
25 Şubat 2008 / 13:03
Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına sert tepki gösteren ve “İslâm’da örtünme yoktur” fetvasıyla kamuoyu gündemine gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “türbanlısı”, kelimenin tam anlamıyla “fos” çıktı!..
Üniversiteleri özgürleştirme çabası sergileyenleri, “din istismarcılığıyla” suçlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün Bostancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen partiye katılım töreninde, “o anda örtülü olan” kadınlardan birine rozet takmasıyla gündeme geldi.
“O anda örtülü olan” diyoruz. Çünkü…
“Başörtülülere yönelik” yasak terörünün devam etmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanan Deniz Baykal’ın “başörtüsü düşmanı” olmadığını ispat etmek için “rozet taktığı” Saliye Yıldız, VAKİT’e konuşurken, “İstismar peşindeki Baykal’ı” komik duruma düşürecek açıklamalarda bulundu.
Saliye Yıldız’la aramızdaki görüşmeyi aktarıyoruz:
-Sayın Saliye Yıldız?..
-Evet, benim.
-Hayırlı olsun, Deniz Baykal rozet takmış.
-Sağ olasın, teşekkür ederim.
-Gazeteciyim. Ankara’dan arıyorum. İlk açıklamalarınızı alayım.
-Yorum yapamıyorum.
-Gazetelerde çıkan haberlerinize baktınız mı?..
-Evet…
-Deniz Baykal, bir yandan üniversitelerdeki türban serbestisine karşı, diğer yandan da bir “türbanlıya” rozet taktı, deniyor…
-Ben o konulara fazla girmiyorum.
-Kendinizi tanıtır mısınız?..
-İlkokul mezunuyum. Başka ne diyeyim bilmem ki…
-Anlatın işte. Görüşlerinizi… Mesela, başörtülüler üniversiteye alınmalı mı, alınmamalı mı?..
-Girememeliler bence.
-Efendim?..
-Girememeliler bence. Üniversiteye gidecekler. O hakları kazanacaklar, sonra dört gün sonra çalışma hakkı isteyecek. Doğru değil mi?..
-Siz okumak istemez misiniz?..
-İsterim.
-Başı açık mı, kapalı mı?..
-Başörtüsünün ne önemi var ki?
-CHP’nin toplantısına niçin örtülü olarak geldiniz, o zaman?..
-Ben öyle o anda geldim.
-Nasıl?..
-Öyle önemli değil yani!..
-Anlamakta güçlük çekiyorum. Örtülü müsünüz, değil misiniz?..
-Ben yerine göre açıyorum, yerine göre kapatıyorum.
-CHP toplantısı, kapanılması gereken yerlerden biri miydi?.. Bir düğün, bir kokteyl…
-Çok önemli değil. Allah emretti, örtüneyim diye düşünmüyorum.
-CHP toplantısında örtüneyim diye düşünüyorsunuz?..
-İster kapanır, ister açılır. Ailemiz CHP’lidir bak…
-Nerelisiniz?..
-Batı Trakya
-Selanik mi?..
-Evet.
-Beyiniz de mi?..
-Evet… Siz de mi Selaniklisiniz?..
-Hayır, tanıdıklarım vardır. CHP’ye giderken, bone bile takmışsınız.
-Kaymasın diye kullanılıyormuş..
-Kullanılıyormuş…
-Evet…
-Deniz Baykal, “sizi kullanarak” başörtüsü düşmanı olmadığını göstermek istedi.
-Onu bilemiyorum.
-Çocuklarınız…
-İki tane. Bir kız bir erkek. Kız evli. Oğlan için düşünüyorum.
-Neyi?..
-Oğlum bilgisayarcı.
-Oğlunuzun CHP ile ilgisi var mı?..
-Eeee…
-Var mı?...
-Evet.
-Görev aldı mı?..
-Alacak, bakalım. Bekliyoruz.
-Ne görevi?..
-İstanbul Gaziosmanpaşa yönetimde.
-Onun için mi?..
-Evet. CHP’de şey yapmak işlerini de mutlaka geliştirir. Onu bekliyoruz.
-Ona da faydası olur, fırsat diyorsunuz…
-Evet. İşleri gelişir, diye.
-Oğlunuzun ismi ne?..
-O, sonra sizinle görüşür. Siz bırakın…
-İsmi neydi, ben onu bulurum.
-Olcay Yıldız.
-Siz çağdaş bir hanım olduğunuzu söylediniz. Muhafazakar yönünüz yok mu? Denize mayoyla girmek.
-Yo hayır. Girerim.
-Mayoyla mı…
-Evet öyle giriyorum. Yanlış diyorlar, değil. Girerim.
-İçki meselesi?..
-İcap ettiğinde içiyorum. İçerim.
-Nasıl icap ettiğinde?..
-İçerim işte.
İşte kaynak>>>
