@
leylinur yanlış anlama ama bu gibi örgütlenmelerin gösterileri üst akla mektup gibidir benim gözümde!
Tabi bunu anlaman için dar kalıptan çıkman gerekiyor. Bir zahmet Allah için bunu yapar mısın, bir an için... Sonra kalıbına geri dönersin.. Kaybedeceğin bir şey yok..
Eleştirim yanlış anlaşılmasın. Bunu önceden niye söylüyorum? Hani diyebilirsiniz ki ''Müslümanların, ümmet olarak, Allah için bir yerde toplanmasına nasıl karşı çıkarsın sen?''... Evet, bu oldukça güçlü bir argümandır.. Zaten yediğimiz kazıkları hep bu argüman yüzünden yemedik mi? Tarihe bakarsanız bunun çok örneğini görürsünüz.. Bizzat Sultan Abdülhamid'in devrilmesi bile böyle olmadı mı?
Saygıdeğer arkadaşlar,
dünyada emellerine ulaşmak için kurulmuş derin yapılar vardır. Örneğin mason teşkilatları bunlardan birisidir. Bununla birlikte finans gücünü elinde tutan Yahudi Sermayesi vardır. Bu sermayenin hizmetinde olan ülke istihbarat örgütleri vardır. Bu sermayenin sahada ki gözü, kulağı, eli ve ayağı bu ülke istihbarat örgütleridir. Bu yapıların kendine has komünikasyon yöntemleri vardır..
Devletler ve iktidarlar, her daim toplumsal olaylar üzerinden dizayn edilir. Böyle olduğu için, güç, toplumu arkasından çekenlerin elindedir..
Derin yapılar, her daim toplum önderlerine muhtaçtırlar. Çünkü elleri ayakları onlardır.. O eli, o ayağı kullanarak iş yaparlar. Üst akıl denilince siz bunu bir yerde oturan bir şey sanmayın. Aklın el, ayak, göz, kulak gibi uzantılara ihtiyacı vardır. Yoksa hiçbir iş yapamaz..
Buraya kadar anladık inşallah...
Unutmayın!!!!!! Üst akıl, kendisi el ayak oluşturmaz. Bir yerde el ayak oluşur, bu el ayak üst aklı bulur..
Şimdi, bu gibi örgütler kurulduktan sonra kendisine bir marka oluşturur. Bu markası ile önce taraftar toplar.. Fikir tabanı ne olursa olsun gaye, büyümektir.. Büyüdü mü, gerisi kolaydır.. Gösteri yaparlar.. BUNA KİTLE GÖSTERİSİ denir. Bu gösteri, ilk etapta gövdesel bir gösteri olur.. Çünkü üst aklı inka etmesi, kendisi ispatlaması gerekiyor. Başka bir deyişle bu BANA BAK, BEN ARTIK OLDUM, VARIM.. GEL BENİMLE İRTİBATA GEÇ... demektir. Eğer o üst akıl bundan ikna olursa hemen irtibata geçer.. Öyle tabandaki üyeyle falan değil. Hiç bilmezsin. Kimin sözü dinleniyorsa -tek kişi- onunla irtibata geçer. Böylece koca yapı, göbekten üst akla bağlanmış olur.. Çünkü o tek kişi: Arkadaşlar şöyle böyle yapacağız, dediği anda o kendini göstermiş olan kitle, sokağa çıkacaktır..
Tabi bu KENDİNİ İSPATLAMA işlemi için marka ŞARTTIR..
ONUN İÇİN BU TİP GÖSTERİLERİ MARKALARINI VURMADAN YAPAMAZLAR.. HADİ YAPSINLAR DA GÖREYİM.. MÜMMMMKÜN DEĞİL.. Ağızlarında hep davanın İSLAM olduğunu söyleselerde her daim ön planda MARKA olacaktır..
Bu yazımı bir yere not edin, gelişmeleri takip edin, görün.. Bundan sonra sık sık sokaklarda Hizb ut-Tahrir'i göreceğiz.. Tabi üst aklı, topladıkları kitle ile ikna edebilirlerse..
Kusura bakma @
leylinur ama acı gerçekler bu.. Malesef dünya böyle işliyor.. Türkiye'de ve Ortadoğu'da hiçbir kıpırdanma tesadüf değildir.. Hepisi de markalıdır..
Bu noktada "sen İslam davasının düşmanısın'' tarzı bir öfkeye kapılmanı anlarım. Çünkü fikirsel olarak sizlere öyle ayar çekmişler. Amaçları zaten böyle tepki vermenizdir.. İslam davası öyle ucuz değildir. Noldu? Bir yerde toplandınız, sonra dağıldınız. Bi analizini yap bakalım ne geçti elinize? İşte onu, başı çekenler bilir.. Gelip gidenlerin hiçbir şeyden haberi bile olmaz..
Şahsen ben olsam, sadece vücut olarak boşlukta kapladığım hacme ihtiyaç duyanlara ''İslam davasının erleri'' gözüyle bakmazdım..