Cehennem İşkence Yeri Değildir!!!

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Ya kime ahlak satiyorsun arkadaş? Oradaki problem kibir/mal mülk mevki sevdasi gibi problemler. Yaratılıştan eksilik değil yani. Allah kimseye taşıyabileceği den fazlasini yüklemez.
bilindiği kadarıyla, içlerinde Hz. Ömer, Ali ve İbn Abbas’ın da bulunduğu sekiz kadar sahâbî ile tâbiîn ve onları takip eden nesillerden önemli bazı âlimlerle İbn Teymiyye ve onun yolunu benimseyenlerden oluşan bir grup âlim, cehennem azabının bir gün sona ereceğini kabul etmişlerdir.”[1]
Kaynak: Cehennem azabının ebediyyeti ve Bediüzzaman’a yapılan itirazların sathîliği - Misafir Kalem

Şimdi bu sahabeler Cehennemim ebediliği konusunda haşa Ahlak mı öğrettiler; zira cehennemin ebediyeti konusunda ayetler katidir.
sana göre insanlar eşit şartlarda imtihan olurlar. Sonrasında seçimleri onları kötü yada iyi yapar. Bu noktada Eşrefi mahlukat Muhammed sav hangi şartlar ve zamanda gelirse gelsin yine hak üzere olacaktır. Zira onun yaratıldığı Nur da şeytan ve kötülüğe ait bir kirlilik yoktur. Bu meyanda cennete ilk girecek de odur. Eşit şartlar yoktur hatta suçlu insanların beyin yapıları bile farklıdır ki bu bilimsel bir gerçektir.

https://www.aljazeera.com.tr/makale/suclularin-beyin-yapilari-farkli
Saygılar bizden,

Dünyada hiç bir sistemde işkence olmayabilir, mutlak manada doğru bir söz fakat; ceza evlerinde hapis yatanlar, müebbed hapis yatacaklar ve bazı ülkelerde idam edilenler vb insanlara sorarsan bu hallerinden çok da memnun olmazlar herhalde... Hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya devam etmek de isterler kendilerine kalsa ama uygulama öyle mi ? Devlet bize zulmediyor işkence ediyor biz kader mahkumuyuz demeleri inandırıcı mıdır. Tabiiki işkence edilmez ama kötülüklerine denk bir cezayı hak ederler.

Öte yandan, Ceza evlerinin otel olduğunu iddia etmek bile mümkündür senin pencereden bakarsak :)

''Kim doğru yola giderse, sırf kendi iyiliği için gider; kim de sapıklık ederse, ancak kendi aleyhine eder; Hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez! Biz bir peygamber göndermedikçe azap da etmeyiz.'' İsra 15

Geçerli mazereti olanı Allah cc affediyor zaten ama cezayı hak eden de ettiğine denk bir cezaya çarptırılır. Bu adaletin gereğidir. Aksi halde düzgün davranan ile suç işleyen aynı sona ulaşmış olur.

Getirdiğin ayeti celileden farklı bir şey söylemiyorum. Farklı düşündüğümüz nokta sen onlara işkenceyi uygun görüyorsun Allah ise onlara ölüm ile yaşam arasını uygun görüyor. Neden tamamen yok edilmediklerini farklı bir zamanda yazarım denk gelirse. Yani suçluların hakketiği mahrumiyet yeri cehennemdir. Çünkü onlar kendilerini haktan mahrum etmişlerdir. Yada hak olan kader ölçüsü dolayısı ile bir yetersizlikleri vardır. Onların yetersizlikleri kuranda genişçe anlatılır.

Diyanet Meali: BAKARA 2.171 -

İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar


Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.
Araf 179
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
ebediyyen kalacaklar lafının neresi süreli anlamına geliyor?

 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
ebediyyen kalacaklar lafının neresi süreli anlamına geliyor?


Ben ebedi olduğunu söyledim zaten; ayetler bu konuda kat'i olduğunu söyledim ama belli ki dikkat etmemişsin yada saptırmak istemişsin.
Beni Allaha ahlak öğretmekle suçlamıştın ya o açıdan söyledim; yani ayetleri farkı anlamanın Allaha haşa ahlak öğretmek olmadığını söylemeye çalıştım.

Şu da var ki; cennetin ebedi olması Allah'ın cc Baki-Beka olması gibi değildir. tıpkı dünyadaki atomlar gibi yokluk, dalga ve nesne (samediyetin tecellisinden ortaya çıkan ilim ve mülkün eseri) arasında mekik dokur. Ayrıca tekrarlanan çağlardan oluşur. Her biten çağ sonrası iyi,düzgün ve kötü, bozuk yaşam formları yeniden dünya testi ile ayrıştırılmaz. Bu testin tekrarı gereksizdir, anlamsızdır aksi taktirde hint inanışından farkı kalmaz. Bu ynilenen geçişlerde cennet sakinleri etkilenmez ve muhtemelen farkına da varmazlar yada sadece teorik bilgi olarak bilirler.

Bu noktada "sen nereden biliyorsun bunları oraya mı gittin?" diyeceksiniz belki. Ama yaratılış doğası, ontolojik ilkeler yani sünnetullah ve ayetlerin söylediğinden bunları anlıyorum. Ancak yenilenen cennet, cenennem çağları evrensel resetler olmayıp normal çağlar da olabilir şeklinde de düşünülebilir. Ancak bizim anladığımız çağ, asır vb şeklinde olması halinde ebediyet yani sonsuzluk mefhumunda paradoks çıkaracağı açıktır; zira tek sonsuzlar Samed olan Allah cc ve sıfatlarıdır.

Sonuçta anlaşılan Ahiret yaşamı, cennet, cehennem döngüsel bitiş başlayışlar şeklindeki bir ebediyetten oluştuğu anlaşılabilir. Azap ve mükafatta azalma söz konusu değildir.

(٢‎٢‎) لَابِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا (٢‎٣‎) لَا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا (٢‎٤‎) إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا (٢‎٥‎) جَزَاءً وِفَاقًا (٢‎٦‎) إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا (٢‎٧‎) وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا (٢‎٨‎) وَكُلَّ شَيْءٍ أَحْصَيْنَاهُ كِتَابًا (٢‎٩‎) فَذُوقُوا فَلَنْ نَزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا (٣‎٠)

21,22,23. Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

24. Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!

25,26. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.
27. Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

28. Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.

29. Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) tamamiyle sayıp tespit ettik.

30. Kâfirlere şöyle denilir: "Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız."



Doğrusunu Allah bilir elbette.. Yaptığımız sadece anlama çabasıdır..
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
aklı olana bu ayet yeter:

Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler. ( beyyine suresi )
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
aklı olana bu ayet yeter:

Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler. ( beyyine suresi )

Ben de senin gibi cehennemin ebedi olduğunu düşünüyorum ama aksini düşünen ve içlerinde sahabelerinde olduğu kişileri akılsızlıkla suçlamıyorum senin gibi. Müslümanlar karşı görüşlere saygıyı öğrendiğinde ilim ve hikmette gelişirler. Ama maalesef tarih boyunca başka fikir ve anlayışlara kapalı olmuş, tekfir etmeyi tercih etmişlerdir.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
kardeşim Allah azaplarından eksiltilmez diyor, sen bilinçsiz mi acaba diyorsun.

“(Ey inkârcılar!) Siz nasıl bugünkü buluşmayı unuttunuz ve bu unutmayı ömür boyu sürdürdüyseniz, Biz de bugün sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü, tadın bakalım sürekli/ebedi azabı (azabe’l-huld)!” (Secde, 32/14).
Bu ayette ise, cehennem azabı, onun ebediliğini ifade eden “huld” kelimesiyle vasıflandırılmıştır. Ayetin üslubundan açıkça anlaşılıyor ki, burada cehennem azabının korkunç bir şey olduğu anlatılırken, onun bu korkunçluğunu daha da dayanılmaz hale getiren bir özelliği olan ebedilik vasfına da işaret edilmiştir.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
kardeşim Allah azaplarından eksiltilmez diyor, sen bilinçsiz mi acaba diyorsun.


Bu ayette ise, cehennem azabı, onun ebediliğini ifade eden “huld” kelimesiyle vasıflandırılmıştır. Ayetin üslubundan açıkça anlaşılıyor ki, burada cehennem azabının korkunç bir şey olduğu anlatılırken, onun bu korkunçluğunu daha da dayanılmaz hale getiren bir özelliği olan ebedilik vasfına da işaret edilmiştir.

Cehennem azabı ebedidir; sakinleri ise ölüm ile yaşam arasındadırlar (hayvan altı bitkisel forma yakın bir yaşam türü). Çünkü onlar akletmeyen kalpleri bozuk yapılardır. Allah hastalıklarını artıtır. Azaptan çıkarılacak olsalar bile yine akletmedikleri için tekrar cehennemlik olurlar. Gözleri var görmezler, kulakları ve kalpleri var ama şuursızdurlar. Ayetler onları tasvir eder okursan tabi.

Cennemi ve ebediliğini inkar etmek ayetler ile çelişik olan bir inançtır. Aynı şekilde kafirlerin bozuk yapılar olmadığina inanmak da ayetler ile çelişkidir. Kuran önünde açıp baştan sona oku ihvan beni yormamış olursun.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Akletmemek dusunemeyecek kapasitede olmak demek değildir. Aksine kininden, hırsından yada kibrinden dolayı düşünmemek hiç ihtimal vermemek manasındadır.
Biz birine ne hayvan adam dediğimizde onu şeklen hayvana benzetmiyoruz fiilleri neticesinde bunun yaptığını insan yapmaz manasında söylüyoruz. İnsan ya meleklerden yukaridor ya hayvanlardan aşağı. Kendine dön uydurma. Aç kitapları oku.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Akletmemek dusunemeyecek kapasitede olmak demek değildir. Aksine kininden, hırsından yada kibrinden dolayı düşünmemek hiç ihtimal vermemek manasındadır.
Biz birine ne hayvan adam dediğimizde onu şeklen hayvana benzetmiyoruz fiilleri neticesinde bunun yaptığını insan yapmaz manasında söylüyoruz. İnsan ya meleklerden yukaridor ya hayvanlardan aşağı. Kendine dön uydurma. Aç kitapları oku.

uydurmuyorum
uyduruyorsam Allah cezamı verecek zaten.
Eğer sen anlayıp saptırırsan, örtersen Allah sana da hesap soracaktır.

Şimdi senin mantıkla devam edelim o zaman.
İnkarları yapılarından kaynaklansın. Yani niye iman etmiyorlar
1 akledemiyorlar, gerçek manada yani
2 aklediyorlar ama kinlerinden iman etmiyorlar

birinde kalplerini yani duygularını kullanamıyorlar diğerinde beyinlerini kullanamıyorlar

şimdi soruyoruz neden A şahsı iman ediyor da B şahsı iman etmiyor. Birini imana götüren fark ne? Evrende değişmez yasalar vardır. Yani beyin ve kalp bu yasalar ile işler.
Dolayısıyla A şahsı B şahsı yerinde ve şartlarında olursa iman eder, senin düşüncene göre. Yani ortada cenneti kazanan, kaderin şans talihlileri olur haşa.

Meksika da yaşayan birinin islamı anlaması ile etrafı Müslüman dolu birinin İslamı anlaması ve kabul etmesi arasında uçurum vardır. Dolayısıyla orada yaşayanlar islam ülkesinde doğsalardı iman edeceklerdi. Bunu bir antropolog, sosyolog yada psikologa sor sana aynısını diyecektir. Hatta peygamberine sav sor o da aynısını diyecek. Aç hadis kitaplarını oku.

Şimdi haşa suçlu Allah cc ve kader mi oldu?
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Her insan İslam fıtratı üzere doğar. Yani Allah fitratta eşit yaratır. Çevresi, ekonomik durumu, duyguları vs fıtratı ya bozar ya devam ettirir. Allah ise diledigini hidayete erdirir dilediğini erdirmez. Allah'a bunu niye diledin de öbürünü niye dilemedin diye hesap sorulamaz. Kimisinin dedeleri dua almıştır, kimisi bir kırık kalbi tamir etmiştir, kimisi kafirdir ama insaflı bir insandir, kimisi Şöyledir kimisi böyle... Velhasıl kelam hidayeti verende alanda Allah'tır. Kişi küfürden sonra İslam olur, İslam'dan sonra küfre düşebilir. Allah kafir ve zalimlere cehennemi vaadetti. Onları azaplandiracagim dedi ve Allah vaadinden dönmez.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Her insan İslam fıtratı üzere doğar. Yani Allah fitratta eşit yaratır. Çevresi, ekonomik durumu, duyguları vs fıtratı ya bozar ya devam ettirir. Allah ise diledigini hidayete erdirir dilediğini erdirmez. Allah'a bunu niye diledin de öbürünü niye dilemedin diye hesap sorulamaz. Kimisinin dedeleri dua almıştır, kimisi bir kırık kalbi tamir etmiştir, kimisi kafirdir ama insaflı bir insandir, kimisi Şöyledir kimisi böyle... Velhasıl kelam hidayeti verende alanda Allah'tır. Kişi küfürden sonra İslam olur, İslam'dan sonra küfre düşebilir. Allah kafir ve zalimlere cehennemi vaadetti. Onları azaplandiracagim dedi ve Allah vaadinden dönmez.
Allah'a elbette hesap sorulamaz ama aynı zamanda Allah kendini nasıl tanımlamışsa öyle iman etmek gerekir.
Allah cc kendini dominant olarak herşeye gücü yeten vasıftan önce tekidli biçimde merhamet sahibi olarak tanımlar. Ben Rahmanım ben Rahimim der. Yaptıklarını ise adalet ile sınırlar. Allah cc kendine zulmü yasaklamıştır.

Senin tanımlamış olduğun adalet anlayışında güç bende hak bende şeklindedir. Seni haketsen de etmesen de istediğim şekilde sınar istediğim yere koyarım. Sen bunu hak olarak görüyorsun belki ama insanlık bunu bir çeşit adalet olarak görmüyor. İnsanlar artık analitik düşünüyor ve öyle düşünmeden anlamadan bir teslimiyet göstermiyorlar. Eski imtihan anlayışı çelişkiler ile doludur ve kuran böyle bir anlayış vaz' etmemiştir.

Ben Ayetleri söyledikçe siz tevil ediyorsunuz. Eğer gerçek anlam, tüm ile uyuşuyorsa tevil etmek caiz değildir. Bir müfessir gerekli arapça vb. bilgisi varsa istediği tevili yapma hakkı vermez. İstediğin yerde ana anlamı al ama istemediğin yerde tevil et. Ben ne yapayım bu müfessir ile tefsirini! üçte bir israiliyat ise üçte bir tevil ise geriye kalan hak tarafın hangisi olduğunu nereden bileyim?! Müfessirler elbette faydalanılacak alimlerdir ama kuran bütünlüğüne zıt olan teviller kabul edemeyiz.

şimdi bir kaç ayet yazacağım bunları tevil etmeden direk anlayalım sonra da tevil ederek anlayalım

وَمَثَلُ الَّذٖينَ كَفَرُوا كَمَثَلِ الَّذٖى يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ اِلَّا دُعَاءً وَنِدَاءً صُمٌّ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Diyanet Meali: BAKARA 2.171 -
İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

~~7.179~
وَلَقَدْ ذَرَاْنَا لِجَهَنَّمَ كَثٖيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ اَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ اٰذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا اُولٰئِكَ كَالْاَنْعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّ اُولٰئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
Diyanet Meali:7.179 - ARAF
Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

~~7.193~
وَاِنْ تَدْعُوهُمْ اِلَى الْهُدٰى لَا يَتَّبِعُوكُمْ سَوَاءٌ عَلَيْكُمْ اَدَعَوْتُمُوهُمْ اَمْ اَنْتُمْ صَامِتُونَ
Diyanet Meali:7.193 - ARAF
Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir (sonuç alamazsınız).

~~7.198~
وَاِنْ تَدْعُوهُمْ اِلَى الْهُدٰى لَا يَسْمَعُوا وَتَرٰیهُمْ يَنْظُرُونَ اِلَيْكَ وَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ
Diyanet Meali:7.198 - ARAF
Eğer onları, doğru yola çağırırsanız işitmezler. Sen onların sana baktıklarını görürsün, hâlbuki onlar görmezler.


Bu ayetleri tevil etmeden okuduğumuzda kafirlerin yetersiz varlıklar olduğunu net şekilde anlarız. Kör sağır dilsiz ve anlayışsız, idrak sonrunlu olarak anlarız.

Bunları tevil edersek yani haşa Allah bize edebi sanat ile aslında onlar kör taklidi yapan ve işittiği halde işitmeyen numaracılar olarak görürürüz. Bunlar aslında anladıkları halde anlamıyor numarası yapıyorlar şeklinde anlarız.

Birinci anlamda tevil edilmeden anlaşıldığında hangi şartlarda ve zeminde gelirlerse aynı şekilde davranacakları kesindir ve bu şekilde azaba itiraz edilemez. Ama ikinci anlamla tevil edersek; o zaman A şahsı X zamanı ve şartları yerine Y zamanında gelirse kafir olacağına müslüman olur şeklinde sonuç çıkar. Bu da Allah'ın adaletine muhalif bir durumdur.

Birinci durum vicdan ve etiğe uygundur. Tevil edilen anlayış ise sorunludur. Yani şuura eremeyen yada ermek istemeyen birine şuur atfederek ebedi işkence hiç bir vicdana sığmaz; hele kendine zülmü haram kılan Allah bundan beridir.

Söylediklerimi anlamakta sorun yaşıyor olmak bir mazerettir, yine kurana bağlısınız demektir ama anladığı halde karşı çıkmak kuranın bir kısmını ret etmek demektir maazallah. Kuranın bir kısmını alıp diğerini örtbas etmenin çok ağır sonuçları vardır.

Allah cc hepimizi hak üzere kaim eylesin.
Ben söyleyeceklerimi söyledim artık çok gerekmedikçe uzatmayacağım.
Allah'a emanet olun..
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Yani gerçek düşüncemi söylesem banlanirim. Yıllardır burdayım banlanmak istemiyorum alışkanlık işte. Ama şunu söyleyebilirim ciddi bir zeka geriligi yoksa kasıtlı bir carpitma var.

Sana edebiyat mi anlatalım? Betimlememi anlatalım? Ayetlerin bütününün ele alınması gerektiğini, hadisleri mi anlatalim bilemiyorum. Gerçi gerek yok ac bir tefsir oku.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
sanırım sapık bir geri zekalı oldum
tartışmaya böyle devam edemem malesef

bu şekle gelmesinde konuşarak yada susarak payı olanları Allah'a havale ediyorum

Sizlere iyi forumlar..
bir yarı akıllının özgür düşünce forumunda müslümanların zamanını çalmasının bir anlamı yok sanıyorum..

Selametle kalın
ben de selametle gidiyorum...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::

Cübbeli Hoca; İbni Arabi hazretlerinin, cehennem azabının ebediliği hakkındaki görüşlerini açıklıyor


bu da başka bir hoca
 
Son düzenleme:
Üst