"Büyük soykırım"

Bütün bunları bildiği, Efe Hazretlerine olan muhabbet ve bağlılığını anlata anlata bitiremediği; hem babası, hem kendisi Efe Hazretlerinden maddi manevi bunca himaye gördüğü halde ve nice defalar bizlere Ermeni mezalimini gözyaşlarıyla anlatmışken, Gülen’in ürperti veren tenakuzuna bakın ki, Yeni Şafak gazetesinde yayınlayan belgeyle göre, 1965 yılında Kırklareli vaizi iken Ermeni patriğine yazdığı mektupta Türklerin yaptığı soykırımdan bahisle üzüntülerini arz etme ikiyüzlülüğünü göstermiştir. Bediüzzaman’ın talebesi olmak için, Kadir Gecesi’nde, sabaha kadar dua edip inlediğini söyleyen; fakat milli duygularının baskın çıkması sebebiyle Bediüzzaman’ı ziyaret etmediğini ifade eden bir kişinin; milli hassasiyeti sıfırlayan bu davranışını, ne ile izah edeceğiz? Kalıtımsal insiyaklar meselesi mi? Olabilir. Hayır, diyemeyeceğim..

Latif Erdoğan /yazının tümünü okumak için

Gündemdeki bazı konular - Latif Erdoğan - Yeni Akit Gazetesi

www.yeniakit.com.tr › Yazarlar › Latif Erdoğan

Ahter' Alıntı:

Gülen’in ürperti veren tenakuzuna bakın ki Yeni Şafak gazetesinde yayınlayan belgeyle göre, 1965 yılında Kırklareli vaizi iken Ermeni patriğine yazdığı mektupta Müslümanların yaptığı soykırımdan bahisle üzüntülerini arz etme ikiyüzlülüğünü göstermiştir. ...

Genişletmek için tıkla ...

Mısıroğlu dedi ki Gülen'in Ermeni olduğunu yazdım halen tekzip etmediler. Ki o Gülen, Fetullah mı Fethullah mı, adındaki "h" harfini eksik yazdılar diye tekzibe sarılmış biridir...

Bu mealdeydi.

İnsanlara yaranma. Bu yolun yanlış oldugu olgusuyla elbet karşılaşmıştır ama ustunde pek durmamış veya pas geçmişler heralde.

Bununla beraber düzenli orduların kavgasi olmadığı ve anadolu halkının birlestirilmis, genel bir İslami savaş etiği göstermediği de bi gerçektir. Çok az anılır, Halbuki budur bugün dünyada "ermeniler öldürüldüler!" diye bu kadar ses çıkmasının asıl sebebi. (diğer sebepler onların belki de müslüman olmamasıdır, ölüme bakışlarının farklı olmasıdır, eğer lutfeder, isterseniz.!) Bu itibar da hocayı o yönde ilerlemeye sevketmis olabilir ki bir bildiği de yok değildi...

Bu işlerde milli damarı az çok varis olmayan bir bakıs nerdeyse yoktur. Mustafa İslamoğlu bu konuda son zamanlarda güzel bir açıklama yaptı bu söylediklerime ek olarak okunmasını tavsiye ediyorum. (Sanırım burada paylaşılandır bahsettiğim)