Cevap Vermeden GeÇmeyİn

şehidan

Asistan
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Kardeşler namaz konusunda biraz gevşek davranıyorum biliyorum namaz konusu öyle gevşek davranılacak bir konu değil ama nefsim işte....
Namaza başlasamda bu bikaç ayı geçmiyo.
SELAM VE DUA İLE
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
Evet nefis ve şeytan birleşince ve insanın iradesi zayıf olunca bu çok kolay oluyor...

vesveselere yer bırakma belki de namazı tembellikten kılmıyorsun ama cezası çok büyük...

bunu bilipte kılmamak daha büyük günah...

Allah bizi affetsin...
 

mizan

Üye
Katılım
14 Tem 2006
Mesajlar
28
Tepkime puanı
1
Puanları
0
s.a
Cabir(ra)'den Rasulullah (SAV)dan işittim,buyurdu ki:"Kişi ile şirk ve küfür arasında(bir mania engel vardır)namazın terki(bu maniayı yıkmaktır)dır"
Kerdeşim lütfen şeytanı sevindirmeyelim hele sen namaza başla sonrada bırakmamak için şeytana uymamak için her namazın arkasına Yaradana dua et İnşallah O da sana yardım eder Selam ve Dua ile
 

zekig

Üye
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
30
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Namazı terk etmek imanın o an için zayıfladığını gösterir.. ibadet imanın aksiyon boyutudur.. iman coştuğu zaman insan o kadar dolar ki yerinde duramaz.. Allah rızası, hoşnutluğu kazanmak için meşgul olacağı birşeyler arar.. Bu konuda Efendimiz(s.a.v.) in "imanlarınızı yenileyin(tazeleyin)" hadisini hatırlıyorum.
o yüzden temel sorunuz imanımı nasıl arttırabilirim olmalıydı..
bunun cevabı ise günahlardan sakınmak ve her gün az da olsa hatırlatıcı kitaplar okumaktır..

bu konuda Rsale-i Nur Külliyatı Sözler kitabının 4.Söz ünü tavsiye ediyorum..
http://www.nurpenceresi.com/moduller.php?modul=risale_oku&id=6

Allah amellerinize devam, kalbinize iman coşkusu versin..(amin)
 

derya

Üye
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
178
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Her namaz vakti geldiğinde sana diğer alemde sorulacak ilk ibadetin namaz olduğunu hatırla.Namaz dinin direğidir.40 günü doldurmaya çalış ve samimiyetle dua et.O zaman gerçekleşmeyecek hiçbişey yoktur.Bizde çok dua ederiz.selametle...
 

meftun

Paylaşımcı
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
246
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Ben de namaza ilk başladığım dönemde bir devamlılık sağlayamıyordum. Daha sonra namaz hakkında okuduğum fıkhi bilgiler, hadisler, görüşler, onun önemini daha iyi anlamamı sağladı. Öncelik namaz ibadetini anlamaktan geçiyor. Seninde en kısa zamanda anlaman ve yerine getirebilmen duasıyla...
 

melde

helina_roje
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Konum
Ankara
Allah korusun dikkat edin namaz çok önemli inşallah hiç kimse bu konuda gevşek davranmaz
 
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
kardeş sana tek tavsiyem abdestli dolaşmaya dikkat et.allah hepimizi şeytanın şerrinden korusun...
 

hamra-a

Üye
Katılım
4 Ocak 2007
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
sana abdullah yıldızın haydi namaza kitabını önere bilir

her ne kadar nefsine ağır gelsede kendini zorlayarak yapmalısın hem nefsine savaş açmış olacaksın

allah yardımcın olsun sen yeterki azimli ve sebatkar ol
 

: E n E S :

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
646
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Konum
çorum(KONYA)
""Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek, ne derece hakikî bir vazife-i insâniye ve ne kadar fıtrî, münasib bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:

Seferberlikte bir taburda biri muallem, vazifeperver; diğeri acemi, nefisperver iki asker beraber bulunuyordu. Vazifeperver nefer, tâlime ve cihâda dikkat eder, erzak ve tayinâtını hiç düşünmezdi. Çünki anlamış ki; onu beslemek ve cihâzâtını vermek, hasta olsa tedâvi etmek, hattâ indel- hâce lokmayı ağzına koymaya kadar devletin vazifesidir. Ve onun asıl vazifesi, tâlim ve cihaddır. Fakat Bâzı erzak ve cihâzât işlerinde işler. Kazan kaynatır, karavanayı yıkar, getirir. Ona sorulsa: Ne yapıyorsun?

-Devletin angaryasını çekiyorum, der. Demiyor: Nafakam için çalışıyorum.

Diğer şikem-perver ve acemi nefer ise, tâlime ve harbe dikkat etmezdi. "O, devlet işidir. Bana ne?" derdi. Dâim nafakasını düşünüp onun peşine dolaşır, taburu terkeder, çarşıya gider, alış-veriş ederdi. Bir gün, muallem arkadaşı ona dedi:

-Birader, asıl vazifen, tâlim ve muharebedir. Sen, onun için

buraya getirilmişsin. Padişaha itimad et. O, seni aç bırakmaz. O, onun vazifesidir. Hem sen, âciz ve fakirsin; her yerde kendini beslettiremezsin. Hem mücâhede ve seferberlik zamanıdır. Hem sana âsidir der, ceza verirler. Evet iki vazife, peşimizde görünüyor. Biri, pâdişahın vazifesidir. Bâzan biz onun angaryasını çekeriz ki, bizi beslemektir. Diğeri, bizim vazifemizdir. Pâdişah bize teshîlât ile yardım eder ki,ta'lîm ve harbdir. Acaba o serseri nefer, o mücâhid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır anlarsın!

İşte ey tenbel nefsim! O dalgalı meydan-ı harb , bu dağdağalı dünya hayatıdır. O taburlara taksim edilen ordu ise, cem'iyet-i beşeriyedir. Ve o tabur ise, şu asrın Cemaat-ı İslâmiye'sidir. O iki nefer ise; biri: Ferâiz-i dîniyesini bilen ve işleyen ve kebâiri terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücahede eden müttakî müslümandır. Diğeri: Rezzâk-ı Hakikî'yi ittiham etmek derecesinde derd-i maîşete dalıp, feraizi terk ve maişet yolunda rastgelen günahları işleyen fâsık-ı hâsirdir. Ve o tâlim ve tâlimat ise, (başta namaz) ibâdettir. Ve o harb ise; nefis ve heva, cin ve İns şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır. Ve o iki vazife ise; birisi, hayâtı verip beslemektir. Diğeri, hayâtı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır. Ona tevekkül edip emniyet etmektir.

Evet en parlak bir mu'cize-i san'at-ı samedaniye ve bir harika-yi hikmet-i Rabbaniyye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de odur. Ondan başka olmaz... Delil mi istersin? En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtları ve balıklar gibi). En âciz, en nâzik mahluk; en iyi rızkı o yer (Çocuklar ve yavrular gibi).

Evet vasıta-yi rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını; belki, acz ve za'f ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları muvazene etmek kâfidir. Demek derd-i maişet için namazını terkeden, o nefere benzer ki: Tâlimi ve siperini bırakıp, çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra cenab-ı Rezzak-ı Kerim'in matbaha-yi rahmetinden tayinatını aramak, başkalara bâr olmamak için bizzat gitmek; güzeldir, mertliktir, o dahi bir ibâdettir. Hem insan ibâdet için halk olunduğunu, fıtratı ve cihazat-ı mâneviyesi gösteriyor. Zira hayat-ı dünyeviyesine


lâzım olan amel ve iktidar cihetinde en ednâ bir serçe kuşuna yetişmez. Fakat Hayat-ı mâneviye ve uhreviyesine lâzım olan ilim ve iftikar ile tazarru ve ibâdet cihetinde hayvanâtın sultanı ve kumandanı hükmündedir.

Demek ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona daim çalışsan, en edna bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun. Eğer hayat-ı uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve şu hayatı dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan; o vakit hayvanâtın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenâb-ı Hakk'ın nazlı ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun.

İşte sana iki yol, istediğini İntihap edilirsin. Hidâyet ve tevfikı Erhamürrâhimîn'den iste...""
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
 

feyziye!

Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
selamun aleyküm!
ben namaz vakti gelince eğerki üzerimde bi tembellik hissedersem direk Bütün ümmetin secdede olduğunu düşünürüm ve sadece kendimin geride kaldığımı,yani ümmetimden insanların değilde diğerlerinin yanında olduğumu bi an düşününce çok kötü bi duygu kaplıyo insanın içini.kötü bi yalnızlık korku ve AZAP... bunu düşünmeni tavsiye ederim kardeşim.
ayrıca bu konuya çokça yer vermiş çok güzel kitaplarda mevcut.okumanı tavsiye ederim...
 

EL-ALA

Asistan
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
964
Tepkime puanı
1
Puanları
0
"Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi ‘yapmam’ dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır."Hz.MUHAMMED(s.a.v)
namaz kılacağım dediğin vakit şeytan insanın yanından ayrılmazmış kılmaması için vesvese verip dururmuş ki öyle.Rabbim bizleri şeytanın şerrinde korusun. Namazlarımızı şeytana kurban etmeyelim.Gönülden dua ederek namaz kılalım.
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
DÖRDÜNCÜ İKAZ: Ey sersem nefsim! Acaba şu vazife-i ubûdiyet(namaz kılmak) neticesiz midir, ücreti az mıdır ki, sana usanç veriyor?

Halbuki bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa, akşama kadar seni çalıştırır ve fütursuz çalışırsın.

Acaba bu misafirhane-i dünyada(dünya misafirhanesinde)

âciz ve fakir kalbine kût(gıda) ve gınâ ve

elbette bir menzilin olan kabrinde gıdâ ve ziya

ve herhalde mahkemen olan Mahşer'de sened ve berat

ve ister istemez üstünden geçilecek Sırat Köprüsü'nde nur ve burak olacak bir namaz, neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır?

Bir adam sana yüz liralık bir hediye va'detse, yüz gün seni çalıştırır. Hulf-ul va'd edebilir(sözünde dönebilir) o adama îtimad edersin(güvenirsin), fütursuz(ciddi) işlersin. Acaba hulf-ul va'd (sözünde dönme konusunda)hakkında muhal olan bir zât, Cennet gibi bir ücreti ve saadet-i ebediye gibi bir hediyeyi sana va'd etse(söz verse), pek az bir zamanda, pek güzel bir vazifede seni istihdam etse; sen hizmet etmezsen veya isteksiz, suhre gibi veya usançla, yarım yamalak hizmetinle Onu va'dinde ittiham ve hediyesini istihfaf etsen(hafife alsan), pek şiddetli bir tedibe (terbiye edilmeye)ve dehşetli bir tazibe(azaba) müstehak olacağını düşünmüyor musun? Dünyada hapsin korkusundan en ağır işlerde fütursuz(ciddi) hizmet ettiğin halde; Cehennem gibi bir haps-i ebedînin(ebedi hapsin) havfı(korkusu), en hafif ve lâtif bir hizmet için sana gayret vermiyor mu?

(21. Söz)
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
mekke feth olunmuş daha önce güzel efendimizle mücadele eden ehli küfr kabile kabile biat etmeye geliyorlardı mazeretlerini veya yapmak istemediklerini beyan ediyorlar bir anlamda şartlı iman tekliflerini sunuyorlardı örneğin sakif kabilesi hani kendisini hicretin hemen öncesinde taşlayan kabile gelip zekat vermeyeceklerini,eğer kabul olunursa iman edeceklerini belirtirler.Bunu güzel efendimiz kabul eder onlarda bir sene sonra zekatlarınıda getirirler.Başka bir kabile namaz kılmayacaklarını ama kabul olunursa biat edeceklerini söylediklerinde güzel efendimiz sav namazsız dinde hayır yoktur deyip geri çevirmiştir.
bir çok hadis ve ayet okunabilir, yazılabilir ama tesirlerini ancak sizin talebinizle müşehade edebilirsiniz
untmayın namaz önemli bir şey değildir dinin KENDİSİDİR
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Rabbim, namaz vakti geldiğinde vicdanlarımızı sızlatsın ve o dehşetli meydan da hesap zamanı başımız eğik, bonumuz bükük, veremeyeceğimiz bir hesabın ağırlığıyla kendinden geçmiş halde kalmak nasib etmesin!...

Rabbim, namazlarımızın daim ve sağlam olmasını ve riyadan uzak olmasını nasib etsin...

Rabbim, huşu ile namaz kılmak nasib etsin...

Tüm müminlere inşallah...

Rabbim, yar veyardımcınız olsun...
 
Üst