Çarşaf Giymek Hakkında!!!

Uveys El Konevi

Paylaşımcı
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
284
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Konya
İslamiyet mantıksız bir din değildir...Yani madem insanlarla yaşıyoruz markete,bankaya,üniversiteye,resmi kurumlara vs. girip çıkmak zorundayız...O zaman insanlarla diyaloglarımızda çok dikkat çekmeyecek tarzda bir kıyafet giymek önemlidir...Ama ben ev hanımı olacağım sokağa mecbur kalmadıkça çıkmayacağım diyen kardeşlerimiz varsa pekala giyebilirler kara çarşafı...Eğer bu devirde sayılan bir insan olarak yaşamak istiyorsak daha sade ve dinimizin buyurduğu ölçütlere uyarak tesettüre girebilir bir bayan...Yani önemli olan o ölçütleri yerine getirmektir...DİNİMİZ ÇARŞAF GİYMEYİ EMRETMİYOR..ÖRTÜNMEYİ EMREDİYOR...dikkatinizi çekerim kardeşlerim...Hesap var ahirette..Kur'anı kerim örtünün der...Sünnetlerde kat kat giyinmeyi emreder...Çarşaf giyen emri yerine getirdiği gibi pardesü giyende aynı farzı yerine getirmiştir zaten...Amaç vücudun belli yerlerin örtülmesi!

Eyvah!

Siz de mi bilmeden bize zulmeden münafıkların sözlerini söylüyorsunuz.Onlar ne mi diyor:
Çarşafa Kara Çarşaf diyor
Sakala Kara Sakal diyor
Sarığa Kara Sarık diyor
vs.. vs..

Yani anlayacağınız İslami hayatı KARA göstermek istiyorlar...

Şimdi gelelim ikinci mevzuya...demişsiniz ki:
"insanlarla yaşıyoruz markete,bankaya,üniversiteye,resmi kurumlara vs. girip çıkmak zorundayız...O zaman insanlarla diyaloglarımızda çok dikkat çekmeyecek tarzda bir kıyafet giymek önemlidir..."

Asıl çarşaf dikkat çekmez bence..Çünkü çarşafta ne vücut hatları bellidir ne de ten...Hatta sıkı örtünen bayanların yüzlerinin bir kısmı veya tamamı da görünmez...Böylece karşı cins şehvani yönden zerre kadar bir ilgi oluşturmaz bu şekilde örtünenlere..Ama öbür türlü olduğunda yüzü, elleri ve pardesünün darlığına göre vücut hatları belli olduğunda bir miktar da olsa ilgi çekebilir...

Üçüncü Mesele ise şudur ki:
Hanımların en çok mutlu olacakları yer yuvalarıdır.İslam'da kadınlara aile yuvalarında oturmayı tavsiye ve emretmiştir...
Bu mevzuya forumumuzun Kadının Çalışması ile ilgili bölümünde değindiğimizden kısa kesiyoruz..

Rabbim cümlemizi zamanın haramlarından ve Bidatlarından muhafaza buyursun! AMİN
 
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
64
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbul
benim annem çarşaf giyer. yöresel kültürden kaynaklı bir giysi bu giyinişi.ama burada "çarşaf giyilmesi lazım" diyen kişiler tamamen kadını bir cinsel meta (ya da fitne aracı) olarak gördüğünden bu düşüncelere sahipler. dünya erkekler için yaratılmadı. insanlar için yaratıldı. kadın - erkek bu dünyanın nimetlerinden faydalanacaktır. erkeklerin dikkatinin çekilmemesi için kadına mahpus hayatı yaşatamaz. herkes kendi nefsine sahip çıksın. bu osmanlı saray kültürünün ürünü. harem kültürünün...

öncelikle bu cevaba iyi güldüm söyliyeyim ALLAH razı olsun... demek burdaki çarşaf giyilmesi gerekir diyen kişiler kadını cinsel meta ve fitneden başka birşey görmüyolar yani avayen tabirle sapıklar değilmi?.. Çarşaf giymek sana göre Mapus hayatıysa diyecek sözüm yok.. Osmanlı kültürüne kurban olayım.!
 

Uveys El Konevi

Paylaşımcı
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
284
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Konya
=halimselim;66181]benim annem çarşaf giyer. yöresel kültürden kaynaklı bir giysi bu giyinişi.ama burada "çarşaf giyilmesi lazım" diyen kişiler tamamen kadını bir cinsel meta (ya da fitne aracı) olarak gördüğünden bu düşüncelere sahipler. dünya erkekler için yaratılmadı. insanlar için yaratıldı. kadın - erkek bu dünyanın nimetlerinden faydalanacaktır. erkeklerin dikkatinin çekilmemesi için kadına mahpus hayatı yaşatamaz. herkes kendi nefsine sahip çıksın. bu osmanlı saray kültürünün ürünü. harem kültürünün...[/

Birincisi: Kadın Mümin erkekler için bir imtihandır..Evet bezan de fitneye araç olabilmektedir..Ama böyle olması haşa onun aşağılandığı anlamına gelmez..

Aynı zamanda erkek de kadın için imtihan ve fitnedir..Rabbim bu imtihan dünyasında erkek ve kadın için en önemli imtihan hali olarak karşı cinse olan ilgiyi koymuştur..
İşte bu yüzden İslam her daim toplumsal olarak insanların rahat ve huzur içinde yaşaması ve ayrıca harama girmemeleri ve fitneye alet olmamaları için kanunlar belirlemiştir..Bu Allah'ın kanunlarıdır...Yani İslam Şeriatı'dır!..

Bu Şeriata göre yaşamak insanlar için zulüm değil bilakis huzurdur, mutluluktur ve de ŞEREFtir...

Şimdi gelelim herkesin "kendi nefsine sahip çıkması" dediğiniz konuya

bu söz ucu açık bir sözdür...Elbette herkes kendi nefsine sahip çıkmalıdır ancak bu şekilde bir anlayış bizi şu noktaya götürür:
Bir müddet sonra bu anlayıştakiler şöyle diyebilirler: "Yahu senin kalbin temiz olsun sen nefsine sahip çık da gerisi önemli değil..Hanımların açık yerlerine de bakabilirsin (haşa)"

İşte bu Şeytan'ın İslam'ı yozlaştırma projesidir...Gelin bu projeye ortak olmayalım..:wallbash[1]:

ayrıca kadın evinde oturduğunda hapis filan da değildir..Onun huzur yeri evdir..Onun sineması ve tiyatrosu çocuklarıdır..Onun süsü temizliğidir...Onun güzelliği ahlakıdır..O bizim için elmaslardan daha kıymetli yakutlardan daha bahadır...O halde biz onu öyle olur olmaz işler için gerekmedikçe sokaklara çıkmasına başkalarının elmasımıza kem gözle bakmasına üzerine bir toz bile konmasına izin veremeyiz..Gerekirse kendimiz her işini yapar gerekirse elmasımıza köle gibi hizmet ederiz ama yeter ki o da elmas olduğunun kömür tozları gibi oralarda buralarda işinin olmadığının farkında olsun...

Bizim dinimiz herşeyi olması gereken şekliyle bize bildirmiştir...Kurban olayım ben onun en küçük meselesine...Bir harfine kurban olayım ben...

Ayrıca kardeş sen Çarşafı Osmanlı Harem kültürünün eseri olarak tanıtmışsın...
Sana tavsiyem evvela Rotterdam Üniversitesi Rektörü sayın Prof.Dr. Ahmed Akgündüz'ün "BİLİNMEYEN OSMANLI" adlı eserinin Osmanlı'da Kadın ve Harem kısmını okuyunuz..Ufkunuzun daha da genişlediğini, bizi Batılılaştırmak için ecdadımızı nasıl kötü gösterdiklerini göreceksiniz..

Kurban olayım ben Osmanlı'ya.... Var mı şimdi öyle düzen...Kadına en büyük değeri yine benim ecdadım vermiştir...VESSELAM...

Not: Hepinizi seviyorum...:friends: Maksadım kesinlikle kendi görüşümü haklı çıkarıp gururlanmak (haşa) değildir. Yeter ki azıcık da olsa birbirimize faydalı olalım.İyiliği emredip kötülükten birbirimizi sakındıralım..Hepinizden Allah razi olsun..Allah'a emanet olun...:wave[1]:
 

mavigece

Asistan
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
880
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Antalya
Eyvah!

Siz de mi bilmeden bize zulmeden münafıkların sözlerini söylüyorsunuz.Onlar ne mi diyor:
Çarşafa Kara Çarşaf diyor
Sakala Kara Sakal diyor
Sarığa Kara Sarık diyor
vs.. vs..

Yani anlayacağınız İslami hayatı KARA göstermek istiyorlar...

Şimdi gelelim ikinci mevzuya...demişsiniz ki:
"insanlarla yaşıyoruz markete,bankaya,üniversiteye,resmi kurumlara vs. girip çıkmak zorundayız...O zaman insanlarla diyaloglarımızda çok dikkat çekmeyecek tarzda bir kıyafet giymek önemlidir..."

Asıl çarşaf dikkat çekmez bence..Çünkü çarşafta ne vücut hatları bellidir ne de ten...Hatta sıkı örtünen bayanların yüzlerinin bir kısmı veya tamamı da görünmez...Böylece karşı cins şehvani yönden zerre kadar bir ilgi oluşturmaz bu şekilde örtünenlere..Ama öbür türlü olduğunda yüzü, elleri ve pardesünün darlığına göre vücut hatları belli olduğunda bir miktar da olsa ilgi çekebilir...

Üçüncü Mesele ise şudur ki:
Hanımların en çok mutlu olacakları yer yuvalarıdır.İslam'da kadınlara aile yuvalarında oturmayı tavsiye ve emretmiştir...
Bu mevzuya forumumuzun Kadının Çalışması ile ilgili bölümünde değindiğimizden kısa kesiyoruz..

Rabbim cümlemizi zamanın haramlarından ve Bidatlarından muhafaza buyursun! AMİN

Bana kur'anı kerimi aç ve çarşaf farzdır yazan yeri göster!...Çarşaf kelimesini göremek istiyorum!!..Kara meselesine gelince şimdiye kadar kara çarşaf giydikleri için kara kelimesini kullandım ama sizin gözleriniz karayla akı ayıramıyorsa orasını bilemem
 

mavigece

Asistan
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
880
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Antalya
Kuran'ı Kerimde abdestinde nasıl alınacağı yazmıyor? Ne yapalım o zaman??

Kur'anı kerimde abdestin nasıl alınacağı yazmıyor öylemi..:blink:

MAİDE SURESİ

6 »« Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.
 

krmtnç

Üye
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Benim annem ve kardeşim pardesü giyiyorlar ancak ben onlardan bir dereceye kadar mesulüm..Onları uyarıyorum...
Ama evlendiğimde eşim İnşallah çarşaf giyenlerden olacak...Ona bunu baştan güzelce anlatıp öyle evleneceğim...:)

tabiki bu sizin düşünceniz peki çarşaf giymeyi reddederse ne olacak
 

UmmElyesa

Üye
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Almanya
Web sitesi
www.xonder.de
Kur'anı kerimde abdestin nasıl alınacağı yazmıyor öylemi..:blink:

MAİDE SURESİ

6 »« Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.

peki kardesim abdest yaziyor.
Ama namazi nasil kildigini nerden ögrendin?
O Kuranda yaziyormu?;)
 

UmmElyesa

Üye
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Almanya
Web sitesi
www.xonder.de
arkadaslar bazen yapamadigimiz seyi helal kiliyoruz.
yani söyle, sakal uzatamiyorum nefsimi yenemiyorum, sakal tras etmek ahram degildir deriz.
Basimi örtemiyorum nefsimi yenipte, basörtü farz degildir diyoruz.


Yapamiyorsak yapamiyorum diyelim.Bunu ben sadece bu carsaf konusu icin yazmadim.
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Bana kur'anı kerimi aç ve çarşaf farzdır yazan yeri göster!...Çarşaf kelimesini göremek istiyorum!!..Kara meselesine gelince şimdiye kadar kara çarşaf giydikleri için kara kelimesini kullandım ama sizin gözleriniz karayla akı ayıramıyorsa orasını bilemem

Kardeş yazılanları iyi okursan çarşafa takılıp kalınmadığını görürsün. Çarşaf tesettürü sağlayan bir şey. Eğer onun gibi sağlayan varsa onlarıda giy. Ama giyemiyorsanda islam dini kolaylık dinidir, o kadarına gerek yok diyenlerden olma...
 

BADUH

Asistan
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
peki kardesim abdest yaziyor.
Ama namazi nasil kildigini nerden ögrendin?
O Kuranda yaziyormu?;)

SA,

Arkadaş bu mantıkla hiçbir yere varamazsınız. Fıkıh bilginiz anlaşılan zayıf. Daha doğrusu belki de hiçyok. Zira daha farz nedir? Kaça ayrılır vs. bunları bile bilmeden en basit konularda bile yanlış yorumlara gidiyorsunuz.

Bu konunun birinci bölümünde yazdıklarımı aşağıda tekrarlıyorum. Belki istifade eden olur:


"SA,

Arkadaşlar, bu forumda dikkatimi çeken en önemli konu öncelikle herkesin inandığını başkalarına da anlatma isteği-heyacanı-şevki-gayreti oldu. Tabi bunda olumsuz gördüğüm sabit fikirlilik sorunu da var ancak yine de bu çok önemli.

En önemli sorun ise tanımlarda ve kavramlarda mutabık olunamaması. Yani aynı dilin kullanılamaması. Belki de aramıza sokulan en büyük fitnelerden birisi de bu olsa gerek.

En basitinden Farz, Vacip, Sünnet deyince ne anlıyoruz? Birçok islam alimi bunları farklı yerlerde farklı anlamlarda kullanmış. Yeri gelmiş Sünnet'i Farz mertebesinde kullanmış, yeri gelmiş Vacip mertebesinde kullanmış. Yeri gelmiş ....vaciptir demiş Farz kastetmiş. Yeri gelmiş Farz demiş şarttır manasına kullanmış.

Galiba bu kavram kargaşasını ortadan kaldırmadan, aynı dili kullanmadan tartışmalar uzayıp gidecek ve herkes aynı yerinde durmaya devam edecek.

En temel kurallarda öncelikle mutabık olalım.

Birinci temel kural: Zayıfın üzerine kuvvetli inşa edilemez. Bundan maksat günümüz temel hukuk kuralı olan; kanunlar anayasaya aykırı olamaz gibi birinci kaynak Kur'an-ı Kerim'dir (kimse niyet okuyup vay hadisi mi inkar ediyorsun, Sünnet düşmanı seni zındık mendebur eşek sıpası falan demesin). Yani birinci kaynak Kur'an-ı Kerim'dir. Bunda da zaten her müslüman hemfikirdir.

İkinci kaynak elbetteki Sünnet-i Seniyye'dir. Bunda da her müslüman hemfikirdir.

Diğer kaynakları şu an tartışmalarda pek kullanılmadığı ve zaten herkesçe malum olduğu ve de işin içinden zaten çıkılamıyor işi iyice karıştırmasın diye belirtmeye gerek yok.

Bu sıralamadan maksat Sünneti (haşa) küçük göstermek değildir. Zira hadisi şerifte: "Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir." diye belirtmiş Rasulullah Aleyhissalat-u Vesselam.

Fıkhi meselelerde şer-i deliller bu sıraya göre sıralanır. Yani bir konuda Nas (Kur'an-ı Kerim'den delil) ile Sünnet çelişiyorsa (ki normalde muhaldir) Nas'a itibar edilir ve hüküm öyle verilir.

Şu ana kadar belirttiğim konuları zaten her müslümanın bildiğini ben de biliyorum.

Peki sorun nerede o zaman?

FARZ Kur'an-ı Kerim'de emredilen şeylerdir en basit tanımla. Kur'anı Kerim'in herhangi bir ayetini inkar eden küfre girer ve dinden çıkar (=kafirdir). Yani sonuçta FARZ'ı inkar eden küfre girer ve dinden çıkar.

İşte sorun bu noktada başlıyor. Buraya kadar her müslüman hemfikir. Bunları herkes biliyor. Ancak FARZ ikiye ayrılıyor. (Farz-ı Ayin, Farz-ı Kifaye'yi kasdetmiyorum.) Farz-ı Kat'i ve Farz-ı Ameli diye. Peki bunlar neler. En basit örnekle abdestin farzlarından olan başın meshedilmesi. Başın meshedilmesi Farz-ı Kat'i, meshetme miktarı ise Farz-ı Ameli'dir (hanefi mezhebine göre dörtte birinin meshedilmesi gibi).

Farz-ı Kat'iyi inkar küfürdür ancak Farz-ı Ameli'yi inkar küfür değildir. Yani abdest alırken başı meshetmek gerekmez diyen küfre girer ancak dörtte birini meshetmek gerekmez beşte bir kafidir diyen küfre girmez.

İşte temel sorun burada başlıyor. Arkadaşlar birşeyin Farz olduğunu duyuyor-okuyor vs. birşekilde öğreniyor. İnkar edene hemen küfürdesin damgasını (bilmeden) yapıştırıyor.

Farz-ı Kat'i Kur'an-ı Kerim'de zahiren emredilen hususlardır. Zahirin dışında dolaylı anlamlar çıkartmak diye fıkıhta bir yöntem yoktur. Kıyas'ta bile illetlerin birebir örtüşmesi şartı vardır. Yani Kur'an-ı Kerim'de örneğin Namaz emrediliyor. Namaz emredildiğine göre şunlar şunlar da hayli hayli Farz'dır diyemezsiniz.

Tabiki konuyu asıl konuya getireceğim.

Kur'an-ı Kerim'de örtünmek emrediliyor. Örtünmek Farz-ı Kat'idir. Aksini iddia eden küfre girer. Ancak zahiren örtünürken ne giyileceği, el-yüz (maalesef buna başda dahil [en fitne fesat olduğum an bu an]) de mi örtüleceği belirtilmiyorsa (ki zahiren, bizzat belirtilmiyor), Çarşaf giymek Farz-ı Kat'idir veya eli-yüzü örtmek Farz-ı Kat'idir diyemezsiniz. Ancak Farz-ı Amelidir diyebilirsiniz. Bunun da inkarı küfür değildir.

Abdestte başın meshedilmesi gibi (kimi mezhebe göre tek bir tel saçın ıslanması Farz kimine göre dörtte biri Farz) bu meseleye de Farz-ı Ameli açısından bakmak gerekiyor.

İyi çalışmalar."



Tekrar iyi çalışmalar.
 

nur_Sahra

Asistan
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
552
Tepkime puanı
0
Puanları
0
arkadaslar bazen yapamadigimiz seyi helal kiliyoruz.
yani söyle, sakal uzatamiyorum nefsimi yenemiyorum, sakal tras etmek ahram degildir deriz.
Basimi örtemiyorum nefsimi yenipte, basörtü farz degildir diyoruz.


Yapamiyorsak yapamiyorum diyelim.Bunu ben sadece bu carsaf konusu icin yazmadim.

evet bu konuda cok haklisin birseyi uygulamiyorsak ben gunaharim yalnis yapiyorum demeliyiz yapmadigimiz icin bahane uydurmayalim hic bi gercek biz uygulamiyoruz diye degismez....

basinizi örtmüyorsaniz gunahkarim ALLAH(c.c.) affetsin deyin hic yoktan basörtüsu farz degil diyenler bile var sirf yapmadiklari icin inkar ediyorlar! iste buna kiziyorum :thumbdown[1]:
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konu nerelere gelmiş yahu?
Neden şunu anlamak istemiyorsunuz Kur’ân’ın, çerçevesini çizdiği giyim tarzına verdiği isim çarşaf değil, cilbabdır. Buna bizim kültürümüzde örfen “çarşaf” denmiştir. Şüphesiz çarşafla cilbab kast edilirse bunda bir sakınca yok.
Vücudu tamamen örten ve vücut hatlarını belli etmeyen her dış elbise tarzına cilbab mânâsını vermek mümkündür. Dolayısıyla esas olan, kadının, giyimde ve tesettürde cilbab mânâsını korumasıdır. Güvenilir ilahiyatçıların ve daha önemlisi cemaat(tarikatların bir kısmı müstesna) liderlerinin genel tameyülüdür.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
arkadaslar bazen yapamadigimiz seyi helal kiliyoruz.
yani söyle, sakal uzatamiyorum nefsimi yenemiyorum, sakal tras etmek ahram degildir deriz.
Basimi örtemiyorum nefsimi yenipte, basörtü farz degildir diyoruz.
Yapamiyorsak yapamiyorum diyelim.Bunu ben sadece bu carsaf konusu icin yazmadim.

"Her küçük günah içinde küfre gidecek bir yol vardir"
Sonra yapamadigimizi inkar ediyoruz... Biz kafir deyince "saldırıyorlar"...
* Ahkam ı ilahiyi inkar eden başka ne olur ?

İslamiyet mantıksız bir din değildir...Yani madem insanlarla yaşıyoruz markete,bankaya,üniversiteye,resmi kurumlara vs. girip çıkmak zorundayız...O zaman insanlarla diyaloglarımızda çok dikkat çekmeyecek tarzda bir kıyafet giymek önemlidir...Ama ben ev hanımı olacağım sokağa mecbur kalmadıkça çıkmayacağım diyen kardeşlerimiz varsa pekala giyebilirler kara çarşafı...Eğer bu devirde sayılan bir insan olarak yaşamak istiyorsak daha sade ve dinimizin buyurduğu ölçütlere uyarak tesettüre girebilir bir bayan...Yani önemli olan o ölçütleri yerine getirmektir...DİNİMİZ ÇARŞAF GİYMEYİ EMRETMİYOR..ÖRTÜNMEYİ EMREDİYOR...dikkatinizi çekerim kardeşlerim...Hesap var ahirette..Kur'anı kerim örtünün der...Sünnetlerde kat kat giyinmeyi emreder...Çarşaf giyen emri yerine getirdiği gibi pardesü giyende aynı farzı yerine getirmiştir zaten...Amaç vücudun belli yerlerin örtülmesi!

İslam mantık dini değildir... Akıl ile mantık ile islam olmaz.
Bugün renk renk desen desen elbiseler dikkat çekmiyor.. Tek renk mi dikkat çekiyor... ? Hem sadece dikkat de çekmiyor "cehenneme çekiyor"...
*Bu devirde sayılan bir insan olmak istiyorsak daha sade giyilmemeliymiş...
O başka... İnsanlar içinde sagın olmak için bence daha modern giyinilmelidir.
Çünkü örtüyü üzerinize çektikçe dışlanırsınız... Bıraktıkça yücelir..
Yani örtü çekildikçe cehennem ateşide çekilir... Biraktikça oda birakir kendini
Hz Muhamed sas in eşleri nasıl giyinmiş ?
Sahabe nin eşleri nasıl giyinmiş ?
Kur'an dan anladığınızı yazmayın, Hz Muhammed sas in anladigini yazin..
Amaç vücudun belli yerlerinin değil tamamının kapanmasıdır....



....ama burada "çarşaf giyilmesi lazım" diyen kişiler tamamen kadını bir cinsel meta (ya da fitne aracı) olarak gördüğünden bu düşüncelere sahipler. dünya erkekler için yaratılmadı. insanlar için yaratıldı. kadın - erkek bu dünyanın nimetlerinden faydalanacaktır. erkeklerin dikkatinin çekilmemesi için kadına mahpus hayatı yaşatamaz. herkes kendi nefsine sahip çıksın. bu osmanlı saray kültürünün ürünü. harem kültürünün...

Bişey sorcam; Çarşaflı dünyanın hangi nimetinden mahrum ediliyor ????

Selametle....
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
s.a

Bana miraç hadisesini akıl ve mantık ile, bilim ile isbat edebilir misin ?

Enes ra. anlatıyor: "Peygamber, arkadaşlarıyla birlikte Zevra'da bulunuyordu. Kendisine bir kap getirildi. Elini daldırdı kaba. Ve parmakları arasından sular fışkırmaya başladı. Topluluktaki herkes abdest aldı."Katade, Enes'e "Orada kaç kişi vardı?" diye sormuştu da Enes, "300 kişi kadar vardık!" karşılığını vermişti."(Buhari,)

Abdullah Oğlu Cabir anlatıyor: "Peygamberle birlikte yürüyorduk. Geniş bir dereye indik. Peygamber ayakyolu (tuvalet ihtiyacı) için biraz gitti. Bir su kabıyla izledim onu. Peygamber bakındı, arkasına geçebileceği bir şey, ya da elverişli bir yer göremedi. O sırada, derenin kıyısındaki iki ağaç gözüne ilişti. Hemen ağaçlardan birinin yanına gitti. O ağacın dallarından birini tuttu ve ona, 'Allah'ın izniyle bana boyun eğ' dedi. Dal hemen boyun eğdi. Tıpkı, sahibinin ardından çekilip götürülen, burnu halkalı bir deve gibiydi. Peygamber, sonra öbür ağaca gitti. Onun da dallarından birini yakaladı. Ona da 'Allah'ın izniyle bana boyun eğ' dedi. O da öbürü gibi boyun eğdi. Peygamber, iki ağacın ortasında kalınca, ağaçları birlştirmeye yöneldi. Ve, 'Allah'ın izniyle bir araya gelin' dedi. İki ağaç hemen bir araya geldi. Kendisine çok yakın olduğumu anlamasın ve beni çok uzaklaştırmasın diye, hızla, Peygamber'den biraz öteye gittim. Oturmuş, kendi kendime konuşuyordum içimden. Ve dalmış, yanıma yöreme bakınıp duruyordum. Birden, Peygamber'le karşı karşıya geldim. O sırada, ağaçlar da ayrılmış, ve her biri kendi kökü üzerine doğrulmuştu. Bir an, Peygamber'i durmuş, başıyla öylece işaret ederek ağaçlara buyruk verir gördüm. Sonra dönüp bana yöneldi, Peygamber. Yanıma geldiğinde de, 'Cabir! Ayak yolu mucizemi gördün mü?' diye sordu. 'Evet, ey Peygamber! (Gördüm!) diye karşılık verdim.


İkiye bölünen ay hadisesini izah et, isbat et...

Buyrun akıl ve mantık ve ilim ile isbat edin...

Yanlış anlaşılmasın "o söylemişse doğrudur" ben iman ediyor ve inanıyorum...

Selam ve dua ile...
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Alakasız şeyler yazıyorsunuz :)
Lütfen tek kişi getirin İslam Dini akıl, mantık dini değildir diyen!
Çok hayretsiniz kusura bakmayın.
Selametle...
 
Üst