korakademik
Ordinaryus
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,236
- Tepkime puanı
- 63
- Puanları
- 0
Yazımın adını “Yollar ve Yolcular” koysam da olurdu. Çünkü herkes bir yol tutturmuş gidiyor.. Önemli olan yolların, yolcularını Allah’a ulaştırıp ulaştırmayacağıdır…
Her bir insan, tek başına özel bir dünyası olsa da, bu dünyasını renklendirmek ve zenginleştirmek için organize birlikteliklere ihtiyaç duyar. Bu tüm dünya toplumları için geçerli bir realitedir.
İnancı ya da inançsızlığı ne olursa olsun her bir kategoride cemaatleşmeye rastlarsınız.
Birlikten kuvvet doğduğuna göre, birleşenler kendilerini daha güçlü hissederler… Cami cemaatinden yola çıkılarak ‘cemaatler’ denilince hemen İslami kesimler akla gelmektedir. Mesela; Sosyalistler, Masonlar ve Kemalistler de birer cemaattir, amma kimsenin aklına gelmez, gözüne batmaz…
Satanistler cemaat değil midir? Hem de ne kötü bir birliktelik! Ergenekon çetesi de öyle… İslami cemaatleri eleştirenlerin hiç Masonluğu, Satanistliği eleştirdiğini gördünüz mü?
Geçenlerde Kemalist cemaate mensup bir emekli astsubay, cemaatlere şiddetle karşı olduğunu söylemişti. Hâlbuki az önce camide beraberdik... Zavallı adam, İslami cemaatler konusunda yanlış bilgilerle şartlanmışlığının farkında değildi. Bindiği dalı kesiyor gibi. Yani düşecek, haberi yok!..
Her şey bir ihtiyaçtan doğar. Bu cemaatler niçin vardır? Bir boşluk, eksik, gedik var ki onlar buraları dolduruyor ve tamamlıyorlar.
Size otuz yıl önceki bir hâtıramı aktarayım: Manisa Seyahat’in otobüsü ile İzmir’e gidiyordum. 12 Eylül darbesinin lideri K.Evren Paşa, Radyodan bir açıklama yapıyor: “Şimdiye kadar okullarda din dersleri ‘ihtiyari’ olduğu içün, layıkıyla çocuklarımıza din derslerini veremedik. Bu yüzden Nurculuk, Süleymancılık gibi cemaatler ortaya çıktı. Okullarda din derslerini ‘mecburi’ yapalım ki, insanlar bu gibi cemaatlere yönelmesinler.”
“Netekim”, Evren Paşa bu konuşmasının gereğini yaptı ve din dersleri mecburi olmuştu… Bendeniz, Paşa’ya göre biraz daha geniş açıdan bakayım olaya: 1925’lerden başlayıp, tâ 50’ye kadar, yani CHP iktidarları dönemlerinde uzunca seneler okullardan din derslerinin kaldırılması ve kaldırmak bir yana ‘dinsizlik dersleri’nin verilmeye başlaması üzerine bu İslâm dininin sahibi olan Yüce Allah (c.c.) din yıkıcı zihniyetin karşısına –her devirde olduğu gibi- yapıcı, tamirci ve inancına sahip çıkan cemaatleri halketmiş, ortaya çıkarmış. Sonsuz şükürler olsun!
Ebu Cehil’in başında olduğu müşrikler cemaati, Peygamberimizin önderliğindeki mü’minler cemaatiyle mücadele ettiği gibi, insanlığın her devrinde sayısız örnekler gösterilebilir bu gruplaşmalara…
Bugün ise, işte Nurcular; kutsal Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in yüksek mânalarını anlayıp anlatarak dinsiz fikir akımlarının kökünü kesiyor ve yok ediyorlar. Hem de dünya çapında…
İşte Süleymancılar; yine Kur’ânımızı ve Arapçayı öğreterek insanları Allah yoluna yöneltiyorlar.
İşte Nakşi’ler, Kadirî’ler vesaireler; hepsi de yok edilmek istenen İslâm imanını güçlendirme hizmetleri yapıyorlar…
İhlas ve iyi niyetle çalıştıkları sürece Allah hepsinden râzı olsun ve muvaffak eylesin!
Sözün kısası; cemaatlerden rahatsız olanlar, ya yanlış doldurulmuş, ya da dinle-imanla problemi olan, aydınlıktan hoşlanmayan yarasa tabiatlı zavallılardır!..
.
Her bir insan, tek başına özel bir dünyası olsa da, bu dünyasını renklendirmek ve zenginleştirmek için organize birlikteliklere ihtiyaç duyar. Bu tüm dünya toplumları için geçerli bir realitedir.
İnancı ya da inançsızlığı ne olursa olsun her bir kategoride cemaatleşmeye rastlarsınız.
Birlikten kuvvet doğduğuna göre, birleşenler kendilerini daha güçlü hissederler… Cami cemaatinden yola çıkılarak ‘cemaatler’ denilince hemen İslami kesimler akla gelmektedir. Mesela; Sosyalistler, Masonlar ve Kemalistler de birer cemaattir, amma kimsenin aklına gelmez, gözüne batmaz…
Satanistler cemaat değil midir? Hem de ne kötü bir birliktelik! Ergenekon çetesi de öyle… İslami cemaatleri eleştirenlerin hiç Masonluğu, Satanistliği eleştirdiğini gördünüz mü?
Geçenlerde Kemalist cemaate mensup bir emekli astsubay, cemaatlere şiddetle karşı olduğunu söylemişti. Hâlbuki az önce camide beraberdik... Zavallı adam, İslami cemaatler konusunda yanlış bilgilerle şartlanmışlığının farkında değildi. Bindiği dalı kesiyor gibi. Yani düşecek, haberi yok!..
Her şey bir ihtiyaçtan doğar. Bu cemaatler niçin vardır? Bir boşluk, eksik, gedik var ki onlar buraları dolduruyor ve tamamlıyorlar.
Size otuz yıl önceki bir hâtıramı aktarayım: Manisa Seyahat’in otobüsü ile İzmir’e gidiyordum. 12 Eylül darbesinin lideri K.Evren Paşa, Radyodan bir açıklama yapıyor: “Şimdiye kadar okullarda din dersleri ‘ihtiyari’ olduğu içün, layıkıyla çocuklarımıza din derslerini veremedik. Bu yüzden Nurculuk, Süleymancılık gibi cemaatler ortaya çıktı. Okullarda din derslerini ‘mecburi’ yapalım ki, insanlar bu gibi cemaatlere yönelmesinler.”
“Netekim”, Evren Paşa bu konuşmasının gereğini yaptı ve din dersleri mecburi olmuştu… Bendeniz, Paşa’ya göre biraz daha geniş açıdan bakayım olaya: 1925’lerden başlayıp, tâ 50’ye kadar, yani CHP iktidarları dönemlerinde uzunca seneler okullardan din derslerinin kaldırılması ve kaldırmak bir yana ‘dinsizlik dersleri’nin verilmeye başlaması üzerine bu İslâm dininin sahibi olan Yüce Allah (c.c.) din yıkıcı zihniyetin karşısına –her devirde olduğu gibi- yapıcı, tamirci ve inancına sahip çıkan cemaatleri halketmiş, ortaya çıkarmış. Sonsuz şükürler olsun!
Ebu Cehil’in başında olduğu müşrikler cemaati, Peygamberimizin önderliğindeki mü’minler cemaatiyle mücadele ettiği gibi, insanlığın her devrinde sayısız örnekler gösterilebilir bu gruplaşmalara…
Bugün ise, işte Nurcular; kutsal Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in yüksek mânalarını anlayıp anlatarak dinsiz fikir akımlarının kökünü kesiyor ve yok ediyorlar. Hem de dünya çapında…
İşte Süleymancılar; yine Kur’ânımızı ve Arapçayı öğreterek insanları Allah yoluna yöneltiyorlar.
İşte Nakşi’ler, Kadirî’ler vesaireler; hepsi de yok edilmek istenen İslâm imanını güçlendirme hizmetleri yapıyorlar…
İhlas ve iyi niyetle çalıştıkları sürece Allah hepsinden râzı olsun ve muvaffak eylesin!
Sözün kısası; cemaatlerden rahatsız olanlar, ya yanlış doldurulmuş, ya da dinle-imanla problemi olan, aydınlıktan hoşlanmayan yarasa tabiatlı zavallılardır!..
.