Cengiz Aytmatov Kitapları

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Cengiz Aytmatov (1928 - 2008)

Ünlü Kırgız yazarı, çevirmen, gazeteci ve politikacı, 12 Aralık 1928'de Kırgızistan’ın Talas Eyaleti 'ne bağlı Şeker Köyü'nde doğdu. Bişkek'de Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu.

Yazarlığa 1952' de başlayan Aytmatov, 1959'da Kırgız Pravdası gazetesinde muhabir oldu. Daha sonra Povesti Gori Stepey (Dağlar ve Steplerden Masallar) adlı öykü kitabıyla büyük ün kazandı. Bu eseri, 1963'te Lenin Ödülü'ne lâyık görüldü ve bu ödül onu aynı zamanda en genç Lenin Ödüllü yazar da yaptı.

Eserlerini, Kırgızca ve Rusça olarak kaleme alan Aytmatov, eserlerinin çoğunda tema olarak aşk, dostluk, savaş döneminin acıları ve kahramanlıkları ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklerine bağlılığını seçti.

Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi, askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içinde düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insan’ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.

Hikayelerinde milletinin temel mülkü olan milli hafızaya ait efsane, destan, masal, hikaye ve türküleri ve bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikayeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalıştı.

Ayrıca hikayelerinde halkının değerlerini, dertlerini, varsa onun içindeki çürümeyi anlatan yazarın en önemli özelliği, özüne bağlılık, kendinden, halkından, coğrafyasından haberdar olma olarak kendini gösteriyor. Eserleri Türkçe'nin yanı sıra 150'den fazla dile tercüme edilerek milyonlarca baskıya ulaşan Aytmatov, 1958'de Kırgız Yazarlar Birliği Prezidyumu üyeliğine, 1962'de de Kırgız Sinematografi İşçileri Birliği birinci sekreterliğine getirildi.

1966'da SSCB Yüksek Sovyet'i üyeliğine seçildikten sonra da 1967'de SSCB Yazarlar Birliği Yürütme Kurulu üyesi olan ünlü yazar, 1968'de Sovyet Devlet Edebiyat Ödülü’nü aldı.

Son yıllarda politikaya da atılan Aytmatov, Kırgızistan Meclisi'nde Talas Bölgesi Milletvekilliğinin yanı sıra Kırgızistan 'ın Benelux Devletleri büyükelçiliğini de yapmaktadır. Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı Onur Başkanlığı’nın yanı sıra “Diyalog Avrasya” dergisinin yayın kurulu üyeliğini de yapan Aytmatov, uluslararası diyalog çalışmalarıyla da tanınmaktadır.

Ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov, böbrek yetmezliği sonucu tedavi gördüğü Almanya'nın Nünberg kentindeki hastanede 10 Haziran 2008 günü hayatını kaybetti.

Kırgızistan Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Dosalı Esenaliyev, yaptığı açıklamada, Almanya'nın Nünberg kentinde tedavi gören Cengiz Aytmatov'un hayatını kaybettiğini bildirdi. Esenaliyev, yazarın ölümü ile ilgili olarak Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in bilgilendirildiğini söyledi.

Solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda tutulan yazarın sağlık durumunun 10 Haziran 2008 günü kritik durumuna geldiği ifade edilmişti.

Aytmatov, bir Rus televizyon kanalının belgesel çekimleri için gittiği Tataristan'ın başkenti Kazan'da 16 Mayıs'ta ani böbrek rahatsızlığı geçirmesi üzerine hastaneye kaldırılmıştı. 79 yaşındaki yazar, 18 Mayıs'ta ambulans uçakla Almanya'ya nakledilmişti.

Kırgızistan'da 2008 yılı, Cengiz Aytmatov yılı ilan edilmişti.

Eserleri

II. Dünya Savaşı sonrası yazarları arasında yer alan Aytmatov, Cemile'den önce bir kaç kısa hikaye ve Yüzyüze`yi yazdı. Ancak yazarın kendini kanıtlamasını sağlayan kitap Cemile oldu; Louis Aragon Cemile`yi "dünyanın en güzel aşk hikayesi" olarak tanımlamıştır.

Eserlerinde mitolojiye oldukça yakın durdu; ancak onunki antik anlamından farklı olarak mitolojiyi çağdaş bir zeminde sentezlemek ve yeniden yaratmaktı. Eserlerinde mitlere, efsanelere ve halk hikayelerine göndermeler yapmıştır.

Siyasal Yaşamı

Cengiz Aytmatov; edebi çalışmalarına ek olarak, Avrupa Birliği, NATO, UNESCO ve Benelüks ülkelerinin Kırgız delegeliğini üstlenmiştir. Ayrıca Kırgızistan Dışişleri eski Bakanı Askar Aytmatov'un babasıdır.

Yapıtlarından Bazıları


  • Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı (Son romanı - 2007)
  • Darağacı - Dişi kurdun Rüyaları (, 1988)
  • Gün Olur Asra Bedel ,(Kırgız Türkçesi ),(Rusça И дольше века длится день, 1980),
  • Fuji-Yama (Восхождение на Фудзияму, Fuji Dağının Tepesi 1973)
  • Beyaz Gemi (Kırgız Türkçesi, Ак кеме : Ak Keme) (RusçaБелый пароход, 1970)
  • Selvi Boylum Al Yazmalım , (1970)
  • Elveda, Gülsarı! (Прощай, Гульсары, 1966)
  • Dağlar ve Steplerden Masallar (Повести гор и степей, 1963)
  • İlk Öğretmenim (Первый учитель, 1962)
  • Cemile (Kırgız Türkçesi Жамийла, Rusça Джамиля, 1958)
  • Yüzyüze (Лицом к лицу, 1957)
  • Zorlu Geçit (1956)
  • Toprak Ana
  • Cengiz Han'a Küsen Bulut
  • Çocukluğum
  • Kızıl Elma red apple
  • Hiroşimalar Olmasın
  • İlk Turnalar
  • GülSarı

sepetIcon.png
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
resim.ashx


Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askerî yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri; acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile "tipik insan"ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan millî hafızaya ait efsane, destan, masal, hikâye ve türküleri; bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, tüm zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlanna yeniden hatırlatmaya çalışmıştır."Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini, kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın, millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve 'evrensel' olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır, iyi yazar 'tipik insan'ı ortaya koyma ustalığına erişen yazardır."
 
Üst