CHP Başörtüsü Kararına Şart Getirdi (CHP İPİ İLE KUYUYA İNİLMEZ )

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Seçim meydanlarında başörtü sorununu çözeceğini vaat eden ve bu konuda sosyologlarla görüşmeler yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), iktidardan gelen teklifi şarta bağladı.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, başörtüsüyle ilgili düzenlemeyi, dokunulmazlıkların kaldırılması veseçimbarajının indirilmesi şartıyla destekleyebileceklerini söyledi.

TBMM'de basın mensuplarına konuşan
CHPGrup Başkanvekili Kemal Anadol,Başbakan Erdoğanile Kılıçdaroğlu arasında gerçekleşen başörtüsü görüşmesini değerlendirdi.

CHP'li Anadol, başörtüsü ile ilgili iktidar kanadından gelen teklife sıcak baktıklarını ancak bu konunu tek başına ele almayacaklarını ifade eti.

"
AK Parti'nin dokunulmazlıklar konusundaki ne düşüneceklerini merak ediyorum." diyen Anadol, "Türban sorunu, dokunulmazlıkların kaldırılması ve seçim barajının indirilmesine ilişkin toptan bir teklif getirsinler görüşürüz.

Onlar iktidar, biz muhalefetiz." diye konuştu.

Anadol, "Sadece başörtüsü değişikliği gelirse desteler misiniz?" sorusuna "Hayır, perakende getirmesinler, gelirse yani maddeler tek tek gelirse olmaz. Hepsini getirsinler görüşelim." cevabını verdi.


samanyoluhaber

 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Yalanı söyleyen AKP hükümetidir. İşte ıspat ediyorum.(AKP tarafgirleri okumasın.)

Çünkü, hal-i hazırda başörtüsü yasağı Anayasal bir suç iken, AKP hükümeti ısrar ile başörtüsü yasağı sanki yasalmış gibi hareket ediyor. Diyor; iki madde değiştirerek çözeriz. Hem, CHP'yi köşeye sıkıştırıyor, hem, böylece çözümsüz hale getiriyor, hem tabanının gazını alıyor, hem prim yapıyor.

Delil mi istersiniz?

Ateşteki kestaneleri başkalarına toplatmak ve kendilerince “mayınlı arazi”den uzak durmak, hatta kapatma sürecinde bazı mahfillere “şirin gözükmek” hesabına, AKP sözcüleri, “yasal yasak var” dediler. Esasen daha işin başında “yenilikçiler” olarak gömlek değiştirip Millî Görüş’ten kopan AKP, ütopik “yasal yasak” bahanesiyle başörtülü adayları kabul etmedi. İktidar partisine mensup belediye başkanları, seçilmiş başörtülü belediye meclisi üyelerini toplantılara
almadı.
Bazı belediye başkanlarının başörtülü eşleri, 23 Nisan gibi
törenlere yine “yasal yasak” diye başlarını açtılar. Keza AKP hükümeti, AİHM’e gönderdiği savunmada “başörtüsü yasağı”na arka çıktı.

Kur’ân’da ve hadislerde “Allah’ın emri” olduğu açıkça bildirilen ve “dinî bir
vecîbe” olduğu devletin Anayasal kurumu Diyanet’in kararlarıyla te’yid
edilen tesettürün tamamlayıcısı başörtüsünü “siyasî simge”, “laikliğe
aykırı” ve “gerginlik sebebi” saydı. “Yasak yasal” uydurmasına göre
davrandı…


AKP Grup Başkanvekili, yüz binlerce vatandaşı eğitim hakkından,
inancının gereğini yaşama özgürlüğünden mahrum eden başörtüsü yasağının öncelikli bir konu olmadığını “Türkiye’de toplumun ancak yüzde
1.5’uğunun meselesi” olduğunu iddia etti.

Peki, bu hususta CHP ne dedi?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın mevzuatta hakkında hiçbir yasaklama hükmü bulunmadığını ve rektörlere bırakılmasını tavsiye ettiği başörtüsüne dair çalışma başlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “başörtüsünün Anayasa ya da yasa meselesi değil, yasağın anayasal ve yasal düzenlemelerle kaldırma girişimi yanlış; asıl yapılması gereken kamuoyunda başörtüsünü sorun veya tehlike olarak görmeyen bir anlayışın hakim kılmaktır” tesbiti fevkalâde önemli.

Anamuhalefet Partisi’nin “çarşaf açılımı”yla başlayan referandum
sürecinde ilân ettiği başörtüsü yasağını kaldırma teşebbüsü irâdesi, bu
açıdan dikkate değer. Siyasî iktidar, bu irâdeyi dikkate almalı. Milleti
kamplaştıran ve ayrıştıran “anûdâne (inadına) particilik” ve “siyasî
tarafgirlik” çıkmazından çıkmalı. Samimiyet sorgulamasıyla niyet
okumaktan, “umumun mukaddes malı” ve “kutsal ortak değeri” olan dinî
değerler üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçmeli.“Yasal yasak” ve “yasa
çıkarma” yanlışını bırakmalı. Siyasî muhataplarına “Samimiyseniz yasa
teklifi verin” tepkisiyle, yasağı daha da azdıran ve yasallaştıran eksik
ve yanlış formüller yerine, nereden gelirse gelsin, hangi sâikle olursa
olsun, dinî hak ve hürriyetleri temine yönelik çabalara sahip çıkmalı…

Çözüm böyle bulunur. AKP ise çözümsüzlük peşinde
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Başörtüsü yasağı yoksa chp Anayasa mahkemesine gidipte neyi yasaklattı?
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Ne güzel bir soru.

Evvela, kardeşim, şu siyaset şerdir. Biz şer içinde ehven-üşşeri ihtiyar ediyoruz. Yani, bize en az zararı verecek olanı tercih ediyoruz.

Demek, AKP'de CHP'de şerdir.

CHP vazife edindiği şeyi yaptı. İşini yaptı.

Ama, AKP başörtüsünü vazife edinmedi, başörtüsünü kendine iktidar basamağı yaptı.

Evet, başörtüsünü ile okula girme yasağının şimdiye kadar çözülmemesinin tek sebebi kanuni bir yasak olmaması. Bilakis Anayasal suç olması.

Anayasamızca hiç bir kanun din kaynaklı olamaz. Hem hiç bir kanun kişilere ve kurumlara özel yapılamaz. Yani, hiç bir kanun başörtülüler için yapılamaz. Mini etekliler içinde yapılamaz. Elbette Anayasa Mehkemesinden dönecekti ve döndü.

AKP suçu onlara attı.

Aynı, AKP katsayı meselesinde de aynı oyunu yaptı.

Kat sayı, kanuni bir uygulamadır. Kanuni bir uygulama yürütme ile iptal edilemez. YÖK böyle yaptı. Elbette Danıştay iptal etti.

AKP, Danıştaya veryansın etti. Seçmenini kandırdı, gazını aldı.

Evet, AKP CHP'den daha büyük şer olduğu ıspat edildi.

Şu sebebten:

CHP'li biri bira partisi düzenleyince vaveyla edenler, AKP içki içmeyi bir yaşam biçimi, bir kültür gibi gösterince sukut etti. Artık sokakta içki içmek yaşam biçimi olduğu resmi ağızlarca ilan edildi. Arkasından CHP'li başkanın yaptığına daha ses çıkarmaya hakkın yok.

Hani, insan diyor. CHP iktidarda olsa AKP'nin bu yaptıklarını yapamazdı.

Mesela, Ayasofya Müzedir, ibadet edilemez diyemezdi.

Zinayı serbest bırakamazdı.

AİHM'de başörtüsü yasağını savunamazdı.
Başörtüsü yüzde birbuçuğun meselesi diyemezdi.
Başörtülü kızlarımıza "daha henüz çok acı çekmediniz" diye fırça açamazdı.

Cami diplerine içki satışına bu kadar kolay ruhsat veremezdi.

Okulda namaz kılmaya terörist muamelesi yapılmasına soruştuma açarak karşılık veremezdi.
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Nur Serter, "CHP geçmişini yalanlamadan başörtüsü sorununu nasıl çözecek" diye sordu.
Alemdaroğlu da, "Türk-İslam devleti kurulmadan bu yasak kalkmaz" dedi

İPTAL ETTİREN CHP’YDİ

CHP’nin başörtüsü kararını AYM’ye taşıyarak iptal kararı aldırdığının altını çizen Prof. Serter, şöyle konuştu: “Biz bu iptali on yıl önce yaşamadık. CHP, 2008’de anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle AYM’ye götürdüğü sorun ile ilgili olarak nasıl bir hukuki düzenleme yapacak.

CHP, bunu geçmişini yalanlamadan nasıl yapacak bilemiyorum. AYM’nin geçmişte aldığı kararlara yönelik fiili uygulama da ortada. Ben CHP’nin AK Parti’yle bu yasağın tamamen ortadan kaldırılmasına ilişkin bir arayış içine girmiş olduğunu görüyorum. Bu yasak üniversitede kalkarsa devlet memurları ve ilköğretim öğrencileriyle ilgili tartışmalar da başlar.”

ORTADA FİİLİ BİR YASAK YOK

CHP’li Prof. Sencer Ayata’nın saçın bir kısmının görüleceği formülüyle sorunun çözümü konusunda uzlaşma sağlanamayacağını belirten Serter, “Ortada YÖK’ün üniversitelere gönderdiği, başörtülü öğrencilerin derslere ve sınavlara alınmaması halinde öğretim üyeleri hakkında soruşturma açacağı genelge var. Ortada fiili bir yasak yok” diye konuştu.

CHP başörtüsünde şart koşmaya başladı

• Seçim meydanlarında başörtü sorununu çözeceğini vaat eden CHP, iktidardan gelen teklifi şarta başladı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, başörtüsüyle ilgili düzenlemeyi, dokunulmazlıkların kaldırılması ve seçim barajının indirilmesi şartıyla destekleyebileceklerini söyledi.

TBMM’de basın mensuplarına konuşan Anadol, Başbakan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki başörtüsü görüşmesini değerlendirdi. Anadol, başörtüsü ile ilgili iktidar kanadından gelen teklife sıcak baktıklarını ancak bu konunu tek başına ele almayacaklarını ifade eti. “AK Parti’nin dokunulmazlıklar konusundaki ne düşüneceklerini merak ediyorum” diyen Anadol, “Türban sorunu, dokunulmazlıkların kaldırılması ve seçim barajının indirilmesine ilişkin toptan bir teklif getirsinler görüşürüz” diye konuştu. Anadol, “Sadece başörtüsü değişikliği gelirse desteler misiniz?” sorusuna “Hayır, perakende getirmesinler, maddeler tek tek gelirse olmaz. Hepsini getirsinler görüşelim” cevabını verdi.

Rejim değişmeden yasak kalkmaz


Başörtüsü yasağının’ mimarlarından İstanbul Üniversitesi eski Rektörü ve Ergenekon davası tutuksuz sanığı Prof. Kemal Alemdaroğlu, yasağın kalkması için yapılan girişimlere tepki gösterdi.

Liderlerin bir araya gelerek sorunu çözemeyeceğini belirten Alemdaroğlu, “Kalkması için rejimin değişmesi gerekiyor. Anayasanın 2. Maddesi’nden laik demokratik hukuk devleti niteliği kaldırılır da, Türkiye değil Türk İslam Cumhuriyeti ya da değişik şekillerde madde dile getirilirse, o zaman tabii türban da giydirebilirler çarşaf da” dedi.


 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Ben de diyorum: hükümet başörtüsünü çözmek istiyorsa CHP'ye ihtiyaç yok. Çünkü, bir kanuna ihtiyaç yok.

Mesele, yürütme meselesidir. AKP bunu çok iyi biliyor.

Statükoya yaranmak için "yasal bir yasak" demeye devam ettikçe manası şudur: AKP başörtüsünü çözmek istemiyor.

Bana CHP'yi anlatma kardeşim. Elbette, onların çözmek istemediğini biliyorum.

CHP'nin çözüm istemediğini halka göstermeye çalışarak tuzağa düşüreceğine söylemini kabul ederek tuzağa düşürsün ve böylece başörtüsü meselesi çözülsün.

Hükümet, yasağı yürütenlere suç duyurusunda bulunsun. Ve- veya anayasa mahkemesine dava açsın. Çünkü, başörtüsü yasağı anayasal bir suçtur.

Bunu 5 sendir söylüyorum.
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Ben de diyorum: hükümet başörtüsünü çözmek istiyorsa CHP'ye ihtiyaç yok. Çünkü, bir kanuna ihtiyaç yok.

Mesele, yürütme meselesidir. AKP bunu çok iyi biliyor.

Statükoya yaranmak için "yasal bir yasak" demeye devam ettikçe manası şudur: AKP başörtüsünü çözmek istemiyor.

Bana CHP'yi anlatma kardeşim. Elbette, onların çözmek istemediğini biliyorum.

CHP'nin çözüm istemediğini halka göstermeye çalışarak tuzağa düşüreceğine söylemini kabul ederek tuzağa düşürsün ve böylece başörtüsü meselesi çözülsün.

Hükümet, yasağı yürütenlere suç duyurusunda bulunsun. Ve- veya anayasa mahkemesine dava açsın. Çünkü, başörtüsü yasağı anayasal bir suçtur.

Bunu 5 sendir söylüyorum.

Anayasa mahkemesi ne karar verir sizce?
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Ben bilmem. Ama hükümet samimiyetini ispat etmiş olur.

Normal şartlar altında Mahkeme'nin "Yürütmeyi Durdurma" kararı vermesi icab eder.

Hem, artık devrim diye ilan ettikleri Anayasa Değişikliği ile Anayasa Mahkemesinin yapısı değişti.

AKP artık rahatlıkla başvuru yapabilir. Bahanesi kalmadı.

Suç duyurusunda bulunsa kafidir.

Gerçi artık bireysel başvuru hakkı da geldi.

Gerekçesi tam anlaşılmayan sebeb ile bireysel başvuru en erken 2 sene sonra mümkün olması akla türlü oyunları getiriyor.

Başörtüsü yasağı tek başvuru ile çözülecek. Her ne hikmetse iki sene sonraya ertelediler.
Bu arada AKP başörtüsü üzerinden son primlerini kazanma derdine düştü.

CHP ve AKP'nin hal-i hazırdaki telaşı bu.

Foyları ortaya çıkacak.

Bireysel başvuru ile çözülmeden kendileri çözmek istiyorlar.

Yemezler.
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Baykal Kılıçdaroğluna başörtüsü konusu tabanı rahatsız eder, bu konuyla ilgilenme dedi en son.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
yürütme önemli
memurlar yavaş yavaş zaten değişiyor
yeni gelenler başörtüsünü zaten görmüyor:D

yasa anayasa filan derseniz ergenekonvari tuzaklara düşerseniz.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Kılıçdaroğlu ikna odaları kursun

Bir televizyon kanalında zamanında ikna odalarının mimarı şimdinin CHP Milletvekili Nur Serter'i dinliyorum. " Türkiye'de şu anda fiilen bu yasak ortadan kalkmıştır." diyor ve devam ediyor: "Yok ki şu anda yasak. Biri çıksın bana desin ki ben türbanımla üniversiteye giremiyorum. Girebiliyorlar artık."

Daha geçenlerde 5 yıl önce mezun olduğum üniversiteden transkriptimi ( not dökümü) almaya gittiğimde, kapıdaki güvenliğe " ama ben öğrenci değilim " diye iki saat dil dökmek zorunda olan,

Bırakın binayı başımdaki örtü yüzünden kampüse dahi alınmayan,

Görevlinin "ısrar etme bacım, benim eşimde kapalı ama ben seni alamam emir kuluyum" sözleri karşısında;

" Peki tamam ama neden, neden öğrenci olmadığım halde sadece bir belge almak için bile olsa içeri giremiyorum" serzenişlerime verilen;

" Bize öyle emir geldi, genç başörtülü kızları almayacaksınız" dendi cevabını duyunca donakalan ben değildim.

Rektörlüğün kriterine bakar mısınız?

Yönetmelikte ne yazarsa yazsın emir bu...

O an belgeyi almak için, sokaktan geçen yaşlı ama başörtülü bir teyzeye rica edecek durumdaydım bu saçmalık karşısında.


Şimdi Nur Serter'i dinleyince "Yok yok ben heralde 28 Şubat döneminde girdiğim ikna sürecini hala tamamlayamadım. Halisünasyon gördün, bunları yaşayan sen değilsin, başörtüsü yasağı yok bu ülkede. İkna ol artık!" diyecek hale geldim.

İşin garipliğine bakın o dönem "Başörtüsü yasak!" diye ikna odaları kuran zihniyet şimdi nerdeyse " Başörtüsü sorunu yok!" diye ikna odaları kuracak! :clap2::clap2::clap2::clap2:

Artık Türkiye'de bu sistemin gerçek bir demokratik sisteme dönüştürülmesi gerekiyor.

Türkiye'de niyet okuma üzerinden siyaset yapmanın terk edilmesi şart.

"Toplumsal uzlaşı var mı?" sorusunun en güzel cevabı hayatın içinde saklı. Sokaklara çıkıp bir baksınlar yeter.

O yetmiyorsa bile üniversite kapısında beni içeri alamayan görevlinin "ben seni anlıyorum ama sen de beni anla" imasıyla söylediği söz yeter.

Bir ailede iki kızkardeşin birinin başı açıkken diğerinin kapalı olması, gençlerin açık kapalı farketmeksizin kol kola gezmesi hiç bir şey ifade etmiyor mu merak ediyorum.

Başörtüsü yasağı zaman zaman unutulup zaman zaman alevlendirilen bir konu.

Türkiye gerçekten demokratik bir ülke olmak istiyorsa bu yasakçı zihniyetinden, klişe düşünme biçimlerinden kurtulmak zorunda.

Ama nasıl?

CHP başörtüsü konusunda bir anlamda samimiyet sınavı veriyor. Ve daha başında bu sınavda çuvalladı.

Kılıçdaroğlu'nun konu üzerinde çalışması umut verici ama asla yeterli değil!

Bunun için önce kendi tabanını ve hatta milletvekillerini ikna etmesi gerekecek.

Bu sorunu gerçekten çözmek istiyorsa bence bir ikna odası kurup Nur Serter'den başlasın!...":clap2::clap2::clap2:


hadi özışık
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
İkna odası???
Hay çok yaşa emi..
Ama Kılıçdaroğlu Baykal dan biraz farklı.
Bu yasak inşaallah tarihe karışacak.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Uğur Dündar’ın programında lafı eveledi geveledi tamam çözeceğiz diyemedi. .Başörtüsü serbest kalırsa endişeleri olan kitleye zorla başlarının örtülmeyeceğine dair bir garanti istiyor.

Neyin garantisi, nasıl bir garanti, belli değil. Geyik muhabbeti. Belirsiz, içeriksiz boş konuşmalar. Güya hem başörtülüleri kandırırken laikçi kadınlarada garanti veriyor çözmeyeceğine dair.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
yürütme önemli
memurlar yavaş yavaş zaten değişiyor
yeni gelenler başörtüsünü zaten görmüyor:D

yasa anayasa filan derseniz ergenekonvari tuzaklara düşerseniz.

Ergenekonun ruhuna fatiha. 28 Şubatçılar Ergenekonu Siyasal İslam eli ile bitirdi.

Hepsi bir yana.

Artık başörtüsü yasağının kanunsuz ve yürütme ile alakalı olduğu kesinleşti. YÖK Başkanı'da ilan etti.

Ama kimse prim vermiyor.

Niye?

"28 Şubat inşaallah bin yıl sürer" diyenlere sorun.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Ergenekonun ruhuna fatiha. 28 Şubatçılar Ergenekonu Siyasal İslam eli ile bitirdi.

Hepsi bir yana.

Artık başörtüsü yasağının kanunsuz ve yürütme ile alakalı olduğu kesinleşti. YÖK Başkanı'da ilan etti.

Ama kimse prim vermiyor.

Niye?

"28 Şubat inşaallah bin yıl sürer" diyenlere sorun.

Kılıçdaroğlunun başörtüsü sorunun çözmek değil, ötelemek için uğraştığı iyice ortaya çıktı. Amacı Ak Partinin gerçek yüzünü ortaya çıkarmakmış.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Bu kadarına pes doğrusu.

Şu Müslüman Kardeşlerime bakınız. Çözümü çözümsüzlükte arıyor.

Hem kendileri diyor "CHP samimiyetsiz"
Hem hala onların çözüm önerilerini konuşmak ile iştigal ediyorlar.

Hiç birinin aklına iktidara sormak gelmiyor:

"Peki senin çözüm önerin nedir?"

Yahu başörtüsü yasağını çözecek mercii iktidar mı muhalefet mi?

Peki 8 senedir "başörtüsü yasağı kanunidir" diyen hükümet ikna odası kurmuş olmuyor mu? Başörtülü kızlarımızı "henüz çok acı çekmediniz" diye azarlamak ve "başörtüsü yüzde birbuçuğun meselesidir" diyerek küçümsemek çok geniş bir ikna odasına işaret değil mi? Bunlardan sonra başörtüsü gösterilerinin ve mücadelesinin kesilmesi buna delil olmaz mı?

Kanunsuz bir yasağı 8 sene kanuni diye gösterip rant sağlamak siyaseti nedir?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Bu kadarına pes doğrusu.

Şu Müslüman Kardeşlerime bakınız. Çözümü çözümsüzlükte arıyor.

Hem kendileri diyor "CHP samimiyetsiz"
Hem hala onların çözüm önerilerini konuşmak ile iştigal ediyorlar.

Hiç birinin aklına iktidara sormak gelmiyor:

"Peki senin çözüm önerin nedir?"

Yahu başörtüsü yasağını çözecek mercii iktidar mı muhalefet mi?

Peki 8 senedir "başörtüsü yasağı kanunidir" diyen hükümet ikna odası kurmuş olmuyor mu?

Kanunsuz bir yasağı 8 sene kanuni diye gösterip rant sağlamak siyaseti nedir?

Ak Parti referandumu kaybetseydi Yargıtay başsavcısı kapatma davası açacaktı. Ne zaman konu gündeme gelse kapatma davası tehditi ortaya çıkıyor ve yoluna giren ekonomik dengeler bozulmaya başlıyor.

İşte bu yüzden referandum kazanıldı ve yargı reformuyla bu iş çözülecek.

Chp ve ergenekoncular ne derse desin bu işi hallolacak.

Başbakanın kılıçdaroğluna bu konuyu hatırlatması, onun samimiyetsizliğini ortaya koymak içindir. Yoksa o da biliyor, adam sabah gürsel tekin, akşam necla arat oluyor.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Yazdıklarıma verilen cevaba bakınız. :) Sen siyaset yapmaya devam et kardeşim.

Ben de Erdoğan'ın samimiyetsizliğini göstermek derdindeyim ve..
başörtüsü yasağı ve 28 Şubat işbirlikçileri...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yazdıklarıma verilen cevaba bakınız. :) Sen siyaset yapmaya devam et kardeşim.

Ben de Erdoğan'ın samimiyetsizliğini göstermek derdindeyim ve..
başörtüsü yasağı ve 28 Şubat işbirlikçileri...

Başarılı olamıyorsunuz, onca samimiyetsiz muhalefet varken. Önce onları görmeniz lazım. Başbakan çözüme yaklaşmışken, iddialarınız yetersiz kalıyor.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Başbakan hangi çözüme yaklaşmış?

Malumu ilan etmekten başka. Neymiş; CHP samimiyetsizmiş, bunu gösterecekmiş. Biz zaten onu biliyoruz. Çözüm ürettiği takdirde CHP'nin samimiyetsizliği ,zaten - bir kez daha- gözükmüş olacak.

Başbakan çözüme yaklaşmış(!)
Çözüm için lazım olanı saklayarak mı?

Başörtüsü yasağını kanuni göstermekle mi?

Başörtüsü yasağının kaldırmak için lazım olan şey istemek ve muktedir olmaktır. Muhalefetin desteğine ihtiyacı yoktur.

Ama AKP ne istiyor ve ne de muktedir değildir.

İşte çözüm net:

Başörtüsü yasağı kanunsuzdur ve Anayasal bir suçtur. Yürütme sorunudur.

Yapılacak şey kanun çıkarmak değil, yürütmeyi durdurmak için çaba sarfetmektir. Uygulamada kusuru ve suçu bulunanlara suç duyurusunda bulunmak dahi kafi bir çözümdür.

Evet, çözüm bu kadar nettir.

Size yasağı çözmek o kadar zor gösterilmiş ki bu kadar kolay olmasına şaşıyorsunuz. Ona da hak veriyorum.
 
Üst