Büyük halk filozofu Nasreddin Hoca

Kaf-Nun

Asistan
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
544
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Yer_6



Hoca`nın meşhur fıkralarından bazıları


Nasreddin Hoca henüz pek genç ve talebe iken, arkadaşları hocalarının kuzusunu kesip yemişler ve Nasreddin Hoca da bu işe gülmesiyle iştirak etmiş. Hocaları işin farkına varınca tahkikata girişmiş; falan kesti, falan yüzdü demişler. Nasreddin`i sormuş; o da bu işe yalnız güldü, cevabını vermişler. Bunun üzerine hocaları beddua edip; kesen kesilsin, yüzen yüzülsün, demiş ve Nasreddin için de dünya durdukça ona da gülsünler, demiş. Gûya dedikleri olmuş. Bu, bir halk efsanesidir. Fakat şu var ki, hocalarının son bedduası yerini bulmamıştır; çünkü, Nasreddin Hoca hiçbir vakit gülünç bir şahsiyet olmamış; bilâkis o, filozof kavrayışı ile dünya işlerine ve topyekûn dünyaya gülmüştür.



Bir gün Hoca Nasreddin merhum vaaz için camide kürsüye çıkıp cemaate:
- Ey müminler, ben size ne diyeceğim biliyor musunuz? dedi.
Cemaat hep bir ağızdan cevap verdi:
- Hayır hocam.
- Eh, siz bilmeyince ben ne söyleyeyim.
Hoca papuçlarını giyip çıktı gitti.
Ertesi gün gene kürsüye çıkıp cemaate sordu:
- Ey cemaat, ben size ne diyeceğim biliyor musunuz?
Hazır bulunanlar şöyle cevap verdiler:
- Biliyoruz hocam.
Hoca:
- Mademki biliyorsunuz ben niye tekrar edeyim?
Papuçlarını yakalayınca camiyi terk etti.
Başka bir gün gene kürsüye oturan Hoca, halka aynı suali tekrar etti. Cemaat, evvelce aralarında verdikleri karar üzerine şöyle cevap verdiler:
- Kimimiz biliyoruz, kimimiz bilmiyoruz.
Merhum da onlara şu tavsiyede bulundu:
- Öyleyse; bilenleriniz bilmeyenlerinize öğretsinler.
Ve gene papuçlarını yakalayıp camiden çıktı.



Bir gün Hoca`nın bahçesine bir öküz girip biraz tahribat yapmış, bunu gören Hoca öküzü dövmek için üzerine koşmuşsa da hayvan kaçtığından yetişememiş.
Gel zaman git zaman, bir gün bakmış ki, bu öküz bir arabaya koşulmuş gidiyor; hemen bir sopa yakalayıp yetişerek öküze birkaç tane yapıştırmış. Bunu gören araba sahibi işe müdahale etmiş ve sormuş:
- Ne oluyorsun yahu, benim öküzümden ne istiyorsun?
Hoca, herifi şöyle terslemiş:
- Sen halt etme cahil adam, o kabahitini bilir.



Hoca bir gün mezarlıktan geçerken bir köpeğin bir mezara terslediğini görmüş ve eline bir değnek alıp dövmeye kalkmış. Fakat bakmış ki, köpek zorlu, üzerine atılıyor. Bir kenara çekilmiş ve izzetü ikram ile ona yol göstererek:
- Geç yiğidim geç, demiş.



Hoca bir gün komşusundan bir kazan alır, işini gördükten sonra içine bir tencere koyup götürür. Komşusu sorar:
- Hocam, bu kazanın içindeki ne?
- Yavrusu, kazan doğurdu da...
Herif, peki deyip tencereyi kabullenir. Gel zaman git zaman, bir gün Hoca gene kazanı ister ve alır, fakat iade etmez. Komşu birkaç gün sonra gelip de kazanı isteyince:
- Sen sağ ol kardeşim, der. Kazan merhum oldu.
- Yahu kazan dediğin ölür mü hiç?
- A birader, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne inanmaz mısın?



Bir gün komşusu Hoca`dan çamaşır ipini ister.
Hoca içeri girip çıkarak:
- Azizim, der, ipe un sermişler.
- A Hoca, hiç ipe un serilir mi?
- Canım, vermeye gönlüm olmayınca serilir, der.



Hoca`nın buzağısı bir gün sağa sola koşmaya ve Hoca da arkasından tutmak için koştukça kaçmaya başlamış. Hoca pek kızmış ve eline bir sopa alıp ahırdaki öküzünü dövmüş. Kendisine öküzü niye dövdüğünü, suçunun ne olduğunu sormuşlar:
- Siz anlamazsınız, suç hep onundur. Çünkü o öğretmezse dünkü buzağı bu halleri ne bilir? demiş.



Hoca bir gün karısına kızarak kilerdeki küpün arkasına gidip yatar. Kızı bir şey almaya gelip de babasını orada görünce sorar:
- Babacığım, burada neylersin?
Hoca üzgün üzgün cevap verir:
- Ananın elinden artık şu gurbet ellerde olsam gerek kızım, der.



Hoca bir gün hafiften rahatsızlanır. Komşu kadınlar ziyaretine gidip hatır sorarlar ve takılırlar:
- Hoca efendi geçmiş olsun, inşallah geçer. Fakat, olur ya vefat edersen mateminde ne diye söyleyip ağlayalım.
Hoca cevap verir:
- Kadınların sohbetine hiç doyamazdı deyip ağlayın, der.



Hoca`yı bir ziyafete çağırmışlar, o da her günkü eski elbisesiyle gitmiş, pek itibar göstermemişler. Kızmış, hemen evine gidip yeni kürkünü giyerek gelmiş, bu sefer pek ikram göstermişler. Bir aralık Hoca, kürkünün ucunu yemek sahanına yaklaştırıp:
- Buyur kürküm! deyince sormuşlar:
- Hoca ne yapıyorsun?
Cevap vermiş:
- Ne yapacağım? Görüyorum ki ikram bana değil, kürkedir. Bari yemeği de o yesin, demiş.


Bir gün, bir tanıdığı gelip Hoca`dan bir iş için eşeğini ister. Hoca:
- Dur, bir defa kendisine sorayım. diye içeri girip biraz durduktan sonra çıkar ve şu cevabı verir:
- Dostum, eşek razı değil. Diyor ki, beni ellere verme. Hem beni döverler, hem de senin avradına söverler.



Hoca bir gün eşeğini kaybetmiş, ararmış. Rastgeldiği bir adam görüp görmediğini sormuş, herif gûya latife olsun diye:
- Gördüm, demiş. Filân yerde kadı olmuş.
Hoca şöyle bir düşünmüş:
- Gerçek söylersin, demiş. Çünkü, ben bizim çömeze ders verirken kulaklarını dikip dikkatle dinlerdi, demiş.



Bir gün komşusu gelip Hoca`dan eşeğini ister. Hoca:
- Evde yoktur. der. Fakat tesadüfen eşek de içeriden anırır. Bunun üzerine herif darılır ve:
- Aşkolsun, der, eşek içeride de bana vermiyorsun. deyince Hoca şu cevabı verir:
- Allah Allah, yoktur dedik a. Ak sakalımla benim sözüme inanmıyorsun da eşeğin sözüne inanıyorsun yahu.



Hoca bir gün karısına, ölmüş adam neresinden bellidir? diye sormuş, karısı da ölünün eli ayağı soğur demiş. Hoca bir kış günü ormanda odun keserken eli ayağı üşüyünce; ben öldüm, deyip bir kenara uzanmış. Biraz sonra kurtlar gelip ileride ağaca bağlı eşeğini yemeye başlamışlar. Hoca`nın çenesi durur mu? Bu hale bakmış, bakmış da:
- Yiyin bakalım, yiyin! Buldunuz ya sahibi ölmüş eşeği, demiş.



Hoca eşeğini satacakmış. Güzelce bir tımar edip yola düzülmüş. Fakat yolda kuyruğuna çamur bulaşmış. Hoca da kuyruğunu kesip heybeye atmış. Pazarda eşeğe bir talip çıkmış ama, kuyruksuz olduğunu görünce:
- Neye yarar, kuyruğu yok. demiş ve fakat Hoca hemen cevap vermiş:
- Sen hele alıcı ol. Yoksa kuyruk yabanda değil, demiş.


Hoca bir yerde kadı bulunuyor. İki adam gelip, biri, ötekinin kulağını ısırdığından şikâyet eder, öteki ise bilâkis müştekinin kendi kendinin kulağını ısırdığını söyler. Bunun üzerine, Hoca hüküm vermek için biraz sonra gelmelerini rica eder. Gelişte ne görsünler! Hoca`nın başı, gözü sarılı. Bunlara davalarını tekrar ettirir ve tam maznunun kendi kendini ısırdı diye müdafaasına gelince:
- Behey Müslüman! İnsan kendi kendinin kulağını ısıramaz. Hattâ böyle bir şeye teşebbüs etse düşüp başı bile yarılır. diye bağırır.



Hoca bir gece yatarken sokakta bir kavga olduğunu işitip karısına mumu yakmasını söyler. O ise rahat rahat uyumasını tavsiye ederse de dinlemez. Hava soğuk olduğundan yorganı sırtına alarak sokağa fırlar. O kargaşalıkta birisi yorganı çektiği gibi kaçar ve artık zaten tavsamış olan kavga da mayna olur. Hoca titreye titreye eve dönünce karısı sorar:
- Neymiş Hoca? Kavga neyin üzerine imiş?
Hoca kötü kötü cevap verir:
- Nolsa gerek karıcığım! Kavga bizim yorganın üstüne imiş. Onun başını yedi ve tamam oldu, der.



Bir gün karısı Hoca`nın kaftanını yıkayıp kurusun diye gererek bahçeye asmış. Hoca gece gelmiş ve bu kaftan Hoca`ya kollarını açmış bir adam vaziyetinde gözükmüş olacak ki, okunu alarak atmış ve elbiseyi delmiş. Bundan sonra kapıları da muhkemce kapatarak yatmış. Bir de sabah olmuş ve bahçeye çıkmış ki ne görsün? Gece adam zanniyle deldiği şey kendi kaftanıdır. Hemen feryada başlamış ve:
- Allah`a bin şükür ki demiş, içinde ben yoktum. Yoksa çoktan ölürdüm.



Bir gün mollaları arkada, Hoca da eşeği ile önde bir yere gidiyorlarmış. Hoca arkasını mollalara çevirerek eşeğe ters binmiş. Mollaları sormuşlar:
- Canım Hocam, neden eşeğe ters binersin?
Hoca şu cevabı vermiş:
- Siz önde yürüseniz Hocanız arkada kalırdı. Halbuki ben eşeğe düz binip önde gitsem siz arkama düşeceksiniz. İyisi mi böyle hem önde giderim, hem de siz gerime düşmezsiniz, demiş.



Bir gün Hoca`nın oğluna bir patlıcan gösterip:
- Bu nedir? diye sormuşlar, o da:
- Gözü açılmadık sığırcık yavrusudur. demiş.
Bunu, gülerek Hoca`ya anlatmışlar, o da:
- Bak bu bizim oğlanın kendi irfanıdır, yoksa vallahi ben öğretmedim, demiş.
 

AdımcA

Akşam ... Yine Akşam ...
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
2,420
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Nasreddin Hoca'yı da filozof yaptınız ya.
Güleyim yani. :D
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Nasreddin Hoca Bilgisayar Kullanırsa

Adamın biri Nasreddin Hocaya sormuş:
- Hoca bir mizah sitesi hacklenmiş duydun mu?
- Hoca demiş bana ne!
- İyi ama hocam senin site hacklenmiş.
- iyide o zaman sana ne!

-----------------------------------------------------

Nasreddin hoca birgün küçük hack programlarıyla Yahoo'yu hacklemeye çalışıyormuş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca ne yapıyorsun.
- Görmüyormusunuz Yahoo'yu hacklemeye çalışıyorum.
- İyi de hocam o programla Yahoo hacklenmez ki!
- Ya hacklenirse.

------------------------------------------------------

Hocaya sormuşlar
- Hocam dünyanın merkezi neresi.
Hoca demiş.
- xxx da girip "dünyanın merkezi" diye arattır demiş.

------------------------------------------------------

Hocadan devamlı Windows XP cdsini istiyorlarmış
Hocada bakmış olacak değil en sonunda
- Cd yi bardak altlığı yaptım demiş.
- İyide hocam hiç CD den bardak altlığı olurmu demiş.
Hoca da
- Niyetin yoksa vermeye bardak altlığıda olur demiş.

------------------------------------------------------

Arkadaşları Hocaya dert yanıyorlar
- Hocam senin karın internette çok sört yapıyor demişler.
Hocada
- Olurmu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteyede uğrardı demiş.

------------------------------------------------------
Adamın biri hocaya
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hocada Aylık 10.000 der
Aradan birkaç yıl geçer. Aynı adam hocaya tekrar sorar.
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hoca yine 10.000 der.
- İyide hocam bunca yıldır hiç değişmedimi der.
Hocada
- Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar.

-------------------------------------------------------

Hoca birgün CDciye gidiyormuş. Çocuklar önünü kesip.
- Hocam bize de oyun cd si alsana demişler. Yalnız içlerinden biri hocaya para vererek Doom3 cdsi istemiş.
Hoca akşam CDciden dönerken çocuklar yine önünü kesip hocaya hani bizim CD demişler.
Hocada yalnız bir Cd çıkarıp parasını veren çocuğa vermiş. Sonra da
- Parayı veren oyunu oynar demiş.

-------------------------------------------------------

Hocanın bilgisayarına virüs girmiş. Hoca çok dertliymiş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca kimi getirelim de baksın bilgisayara demişler.
Hocada
- Çernobil virüsünü yiyen birini getirin demiş. Benim halimden en iyi o anlar.

-------------------------------------------------------
Hoca birgün seyahate çıkar ve karısı:

- MSN listeme kimi ekliyim diye sorar.
Hocada
- Beni eklemede kimi eklsesen ekle der.
 

yaban_gülü

~N€ST€R€N~
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
1,452
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
39
Konum
bende bilmiyomm
Hoca birgün seyahate çıkar ve karısı:

- MSN listeme kimi ekliyim diye sorar.
Hocada
- Beni eklemede kimi eklsesen ekle der


:clap2: :clap2: :clap2: hepside çok hoştu :clap2: :clap2: :clap2:
 

himmet

Paylaşımcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
382
Tepkime puanı
0
Puanları
0
çok komikti. saol paylaşımın için:O
 

murat56

Üye
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
nasreddin hoca (cuma namazı)

nasreddin hoca bi cuma günü camiye namaz kıldırmaya gitmiş cemaate sormuş kim cuma namazını kılmayı biliyo diye sormuş nasreddfin hoca hepsi birden parmak kaldırmış e buyrun kılın siz demiş gelecek cumaya bunlar aralarında anlaşma yapmışlar yarımız kılmayı biliyoruz diye limnasreddin hoca gene aynı soruyu sormuş bukezde yarısı kaldırtmış yarısı kaldırmamış e ozaman bilenler bilmeylere öğretsin demiş:O
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
bende bunun değişik versiyonunu biliyorum.
nasrettin hoca hutbeye çıkar ve cemate sorar bu hutbenin konusunu bilen var mı?
cemat yok der. hoca da haftaya öğrenir gelirsiniz der ve iner.
ikinci hafta hoca hutbeye çıkar.ve sorar hutbenin konusunu bilen var mı. cemaat uyanıklık yapıp biliyoruz der. hocaa da bi şey iki defa anlatılmaz der ve iner.
üçüncü hafta hutbeye çıkan hoca sorar .hutbenin konusunu biliyormusunuz diye.cematın yarısı biliyoruz.yarısı bilmiyoruz der hocada bilenler bilmeyenlere anlatsınder ve iner aşağa:O
 

murat56

Üye
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
nasreddin hoca (ayakkabı satıyor)

nasreddin hoca bir gün altı kağıttan bir ayakkabı yapmış pazara bu ayakkabıyı satmaya gitmiş 6 kaaaaaaaaaaaaaaat 6kaaaaaaaaaaaaaaaat bağırıyomuş nasreddin hoca komşusunun biri gelmiş 6 ytl vermiş ayakkabıyı almış hocaya demişki hocam bunun altı kağıt demiş nasreddin hocada ban sabahdan belli boşunamı bağırıyorum altı kaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat diye demiş:O
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
:dik:

mizah konusunda ki tartışmaya bakın!!!...

:dik:
 

NehiR

mütebessim :)
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
2,708
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Gaziantep/Konya
ellerinize sağlık, hepsi fıkraların aslı kadar komik olmuş :)
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
------------------------------------------------------
Adamın biri hocaya
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hocada Aylık 10.000 der
Aradan birkaç yıl geçer. Aynı adam hocaya tekrar sorar.
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hoca yine 10.000 der.
- İyide hocam bunca yıldır hiç değişmedimi der.
Hocada
- Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar.

-------------------------------------------------------

.

Bunu tuttum :O
 

cennet

Üye
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
Konum
kralın sarayı
çok güzel ve çok komik ama hoca şu an dünyada olsaydı ve bunu görseydi gerisini anlayın artık
 

krpnr

Paylaşımcı
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
180
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Osmaniye
Dün bende açmışım aynı konuyu kendimi ihbar edecektim bulamadım. Silinmiş galiba. Gerçekten çok komik
 
Üst