spesifik
آزادی قید و بند
Yeni bir sanatçı kuşağının yapıtlarını içeren serginin küratörlüğünü Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman yaptı. “Yalnız ve Kalabalık” isimli sergide 10 genç sanatçının eserleri yer alıyor. Serginin açılışında konuşan Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, “Türkiye'de çağdaş sanat önemli bir birikim noktasına erişti fakat en büyük eksiğimiz eleştirel söylemdir” dedi. Çağdaş sanatın eleştirel söylemden ayrı düşünülemeyeceğini belirten Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, eleştirel söylem konusunda Türkiye'nin son 15 - 20 yılda fazla yol alamadığını ifade etti.
Sergi ve galeri hakkındaki görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Kahraman; “Kadir Has Üniversitesi'nin konumundan, geçmişinden, tarihinden kaynaklanan birikimin yeni bir sanatçı kuşağıyla bir araya geleceği, kaynaşacağı, yeni sonuçlar üreteceği bir platform olması için bu galeriyi tasarladık” dedi.
DOĞAYI VE ROMANSI KAYBETTİK, ESTETİKLE İLİŞKİMİZ SORUNLU
Sergide 10 genç sanatçının işleri yer alıyor. Can Akgümüş, Alper Aydın, Basako, Zeynep Beler, Hasan Deniz, Sibel Diker, Mete Ersöz, Hayal İncedoğan, Erdal İnci ve Jacqueline Roditi'nin işleri fotoğraf, yerleştirme, neon, video gibi çağdaş sanat mecralarında oluşuyor. Sergi Yalnız ve Kalabalık adını taşıyor. Birey ve toplum arasındaki ilişkilerin, doğa ve kent sorunsalının, varoluş durumlarının bu yapıtlarla kuşatıldığını ele alındığını ifade eden Prof. Dr. Kahraman, çağdaş sanatın nesneler, olgular, toplumsal sorunsallar üstünde yoğunlaştığını ama zaman zaman insani varoluş meselelerini ihmal ettiğini dile getirdi. Serginin kentsel mekânın yitimi, doğanın dönüşümü ve kayboluşu, insanın estetikle yaşadığı normatif ve sübjektif ilişkisinin sorunlu konumu üstünde yoğunlaştığını vurgulayan Kahraman 'gizli bir romansın' da sergiye hâkim olduğunu söyledi. Kahraman Galeri KHAS'ın bir sonraki sergisinin de çok büyük bir olasılıkla yeni medya sanatına odaklanacağını belirtti.
SANATÇILAR O FOTOĞRAFLARI ANLATTI
Oslo'daki opera binasını fotoğraflayan ve çalışmasını “Braille” olarak nitelendiren sanatçı Mete Ersöz; “Fotoğrafı 2010 yılında Oslo'da çektim. Oslo'nun opera binası, hem estetik bir proje hem de kamusal alanı temsil ediyor. Bir yandan da çalışma saatlerinde veya organizasyon zamanlarında bir kalabalığı içinde barındırırken normal zamanda da aslında tek başına kalan bir bina olarak bu projenin bir parçası oldu” dedi. Çalışmalarını İstanbul ve Londra ekseninde yaptığını dile getiren sanatçı Basako, İstanbul'un artık kimsenin tahammül edemediği bir şehir gibi gözükse de üstü kazındığında altından çok çeşitli güzelliklerin çıkacağını, sadece kötü bir yönde dönüşüme uğradığını ve kendisinin de bu dönüşüme tepkisini çalışmalarıyla verdiğini ifade etti. Shakespeare'in ve Hamlet'in kullandığı “To be or not to be” sözünün Can Yücel tarafından “Bir ihtimal daha var” olarak çevirisinden esinlenerek çalışmasını hazırladığını söyleyen Hayal İncedoğan, “Kelimelerin anlamlarını İngilizce ve Türkçe karşılıklarıyla birlikte kullanmayı seviyorum” dedi.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde açılan sergi 1 Nisan - 30 Nisan tarihleri arasında Galeri KHAS'ta ziyaret edilebilecek.
Sergi ve galeri hakkındaki görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Kahraman; “Kadir Has Üniversitesi'nin konumundan, geçmişinden, tarihinden kaynaklanan birikimin yeni bir sanatçı kuşağıyla bir araya geleceği, kaynaşacağı, yeni sonuçlar üreteceği bir platform olması için bu galeriyi tasarladık” dedi.
DOĞAYI VE ROMANSI KAYBETTİK, ESTETİKLE İLİŞKİMİZ SORUNLU
Sergide 10 genç sanatçının işleri yer alıyor. Can Akgümüş, Alper Aydın, Basako, Zeynep Beler, Hasan Deniz, Sibel Diker, Mete Ersöz, Hayal İncedoğan, Erdal İnci ve Jacqueline Roditi'nin işleri fotoğraf, yerleştirme, neon, video gibi çağdaş sanat mecralarında oluşuyor. Sergi Yalnız ve Kalabalık adını taşıyor. Birey ve toplum arasındaki ilişkilerin, doğa ve kent sorunsalının, varoluş durumlarının bu yapıtlarla kuşatıldığını ele alındığını ifade eden Prof. Dr. Kahraman, çağdaş sanatın nesneler, olgular, toplumsal sorunsallar üstünde yoğunlaştığını ama zaman zaman insani varoluş meselelerini ihmal ettiğini dile getirdi. Serginin kentsel mekânın yitimi, doğanın dönüşümü ve kayboluşu, insanın estetikle yaşadığı normatif ve sübjektif ilişkisinin sorunlu konumu üstünde yoğunlaştığını vurgulayan Kahraman 'gizli bir romansın' da sergiye hâkim olduğunu söyledi. Kahraman Galeri KHAS'ın bir sonraki sergisinin de çok büyük bir olasılıkla yeni medya sanatına odaklanacağını belirtti.
SANATÇILAR O FOTOĞRAFLARI ANLATTI
Oslo'daki opera binasını fotoğraflayan ve çalışmasını “Braille” olarak nitelendiren sanatçı Mete Ersöz; “Fotoğrafı 2010 yılında Oslo'da çektim. Oslo'nun opera binası, hem estetik bir proje hem de kamusal alanı temsil ediyor. Bir yandan da çalışma saatlerinde veya organizasyon zamanlarında bir kalabalığı içinde barındırırken normal zamanda da aslında tek başına kalan bir bina olarak bu projenin bir parçası oldu” dedi. Çalışmalarını İstanbul ve Londra ekseninde yaptığını dile getiren sanatçı Basako, İstanbul'un artık kimsenin tahammül edemediği bir şehir gibi gözükse de üstü kazındığında altından çok çeşitli güzelliklerin çıkacağını, sadece kötü bir yönde dönüşüme uğradığını ve kendisinin de bu dönüşüme tepkisini çalışmalarıyla verdiğini ifade etti. Shakespeare'in ve Hamlet'in kullandığı “To be or not to be” sözünün Can Yücel tarafından “Bir ihtimal daha var” olarak çevirisinden esinlenerek çalışmasını hazırladığını söyleyen Hayal İncedoğan, “Kelimelerin anlamlarını İngilizce ve Türkçe karşılıklarıyla birlikte kullanmayı seviyorum” dedi.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde açılan sergi 1 Nisan - 30 Nisan tarihleri arasında Galeri KHAS'ta ziyaret edilebilecek.
